Yukarı Çık




Sonraki Bölüm   2 

           
"Kadim zamanlarda insanlar hala huzur içinde yaşıyordu. Ama birgün Düzensiz Tanrı Malregula Yaratıcı Tanrı olan Partum'un bir açığını buldu ve ona karşı geldi. Malregula Dünyanın kurallarını altüst etti. Değiştirilmez bir kural koydu ve dünyaya korkulan varlıkları indirdi. Bu varlıklar 'Agrios' olarak bilindi. Kendileri en düşükten en yükseğe değişiklik gösteren canlılardı. En düşük seviyelileri küçük canlıları taklit edebilirken en yüksek seviyelileri İnsanları tam anlamıyla kavramıştı bile. Bu canlılar sıradışı güçler gösterdiler ve insanlar tarafından korkuldular. Bu zaman o tanrının koyduğu kural devreye girdi. Düzensiz Tanrının koyduğu kural şöyleydi 'Bir insan ve ya varlık duyguları bastırılmaz hale gelirse bu ona duygularına göre bir güç verecektir ama Tüm anıları kendisinden alınacaktır. Gücün verilme amacını bitirince ise Agrios'lardan bir farkı kalmayacaktır.' Gerçekten de bir çoğu öyleydi ama kurtarıcı olarak bilinen bir Agrios başka. O duygularını saf bir kurtarma hevesi ile yaktı ve tüm anılarını Düzensiz'e verdi. İnsanlığı korumak için olan savaşta onun gücü herkese ilham ve umut kaynağı oldu. Onun bir ismi yoktu. İnsanlar onu İroas diye çağırdı.
Tabii Yaratıcı Tanrı bu olanlara seyirci kalamazdı. Kendi evlatlarını böyle acı içinde görmek onu kedere boğmuştu. Elinde kalan son gücüyle birlikte kendisi 'stratiotes tou theou' ırkını yarattı ve onu dünyaya gönderdi. Çocuklarını korumaları için onlara güvendi. İlk defa İroas ile karşılaşan Stratiotes onun insanları korumasını garip bulsa bile bir yoldaş daha onlara katıldığı için baya sevinçliydiler. İroas ve Stratiotes birlikte Agrios'ların kökünü kazıdı. Düzensiz yine Agrios'ları göndermek isterken problemle karşılaştı. Yaratıcı son kalan gücüyle Stratiotes'i yaratırken onların üzerine'de bir kural eklemişti. 'Ne zaman ki Tanrı'nın askerlerinin soyu kurur, o zaman karanlık olacaktır üstün bu dünyada.' Bu olayların üzerinden yüzlerce yıl geçmesine rağmen insanlar hala Düzensiz'in korkusu ve kuralları altındadır." Ve böylece geçmiş hikayeyi sınıfıma anlatmayı bitirdim. Çocukların gerçekten İroas'ı bu kadar örnek almasını baya seviyorum. "Sınıf bugünkü ödeviniz İroas hakkında daha fazla araştırma yapmak. Belki kütüphane'de onun gerçek kimliği hakkında bir bilgi bile olabilir ne dersiniz? Ve duygularınızı kontrol altında tutmayı unutmayın." Dediğimden 1 saniye bile geçmemişken çocuklar heyecanlı bir şekilde çantalarına kitaplarını koymaya başladı. Zil çaldı ve çocuklar sınıftan ayrıldı. Belki kendi çocuğum olmayabilir ama onları kendi kanımdanmış gibi seviyorum. İroas hakkında düşünmeden de edemiyorum. Bir çok tarih yazarı onun bir köylü olduğunu bazıları ise asil bir ailenin efendisi olduğu hakkında yazılar yazmıştı ama ikiside bir birinden absürttü. Herneyse zaten yorgunum eve gidip biraz dinlenirim. Bu zaman arkamdan birsinin sesini duydum "Öğretmenim... Andreios öğretmenim!!!!" Arkamı dönüp baktığımda önümde duran sınıfımındsn bir çocuktu. "Ne oldu Jas?" Sordum ve kız cevabında "Acaba sonraki dersimizde Tanrının askerlerinden daha fazla konuşur musunuz? Onları çok merak ediyorum da." Dedi. Kafamı sallayarak onayladım ve sevinerek gitti. Evime ya da daha doğrusu klan evime döndüm. Dünya'da artık doğaüstü güçler sıradan olarak görülüyor ve ben o güçlerin kaynağı olan klan evlerinden birindenim. Soyadım Heilige benim kutsal klandan olmamın bir kanıtı. Kutsal klanlar ne peki? Tanrının askerleri ölümsüz değildi bu yüzden insanlarla birlik oldular ve soylarını devam ettirdiler. Bunun sonucunda safkan olmayan bir Irk olan Kutsal ırk (Heilige) ortaya çıktı. Ama tabii ki insanların kanlarını aldıkları için Kutsal ırk isminden başka çoğu zaman kutsallık'tan yoksundu. Hatta Kutsal Irklardan birinin İraos'un soyundan gelmesi hakkında teoriler bile var ama hangi klan ve ya kim hala bilinmiyor.
Agrios'lar insanlardan yaratılmaya devam ettikçe bizim'de var olmaya devam etmemiz gerekiyor. Ama ne yazık ki, Bende hiçbir güç gözükmedi. Bu yüzden ailede pek sayılıp seçilmem. Kapıyı yaklaşınca "Cassia'nın oğlu Andreios geldi. Açın kapıyı." diye bağırdım.
Kapılar açılınca içeriye geçmemle küçük kardeşim Kürşat önümde belirdi.


Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


Sonraki Bölüm   2 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.