Yukarı Çık




17   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   19 

           
Etin tadı kötü ama bir sakıncası yok. Gözlemlediğim kadarıyla vücudum çiğ eti daha fazla seviyor. Sanırım çiğ etteki bakteriler uyku gazına bir tür faydaları var.

Buraya nasıl geldiğimi mi soruyorsunuz? Biraz zor oldu ama geçici yaralar ile bir şekilde 4. kat korumasını yenmeyi başardım. Yanağımın bir kısmı koparılmış olmasına rağmen hızlıca iyileştiği için pek sıkıntı olmadı.

Ama su içerken bir kısmı dökülüyor.

'Sinir bozucu...'

Dövüşürken gözlemlediğim kadarıyla uyku gazımın gücü azalmış ama etki alanı artmış. Uzun bir süre maruz kaldıkları zaman bayılmaları garanti.

Eskiden sadece parmak uçlarımda çıkıyordu ama şimdi ellerimin her yerinden çıkıyor. İyi bir şey olsa gerek. Ama en önemli kısım olan kaslarım güçsüzleşmiş.

Evet, ilk geldiğimde güçlü olsam da kaslarım gelişmiyor. Sanki tıkanıp kalmış gibi. Bu da benim için çok kötü bir durum.

Ama bu eksiğimi kapatan 2 tane büyük olay oldu. İyileşme faktörüm var ve kaslarımın dayanıklılığı eskisinden 8-9 kat daha iyi.

Eskiden bir kayayı 10 dakika tutabiliyorsam şimdi ise saatlerce zorlanmadan tutabilirim.

Ve vücudumun biyolojisi çok bozulmuş. Oradaki lağımda ne kadar süre kaldıysam artık. Vücudum biraz da olsa sıvı forma geçebiliyor.

Bu esneklik konusunda çok işime yarıyor, aslında iskelet yapımı değiştirebilecek olsam tadından yenmezdi. Şöyle titanyum iskeletim olsa güzel olurdu. Yanlış hatırlamıyorsam titanyum insan vücudu ile uyumluydu.

Omurgam karbon temelli yerine titanyum temelli olsaydı deli gibi güçlenirdim. Neyse, yemeğim bitti. İlerlemeye devam edelim.

Yanlış hatırlamıyorsam 5. kat sondu ama hangi tür canavarlar çıkıyordu? Nedense hatırlamıyorum. 

'Burası... Sessiz.'

Etraf karanlık ama zemin ahşaptan... 

"Kan kokusu mu?!"

İleriden çokça kan kokusu geliyor. Hızlıca oraya doğru gitmeden önce uyku gazı salgılamaya başladım. Oraya ulaştığımda ise gördüklerim beni şoke etti...

"Hahaha... Burayı nasıl unutabildim. Bunlar 5. kat geçmişin hayaletleriydi."

Evet, yerde yatan anne ve babamın cesetleriydi. Onlar buradaysa o da burada olmalı.

Vücudum kendi kendine haraket etti ve gelen saldırıyı zar zor kaçınabildim.

Olaylara hala anlam veremiyorum ama bu gerçek, değil mi?

O piçi gerçek hayatta görebileceğimi düşünmezdim. Onu yenebilir miyim? Bilmiyorum, sanırım başka şansım yok.

Alev yumruğu ile başladıktan sonra ikiz tekmeler ile bacaklarına saldırmama rağmen benden daha hızlıydı. Ama nedense sol böbreğimin olduğu yerden bir soğukluk hissetmeye başladım.

'Çok güçlü...'

Ona doğru baktım ve benden kopardığı kısmı yere attı. Beklemeden tekrardan saldırdı ama kafasına doğru bir tekme ile cevap verdim. Yere yapıştı ve kendimi dövmeye başladım.

Bu kişi kim diye sorabilirsiniz. Maalesef şimdi anlatamam, bu kişi benim için bile bir tabu ve korku. 

'Siktir, açtığı yara fazla ciddi ama ona kızamıyorum bile.'

Bu siktiğimin geçmişini hiç sevmiyorum... Buralarda bir yerde sigara olması lazım... Buldum.

Hemen bir sigara yaktım ve sessizce 3 ceseti incelemeye başladım.

"..."

"Daha ne kadar saklanacaksın?"

"O içtiğin şeyin bitmesini bekledim."

Karşıma bir şeytan çıktı, önceden burayı temizleyen kişilerin söylediklerine göre şeytan kralın uşağıymış.

"Eee, manzara nasıl."

"Ailesini kaybeden bir çocuk var, güzel bir manzara."

"Ailesini kaybetmedi, o öldürdü."

Bana inanamayarak baktı ama yüzümü hiç değiştirmedim.

"Komik değil mi? Ailesi ona saldırmasına rağmen o ailesini öldürdü ve akrabaları ona canavar gözüyle baktı."

"Trajik bir geçmiş."

"Haklısın."

Bu sahneye baktıkça hatıralarım depreşiyor ama hepsi o kadar. Hala o varlığa karşı bir bilgim olmaması beni içten içe korkutuyor.

Sigaram bittiğinde onu yere attım ve buradan çıkmak için yol aldım. Geçmişimi arkamda bırakarak ayrıldım.

"Bu arada ödül neredeydi."

"Ödülü canavarı öldürdüğünde alırsın."

"Ama onu öldürdüm?"

"Daha tam ölmedi, muhtemelen birazdan ölür."

"Tamam. Şeytana benden selam söyle."

"İletirim."

Ve gölgeye karıştı.

'Ne zaman bu seviyeye ulaşacağım acaba?'

Bir anda etraf aydınlanmaya başladı ve bu canavarın öldüğüne bir işaretti.

Ama ne kadar beklesem de bekleyeyim bir ödül gelmedi, tam ne olduğunu anlamaya çalıştığımda ise etraf kararmaya ve duygularımı kaybetmeye başladım.

"Ha?"

'Ani ölüm?!'

Ama aynı hızda duyularım geri geldi. Karşımda şeytanı gördüğümde rahatladım ama o pek sakin durmuyordu.

"Noldu?"

"Gel otur şöyle, anlatırım."

Etrafa bakındım ve bir tür taht odasında olduğunu anladım. Taht odası güzelmiş.

"Direkt sadede geliyorum, bu dünyaya yabancı bir canlı girdi."

"Yabancı? Ne demek istiyorsun?"

"Burası evrenden izole bir yer, hatırlarsan. Ama buraya biri dışarıdan girmeyi başardı."

"Peki bunun benimle ne ilgisi var, benden ne istiyorsun?"

"Şöyle ki, bu giren aslında beni öldürmeye çalışan yarı tanrıların birisinin kalıntısı."

Kalıntı? O da ne.

"Bu dediğin kalıntı onun özel bir eşyası mı?"

"Hayır, o yarı tanrıyı öldürdüğümde vücudu şekil değiştirdi ve yeni bir yaşam formu oluştu. Galiba açıklamam gerekirse senin dünyanda venom diye bir film vardı, ona benzer bir canlı."

"Benzer? O zaman farkı ne."

"Farkı onun bağlandığı kişiyi güçlendirmesi ve bir ağırlığının olmaması. Ha bir de madenleri emerek vücudunu değiştirebiliyor."

"Bu... Çok güçlü bir özellik değil mi?"

"Hayır, yarı tanrılar için bu gibi şeyler çöpten farksızdır. Ölümlüler için iyi olabilir"

"Ölümlü diyorsun ama evren yok olduğunda siz de yok olacaksınız."

Bu çok kafama takılıyordu, yanlış değilsem evrenin de bir ömrü vardı.

"Bir tanrı evreni yeniden yaratabilir. Ama hepimiz birleştiğinde ise kardeş evrenler oluşabilir."

"Kardeş?!"

"Zamanı değil, şimdilik o canlıyı bulmaya uğraş sen. Sonraki tur canlı ile aynı dünyada olacaksın."

"Tamam, o zaman beni geri gönderir misin"

"Son olarak, kiliselere pek girmeni tavsiye etmem. Bu yarı tanrılar topraklarını genişletmekle meşkul."

"Zaten geniş değil mi? Daha nereyi alacaklar?"

"Bilmiyorum ama her saniye sadece 10-20 insan almaları onları tatmin etmez. Korktuğum başıma gelirse sana haber ederim."

Parmağını şıklattıktan sonra beni geri gönderdi. Geri geldiğimde ise ödülümün yerde durduğunu farkettim. 

"İşte aradığım şey."

Karşımda manayı kendinde depolayabilen bir elma duruyordu. Temel prensibi yendiği zaman kanına karışıyor ve vücudunun mana depolama kapasitesini arttırıyor.

Bunu sadece her tur başı alabilsem de işe yarar bir eşya. Ama ne yazık ki pek fazla artmıyor. Örnek vermek gerekirse bu dünyada ki ortalama bir insanın mana kapasitesi 100 ise bu elma 110 arttırıyor.

Ama bir büyücünün mana kapasitesi ise yaklaşık 2000 filan. Manayı direkt olarak arttırdığı için güzel bir elma.

Yanlış hatırlamıyorsam elmayı yedikten sonra vücudunda şeytani enerji olgunlaşmıştı. Şeytanla anlaşma yaptığı için de olabilir.

'Ufak detaylara takılmamak lazım.'

Mana depom artmış olmasına rağmen mana damarım olmadığı için manayı kullanıp özümsememim tek yolu burnum ve ağzım.

Yani sadece ağzımdan büyü yapabilirim. Bu da biraz sinirbozucu olur... Ağzımdan ateş kussam havalı olur aslında, ama o büyüyü nasıl öğreneceğim acaba? 

Bu da bir muamma. Şimdilik zindandan çıktım. Yeni hedefim Mars Krallığı. Oradaki kitaplardan nefes ile mana dolaşım tekniği kesin vardır, ayrıca yeni dövüş sanatı tekniği öğrenmem lazım. 

Bu öğrendiklerim ayak ve yumruk teknikleri ama hiç vücut tekniği öğrenmedim. Çünkü ustamın bu kısıtlı zamanda bana öğretmeye çalışması zaten başlı başına imkansıza yakındı.

Tepedeki parlayan aya bakmaya başladım ve derin bir iç çektim.

'Önceki dünyama dönmeyi cidden istiyor muyum?'

Buna net bir cevap veremem. Zaten önceki dünyama beni bağlayan bir şey kalmadı. Ama bu dünyaya bağlayan her şey her ölüşümde yok oluyor.



Not:Arkadaşlar evet bölüm bayağı geç geldi. Sebebi editör olarak benim başka yerde olmamdı. Bölüme ulaşamadım. Geri geldiğimde ise okul başlamıştı, okulun işleri ile uğraşıyordum. Bu yüzden aksadı. Bunun için üzgünüm. Anlayışla karşılamanız dileğiyle. İyi günler!


Yazar:Yasir00 
Editör:SherFSiz


Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


17   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   19 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.