Hepimizin hayatta kalması için tek umudum olan küçük kızın birdenbire ortadan kayboluşunu gördüğümde onun kim olduğunu anladım
Geçtiğimiz günlerde çok zengin bir iş adamının küçük kızı uyanış geçirerek bir avcıya dönüşmüştü ama asıl önemli olan kısmı bu değildi
Avcı olan bu kız tüm dünyada daha önce hiç kimsede görülmeyen bir başlığa sahipti ve bu başlığın ismi -zıplayıcı- idi . Küçük kızın yaptığı röportajlardan birinde bu başlığın ona uzayda atlama yeteneği dışında hiçbir yetenek vermediğini söylemişti
Basın bunun yalan olduğunu düşünse de zaten uzayda atlama yeteneği kendi başına muhteşem bir yetenekti
Benim de gördüğüm röportajlardaki kız kırmızı saçlı bir kız iken şu an ortadan kaybolan kız siyah saçlı bir kızdı . Aynı yeteneği uyandıran başka bir kişinin olma ihtimali pek olmadığı için muhtemelen saç rengini değiştiren bu kızdı
Kız gittikten sonra ıssız bir dağın başına kurulmuş mezarlıkta gecenin bir yarısı 6 kişi kalmıştık
Kız hakkında daha fazla düşünmeyi bırakıp üzerimize doğru koşan zombilerden nasıl kurtulacağımızı düşünmeye başladım
Mezarlığın arka tarafımıza düşen kısmında yaklaşık 100 metre uzaklıkta küçük bir kulübe dikkatimi çekti içgüdülerim bana hızla o kulübeye gitmemi söylüyordu , yeteneğimden dolayı içgüdülerime karşı şüphe duymadan o tarafa doğru koşmak için harekete geçerken diğerlerine de bağırdım
" Herkes koşmaya başlasın şuradaki kulübeye gideceğiz, orası muhtemelen daha güvenlidir "
Klübeye giden yol ilk 50 metreden sonra daralarak iki tarafı dik yamaçlara sahip tehlikeli bir yol oluyordu
-------
Grubun arka tarafındaki iki tane F seviye avcı
Elinde mızrak taşıyan Avcı yanındaki sarı saçlı arkadaşına bakıp şüphe ile konuşmaya başladı
" Neden o kulübeye gitmemizi istiyor orası gerçekten güvenlimi "
" Aptal onun kim olduğunu bilmiyor musun "
Mızraklı olan, kafası karışmış bir şekilde en önde koşan eren’e baktı
" Hayır onu tanıdığımı sanmıyorum ünlü birisi mi "
" Biraz , aptal herif bu adam ülkedeki ilk avcılardan "
Mızraklı adam tam konuşacağı sırada sarı saçlı adam onun sözünü kesti
" Şimdi konuşmanın sırası değil bu herif bir hamam böceği "
Mızraklı adam hamam böceği kelimesini duyduğu anda bir aydınlanma yaşamış gibi arkadaşına baktı
" Yani sen diyorsun ki bu herifin gösterdiği yol kesinlikle hayatta kalma ihtimalimizin en yüksek olduğu yol "
" Kesinlikle , ama şöyle bir sorun var ki bu adam sürekli üzerimize doğru zombileri çekecek , ne demeye çalıştığımı anladın mı "
Mızraklı adam yutkunarak arkadaşına baktı ve kafasını onaylar bir şekilde salladı
" Güzel, o zaman tek yapman gereken şeyin ne olduğunu biliyorsun şu hamam böceğini vur da dağdan aşağı düşsün "
" Emin misin biliyorsun ki zindanın içinde bile olsa birisini öldürmenin suçu en az 4 yıl hapis cezası "
" Hadi ama daha fazla tereddüt etmene gerek yok o adam bir hamam böceği devletin gerçekten senin gibi yetenekli bir avcıya karşı ondan yana olacağını mı sanıyorsun "
----------
Kulübeye varmama birkaç metre kalmışken arkamı dönüp herkes beni takip ediyor mu diye kontrol etmek istedim
Arkamı tam döndüğüm anda görüş alanımda bir parlama oldu ve rüzgarı delme sesiyle havada uçan bir mızrak sağ omzuma saplanarak beni yüzlerce metrelik uçurumdan aşağı uçurdu
Birden bire vücuduma saplanan korkunç acı hissi ile istemsizce çığlık attım . Havada süzülürken uçuruma dik bir şekilde büyümüş olan ağaçlardan birisine çarptığımda bu acı katlanarak arttı
Uçurumdaki ağaçlara çarpa çarpa aşağı doğru yuvarlanmaya devam ettikten bir süre sonra sonunda zemine varmıştım
Bu süreçte acı hissi o kadar artmıştı ki artık hiç bir şey söyleyemiyor veya herhangi bir ses çıkaramıyordum
Uzandığım yerde havaya doğru bakarken görebildiğim tek şey dik bir yamaç ve yamacın üstünde duran karabulutlardı
O adamların neden beni öldürmek istediğini kolayca tahmin edebiliyordum ama bu beni onlara kızgın olmaktan alıkoymaya yetmiyordu
Zaman geçerken yavaş yavaş düşüncelerim bulanıklaşarak beni terk etmeye başladılar ve bir rahatlama duygusuyla uykuya daldım
--------
Eren’in mızrak ile vurulup yere düştüğünü gören birkaç Avcı tepki gösterip silahına davransada
Eren’i vuran Avcılar kısa bir konuşmanın ardından diğerlerini ikna etmeyi başardı
Yamacın tepesindeki insanlar kulübeye girdikten bir süre sonra zombiler de kulübeye doğru akın etmeye başladı
Avcılar ince yol sayesinde zombileri birer birer öldürüp tehlikeyi atlattılar
Yaklaşık yarım saat sonra yaşayan tek zombi zindan patronu olan ve yamaç’ın girişinde durup kulübedeki avcıları izleyen devasa kaslı zombiydi
D seviye olan Avcı öne çıkarak bu işi kendisinin halledebileceğini söyledi
D seviye Avcı dar yolda bir süre yürüdükten sonra dev zombiden yaklaşık 10 metre ötedeyken durdu
Avcı ve dev zombi bir süre bakıştılar
Daha sonrasında dev zombi daha fazla dayanamayıp avcının üzerine atladı. Tabii bütün bunlar dev zombinin gözünde yaşananlardı
Gerçekte olan şey ; dev zombinin bir süre avcıya baktıktan sonra kendisini yamaçtan aşağı fırlatmasıydı
D seviye avcı’nın yeteneği göz teması kurarak canavarlara yanılsama göstermekti
Bütün avcıların gözünde sistemin onları tebrik eden mesajı gözüktü ve birbirlerine bakıp hayatta kalmalarını kutladılar
Mızrak ile vurulmuş olan F seviye Avcı herkes tarafından unutulmuştu bile
Avcılar bir süre yeni açılmış olması gereken portalın nerede olduğuna baktılar ama hiçbiri portalı bulamadı
D seviye Avcı bu sırada konuşmaya başladı
" Çıkış portalları patron canavarın öldüğü yerde olur herzaman "
Bütün Avcılar o anda sahip oldukları neşeyi kaybederek neredeyse bir uçurum denilebilecek yamaçtan aşağı baktılar
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.