Yukarı Çık




1   Önceki Bölüm 
           
Bölüm 2: Lin Dongxue



  Lin Dongxue alışkanlığı sebebiyle garaja indi, fakat sonrasında arabasının tamircide olduğunu hatırladı. İki hafta önce bir şüpheliyi peşinden takip ederken arabasını çarpmıştı. Tek nefeste bir düzineden fazla trafik kuralını ihlal etmişti o sırada, bu yüzden sürücü lisansından tüm puanları düşürüldü[1]. Aynı zamanda birkaç disiplin cezası da almıştı kurallara uymama ve davranışları sebebiyle.

Bu durumu hatırlamasından rahatsız olmuştu ki dışarı doğru yürümeye başladı, aniden bir araba ona korna çaldı. Bir sedan polis arabası yavaşladı ve yanına yanaştı. Yavaşça açılan aracın camının arkasından gülen bir yüz belirdi, “Dongxue, seni götürebilirim istersen!”

“Gerek yok” dedi Lin Dongxue açıkça reddederek.

“Yine mi abin ile kavga ettin?” Ses tonu ve ifadesinden zeki Xu Xiaodong net olarak onun durumunu tahmin edebilmişti. “Neden bu kadar mutsuz davranıyorsun? Cinayet Büro Bölümü’nün kaptanı senin öz abin. Senden başka hiç kimse, ne kadar isterse istesin, kaptanla bu kadar yakın bir ilişkiyi hayal dahi edemez. Senin yerinde olsam, yatıp kalkıp şükrederdim.”

Lin Dongxue aniden durdu ve kaşlarını çattı, bağırarak, “Herkesin gözünde, ben sadece kaptanın küçük kız kardeşiyim. Kimse beni asla sadece Lin Dongxue olarak görmüyor. Eğer onun kardeşi olmayı bu kadar çok istiyorsan, o zaman durma senindir. Bu mevki için onlarca yıl dahi geçse can atmazdım.” dedi. Bununla birlikte adımlarını hızlandırdı ve garajdan çıktı.

“Ben sadece bunun hakkında öylesine konuşmuştum. Bu konuşmada seni bu kadar kızdıran neydi ki?” Xu Xiaodong afallamış bir biçimde kafasını kaşıdı.

………………………….

Birkaç kavşak geçtikten sonra, Lin Dongxue, her zamanki gidiş yolundan gitmediği için Xu Xiaodong ile tekrar karşılaşmayacağını düşündü. Lin Dongxue telefonunu çıkardı ve bir Wang Yueche çağırdı. Sürücü isteği saniyeler içinde kabul etti, ancak beş dakika kadar bekledikten sonra, haritadaki araba simgesi halen yerinden kıpırdamamıştı. Lin Dongxue şoförü aradı ve “Ne oluyor? Beş dakikadır burada bekliyorum!” dedi.

Şoför özür dilemeksizin cevap verdi, “Üzgünüm güzellik; Burada biraz zor durumda kaldım da. Yürüsen sıkıntı olur mu acaba?”

“Unut gitsin, başka bir araç çağıracağım!”

“Hayır hayır, %20 indirim yaparım, olur mu?” Biftek restaurantının karşısındaki yolu gördünüz mü?”

“Görebiliyorum. Eee yani?”

“Orada ara bir sokak var. Sokağı geçtiğinizde beni görebilirsiniz”

“Amma zahmetliymiş!”

Lin Dongxue telefonu kapadı, karşı yola geçti ve adamın dediği dar sokağa girdi. Başlangıçta şoförün bahsettiği zor durumun bir trafik sıkışıklığı olduğunu düşündü fakat etrafta neredeyse araba yok denecek kadar azdı. Yanında restaurantın mutfağından gelen bir su hortumuyla araba yıkayan bir adam vardı. 

Kırmızı sedan bir araçtı. Lin Dongxue plakayı kontrol etti ve aracın kendisini alacak Wang Yueche aracı olduğunu anladı.

Lin Dongxue oraya doğru yürüdü ve kollarını kavuşturup şoförün hemen yanına dikildi. Şoför bu durumdan tamamen habersizdi ve arabayı yıkarken “Bu lanet serçeler her yerde sıçabilecekken gelip benim arabamın üstünde sıçıyorlar!”

Lin Dongxue imalı bir biçimde öksürdü. Şoför arkasını döndü ve gülümsedi. “Ohh, geldiniz demek! Geçin içeri!”

Lin Dongxue öfkeyle ona dik dik baktı, “Bu mu senin zor durumda kaldığın durum? Yolun kenarında koca bir beş dakika geçirdim, fakat sen o sırada yavaş yavaş arabanı yıkıyordun yani?”

“O kadar da abartma. Sadece beş dakika.”

“Çok normal bir şeymiş gibi söylüyorsun. Bırak beş dakikayı başka birinin bir saniyesini dahi geri telafi edebileceğinizi falan mı düşünüyorsunuz?”

Şoför arkasını döndü ve hayatında sayısız deneyim yaşamış 30’lu yaşlarında bir adama yakışan şık bir gülümseme takındı. Bir çift sert sert kendisine doğru bakan gözle birlikte tartışmaya başladı, “Eğer böyle ifade olacak olursak; seninle küçük bir teoriksel fikir alışverişi yapmak zorundayım. Başlangıçta durduğunuz yerden buraya yürüyerek elli metre mesafe var. Fakat eğer arabayla gidecek olsaydım oraya, şu bloğun etrafından dolanmam gerekecekti. Yani size ulaşmak  yaklaşık on dakikaya patlayacaktı. Bu perspektiften sizin beş dakikanızı boşa harcamadım. Zamanınızı boşa harcamaktansa, beş dakika zaman kazandırdım size. Araba yıkamaya gelince, bu benim titizlik delisi olmamla alakalı bir durum. Ön camda kuş pisliği vardı, ve ona baktığım her seferinde rahatsız olacağım için, hem de önümdeki kuş pisliklerine bakarken dikkatimi toplayamayacağım içim kaza yapmama sebep olabilirdi bu durum. Sizce de daha iyi ve güvenli bir servis sunmak için arabayı yıkamak mantıklı değil mi? Ya da bu tehlikelerle devam etmek mi mantıklı?”

“Hmm, tüm bu bahaneler.” Lin Dongxue homurdanarak, “Dediklerin doğru olsa bile, neden beni koca bir beş dakika bekletmek yerine daha erken aramayı tercih etmedin?” dedi.

“İşte o benim hatamdı. O sırada telefonumu kullanıyordum. Annemin serebral trombozu vardı ve kandaki pıhtıların alınması için girdiği ameliyat yeni bitmişti, bu yüzden doktor beni aradı. Sence cevap vermemem gereken bir arama mıydı?”

Lin Dongxue’nun nutku tutulmuştu, “Tamam, anladım anladım, sempati kartlarını oynamayı bırak ve arabayı çalıştır artık!”

Arka koltukta oturan Lin Dongxue sürücü lisansında “Chen Shi” ismini gördü. Chen Shi dikiz aynasını biraz düzeltti ve bir çift sinsi göz Lin Dongxue’nin göğüs bölgesine dikildi. Ağzını açtı ve sordu, “Nereye gidiyoruz güzellik?”

“Gerizekalı mısın? İstek geldiğinde adrese bakmadın mı?”

“Üzgünüm, Eskiden taksi kullanırdım, bu yüzden arabaya kim binerse binsin alışkanlık olmuş… Sadece birkaç küçük sohbet, fakat her iki türlü de işe yaramaz şakalar.”

“Kim seninle konuşmak istedi? Kendini bir şey sanma!”

Bir sürelik sessiz bir yolculuktan sonra Lin Dongxue kendisine odaklanmış bir çift gözün olduğunu fark etti, bu onu çok rahatsız etmişti. Sürücü koltuğunun omuz kısmına dokunarak “Yoluna bak, tamam mı? Sapık gibi davranmayı kes!”

“Seni dikizlemiyorum. İnceliyorum sadece” 

Lin Dongxue kahkaha attı, “Tam olarak neyi inceliyorsun?”

“Karaciğerinde yanma var. Son zamanlarda çok iyi uyuyamadığını düşünüyorsun, sabahları ağızda oluşan tat eksikliği ve beyaz dil?”

“Geleneksel tıptan anlıyor musun?!”

“Oradan buradan bir şeyler biliyorum.” Chen Shi gülümsedi ve torpido gözünden bir paket sigara çıkarttı.

“Hey arabada sigara içme! Hiç terbiyen yok mu senin?”

“Sadece kaç tane kalmış bakmak istedim yoksa ona da mı izin yok?” Chen Shi paketi salladı ve torpido gözünün içine geri attı. “Ne tür bir işle uğraşıyorsun güzellik?”
 
“Sana ne!! Arabanı sürsene sen!”

“Polis memurusun değil mi?”

Lin Dongxue şok olmuştu. Kendini baştan uca kontrol etti. Sıradan kıyafetler giyiyorum, acaba silahımı görmüş olabilir mi? Bu imkansız! Tüm zaman boyunca ceketimin arkasında saklıydı ,aynı şekilde kemerim de saklıydı.

Geveze sürücü hiçbir cevap beklemeksizin kendi kendine konuşmaya devam etti. “Meslekler insanların üzerinde bir iz bırakır. İnsanlara bakış biçiminiz yerel halkın sıradan bakışı gibi değil. Gözlerinizdeki bakış genellikle kolluk kuvvetlerinde çalışanlarda bulunur.”

“Peki, Neden benim başka bir kolluk kuvveti olmam mümkünken polis memuru olduğumu düşündün?”

Chen Shi gülümsedi, “Gideceğiniz nokta polis merkezinin iki sokak ötesinde. Ve işe bak ki aynı zamanda polis araçlarının çıkış yaptığı, dolandığı yer. Hey acaba şu anda ne tür bir dava ile uğraştığınız hakkında biraz bilgi verir misin?

Aslında, Lin Dongxue gerçeği söylemek istememişti. Yine de bunu ona karşı bir atak fırsatı olarak kullanmayı seçti ve böbürlenerek “Bir Wang Yueche cinayet davası!” dedi.

Chen Shi yadırgamaksızın cevap verdi. “Ooh gerçekten mi? Eğer herhangi bir işbirliğine ihtiyaç duyarsan ara beni. O tabii, işe yarayacak bir bilgi verene bir ödül olacak mı?

“Bildiğin bir şey mi var?

“Şimdilik yok, fakat bir ödül olursa; gidip biraz da kendim inceleyebilirim.”

“Hah, sanki kendin gidip gerçekten davaları inceleyebilecekmiş gibi konuşuyorsun bir de.”

“Bu sadece davayı biraz eşelemekle alakalı. o da biraz şans işi. Kim bilir belki şanslı günümdür.”

Sözleri Lin Dongxue’yi oldukça mutsuz etmişti. Daha fazla tartışmak istiyordu fakat telefonu çaldığında durdu. Xu Xiaodong’un kendisini bir WeChat grubuna eklediği bildirimi geldi. O her yeni bir dava olduğunda, bilgi alışverişi yapmak ve durum güncellemelerinde oluşacak gelişmeler için yeni bir grup kurardı.

Xu Xiaodong heyecanla herkesi bilgilendirdi. “O gün ki Wang Yueche şoförünün kim olduğunu buldum!”

Lin Dongxue küçümseyici bir yüz ifadesi ile “Ne şov ama?” diye düşündü.

Uzun bir mesaj belirdi sohbette, “Chen Shi, erkek, 36 yaşında, Wu’an Şehri vatandaşı, 15 yıldır şoför, ehliyet kodu……”

Lin Dongxue kafasını kaldırdı ve asılı duran ehliyetin üzerindeki aptal gülümsemeyi gördü. Birden, sırtından terler akarken, arkasından panik içinde silahını çıkarıp Chen Shi’nin kafasına doğrulttu ve “Hemen sana durmanı emrediyorum!!!” dedi. 




[ol]
[color=#000000][size=2][font=Arial]Çin'de anladığım kadarıyla sürücü belgelerinde kredi sistemi var ve her kaza yaptığınızda otomatik olarak düşüyor bir noktadan son belli sürelerle araç sürememe gibi cezalar alıyorsun.[/font][/size][/color]
[/ol]


Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


1   Önceki Bölüm 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.