Gloriya - Türkçe Çevrimiçi Oku
Yukarı Çık




5   Önceki Bölüm 

           
Gloriya Toprakları.
 
Norman poşetten bir krem çıkarıp yarasına sürmesi için karşısındakine verdi. Adam tereddütlü bir şekilde aldı. Norman, karşısındakinin o ana kadar fark edemediği sırt çantasını da yere bıraktı. Onu da adamın yanına koydu. Kendisine evinden getirdiği çikolatayı aldı ve yarım saat önce oturduğu yere aynı şekilde oturdu. Güneş artık mağaranın içini neredeyse tamamen aydınlatıyordu. Yaşlı adam, Norman’a, ağzında çikolata tadı ile bakıyordu. Çantanın içine baktığındaysa içinde kaplar gördü. Bunların içinde tahminine göre yemek vardı. Gerçek yemek.
  Bir yandan kaplara dalmış bir yandan da çikolatasını yerken durdu ve karşısındaki gence baktı. Az önce ağlamak üzere olan bu kişi, kendi ölümüne tekrar geldi diye düşündü. Ama sonra mermisinin kalmadığını hatırlayınca içinden çocuğun çok şanslı olduğunu geçirdi. Sonunda konuşma ihtiyacı hissetti.
“Neden bana yardım ediyorsun?” Norman hiç düşünmeden konuştu.
“Lunam savaşı kaybettiğine göre, savaş bitmiş demektir.” Çikolatadan bir ısırık daha aldı. “Bu durumda düşman sayılmazsın. Zaten savaşı başlatan Gloriya’ydı.” Adam bu cevabı hiç yeterli bulmadı. Anlayamasa da sebebinin bu olmadığını hissediyordu.
“Peki ya savaş devam etseydi?” Yine hızlı bir cevap duyuldu.
“O zaman bir düşman sayılabilirdin elbette.”
  Adam çocuğun az öncekine göre neden böyle tepkiler verdiğini anlayamadı. Çok hızlı bir değişimdi bu. Bu yüzden şüphelendi ve gencin gelirken birkaç asker getirdiğini düşünmeden edemedi. Ama öyle olsaydı neden hemen kendisine saldırmıyorlardı. Neden hala hayattaydı. Aklına yemeklerde bir şey olabileceği geldi. Bu yüzden çocuğun 2. gelişinde getirdiği hiçbir şeyi ellemedi. Bu sorularla boğuşurken kendini saldı ve konuşma ihtiyacı duydu.
“Adın nedir?”
“Norman.”
“Norman… Ülkenden, bir düşmanın hayatını kurtaracak kadar mı nefret ediyorsun? Daha doğrusu bir düşman generalinin hayatını kurtaracak kadar.”
  Norman adamın sert ses tonunun hep böyle olduğunu düşündü.
“Ben savaşlardan nefret ediyorum.” Yine çok sakin bir şekilde söylemişti bunu.
“Demek sen de savaşlardan nefret ediyorsun. Aynı benim gibi.” İmalı bir bakış ile gülümsedi kısa bir süreliğine.
“Yani sen savaşlardan nefret ediyorsun.” Duraksadı. “Ve bir generalsin.”
  General bu defa kısa, acılı ve sesli bir şekilde güldü.
“Sana bir tavsiye vermemi ister misin, Norman?”
İkisi de birbirine yarım saat önceye göre çok daha farklı şekilde bakarken Norman cevap verdi.
“İtiraz etmem.”
  General hiçbir şeyden bu kadar emin değilmiş gibi konuştu.
“Savaşları bitiren şey, savaşın kendisidir.”
  Norman düz bakışlarını sürdürmeye devam etti. Bu kadar klişe bir şey beklemiyordu ama başkasının felsefesine karışmak istemiyordu. Çünkü kendisi de bu durum için hiçbir şey yapmamayı seçmişti. General daha fazla konuşmak istiyordu. Nasılsa burada yapabileceği başka şey yoktu.
“Yetenek seviyelerin ne durumda? Yani hangi yetenekler üzerinde çalışıyorsun?” Norman vereceği cevapları umursamıyordu. Nasılsa ikisi de birbirini öldürmek istemiyordu. Şimdilik.
“Bu mağara sayesinde hissetme, duyma ve görme seviyelerim 6. seviyedeler. Güç ve refleksim 4. seviyeye geleli 1 hafta oldu. Çevikliğim 2. ve 3. seviye aralığında. Burada kimse olmadığı için empati ve zihin okuma seviyelerim koca bir sıfır.” General birçok yetenekte bu kadar ilerleme yapan kişilere pek rastlamıyordu. Çünkü insanlar bir alana ilerler ve o alanda dur durak bilmeksizin çalışır diğer yönleri eksik bırakırlardı. Norman da kendisi gibi bir istisnaydı. Hele 17-18 yaş aralığında olan birinin böyle yeteneklere sahip olması şaşırtıcıydı.
“Güzel!” Uzun süre boyunca kullanabildiği tek kelime bu oldu. “Yaptığın antrenmanları merak ettim. Kendin mi oluşturdun yoksa?” Yine sade ve düz bir ses ile yanıt aldı.
“Okulda öğrettiklerinin mantığını kaptım. Duyma için mağaranın yapısı kullandım. Görme için burada geceleri de uzun bir süre kaldım. Güç ve refleks için düzenli ağırlık ve güç egzersizleri çalıştım. Çevikliğim için bazen…” Yüzünde bir gülümsemeyle devam etti. “Bazen kardeşlerimin oyuncaklarla yaptıkları saldırılarını karşıladım. Hissetme için de duyma yeteneğim ile meditasyon yapıp dışarıdaki olayları anlamaya çalıştım. Kuşları, böcekleri, çocukları.” General tekrardan şaşırmış bir şekilde konuştu.
“Bu kadar basit şeylerle nasıl bu kadar geliştin?” Norman yüzünde normal bir tavırla cevapladı.
“Basit. Çok çalıştım. Uykuyu azalttım. İnsanlardan uzaklaştım. Okulun verdiği bazı gereksiz eğitimleri tamamen terk ettim ve işime yarayacak olanlar üzerinde ilgimi topladım. Her boş vaktimi kendimi geliştirmeye adadım. Sonuçta…” Çok hızlı konuşmaktan dolayı susup derin bir nefes aldı. “Başarılı olmak için bir şeyler feda etmeliyiz.” Ayakkabılarının ucuna bakarak tek kaşını kaldırdı. “Etmeliyiz ki ileride daha fazlasını kazanabilelim.”
  General artık karşısındaki kişiye daha bir farklı bakıyordu. Nedenini bilmiyordu ama Norman, kendi gözüyle baktığında çocukluğundaki bir parçasına benziyordu. Sanki kendi çocukluğuyla sohbet ediyordu.
"Ailende hiç asker bulunuyor mu?" diye sordu general. Norman'ın simasını bir yerlerde gördüğüne emindi.
"Büyük babam da bir generaldi. Ama yıllar önce öldü."
"Yıllar derken ne kadar bir zamandan bahsediyorsun?"
"13 yıl yaklaşık olarak. Savaş başlangıcından 5 sene sonra Grim dağlarında pusuya düşmüş."
  General şok geçirdi. Bu çocuğu da büyük babasını da tanıyordu. Ama söyleyemedi. 13 yıl önce olan hiçbir olayı söyleyemezdi de. Norman anlamasın diye hiçbir mimik yapmamaya özen gösterdi. “Neyse ki empati yeteneği yok.” diye mutlu oldu kısa süreliğine.
  Ortam sessizleşti. Birkaç güvercin şakıyışı mağarada titredikçe titredi. Rüzgâr çimenlerden başını kaldırıp mağaraya girdi. Güneş öğle saatlerinde yolladığı ışıkları mağaraya giremez olduysa da içeriyi aydınlatmaya devam etti.
  General mağaranın en diplerinde olmasından kararmaya başlayan yüzünde tebessümle samimi bir şekilde sordu.
“Kendini daha hızlı geliştirmek için bildiğim en iyi taktikleri öğrenmek ister misin?”

Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


5   Önceki Bölüm 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.