Gu Daoist Master Novel - Türkçe Çevrimiçi Oku

Gün batımı, gökyüzü kırmızı bir renk tonuydu.
Gökyüzü hâlâ parlaktı ama her şey bir grinin gölgesiyle kaplı gibiydi. Pencereye bakan, uzaktaki dağlar yavaş yavaş koyu siyah bir renge doğru çekiliyordu. ( Kısaca gün batıyor yazar ne uzattı )
Oturma odasındaki ışık loştu. Teyze ve Amca sandalyelerinde yüksekte oturuyorlardı, yüzleri gölgeyle örtülmüştü, yüz ifadelerini anlamak zordu.
Fang Yuan'ın iki kavanoz şarabı taşıdığını görünce, Gu Yue Dong Tu Amcası'nın kaşları düğüm haline geldi. Ağzını açtı ve “Bir göz açıp kapayıncaya kadar ikiniz de artık 15 yaşındasınız. İkiniz de bir Gu Ustasının yeteneklerine sahip olduğunuz için , özellikle Fang Zheng, teyzeniz ve ben ikinizle de gurur duyuyoruz. İkinize de 6 parça ilkel taş vereceğim, alın. Gu'nuzu iyileştirmek için bu ilkel taşlar gerekir, böylece ilkel özününüzü bir nebze geri yüklersiniz.”
O bunu söylerken, bazı hizmetkarlar gelip Fang Yuan ve Fang Zheng'in her birine küçük bir torba geçti.
Fang Yuan sessizce çantasını aldı.
Fang Zheng hemen çantasını açtı ve 6 adet oval şekilli, grimsi beyaz ilkel taşı görmek için içeri baktı. Yüzü bir anda minnettarlıkla aydınlandı ve teyzesiyle amcasına dönük olarak oturduğu yerden kalktı. “Teyze ve Amca, yeğenin teşekkür ediyor benim ilkel özümü doldurmak için ilkel taşları gerekiyor! İkiniz de beni bugüne kadar büyüttünüz, bu minnettarlık kalbime kazınmış, sonsuza kadar unutmayacağım! " ( Ama abini unuttun bu şerefsiz 2200 bölümdür sevemedim)
Amca gülümsedi ve başını salladı. Teyze aceleyle ellerini salladı ve sıcak bir sesle, “Otur, otur! İkiniz de doğrudan çocuğumuz olmasanız da, sizi her zaman kendi çocuklarımız olarak yetiştirdik. İkiniz de bir gelecek elde edebiliyorsunuz ve bundan gurur duyuyoruz. Ne yazık ki kendi çocuğumuz yok ve bazen ikiniz de gerçekten çocuklarımız olursanız en iyisi olacağını düşündük. "
Sözlerinde derin anlamlar vardı. Fang Zheng bunu anlamadı ama Fang Yuan biraz kaşlarını çattı.

Amca araya girip, “Bunu teyzenizle görüştüm. İkinizi de evlat edinmeyi ve gerçek, gerçek bir aile olmayı düşündük. Fang Zheng, istekli misin acaba? "

Fang Zheng bir saniyeliğine şaşkına döndü, ama yüzündeki ifade kısa sürede neşeli bir gülümsemeyle belirdi ve dedi ki, “Dürüst olmak gerekirse, her iki ebeveynim de öldüğünden beri kendi ailemi çok özledim. Teyze ve Amca ile aile olabilmek için bu gerçek olamayacak kadar iyi! " (°o°)

Teyzenin ifadesi gevşedi ve güldü, "O zaman sen bizim iyi oğlumuzsun, bize Teyze ve Amca demeyi bırakmayacak mısın?"

"Baba anne." Farkında olan Fang Zheng ifadesini değiştirdi.

Teyze ve Amca içten güldü. “Ne güzel bir evlat, beş yaşından beri seni büyütmek için karı-koca israfı değil. Ve biz de seni on yıl yetiştirdik, ”Teyze gözyaşlarını sildi.
( Yorumumu sona saklıyorum )
Amca sessiz Fang Yuan'a baktı ve nazikçe, "Fang Yuan, peki ya sen?" Dedi.

Fang Yuan tek kelime etmeden başını salladı.

"Abi." Gu Yue Fang Zheng ona tavsiyede bulunmak üzereydi ama tonu değişmeyen amca onu durdurdu. “Eğer durum buysa, yeğenim Fang Yuan, seni zorlamayacağız. Zaten 15 yaşında olduğunuz için bağımsız olmaya başlamanız gerekir, bu şekilde Fang soyunuzu da kolayca sürdürebilirsiniz. Amca sana maddi destek olarak 200 ilkel taş hazırladı. "

"200 ilkel taş!" Fang Zheng'in gözleri fal taşı gibi açıldı; hayatında hiç bu kadar çok ilkel taş görmemişti. Yardım edemedi ama kıskanç bir ifade açıkladı.

Ama Fang Yuan yine de başını salladı.

Fang Zheng'in kafası karışmıştı, bu sırada Amca'nın ifadesi hafifçe değişti. Teyzenin yüzü de bulanıklaştı.

"Teyze ve amca. Başka hiçbir şey yoksa, yeğeniniz veda edecek, ”Fang Yuan onlara bir daha konuşma şansı vermedi. Sözünü bitirdikten sonra şarap kavanozlarını aldı ve hemen salondan çıktı. ( İşte adam dediğin budur unutmadı anasını babasını )
Fang Zheng oturduğu yerden kalktı ve “Baba, Anne. Abim doğru düşünmüyor, ona öğüt vermeme ne dersin? "

Amca elini salladı ve kasıtlı olarak iç çekti, “Ne yazık ki bu mesele zorlanamaz. Böyle bir kalbe sahip olduğun için, baban olarak zaten çok memnunum. Hizmetkarlar, genç usta Fang Zheng'e iyi bakın. "

"O zaman oğlunuz veda edecek," Fang Zheng geri çekildi ve oturma odası sessizliğe gömüldü.

Güneş dağın altından battı ve oturma odası karardı. Bir süre sonra karanlıktan amcamın soğuk sesi çıktı. "Görünüşe göre bu velet Fang Yuan'ın planımızı fark etti."

Gu Yue klanının düzenlemeleri arasında, 16 yaşındaki en büyük oğlunun aile mülkünü miras alacak niteliklere sahip olacağı açıkça belirtilmişti. Fang Yuan'ın ailesi geride bir servet bırakarak öldü. Teyze ve Amca tarafından 'hallediliyordu'. Bu miras, 200 öz taşının kıyaslanamayacak kadar küçük bir toplamı değildi. Fang Yuan da Teyze ve Amca tarafından evlat edinilmeyi kabul etmiş olsaydı, bu serveti miras alma hakkını kaybedecekti. Bu yıl 15 yaşındayken Fang Yuan bağımsız olmaya karar verirse, klanın kurallarına da uymayacaktır.

"Neyse ki Fang Zheng'i kazanmayı başardık ve Fang Yuan'ın sadece C sınıfı yeteneği var," Amca neşeyle iç çekti.

"Öyleyse hayatım, Fang Yuan 16 yaşında bağımsız olmaya karar verirse, ne yapacağız?" Teyzenin ses tonu, mirası düşünürken histerikti.

“Hmph, disiplinsiz davrandığı için bizi suçlayamaz. Bizi terk etmeden ve onu ailemizden kovmadan önce büyük bir hata yaptığını yakaladığımız sürece, bu mirası miras alma hakkını elinden almak olarak sayılacaktır, "dedi Amca soğuk bir şekilde.

"Ama velet çok akıllı, nasıl bir hata yapar?" Teyze şaşkınlıkla sordu.

Amca hemen gözlerini devirdi ve öfkeyle fısıldadı, "Sen gerçekten aptalsın! Hata yapmayacaksa, onun yerine onu çerçeveleyemez miyiz? Sadece Shen Cui'nin Fang Yuan'ı baştan çıkarmasına ve bir saldırı çığlığı atmasına izin verin, onu anında yakalarız, sarhoşken çılgınca davranmasıyla ilgili bir hikaye uydururuz. Elbette Fang Yuan'ı okuldan da atabiliriz? "
"Kocacım, gerçekten bir yolun var, ne ustaca bir plan!" Teyze o anda çok sevindi.

Gecenin kalın renkleri gökyüzünü kapladı ve gökyüzünü kaplayan yıldızlar çoğunlukla yüzen kara bulutlarla örtüldü. Köydeki evlerin her biri yavaş yavaş ışıklarla aydınlandı.

Gu Yue Fang Zheng, bir odaya alındı.

"Genç usta Fang Zheng, eski usta şahsen bana bu odayı sizin için özel olarak düzenlememi sağladı," dedi Shen Anne misafirperver bir ses tonuyla. Belini eğdi, yüzünde gurur verici bir gülümseme vardı.

Fang Zheng bir bakışta etrafına baktı, gözleri parladı. Bu oda, önceki odasına göre en az iki kat daha büyüktü. Odanın ortasında geniş bir yatak vardı; Pencerenin yanında, üzerinde ince mürekkep ve kağıt setiyle gül ağacından bir masa vardı. Duvarlar zarif süslemelerle süslenmişti ve ayaklarının altında sıradan bir zemin değil, yumuşak el yapımı bir halıyla kaplıydı.

Çocukluğundan bugüne kadar Fang Zheng asla böyle bir odada kalmamıştı. Hemen sürekli başını salladı ve "Bu çok iyi, gerçekten kötü değil, teşekkürler Shen Anne." Dedi.

Shen Anne, Teyze ve Amca'nın en değerli kişisiydi; evdeki tüm kölelerden sorumluydu ve itibarına uygun yaşayan bir hizmetçiydi. Fang Yuan'a hizmet eden Shen Cui onun kızıydı.

Shen Anne güldü, “Genç efendinin minnettarlığını hak etmiyorum, bu benim görevim! Genç usta, iyi yemek yemekten ve iyi uyumaktan çekinme. Ne istersen, yatağının yanındaki zili salla, biri hemen sana bakacak. Eski usta zaten bize talimat verdi, bu yüzden bu birkaç gün içinde lütfen tüm dikkatinizi xiulian uygulamaya koyun, genç usta. Sadece diğer tüm işleri bize bırakın. "

Fang Zheng, kalbinde bir minnettarlık dalgası hissetti. Hiçbir şey söylemedi, ama içten içe karar verdi, bu sefer bir numarayı almalıyım ve Teyze ve Amca'yı yüzüstü bırakmamalıyım!
Gökyüzündeki kara bulutlar ağırlaşıyor ve gece kararıyordu. Gece gökyüzünde yıldızların çoğu bulutlarla kaplandı, birkaçı soluk ışıkla parlıyor, gökyüzünde yanıp sönüyordu.

"Teyzem ve Amcam şu anda beni evden nasıl çıkaracaklarını planlıyor olmalılar. Önceki hayatımda, hizmetkarları beni kışkırtmaları için gizlice kışkırttılar ve sonra beni çerçevelediler. Sonra beni aileden kovdular; Bu hayatta herhangi bir değişiklik olup olmayacağını merak ediyorum. " Fang Yuan sokaklarda yürürken yüreğinde alay etti.
Uzun zamandır teyzesinin ve amcasının gerçek renklerini açıkça görmüştü. Ama o da anlayabiliyordu. ( Bu zamanda yolculuk yapmadan önceki zamanından)

Erkekler servet peşinde hayatlarını çöpe atarlardı. İster Dünya'da ister bu dünyada olsun, her zaman akrabalıkları çiğnemeye, kendi çıkarları ve- menfaatleri için dostluk ve sevgiye sırtlarını dönen birçok insan olacaktır.

Aslında akrabalık yoktu. Başlangıçta, Teyze ve Amca Fang Yuan ve Fang Zheng'i aldıklarında, tek amaçları mirası araştırmaktı. Sadece iki erkek kardeşin tekrar tekrar beklenmedik olmasıydı. ( Fang Yuan'ın yaptıkları )

“Her şey kolay olmadan önce zordur. Bana göre durum daha çok böyledir. Öncelikle üstün bir yeteneğim yok; ikincisi, bir öğretmene bakmıyorum. Bir aileyi yoktan yetiştirmekle eşdeğerdir, ancak ebeveynimin mirasıyla bunun benim için büyük bir avantaj olduğu söylenebilir. Önceki hayatımda, Teyzem ve Amca mirası çaldılar ve bu nedenle, Birinci Kademe zirvesine ulaşmak için iki tam yılımı harcamak zorunda kaldım. Bu hayatta aynı hatayı yapmayı göze alamam. "

Fang Yuan yürürken zihninde düşündü.

Evde kalmak yerine iki kavanoz şarabı tuttu ve köyün kenar mahallelerine doğru yürüdü.

Gece derinleşti ve kara bulutlar yıldız ışığını gizledi, dağ esintisi giderek güçlenerek arttı.

Dağ yağmuru geliyordu. Ama yine de aramak zorundaydı; ebeveyninin mirasına ulaşmak için on altı yaşına kadar beklemesi gerekecekti. Ve Çiçek Şarabı Keşiş'in hazinesi, kısa vadede eline geçebileceği tek şeydi.

Sokaklarda çok insan yoktu. Yol boyunca evler loş bir ışık gösteriyordu. Bazı küçük çöpler ve yapraklar rüzgarla uçup gitti, etrafta sürükleniyordu.

Fang Yuan'ın ince kıyafetleri dağ rüzgârını durduramadı ve soğuk bir ürperti hissetmekten kendini alamadı. Küçük bir ağız dolusu şarap içerek şarap kavanozunu açtı. Bulanık şarap olmasına rağmen, yuttuktan sonra ılık bir his uyandırdı.

Bu birkaç gün içinde ilk kez şarap içiyordu.

Köyden ne kadar uzaklaşırsa, yol kenarındaki evler o kadar azaldı ve ışıklar o kadar kısıldı. Önünde daha da karanlıktı. Rüzgar, dağ ormanına şiddetli bir şekilde esti, dallar gece sallanıyor, kükreyen bir hayvan sürüsü gibi ıslık sesi çıkarıyordu.

Fang Yuan'ın hızı yavaşlamadı. Köyün devasa girişinden çıkıp karanlığa doğru yürüdü, yürürken daha da ileri gitti. Arkasında on binlerce evin parlak ve parlak ışıkları vardı. Bu ışıklarda sıcak bir köşe vardı.

Küçük kardeş Fang Zheng, ders sırasında aldığı notları gözden geçirerek masasında oturuyordu. Evdeki ışıklar pırıl pırıl parlıyordu, sert duvar soğuk rüzgarları engelliyordu. Elinin yanında bir fincan ılık ginseng çayı vardı, fincandan buhar yükseliyordu.

"Genç efendi Fang Zheng, sıcak banyo suyu sizin için hazırlandı."

Kapının dışında, Shen Cui'nin sesi yavaşça içeri süzüldü.

Fang Zheng'in kalbi sarsıldı. "O zaman lütfen içeri getirin."

Shen Cui, beli eğilerek odaya girdi, ifadesi memnun kaldı.

"Hizmetkarınız genç efendiyi selamlıyor." Gözleri Fang Zheng'e aşk dolu bakışlar attı. Fang Yuan sadece C sınıfı bir yetenekti, ancak Fang Zheng A sınıfı bir yetenekti! Ona ulaşabilmek gerçekten en büyük servet!

Ç.N : evet zheng ben sen gelmişini geçmişini yuan hariç sulaleni ve klanını s..e..m , delirttin lan beni
kendi ananı babanı nasıl unutursun yavsak TM hadi aile sevgisinden mahrum kaldın lan sana insan gözüyle bakmayan bir aileye nasıl ana baba diye çağırıyorsun ingilizce okuyanlar bilir abisi bu mal için neler yapmadı çoğu kendi çıkarına olsa bile , afedersiniz ama ben 15 yaşındayken bir dahi değildim ( kaç oluyorduk o sıralarda 9 mu ) ama genede durumu kavrama yeteneğim zhengden daha iyi lan mal hicmi dikkat etmiyorsun abin bile fark etti o yaşlarda TM hadi diyelim yuan başka bir dünyadan geldi lan çocuk insanların sana baktığı tavır önceden neydi şimdi ne biraz topla kendi yemin ediyorum başka biri olsa şu durumda böyle davranmaz zheng yeteneğe sahip bok sahip yeteneğe sahip biri böylemi olur ?
Offf moralim düzelirse bir bölüm daha gelebilir bugün.
Hepinize okuduğunuz için teşekkürler ve benim gibi sinirlenenlere ve öfkelenenlere sabır diliyom .

DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;