Bir gün geçmişti. Sarayda ki ölüm sessizliği Berin'in çığlığıyla kesildi. Berin uyanmıştı. Fakat Bozdağ'ın verdi ilaçtan dolayı tam da söylediği gibi çok fazla acı çekiyordu. Lila ise yanın da Berin'e destek oluyordu.
Sora dışardaydı. Kurt Kalesi'nin en tepesine çıkmıştı. Babasının öldüğü anı düşünüyordu. O sırada yanına Bozdağ geldi.
Bozdağ: Nasıl gidiyor?
Sora konuşmaya çalıştı ama eğer konuşursa ağlayacaktı. O yüzden sözler ağzından bir türlü çıkmadı.
Bozdağ: Durumunu anlıyorum. Konuşursan eğer ağlamaya başlarsın değil mi?
Sora göz yaşlarını tutmakta ısrarcıydı.
Bozdağ: Durumunu anlıyorum dediğim yalan değildi bu arada.
Sora meraklı gözlerle Bozdağ'a baktı.
Bozdağ: Benim de babam gözlerimin önün de öldü. Bende onun sonrasında senin gibi hissettim. Tüm o İmparatorluk sorumluluğu artık benimdi. Babam gözümün önün de ölmüştü. Ağlamamam lazımdı. Ağlayamazdım artık ben imparatordum. Büyümem lazımdı. Kendimi çok zorlamıştım. Babamın cenazesinden iki gün sonra bile ağlamamış kendimi ofise ve işe kapatmıştım. Bir gün ofisimden odama gittiğimde orda birini gördüm o da aynı üzülen gözlerle bana bakıyordu. İşte o an büyümem lazım diye direten beynim sanki sekiz yaşıma dönmüştüm deli gibi ağlamaya başladım.
Sora kendini sıkarak zorla merak etti soruyu mırıldadı
Sora: Kimi... görmüştün.
Bozdağ güldü ve hiçbir şey söylemedi. Kulenin tepesinden aşağı inmeye başladı. Sora ilk başta bu sessizliği anlamadı. Kimi görmüştü ve niye bana bir şey söylemedi. Sora da Kalenin tepesinden aşağı inip kalenin içine girdi. Odasına doğru giderken odasının kapısında ne yapması gerektiğini bilmeyen ağlamaktan gözü şişmiş birini gördü. O kişi Sora'nın annesi Keria'idi. Keira, kızı Sora'yı odasında sanıyordu. Sonra bir anda karşısında gördü.
Keria: Ben ... sadece ... Seni merak ett...
Sora, annesinin sözünü kesip diz çöküp ona hızlıca sarıldı ve hüngür hüngür ağlamaya başladı.
Sora: BA-BABAAAA Ben babamı istiyorum anne. Babam gelsin anne ne olur?
Keria eğilip kızına sıkıca sarılarak karşılık verdi.
Sora: Anne babam gelmeyecek mi anne?
Sora ve annesi sıkıca birbirlerine sarılıp beklediler. Bozdağ köşede saklanıp onları dinliyordu.
Bozdağ: O bölümü daha erken atlattı. Onun için daha iyi olacak.
Sora akşama kadar ağlamaya devam etti.
Akşam olmuştu Kelvin, Bozdağ'ın odasına gelmişti.
Kelvin: Müsait misiniz Majesteleri?
Bozdağ: Müsaitim savaş raporu için mi geldin?
Kelvin: Evet Efendim.
Bozdağ: Konuş.
Kelvin: 96 Kurt Kalesi askeri maalesef yaşamanı yitirdi. Gölge tarafından ise sadece 5 kişi hayattaydı. Bozdağ: Sorgu yapıldı mı? Ne için saldırmışlar gölge genelde bu tür net işlere bulaşmaz.
Kelvin: Ana görev Beyaz Ateş'in yakalanması olduğunu duyduk.
Bozdağ: Ama Beyaz Ateşe doğru bir hamle yapmadılar. O zaman daha çok Beyaz Ateş'i yakalamak adına hazırlanmazlar mıydı?
Kelvin: Aslında orda biraz Kara Göz'ün savaş düşkünlüğü işin içine girmiş ama yine de plan yapmışlar.
Bozdağ: Nasıl Yani?
Kelvin: 1,2,3,4,5 ve 6. yetkililer saldırırken 7 ve 8. yetkili Beyaz Ateş'i kaçırmak için gizlice Beyaz Ateş'in yanına gitmiş.
Bozdağ: NE BEYAZ ATEŞ'İ HÜCREDEN KAÇIRDILAR MI !!!!!
Klevin: Hayır Majesteleri.
Bozdağ: Ne oldu peki?
Kelvin: Beyaz Ateş onu kaçırmaya çalışan iki kişiyi de öldürdü.
Bozdağ: Diyorsun ki anti büyü kelepçesi olan bir adam iki Gölge yetkilisini yendi. Ne kadar düşük seviye yetkililer olsa da bu imkansız bir şey. Nasıl bir saldırı yapmış.
Kelvin: İkisinin de boynunu kırmış.
Bozdağ: Ahh zaten biraz inanıyordum ama gitgide hikayelere daha da inanmaya başlıyorum.... Neyse Berin ve Lila nasıl?
Kelvin: Sanırım iksirin yan etkisi geçti. Berin acıdan bayıldı birazdan ayılır. Lila da onun yanında biraz savaş yarası var şifa elementli büyücüler şuan onunla ilgileniyor. Berin'in başından ayrılmadığı için tam tedavi edememişlerdi.
Bozdağ: Berin'e çok şey borçlandık. Sıcak Kaleye yüklü bir yardım yapmamız gerekecek... Zoon'un yetkililerinin hepsi öldü mü?
Kelvin: 1 ve 3. yetkili hariç hepsi öldü.
Bozdağ: Onlara ne oldu?
Kelvin: 1.Yetkli Draxer, sonucu önceden kestirip kaçtı. 3.Yetkili Lene ise Berin ile olan savaşında yenildikten sonra bilincini kaybetmişti fakat Sonra ortadan kayboldu. Büyük ihtimal 1.Yetkili onu götürdü
Bozdağ: Tamamdır. Yetkililerin Ödül listesi nasıl? Kim ne kadar ödül alacak?
Kelvin: 7 ve 8 i Beyaz Ateş öldürdüğü için onların ödülünü kimse alamayacak. 5.Yetkili Zinta'yı yenen Lila 120 Altın ödül alıyor.
4.Yetkiliyi yenen Roak 205 Altın ödül aldı
3.Yetkili kaçtığı için maalesef Berin ödül alamadı. Lene kaçmayı başardığı için ödülü 300'den 335 altına yükseldi.
6.Yetkili ve 2.Yetkili Pama'yı yenen Sora, Altıncının 68 ve Pama'nın 502 olmak üzere 570 altın ödül aldı.
1.Yetkili ilk kez resmi olarak görüldü. Tam gücünü göremedik ama Kurt Kalesine saldırı ve 1.Yetkili olmasından dolayı 1.Yetkili Draxer'in ilk ödülü çıktı. Draxer'in açıklanan ödülü 850 Altın.
ve Gölge Lideri Zoon beş liderin sadece ikisi Resmi olarak görüldü o yüzden sadece ikisinin ödülü vardı. O kişiler Kara Göz ile Zehir Kraliçe sırayla ödülleri 1480 ile 1920 altın. Ödülleri ayarlayan zaten 4 İmparatorluk ve Kara Gözü öldüren siz olduğunuz için ödülü alan kimse yok.
Durumlar bu şekilde.
Bozdağ: Tamamdır. Kışincisi'ne gittiğimiz de iyi bir plan yapacağız. Yarın sabah Axis'in cenazesinden sonra hazırlanıp akşam Berinler ile beraber Kışincisi'ne yola çıkacağız.
Kelvin: Tamamdır Majesteleri.
Konuşma sırasında biri odanın kapısını tıklatmıştı.
Bozdağ: Girebilirsin.
Kapı açıldı. İçeri giren Sora'ydı. Artık kendine gelmişti.
Sora: Majesteleri konuşabilir miyiz?
Bozdağ, Sora'nın kendine gelmesine sevinmişti ama Sora'nın yüz ifadesi kızgın gibiydi.
Bozdağ: Olur tabii ki.
Sora: Bu savaşın neden çıktığını öğrenince çok babamın ölümden kimi sorumlu tutacağımı çok düşündüm. Sizi bile suçlamayı düşündüm Majesteleri. O şerefsizi buraya getirdiğiniz için .
Bozdağ ne diyeceğini bilemedi ve sustu.
Sora: Fakat şimdi biliyorum. Hepsi o Beyaz Ateş ve Gölge piçlerinin suçu onları kesinlikle mahvedeceğim.
Bozdağ: Ne demek istiyorsun?
Sora: Beyaz Ateş'i istiyorum işiniz bitince bana verin lütfen.
Bozdağ netti.
Bozdağ: Maalesef olmaz
Sora sinirlendi.
Sora: NEDEN!!!!
Bozdağ: Önce git ve biraz sakin ol sonra konuşuruz.
Sora: HAYIR ŞİMDİ KONUŞUCAĞIZ.
Bozdağ sözlerini tekrarladı.
Bozdağ: Önce git ve biraz sakin ol sonra konuşuruz.
Sora, Bozdağ'ın üstüne yürüdü.
Sora: AMA BE...
Kelvin, Sora'nın boynuna kılıç çekerken bunu fark eden Sora aynı şekilde elini Ateş ile kaplayıp o da Kelvin'in boynuna doğrulttu.
Bozdağ sinirlendi gözü Buz Mavisine döndü ve manasını etrafa yaydı. Sora ve Kelvin bunu üzerine geri çekildiler.
Bozdağ: Siz ikiniz benim en iyi Askerimsiniz. Böyle saçma şeyler yaptığınızı görmeyeceğim bir daha. Anladınız mı beni.
Kelvin ve Sora sessizdi. Bozdağ Manasını daha fazla yoğunlaştırıp bağırdı.
Bozdağ: ANLADINIZ MI BENİ?!!!
Kelvin ve Sora: ANLADIK MAJESTELERİ!!
Bozdağ manasını bastırdı ve Sora'ya döndü.
Bozdağ: Seni anlıyorum Sora ama maalesef dediğini yapamam. Sonra anlatacağım sebebini. Şimdilik sinirini yatıştırmaya çalış.
Sora: En azından sizin ile Kışincisi'ne gelsem olur mu?
Bozdağ: Kurt Kalesi'ni ne yapacaksın.
Sora bir dizini yere koyup sağ yumruğunu kalbine doğru götürdü.
Sora: Majesteleri. Şuan ben Kurt Kalesi için yeterli değilim. Lütfen ben yeterli olana kadar Kurt Kalesi'nin İmparator Korumasında kalmasına izin verin.
Kelvin karşı çıktı.
Kelvin: Nasıl böyle bir şey istersin? İmparatorun işi başından aşkın. Birde Kurt Kalesiyle mi uğraşa...
Bozdağ, Kelvin'in sözünü kesti.
Bozdağ: Olur.
Sora: Teşekkür ederim Majesteleri.
Kelvin: Ama Majesteleri...
Bozdağ: Sana bir yıl veriyorum. Bir yıl sonra Korumadan çıkaracağım. Kendini hazır hissetmen çok önemli o yüzden şimdilik izin veriyorum. Yarın akşam yola çıkacağız hazır ol.
Sora: Emredersiniz Majesteleri!!!
Sora odadan çıktı.
Kelvin: Böyle iyi olacak mı Majesteleri?
Bozdağ: Bilmiyorum...
Yer: Kurt Kalesi Hasta Bakım Odası
Berin yavaş yavaş uyanıyordu.
Lila: Ezik uyandın mı?
Berin: Uyanır uyanmaz ilk duyduğum şey hakaret mi?
Berin ayıldı. Sonra bir anda bir şeyi hatırlayıp doğruldu.
Berin: Lene?
Lila: Kaçtı.
Berin: SİKTİR!!!
Lila: Yarın sabah cenaze var.
Berin: Cenaze mi kim öldü?
Lila: Axis öldü. Kendi kızının gözü önünde hem de.
Berin: Siktir ya!! bir iyi haber yok mu?
Lila: Kara Göz öldü.
Berin: Ne?
Lila: İyi haber istedin ya odan söyledim. Bozdağ, Zoon'u ikiye böldü.
Berin: Bari iyi haberler var... Axis kızının gözü önün de öldü he. Kızı için üzüldüm.
Lila: Sora kim bu arada? Tamam Axis'in kızı olduğunu biliyorum ama bir farklı hürmet duyuyorlar ona. Sanki Kelvin'e duydukları gibi.
Berin güldü.
Berin: Bazen hislerinin keskinliği beni şaşırtıyor.
Berin anlatmaya başladı.
Berin: Acı çekerken duymuştum. Bir yetkili öldürmüşsün. Ödülünü aldın değil mi?
Lila gururlandı
Lila: Evet. 120 Altın. Bir 5. yetkili öldürdüm.
Berin: Aferin Lan... Neyse konumuz o değil. O aldığın para nerden geldi biliyor musun?
Lİla: Tabii ki. Dört Ejderha Konseyi. Dört tane imparatorluğun da birleşip kurduğu Sin kıtasının konseyi. Ödülleri veren o konsey yani aslında İmparatorlar veriyor bir nevi.
Berin: Doğru ama tek işi Ödüller değil. Ekstra büyü ve kılıç eğitimi de veriyorlar.
Lila: Anka Okulu. Alishan ikimizin girmesini istemişti ama sen istememiştin. Ben de salak gibi seni takip ettim.
Berin: Sadece soylular ile uğraşmayı sevmiyorum. Neyse Bu okuldan mezun olan öğrencilerin başarıları ve güçleri takip edilir. Yeterli başarı veya güce ulaşan 30 yaş altı en iyi 12 kişiye, Büyülü Anka ünvanı verilir. Şans mıdır bilinmez ama bu ankalar üçerli olarak dört imparatorluğa bölünmüş durumda. İşte Kelvin ve Sora de Büyülü Ankalardan ikisi.
Lila: Kuzey İmparatorluğunun Üç Ankasından ikisi, Sora ve Kelvin ha... Diğeri de...
Lila'nın sorusu kapının çalmasıyla kesildi. Kapıyı çalan kişi içeri girdi bir askerdi.
Asker: İmparator Bozdağ, Savaşçı Lila'yı çağrıyor.
Berin, Lila'ya döndü.
Berin: Neyse konuşmamıza yarın devam ederiz sen İmparatorun yanına geç ben yaralı olduğum için büyük ihtimal yolculuk ile ilgili bilgileri sana verecek.
Lila: Tamamdır. Kendine dikkat et.
Berin: Sende Lila.
Sabah olmuştu. Herkes Axis'in cenazesine gelmişti. Tamamen hüzün kaplamıştı her yeri. Birkaç saat sonra cenaze bitti. Lila ve Berin yan yanaydı. Lila kendini ağlamamak için sıkan Sora'yı gördü.
Lila: Sora o ha. Çok uzun ve iri gözüküyor. Bu duyguda olmasına rağmen göz korkutucu.
Berin: Benim de ilk defa görüşüm. Babasına çektiği belli. Örnek almış olmalı. Üzücü...
Lila: He sana sormuştum Kuzeyin üç Büyülü Anka'sından ikisi Sora ve Kelvin peki üçüncüsü kim?
Berin: Üçüncüsü onlar kadar güçlü değil daha yeni mezun oldu. Olduğu gibi de Büyülü Anka oldu Elementali olmamasına rağmen hem de.
Lila: Harbi mi? Kim ki o?
Berin: Bozdağ'ın oğlu Fat...
Berin'in sözü kesilmişti. Cenazeye bir hışımla at ile beraber Kışincisi habercisi geldi. Bozdağ bağırdı.
Bozdağ: BU NASIL BİR GİRİŞ EĞER ÖNEMSİZ BİR ŞEYSE BEDELİNİ ÖDERSİN.
Haberci atından indi ve diz çöktü.
Haberci: Özür dilerim Majesteleri ama çok önemli.
Bozdağ: Ne oldu?
Haberci: Oğlunuz Büyülü Anka Fatih durumu iyi değil.
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.