Yer: Barbar Kavimi Doğu Bölgesi- Kırmızı Goril Kabile Bölgesi Yakını
Roak, Nahu'nun ona verdiği kağıt yardımıyla çok sıcak ve kurak bir bölgede yürüyordu. Lakin hala kurak bölgenin uçsuz bucaksız düzlüğü dışında bir şey gözükmüyordu. Oysaki kağıda göre çoktan ulaşması lazımdı. Roak sıcaktan dolayı çok yorgun düşmüştü. Lakin çabalamaya ve direnmeye devam etti. Sonunda ileride bir yerleşke görmüştü. Kalan tüm gücüyle oraya ulaşmaya çalıştı. çok yaklaştı. Sonunda ona doğru gelen karartıları gördü ve rahatladı. Fakat bu rahatlama onun bayılmasına sebep oldu. Bilinci tam kapanmadan sonunda yanına gelen adamın konuşmalarına kulak misafiri oldu.
Adam 1: Gerçekten ne inanılmaz. Do bile kullanmadı. Lakin sonunda gelmeyi başardı.
Adam2: Yaptığın çok acımasız değil miydi? Do manipülasyonunu kullanmak.
Kadın 1: Bence iyi yaptık. Sonuçta onun hakkında ihtiyar Nahu'nun söylediklerine göre iyi bir deneme oldu.
Adam 1: Şuan sizi duyabiliyor sessiz olun.
Adam2 ve Kadın1: Özür dileriz Patron...
Adam 1 : Hem... Hala söylenilenler doğru mu bilmiyoruz.... HAHAHAHAHA!!!
Bir süre sonra
Roak: LEYDİ SORA LÜTFEN BENİ AFFEDİN LEYDİM....
Sora: Neden beni kurtaramadın.....
Sora bir anda kayboldu ve yaşlı iri yarı bir adam belirdi.
Adam: Sözünü tutamadın.
Roak: Baba!!? Baba özür dilerim baba. Söz vazifeme geri döneceğim.
Roak'ın babası: Ya çoktan ölmüşse. Nahu'nun anlattıkları yalansa... Ya asıl kötü Beyaz Ateş ise... Sen....BAŞARAMADIN.
Roak'ın babası arkasını dönüp gitmeye başladı.
Roak: HAYIR GİTME BABA... BABAAAAA.
Roak hızlı bir şekilde de çığlıkla yataktan kalktı.
Roak: AAAAAAAAA
Roak içinden;
Roak: Ohhh Rüyaymış
Roak etrafına baktı. iri yarı iki erkek ve bir kadın yemek yiyerek sanki bir tiyatro gibi onu izliyordu. Tam yatağının başında da tuhaf bir adam gülümseyerek ona bakıyordu.
Roak: Siz kimsiniz?
Etrafındaki insanlar birden onu soru yağmuruna tuttu.
Kadın 1: SORA KİM? NEYİ BAŞARAMADIN..
Adam2: NE OLUYOR ANLAT BİZE....
Roak bir anda korktu ve yatağın üstünde ayağa kalkıp savunma pozisyonuna geçti. Ortalarındaki tuhaf gülümseyen adam bağırdı.
Tuhaf Gülümseyen adam: Yatağa geri uzan evladım. Anlatacağım
Roak: Kimsiniz dedim?
Tuhaf Gülümseyen adam: Geri uzan...
Roak: KİMSİNİZ DEDİMMM!!!
Roak bir anda kendisini aşağı doğru baskılayan bir güç hissetti. Tıpkı Berin ile beraber büyücü kadın ile yaptığı savaştaki büyücü kadının ona uyguladığı Yer çekimi büyüsü gibi. Fakat bu his tamamen Do gücüne aitti. Roak sert bir şekilde sırt üstü yatağa yapıştı. Yatağın ayakları kırıldı. Sonra Do gücü hissi ortadan kalktı.
Tuhaf Gülümseyen Adam: Nasıl böyle daha rahat değil mi?
Roak bir kere daha güçsüzlüğünün farkına varmıştı.
Tuhaf Gülümseyen Adam: Benim adım Herlik. Yanımdaki kadın (Kadın1) Riza ve onun yanındaki de (Adam2) Karaz, Sen şuan Kırmızı Goril Kabilesindesin tam da sana İhtiyar Nahu'nun verdiği kağıttaki gibi.
Roak eski az konuşan haline dönmüştü. Kafası karışmıştı.
Herlik: Büyük ihtimal şuan sana verilen kağıdın yanlış olduğunu düşünüyorsundur ama tam olarak öyle değil.
Roak kafası karışmış bir şekilde Herlik'e baktı.
Herlik: Seni test etmek için üzerinde Do manipülasyonu adı verilen bir teknik kullandık. Bu teknik sayesinde aslında sen farkına bile varmadan sana çember çizdirip yolunu uzattık.
Roak: Fakat...ben anlardım.... etraf....
Herlik: Anlamamanın sebebi mananın olmaması ve Do gücünü henüz tam kavrayamamış olman. Birde sıcaklık ve uçsuz bucaksız düzlüğün etkisi de işin içine girince bu bölge harika bir Do manipülasyonu bölgesi oluyor.
Roak yataktan inip ayağa kalktı.
Roak: Açım.
Herlik: Bize kızmadın mı? Senin zihnin ile oynadık.
Roak: Bu benim güçsüzlüğüm yüzünden oldu. Yani tamamen benim hatam. Hem de güzel bir dayanıklılık eğitimi oldu.
Herlik kahkha atmaya başladı.
Herlik: HAHAHAHAHAHAHA!!!! Seni sevdim. Gel seni tıka basa doyuralım.
Herlik, Roak'ı bulundukları yerden dışarı çıkardı. Neredeyse herkes iri yarıydı.
Herlik: Herkes iri yarı olsa bile senin yanında o kadar büyük durmuyorlar. Sen ne yedin böyle?
Roak: Ne değil......
Roak güldü.
Roak: Ne kadar....
Bir süre sonra
Yer: Goril Bölgesi Kafeteryası.
Riza: Bende Herlik'i çok yiyor sanırdım. Herlik'in bir günde yediğini sadece bir öğünde yedi.
Karaz: Hey senin kaldığın kabilenin şuan ekonomi durumu ne? Yani kıtlık falan yok değil mi orada. Her şeyi yemiş olabilirsin çünkü.
Riza: Salak orada kabile yok Krallıklar var bizden daha çok yiyecek kaynakları vardır.
Karaz: Sen kime salak dedin he?
Riza: Salak olana yani sana dedim. Salak!
Karaz: Seni var ya...
Herilk bağırdı.
Herlik: EĞER DOYDUYSAN!!!!
Karaz ve Riza sustu.
Herlik: Dışarı çıkalım... ve Deneyelim seni.... Bakalım Nahu'nun bana dediği doğru mu?
Roak: Nahu'nun dediği....
Herlik: Saf güçle Rehro'dan 888 puan almak benim rekorum olan saf güçle 451'i nerdeyse 2'ye katlayacakmışsın.
Herkes dışarı çıktı. Herlik Roak'ın karşısına geçip Do'sunu saldı.
Herlik: Gel bakalım. Do gücümü tamamen savunmaya adadım. Gel ve tüm gücünle vur bana.
Roak: Ne?!! Ama...
Herlik: Vur!!!
Roak: Ama...
Herlik: Vur Dedim!!!
Roak tüm gücüyle vurdu. Herlik biraz geriye sürüklense de ayağı yerden kesilmedi. Roak şaşırdı.
Roak: Nasıl hala ayakta.
Herlik kahkaha atmaya başladı.
Herlik: HAHAHAHAHAH!! Masahari misin be! Gerçekten doğruymuş. Nasıl bir insanın saf gücü bu kadar güçlü olabilir. Sana Do öğretmek için sabırsızlanıyorum acaba Do öğrenince ne kadar güçlü olacaksın.
Roak sessizdi.
Herlik: Gel sana Do gücünün En ölümcül darbelerinden birini göstereceğim. Bu hamle için Hareketli ve kaplama Do türlerinin ikisini de kullanıyorsun.
Herlikin karşısına kenarı 5 metre olan arka arkaya dizilmiş 50 tane kayadan küp koydular.
Roak: Son küp 250 Metreden uzak bir mesafede yani yaklaşık.
Herlik: Evet ve şimdi izle.
Herlik ilk taşla arasında yaklaşık 10 metre mesafe vardı. Elini Do gücü ile kapladı. Sonra tüm gücüyle Taşa doğru bir yumruk savurmaya hazırlanıyordu. Roak şaşırdı. Çünkü ilk taş ile arasında uzaklık olduğu için taşa vuramazdı. Lakin Herlik yumruğunu savururken Kaplama Do'sunu, Hareketli Do'ya çevirdi ve Yumruğunu savurduğunda Do çok büyük bir güçle Arka arkaya 50 taşı da yıkarak tüm taşları paramparça etti.
Roak şaşkınlıkla bakıyordu.
Herlik: Göründüğü kadar kolay değil. Do türleri arasında geçiş yapmak düşündüğünden daha fazla fiziksel güç ve teknik istiyor. O yüzden biz Kırmızı Goril Kabilesi iri yarı insanlarız. Vücudumuzu geliştiririz. Fakat senin zaten güç için bir sıkıntı yaşayacağını sanmıyorum. Biraz teknik öğrendiğin zaman. İşte bu gördüğün saldırıyı yapmak. Senin için o kadar uzakta olmayacak.
Roak heyecanlandı ve güldü.
Herlik: GEL VE DO'NU AÇALIM EVLAT.
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.