İmparator Bozdağ, İmparatorluk salonundaki çalışma koltuğunda oturuyordu. Odada ondan başka kimse yoktu. Sıkıntısız bir gündü. Tüm işlerini tamamladı. Biraz kılıç antrenmanı yapmak için koltuktan kalkacağı sırada salonun kapısı çaldı. İçeri gelen haberciydi.
Haberci: Majesteleri, Majesteleri Alishan sizi görüşmek için ışınlanma cihazından geldiler.
Işınlanma cihazı sadece imparatorlar da bulunan bir cihazdır. Dört imparatorluk sarayının hepsinde bir tane olmak üzere dört tane cihaz ve her imparatorda birer tane olmak üzere dört anahtar vardır. Bir İmparator kendi cihazından diğer üç anahtarı istediği gibi engelleyebilir ve ya kapıyı açık bırakabilir. Kıta üzerinde birbirlerini engellemeyen tek imparatorluk ilişkisi Kuzey ve Güney imparatorluğudur. On yıldır bu kapılar birbirlerine açıktır. Çünkü bu iki imparator birbirlerinin sık sık ziyaret edecek kadar yakındır. İki imparatorun bu dostluğu çoğu kitaba konu bile olmuştur. Bunun dışında kapılarını birbirine kapatan imparatorluklar birbirlerini ziyaret edecekleri günü önceden bildiriler ve kapılar sadece o zaman açılır.
Bozdağ: Bugün tam da sıkılmıştım. Çok güzel oldu. Alın içeri gelsin. Bize de Altın Şarap ve İki kadeh getir.
Haberci: Emredersiniz Majesteleri.
Bir süre sonra İmparator Alishan elinde Altın Şarap ve Kadeh ile içeri geldi. Belli ki şarapları getiren görevliden almıştı.
Alishan: Bozdağ majestelerimiz ne yapar sıhhatleri iyidir diye ümit ediyorum.
Bozdağ gülümsedi
Bozdağ: Bu tavır ne lan. Gel buraya sarılalım özledim seni.
Birbirlerine sarıldıktan sonra
Alishan: Bu nasıl sözler ya özledimler falan duyan da aramız da bir şeyler var sanacak hem ne özlemesi daha geçen hafta geldim ya.
Bozdağ: Ne olmuş yani dostumu özleyemez miyim?
Alishan: HAHAHAA! Neyse (Şarabı ve kadehleri göstererek) bu güzel şeyi beraber içelim hadi.
İkisi de karşılıklı masaya oturdular ve ve birbirlerinin kadehlerini doldurdular. İkiside birer yudum aldı.
Alishan: Bu Altın Şarap, Altın Şehir de üretiliyor. Ama bura da içince tadı daha güzel oluyor nedense, Nasıl yapıyorsunuz?
Bozdağ: Altın şarap ne kadar soğuksa tadı o kadar güzeldir. EEE Sin'de kuzeyden daha soğuk bir yer var mı?
Alishan: HAHAHA! Haklısın.
Biraz sessizlik oldu.
Alishan: Aslında bugün senle sohbet etmeye veya içmeye gelmedim. Sana haberlerim var.
Bozdağ: Anlamıştım böyle olduğunu söyle bakalım ne oldu?
Alishan: Karahan ve oğlu Raman öldü.
Bozdağ: Ne dedin bu felaket oldu. Senin toprakların savaş alanına dönebilir. Yardım için mi geldin hemen haber veriyorum.
Alishan, Bozdağ'ı durdurdu.
Alishan: Beni ne zaman birinden yardım dilenirken gördün. Onu kendim bir şekilde halledeceğim. Sana başka bir şey söylemem lazım.
Bozdağ şarap dolu kadehini eline aldı.
Bozdağ: Ne ile ilgili
Alishan: Karhan ve Raman'ı öldüren kişi ile ilgili.
Bozdağ: Kimmiş?
Alishan: Beyaz Ateş.
Bozdağ elindeki şarap bardağını kırdı.
Bozdağ: Ne dedin sen?!!
Alishan: Tepkine bakılırsa doğru hatırlamışım. Arkadaşını ,öldürdüğü söylenen eleman değil mi?
Bozdağ: O ismi o haberden sonra ne kadar aradığım hakkında hiçbir fikrin yok. O şerefsiz arkadaşımı öldürdü ve krallığını yerle bir etti.
Alishan: Sira Kıtasındaki Ölü Şehir'i diyordun değil mi?
Bozdağ biranda Alishan'ın yakasına sarıldı. Gözleri buz mavisine dönmüştü.
Bozdağ: Sakın bir daha Ölü Şehir deme!
Alishan, Bozdağ'ı sakinleştirmeye çalıştı.
Alishan: Tamam kusura bakma ama sebebi ne ki?
Bozdağ: Eskiden oraya Kuzey Sira Krallığı denirdi. Ama olaylardan sonra orası Sira'nın Serserileri için bir şehir oldu. Sira'nın iki yıkılmış Krallığı Ölü ve Yıkılmış Şehir. Hepsinde o Beyaz Ateş denilen itin parmağı var. Onu kesinlikle ele geçirmeye ant içtim.
Alishan: Hadi ama gerçek olduğu bile kesin değil. Anlatılan hikayeler aşırı abartı sende biliyorsun.
Bozdağ: Sen onu benim kadar bilmiyorsun. Sırf onun için Sira kıtasına bile gittim ben. Orda onun yaptığı yıkımı gören kişilere bizzat konuştum. Sana gözlemlerime göre şu kadarını söyleyeyim. O meşhur Si-Nalo deliği olayı kesinlikle gerçek. Ben çok eskiden oradan geçtim ve orda öyle bir delik yoktu. Onu yapan şey kesinlikle insan olamaz. Onu bana vermeni istiyorum. Kesinlikle karşılığını vereceğime emin olabilirsin.
Alishan: Ne kadar inanılmaz gelse de senin gözlemlerine güveniyorum. Bir şey vermene gerek yok senle dostuz aramız da lafı olmaz ancak dediğin kadar tehlikeliyse ışınlanma cihazını kullanamayacağım gelip senin alman lazım. Onu Kuzey Bölgesi'ne kadar getirteceğim. Ondan sonra sen almak zorundasın ve kesinlikle donanımlı gel onu öldürmek isteyen bir dolu Yer altı Kralları var.
Bozdağ: Çok teşekkür ederim Alishan bunu unutmayacağım. Tamamdır ben onu sınırdan alırım.
Alishan: Ya Beyaz Ateş değilse.
Bozdağ: Öyle bir olasılıkta var tabi. Öyle değilse zaten suçlu olduğu için direk cezalandırmayı yaparım ama söylesene. Sence kim Sıcak Kale de Karahan'ı tek başına bitirecek kadar deli olabilir.
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.