Yer: Sıcak Kale Lord Salonu İmparator Alishan ve ordusu Sıcak Kale'yi Kuklanın askerlerinden temizlemişti. İmparator Alishan Sıcak Kale'nin lord salonundaki tahtta oturuyordu. Kendi yetiştirdiği canavar kaplanı ile konuşuyordu.
Alishan: Berin'i anlıyorum. Beyaz Ateş yüzünden kayboldu fakat Kartz nerede...? Onlardan birine kötü haberi vermem lazım.
Alishan, kaplanının başını sevdi.
Alishan: Burada bir sıkıntı var değil mi?
Kaplan ona mırrlayıp elini yaladı.
Alishan: Aferin benim oğluma...
Bir anda salonun yukarısındaki pencereden bir ses geldi. (10.Bölüm de Lila'nın geldiği pencere) Penceredeki Beyaz Ateş'ti.
Beyaz Ateş: Vay bir Dehşet Ölüm Kaplanı Normalde 5. Seviyenin en tepesinde bulunan zaten çok güçlü bir canavardır. Fakat... Senin ki daha da özel hayatımda bu kadar güçlü bir canavar görmedim.
Alishan hemen mızrağına davrandı. Kaplan ise kükremeye başladı. Alishan içinden;
Alishan: O kadar hassas duyuları olan Cesur(Kaplanın ismi) bile onu hissetmedi. Cesur'u boş ver ben bile hissetmedim. Kim lan bu adam?
Alishan: Bir kere soracağım.
Alishan tüm manasını etrafa yaydı.
Alishan: KİMSİN SEN?
Beyaz Ateş içinden;
Beyaz Ateş: Öğrendiğime göre her İmparatorun diğer imparatordan üstün olduğu bir konu varmış. Güney'in İmparatoru için bunun Büyü gücü ve Mana çokluğu olduğu söyleniyordu. Fakat... Bu kadarını beklemiyordum. Bozdağ'dan bile fazla manası var. Beyaz ateşim olmadan Sadece Do ile bu baskıya karşı koymaya çalışsam büyük ihtimal nefes nefese kalırdım.
Beyaz Ateş: Benim adım Beyaz Ate...
Alishan, Beyaz Ateş'in isminin ne olduğunu anlar anlamaz çok hızlı bir saldırı gerçekleştirdi. Beyaz Ateş son anda pencereden zemine doğru atlayarak kurtuldu Beyaz Ateş içinden;
Beyaz Ateş: O neydi öyle? Zar zor kaçtım. Elemental saldırı olduğunu hissettim ama... O kadar hızlıydı ki elementini göremedim bile...
Alishan: --Ar.te.sa-- --Kızgın Kum Oku--
Beyaz Ateş pencereden zemine doğru düşerken Alishan Beyaz Ateş'in havada olmasını fırsat bildi. Manasal Büyü ve Elemental büyüyü birleştirip çok hızlı ve güçlü bir saldırı gerçekleştirdi.
Beyaz Ateş: --Hava Adımları-- (Bir Hareketli Do örneğidir.)
Beyaz Ateş kendisine doğru gelen saldırıdan kurtulmak için sanki havada görünmez bir şeye basmış gibi bir şeyden güç alıp kendini saldırıdan uzaklaştırarak kurtuldu. Alishan içinden;
Alishan: Ne yaptı o öyle... Havadayken aslında Manasal Büyü veya Kendi elementinin gücünü iyi kullanabiliyorsan bir şekilde böyle havada hareket edebilir hatta uçabilirsin. Fakat yaptığı şeyde hiç mana hissetmedim. Ama yine de başka bir şey hissediyorum. Ne O?
Beyaz Ateş sonunda zemine indi. Daha hiç silahına davranmamıştı. O sırada gürültüyü duyan İmparatorluk askerleri imparatorun yanına doğru gelmeye başlamıştı. Beyaz Ateş iki avucunu göğsünde birleştirdi.
Beyaz Ateş: --Tersine Beyaz Hapis--
Beyaz Ateş'in Beyaz Ateş elementi Salonun büyük çoğunluğunu kaplayan bir çember oluşturdu. Çemberin içinde sadece Beyaz Ateş, Alishan ve Cesur vardı.
Alishan: Bu ne böyle?
Beyaz Ateş: Tersine hapis diye düşüne bilirsin. Bu çembere dışardan içeri girmek imkansıza yakınken içerden dışarı çıkmak çok basittir. Diğer insanların aramıza girmesini yada.... aramızda ölmesini istemem.
Alishan: Neden bu çemberde kalayım. Sonuçta senin dikkatin dağılırken seni yenmek daha kolay. Diğer kişiler zaten benim askerlerim. Benim için yaşıyorlar. Benim için ölmeleri bir onur onları neden önemseyeyim. Sen onları öldürürken ben de seni öldürebilirim.
Beyaz Ateş güldü.
Beyaz Ateş: HAHAHAHAHA!!! Çok ama çok güzel blöftü... Fakat seni gerektiği kadar tanıyorum. Hiç boşuna kötü imparator oyunculuğuna gerek yok. Ama çıkmak istiyorsan buyur. Çıktığın an senin bahsettiğin gibi oynayacağım ve büyüyü kaldıracağım.
Beyaz Ateş, Alishan'dan bir cevap bekliyordu. Alishan yumruğunu sıktı. Alishan sinirli ve odaklı bir şekilde baktı.
Alishan: GEL!!! SALDIR BAKALIM NEYİN VARMIŞ!!!
Beyaz Ateş güldü. Sonunda kılıcını çekip Alishan'a saldırdı. Alishan mırzrağıyla durdurdu. Alishan içinden;
Alishan: Mana bile kullanmadı. Hatta önceden kullandığı o gücü bile kullanmadı. Sadece saf gücü ... Ne kadar ağır...
Alishan Güçlendirme Büyüsünü kullanarak Beyaz Ateş'i mızrağı ile geri itti. Sonra da Beyaz Ateş'e mızrağı ile saldırmaya başladı. Beyaz Ateş saldırıdan sıyrılıp kendisi kılıcını savurdu. Alisha ile mızrağıyla önledi. Beyaz Ateş kılıcını Kaplama Do ile kaplayıp tekrar saldırıya geçti. Alishan tehlikeyi fark edip son anda geriye doğru zıplayarak Beyaz Ateş ile aralarına mesafe koyup saldırıdan kaçındı.
O sırada salona askerler girdi ve Beyaz Ateşten çemberi gördüler. Bir asker kılıcını çembere savurdu fakat kılıcı çembere değdiği an geriye doğru fırlayıp duvara çarptı. Askerlerin içinden diğerlerinden daha üst mevkide olduğu belli bir genç bağırdı.
Genç: EFENDİM!!! İYİ MİSİNİZ!!!?
Alishan geri bağırdı.
Alishan: Sakın gelme Murat. Beyaz Ateş burada sadece bana bırak.
Murat: Ama Majesteleri..
Alishan: MURAT! Baş edemeyeceğimi mi düşünüyorsun?
Murat sinirlendi ve ellerini sıktı.
Beyaz Ateş: Murat mı..? Yardımcın murat mı? 3. sıradaki Anka... Kelvin gibi İmparator yardımcısı olan bir Anka...
Alishan: Sira'dan gelen bir barbara göre dersine iyi çalışmışsın.
Beyaz Ateş: Irkçılık sana pek uymuyor be...
Alishan: --Alishan'ın Mızrak Sanatı Tek Biçim-- --Kurak Çölün Rüzgarı--
Alishan çok garip bir saldırı gerçekleştirdi. Öyle ki... Beyaz Ateş Alishan'ın saldırılarının nerden geleceğini kestiremiyordu. Vücudunun yaptığı hareket ile beklenen saldırının yönü ile saldırının geldiği yer tamamen farklı yönlerdeydi. Beyaz Ateş saldırıları önlemekte çok zorlanıyordu. Beyaz Ateş geriye doğru zıplayarak araya mesafe koydu. Bu sayede ona gelen mızrağın ucu ona yetişememişti. Fakat Alishan güldü.
Alishan: PAT!
Alishan'ın mızrağının ucu bir patlama yarattı. Beyaz Ateş kendini Do ile kaplayarak son anda hasar almaktan kurtuldu.
Beyaz Ateş: Mana ve Teknoloji ha? Güney İmparatorluğu gerçekten harika.
Alisahan ciddi bir şekilde baktı.
Alishan: O da neydi? Havada zıpladığın zamanda hissettim. O hissettiğim şey de ne?
Beyaz Ateş: Belki bana saldırmak yerine önce beni dinlersen sana söylerim.
Aishan: Boş versene. Savaşalım o zaman.
Beyaz Ateş: Yaşlı keçi seni.
O sırada Murat çemberin dışında;
Murat: İmparatorum içerdeyken yardımcısı olarak ona yardım edemiyorum... Ne yapmalıyım...
Murat çembere baktı.
Murat: Bu yükselen ateşte ne? Çok bu kadar yoğun bir element görmedim. Bu gerçekten ATEŞ mi?
Murat Tersine Beyaz Hapsi'nin yukarı doğru uzandığı en üst kısmına baktı.
Murat: Lord Salonunun tavanını yakın olsa da tavanın yukarısına çıkmıyor acaba...
Alishan: --Kum Oku Yağmuru--
Alishan kumlardan okları Beyaz Ateş'e doğru fırlattı. Beyaz Ateş hepsinden kaçındı.
Alishan: --Kum Fırtınası--
Alishan Beyaz Ateş'in etrafını kum fırtınası ile kapladı. Beyaz Ateş kolları ile yüzünü örttü. Bunu fırsat bilen Alishan Kum fırtınasının etrafından dolaştı. Sonrada;
Alishan: --As.Te.Ra--
Alishan, Astera kullanarak kendini hızlandırdı. Mızrağını da güçlendirme büyüsü ile kaplayıp Kum fırtınasına daldı ve Beyaz Ateş'e saldırdı.
Alishan: Güney'e geldiysen kuma katlanacaksın.
Beyaz Ateş güldü ve yüzünü kapattığı kollarını hemen bırakıp kılıcını Alishan'ın geldiği yöne doğru savurdu.
Beyaz Ateş: Sira'da hiç çöl yok mu sanıyorsun.
Alishan içinden;
Alishan: Yüzünü kapatması aldatmaca mıydı? Yine de fark etmez.
Alishan hızını kesmedi.
Beyaz Ateş: Tecrübe böyle bir şey olmalı her halde yaşlı amca.
Beyaz Ateş'in do ile kaplı saldırısı ile Alishan'ın Güçlendirme büyüsü ile kaplı saldırısı çarpışınca çok tuhaf bir şey oldu. Çarpışmadan çok büyük güç açıya çıkması beklenirken tam tersine saldırı sanki sıradan kılıç çarpışması kadar etkili oldu. İkisi de anlam veremeyip geriye zıplayarak birbirinden uzaklaştı
Alishan: Ne oldu öyle.
Beyaz Ateş'de düşünceli bir şekilde bakıyordu.
Beyaz Ateş: Açıkçası... Bende bilmiyorum...
Alishan: Neyse boş ver. Şimdi söyle neden Elementalini kullanmıyorsun. Bu çember yüzünden değil mi?
Beyaz Ateş: Doğru... fakat sen de hiç Cesur'u kullanmadın... Hem tüm gücünün çeyreğini bile bana karşı kullandığını düşünmüyorum.
Alishan: Tahmin etmiştim... Neyse... ikimiz de gücümüzü saklıyoruz ve ikimiz de bugün açık etmeyeceğiz gibi. Hem bu kadar küçük bir alan bize yeterli değil gibi he... Konuşalım o za...
O sırada tavan delindi tavandan aşağı çemberin içine biri düştü. Düşen kişi Murat'dı
Murat: İmparatorum iyi misiniz?
Beyaz Ateş: Tavandan girmek ha.... zekice evlat...
Murat: Teşekkür ederim ama senin övgün bana bir şey ifade etmiyor.
O sırada Alishan, Murat'ın kafasına vurdu.
Murat: Ah acıdı!!
Alishan: Sana dışarda kalmanı söyledim değil mi?
Murat: Özür dilerim...
Alishan, Beyaz Ateşe döndü
Alishan: Beyaz Ateş, sende şu çemberi kaldırabilirsin... Gel de konuşalım bakalım. Fakat... Sıkıntılı bir hareketini görürsem. SICAK KALEYİ YIKMAK PAHASINA SENİ ÖLDÜRÜRÜM.
Beyaz Ateş güldü.
Beyaz Ateş: Beni asla yenemezsin ihtiyar ama...
Murat hızlıca kılıcını çekip Beyaz Ateş'in boğazına dayadı.
Murat: O bir İmparator düzgün konuş.
Beyaz Ateş sadece güldü ve Murat'ın kılıcı birden parçalandı. Murat korktu ve geriye doğru zıplayarak çekildi.
Murat: Ne yaptın sen? O da neydi?
Alishan içinden;
Alishan: Bu da ne savaşırken hissettiğim o gücü şuan salonun... Hayır.... Sıcak Kale'nin her yerinde hissediyorum.
Beyaz Ateş bir sandalyeye oturdu.
Beyaz Ateş: O zaman... Konuşmaya başlayalım.
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.