Anlıyorum. Ben, Rias Gremory, başka hamlem yok. Başka bir deyişle, şah mat.
Şimdi, benim tarafımda gücü kalan tek bir kişi bile yok.
Ama o çocuk ayağa kalkmaya devam ediyor.
--Ise.
Bu durumda bile Yükseltici'ye doğru ilerlemeye devam eden tek kişi o.
Ama artık bitti. Riser'ın yumruğu Ise'nin işini bitirdi.
O çocuğun geriye doğru düştüğünü görünce, bedenim bilinçsizce ona doğru koşuyor.
Ise'nin tutunduğum bedeni kan içinde ve terle kaplı, yani durumu çok kötü. Yine de bu çocuğu seviyordum.
"......Ise, çok iyi iş çıkardın. Şimdi her şey yolunda. İyi iş çıkardın."
Ona nazikçe fısıldadım ama o benden uzaklaşarak ayağa kalkmaya çalıştı.
"Şimdi her şey yolunda! Ise!"
Ellerimi itiyor ve ayağa kalkmaya çalışıyor.
Hiçbir şey söylemeden bir adım ve bir adım daha atıyor.
İçinde çok fazla yoğunluk barındıran tuhaf bir manzara.
Herkes nefesini tutmuş onu izliyor.
Rakibi Riser da ifadesiz bir şekilde ona yaklaşır.
Hayır! Hayır!
Bunun devam etmesine izin verirsem, Ise'yi kaybedeceğim!
Benim sevimli hizmetkarım. Benim Ise'm. Onu hala daha çok sevmeyi planlıyorum, bu yüzden onu böyle bir yerde kaybetmek istemiyorum!
Ise ve Riser'ın arasına girdim ve Ise'nin önünde durdum.
"Ise! Dur! Beni dinleyemez misin--"
Oraya kadar söyledim ve sözlerimi yuttum.
Tabii ki.
Bu...... O...... Ise......siz......
Ise çoktan bilincini kaybetti.
İki gözü de çukurda ve ağzı hâlâ açık. Buna rağmen...... titreyen yumruklarını sıkarak ilerlemeye devam ediyor.
".......Bu durumda olmanıza rağmen hala savaşmayı planlıyorsunuz......"
Farkında olmadan yanaklarımdan yaşlar süzülüyor. Elimi bu sevimli çocuğun yanağına doğru uzatıyorum.
Yanakları şişmiş ve yanaklarından genellikle bana güç veren hiçbir şey hissedemiyorum.
"......You dummy."
İlerlemeye çalışan Ise'ye sarılıyorum.
"İyi iş, Ise."
Bu sözleri söylediğimde vücudundaki güç kayboldu ve yere düştü.
Vücuduna sarıldım ve onu kucağıma yatırdım. Bir kucak yastığı istediğini söylemiştin......
--Buchou! Kesinlikle kazanmanı sağlayacağım!
Ise şeytani güçlerini nasıl kullanacağını henüz öğrenmemiş olsa da savaş alanında tüm gücüyle ilerlemeye devam ediyor. Neredeyse hiç savaş tecrübesi yok.
Korkmuş olmalıydı. Neredeyse hayatını kaybedeceği zamanlar olmalıydı......
--Vazgeçmeyeceğim. Ben aptalım, bu yüzden "öngörülen" ya da "şah mat" hakkında hiçbir şey bilmiyorum. Ama yine de savaşabilirim. Yumruklarımı sıkabildiğim sürece sonuna kadar savaşmaya devam edeceğim!
Yumrukları bu kadar şişmesine rağmen benim için savaşmaya devam etti......
Her zaman öyleydi. Her zaman gülümserdi. Her zaman elinden gelenin en iyisini yaptı ve benim için savaşmaya devam ediyor.
Neredeyse Ise'yi sonsuza dek kaybetmek üzereydim.
"Teşekkürler Akeno, Yuuto, Koneko, Asia ve......Ise. Benim gibi değersiz biri için savaştığınız için teşekkür ederim."
Ise'nin başını hafifçe okşadıktan sonra bunu Riser'a söylüyorum.
"Bu benim kaybım. İstifa ediyorum."
İlk Rating Oyunum.
Her şey acı ve ıstırap verici bir yenilgiyle başlar.
Bu yenilgiyi asla unutmayacağım.
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.