Yukarı Çık




5   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   7 

           
Bölüm 6: Önemli Bir Yan Karakter Ani Bir Giriş Yapıyor (1)


“Kimse sana küçük bir çocuk demiyor. Sadece duvara zincirlenmişken ellerini kullanabilmen zor olduğu için yemek yemene yardım ediyorum.”

“Bu-bu, bana birisi ye-ye-yemek ver-ver-veriyor, il-il-ilk defa…”

Ekmeği çabucak ellerine bıraktım.

Yine bu 'ilk kez' ile uğraşamazdım.

“… Al, kendin ye.”

Ama tam da düşündüğüm gibi oldu. Onu bağlayan zincirler yemek yemesine büyük bir engeldi. Bir ısırık alabilmek için bileklerini tamamen bükmesi gerekiyordu ve duruşu doğallıktan o kadar uzaktı ki onu izlerken kendimi rahatsız hissettim.

"Buraya gel."

Daha fazla izleyemedim, bu yüzden ekmeği aldım ve derin bir nefes vererek konuştum.

“Sadece küçük parçalara böleceğim ve sana vereceğim. Yapabileceğimiz başka bir şey yok. Yoksa sen bu ekmeği yiyemeyeceksin. Kısa süre sonra da buradan çıkmak zorundayım. Çıkmadan doyduğundan emin olalım. Ve bu, o ilklerinden birisi değil. Sadece yardım ediyorum, tamam mı?”
 
Ah evet, evet, kuçu kuçu, iyi çocuk. Bunu kendi başına yapabilirsin ama ben sadece yardım ediyorum sana. Anladın mı?

Ekmeği hızla ikiye böldüm ve her iki parçayı da daha küçük parçalara ayırdım.

"Aç ağzını."

“Mmm ...”

"Hadi ama uğraştırma beni."

İsteksiz Ricdorian yavaşça ağzını açtı. Ağzını çok az açtı ama neden bir anda etrafımızda bu kadar belirsiz bir atmosfer oluştu?!

Yırtık kıyafetlerinin altındaki kar beyazı derisini gördükten sonra yavaşça başımı çevirdim. Neyse ki güzelce yemeğini yiyordu ve hiçbir şey fark etmedi. Elbette yüzü her zamanki gibi kırmızıydı.

Su şişesini kaptım ve ona su da verdim. İşim bitince de kesenin ağzını bağladım.

“Yiyip yemeyeceğini merak ediyordum ama gerçekten iyi yedin.”

Kese şimdi boştu. Artıkların kalmasındansa bu, çok daha tatmin edici bir sonuçtu.

Bu arada, neden…

Erkek ana karakterin neden sanki bekaretini kaybetmiş gibi bir köşede titrediği hakkında hiçbir fikrim yoktu.

“… Hey, yaptığım tek şey, yemek yemene yardım etmekti. Neler oluyor?”

“Sen-sen-senin elin du-dudaklarıma dokundu!”

“Yani, evet, elbette, çünkü elimle ekmeği ağzına veriyordum. Başka nasıl besleyebilirdim seni? Burun deliklerinden mi verseydim?”

“V-ve sen benim ya-ya-yanağıma dokundun…”

“Sadece sildim. Ekmek kırıntılarını yüzünde mi bırakmalıydım?”

Bütün bunları söylememe rağmen Ricdorian bana sitemle bakmaya devam etti. En sonunda ellerimi yukarı kaldırıp teslim olmuş bir halde ona baktım.

Her neyse, yine 'ilk kez' şeyine başlamasın da şimdi. Ah, Hans'ın beni çağırma zamanı gelmiş olmalı.

Erkek ana karakteri beslemek ile uğraşırken burada geçirmem gereken kısa sürem bitmişti.

'Ve bugün ona söyleyecek bir şeyim de vardı.'

Ricdorian her zamanki gibi kızarmıştı, ağzı açılıp kapanıyordu. Bu durumdayken söyleyeceklerimi dinleyebilecek miydi acaba?

Ellerimi çırptım.

"Burası çok karanlık, değil mi? Burada güneş ışığı da yok ve tüm hücre yosun gibi kokuyor. Bu hücrede hava bile kötü kokuyor.”

Ve bu hücre bodrum katında olmasına rağmen en kötü görünen noktası aslında Ricdorian’ın küçük köşesiydi.

“Buradaki mahkûmlar, dışarıda çoğunlukla kurutulmuş ot ve solmuş çiçekler olmasına rağmen genellikle günde bir kez yürüyüşe çıkıyorlar.”

Yürüyüş gibi şeyler yapabiliyorduk çünkü bizler soyluyduk. Yani buradaki mahkûmlar soylu statüleri sayesinde bir çok olanağa sahipti, Ricdorian'ın da dışarıda yürüyüş yapmasına izin verilemez miydi?

Ve Ricdorian henüz gelişimini tamamlamadığından dolayı güçlerinin kontrolünü kaybetse de orta düzey hapishane gardiyanları bile onu etkisiz hâle getirebilirdi.

“Hey, yürüyüşe çıkmak ister misin?”

Bir yürüyüş benim için basit ve sıkıcı bir şey olsa da muhtemelen Ricdorian için çok nadir bir şeydi. En azından dört yıl sonrasına kadar yani kadın ana karakter ortaya çıkana kadar öyleydi.

“Yürüyüş…O-o-o ne?”

Ricdorian'a şaşkın bir ifadeyle baktım.

Ah, hadi ama. Oradan açıklamaya başlamam gerektiğini söylemiyorsun değil mi?

İnsanlar kullanmadığı bir terimi anlayamazlar. Tıpkı daha önce gözlük görmemiş bir kişinin gözlüğün ne olduğunu bilmemesi gibi.

“Dışarı çıkmak demek.”

“Ben-ben-ben dışarı çıkamıyorum…”

“Ya çıkabilseydin? Gider miydin?"

Oturup çömelmiş bir pozisyonda bana baktı. Bir süre bu şekilde bakıştık ve cevap vermedi.

Erkek ana karakterin gözlerindeki ışığın yavaşça öldüğünü izledim. Parlıyorlardı ama içindeki ateş sönmüş gibi, okyanus kontamine olmuş gibi soluklaşıyorlardı. Üzücü bir manzaraydı.

Bu arada Hans'ın bana seslendiğini duydum.

“Ah, gitmem gerek.”

Erkek ana karakter ağzını açtı ve kapattı, ama sesini duymadım.

"Tekrar görüşürüz."

***

Şimdi küçük bir proje tasarladım. Adı  'Erkek ana karakterin yürüyüşe çıkmasını sağla' idi. Bu kelimeler bir proje için kulağa biraz garip geliyordu ama her neyse.

Bunu yapmamın gerçek bir nedeni yoktu. Dürüst olmak gerekirse bu hapishane hayatından sıkıldım. Sadece yemek yiyorum, uyuyorum ve her gün insanlarla buluşuyorum.

Hapishanenin genel amacı suçluların eğitilmesi ve ıslah edilmesi mi? Burada ilginç hiçbir şey yok ki. Buradaki suçlular da hiç ders almış gibi görünmüyorlardı.

Mahkûmlar arasında bir sonraki suçlarını planlayanlar vardı. Hatta hapishane hücresine konulanlardan tövbe eden hiç kimse yok bile diyebilirim.

Görünüşe göre üstün ailelerden geldikleri için hepsinde “sadece bir hapishane” zihniyeti vardı.

Buradaki tek iyi insan bendim. 'Rüşvet vermek için sigara ve alkol kullanan ben miyim' diye düşündüm kendi kendime.

Gerçekten utanmaz birisiyim. Başka bir şey değil.

****

--------Çevirmen Notu--------

Herhangi bir hatamı söylemek, öneri ve şikayetlerde bulunmak için discord kanalımıza gelebilirsiniz.
https://discord.gg/9GhxJCn


Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


5   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   7 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.