Yukarı Çık




40   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   42 

           
ELİZA BÖLÜM 41 – SİYAH DEMİR KALE, KISIM İKİ

Biraz dinlenebilip öğle yemeği yedikten sonra Ergnade şimdi eğitim alanlarını görmek ister miyim diye sordu. Bu sabah erkenden söylediğini o zaman hatırladım. Bir düşününe, Earl Einsbark bana eğitim alanlarını gözlemleme izni vermiş gibi görünüyor.

Şu anda Kaldia alanının askerleri de Jugfena kalesi askerlerinden eğitim alıyor. Densel askerleri yaklaşmadan mümkün olduğunca daha çok eğitim alıyoruz böylece ben, Gunther, Earl Einsbark ve askerler birlikte daha iyi çalışabiliriz.

Jugfena Kalesinin en güneyindeki kısmında şövalye ve askerlerin eğitim alanı olan neredeyse devasa bir kutu gibi olan bir bina vardı. Eğitimimi açık alanda aldığımdan daha önce oraya gitmemiştim.

“……Ricada bulunmamış olsam da Earl Einsbark’ın eğitim alanlarını görmeme izin vermesinin sebebinin askerlerimin ne yaptığını görmemi istemesi mi?”

“Elbette, bu doğru olurdu.”

Onay alabilecek miyim diye görmek için geçici olarak Eargnade’ye sordum, tereddüt etmeden onayladı. Normalde asiller arasındaki dolambaçlı konuşmayı çok duymadığından Gunther’in 
yüzünde şaşkın bir ifade vardı.

“O zaman sanırım bir bakmaya gitmeliyim.”

Ergnade cevabıma belirsiz bir şekilde gülümserken gitmeyeceğimi söylemenin sadece dezavantajlı olacağını hissettim. İlerleme kaydeden çocuğa verilen bir gülümseme gibiydi ya da belki de doğrudan çocuklara verdiği gülümsemeydi. Nazikçe kafamı salladım ve gülümsemesini görmezden geldim, bu konuşmayı burada bitirelim.

*

Siyah demir kalenin eğitim alanı beklediğimden çok daha fazla düzensizdi. Ergnade bu yüzden mi bana alanı gösterme zahmetine girdi merak ediyorum. Daha önce buraya yaklaşmadığımdan kutu benzeri yapının görkemli derinliğini ilk defa yakından görüyordum. Bu yer kalenin köşelerinde bulunan dört kuleden daha yüksekti, elimde olmadan kafamı kaldırıp tavana baktım ve neredeyse takılıp düşmeme neden oluyordu.

“Uh oh. Lütfen dikkatli ol.”

Ergnade elini sırtıma koyarak beni destekledi, aksi takdirde kafamı taş zemine vurabilirdim.

“…… Size hoş olmayan bir şey gösterdim.”

Vücudumun hala çocuk olduğunu unuttuğumdan az önce kendimi aptal yerine koydum. Yüzümdeki ifadeden utancımı görmek kolaydı ve cevap verir gibi Ergnade sadece gülümsedi. Benimle alay ederken eyleniyor muydu merak ettim…… Düşündükçe daha çok utandım. Gunther da hiçbir şey söylemeden bana yarım bir gülümsemeyle baktı.

Eğitim alanı içeriden aydınlatılmış olsa da yine de dışarısından daha loştu. Arenaya benzer bir şekilde inşa edilmişti ve aşağıdaki merkezde askerler sürekli olarak formasyonda konuşlanmayı uyguluyorlardı.

Alanımın askerleri ellerinde, dizlerinde ve kafalarında metal bir şey giyiyorlardı. Artık kimse kullanmadığından kalenin elinde kalan yirmi yıl önceki ekipmanlar hediye olarak askerlerime verilmiş gibi görünüyor.

Alanımın birliklerinin kalitesini arttırmak için metal ekipmanlar gerekliydi. Şimdilik eski ekipmanları kullanmaları iyi olabilir ama gelecekte süvari birliğini sürdürmek için Kaldia alanının metal işlemeyle birlikte artan bakım maliyetlerle de uğraşmayı öğrenmesi gerekecek.
Mümkün olduğunca çabuk becerikli demircileri cezbetmem gerekiyor. Ancak şu anda birçok mülteciyi vatandaş olarak aldıktan sonra toplum düzenini sağlamak acil bir meseleydi.

“Vikontes Kaldia, ne tür zor şeyler düşünüyorsunuz?”

Beni kendime getiren çoktan merdivenleri inmeyi bitirip eğitim alanının merkezinde duran Ergnade’in sesiydi. Gunther de bana hayretle bakıyordu.

“Ciddiyetle askerlere bakıyor gibiydin, neredeyse ters ters bakıyordun…… Eğitimin yetersiz olduğunu mu düşünüyorsun?”

“Ha, hayır. Öyle değildi.”

Ekipmanlarını incelerken dikkatim dağılarak alanım hakkında düşündüm. Aceleyle kafamı salladım ve Ergnade kafasını eğip sessiz kalırken eğitimin yetersiz olduğunu düşündüğümü reddettim.

“B, bu…… Hareketleri çok daha iyi hale geldi. Bu kadar kısa bir sürede yeteneklerini bu kadar parlatmak için ne tür bir eğitimden geçtiklerini merak ediyordum.”

“Bunu öğrenmek için gelmedin mi? Hadi gidelim, gel.”

Ergnade yumuşak, alaycı bir gülümsemeyle bana el salladı. Görünüşü beynimdeki belirsiz bir anıyı tetikledi. Ne olduğunu merak etsem de anılarımı ne kadar incelesem de ne olduğunu hatırlayamadım.

Ergnade merdivenlerden inerken elini benim için uzatırken, ahh, önceki hayatımda buna benzer bir şey görmüştüm, fark ettiğim şeydi. Önceki hayatımın anıları artık çok uzak görünüyor, kısa bir an yalnızlık duygusu hissettim.

*

Farkına varmadan önce gözlemim akşam yemeğine kadar nasıl emir vereceğimi öğretmeye döndü. Tıpkı sabahki gibi sonunda akşam yemeği yerken başımın etrafta döndüğünü hissettiğim noktaya kadar yorulmuştum.

“Oi oi, iyi misiniz, Lordum?”

Yanımda oturan Gunther endişeli bir ifadeyle beni sarstı. Bir anlığına afallamış bir şekilde öylece durdum, onu fark edip “İyiyim” diye cevaplarken yavaşça kafamı salladım. Çok konuşmak bile yorucu hissettiriyordu.

“…… İyi gibi gözükmüyorsun.”

Sonunda cevap verdiğimde rahatlamış gibi görünüyordu, muhtemelen yüzümdeki ifade yüzünden inanmış gibi görünmüyordu ve yanaklarımı sıktı. Kes şunu, eline vurarak uzaklaştırdım ve elini benden çekti.

“Yorgunum, beni yalnız bırakabilirsin……”

“Eh, bu oldukça açık. Yatağına yürüyebilir misin? Ayakta uyuya kalacakmış gibi görünüyorsun?”

“Hareket edemezse ben taşırım o zaman. Endişelenmeye gerek yok, Gunther-dono.”

Yanımda yiyen Ergnade konuşmamızda araya girerken zarifçe ağzını peçeteyle sildi. O noktada uyuklamaya başlamıştım ve artık Gunther ve Ergnade’in ne hakkında konuştuğuna dikkat etmeyi bıraktım. Sersemce konuşmaya devam ederken endişeli suratlarına bakarken eğitim alanında Ergnade’ın tetiklediği anıyı düşündüm.

“…… Ah, anne ve baba.”

Bana önceki hayatımdaki ebeveynlerimi hatırlatmıştı ve kazara dışımdan söyledim.
Bilincimi kaybederken Gunther ve Ergnade’in şaşırmış suratları gördüğüm son şeydi. Sınırımdaydım.

Bu dünyada ilk kez bu şekilde uykuya dalarken çevremden gelen panikli sesleri duyabiliyordum, hem merak hem de tatmin duyuyormuşum gibi hissettirdi.

Sonraki Bölüm: Jugfena Kalesinde Savunma Savaşı

Evet bayadır bu sitede yeni bölüm yayınlamıyordum ama geri döndüm :D Bu seri novelria.com da 8 bölüm ileride 48. bölümde. Daha fazla bölüm okumak istiyorsanız buyrun gelin efenim.


Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


40   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   42 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.