Yukarı Çık




15   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   18 

           
Daha önce krala bahsettiğim o yoksul köylerin durumunu merak ediyorum.

Sonuçta kendi gözlerimle görmeden bu kadar özgüvenli konuşmam oldukça saçma.

Ama babam gitmeme hayatta izin vermez.

Ayrıca abilerimin bana olan düşkünlüğünü ve annemin endişeli tavırlarını ele alırsam gitmem kesinlikle imkansız.

Hımm..bir yol bulmalıyım. Soylular genellikle böyle yerleri ziyaret etmez.

Ve ne zaman dışarı çıksam abilerim yada Rosetta bana eşlik ediyor. Sanırım kaçmak tek çarem.

Yakalanmamak için planımı dikkatlice düşünmeliyim.

Rahatça kaçabileceğim tek zaman gece yarısı. Yine de gardiyanlara yakalanma riskim var.

Ughh.., görünmez olabilseydim çok iyi olurdu.

 ...Bekle, evet. Tek yapmam gereken görünmez olmak….Bu dünyada sihir var!
 
..Fakat nasıl kullanacağımı bilmiyorum. Ve hala büyü hakkında bir tane bile kitap bulamadım .

Bir şekilde kaçmayı başarsam bile köye ulaşmak için komşu kasabanın ardındaki ormanı geçmem gerekiyor...Ama çok uzak, zamanında dönemem.

Masanın üzerine bir harita açtım.

….Hımm? Aslında bir kısa yol var. Konağın arkasındaki orman ile köy birbirleriyle bağlantılı gibi gözüküyor. Bu yolu kullanabilirim.

Muhtemelen köyün etrafına insanların ormana girmesini engelleyecek bir büyü bariyeri konulmuştur. Umarım kendi büyü gücümle atlatabilirim.

...Yine de..Emin değilim. Ayrıca bu konu hakkında danışabileceğim kimse de yok. Bariyeri aşamazsam da farklı bir yol arayabilirim.

Şimdilik bu yolu denemek daha mantıklı. Peki! Kararımı verdim!

Ata binsem bile ağaçların arasından geçemem. Bu yüzden yürüyeceğim. Saat 21.00 civarı yola çıkmak en ideali.
Buradan köy yaklaşık 10 kilometre şu anki fiziksel yeteneklerimle bir saat içerisinde oraya ulaşabilirim.

Etrafı incelemek için de yeterince zamanım olacak. Ayrıca on kilometrelik bir koşu benim için mükemmel bir egzersiz olur .

Yaşıma göre oldukça hızlıyım.Ve bu harika. Sonuçta bir kötü herkesten daha yetenekli olmak zorunda.

Gerçek bir kötü olduktan sonra kahramanı ezmek ve onu bir aptal  yerine koymak konusunda bir sıkıntı yaşamamalıyım.

Planımı tamamladıktan sonra zaman geçirmek için kütüphaneye gittim.

***************************************
BÖLÜM 17
Akşam yemeğini bitirdikten sonra hemen odama döndüm.

Yolculuk için hazırlık yapacaktım ama ihtiyacım olan bir şey yok. Sadece köyün durumunu gözlemleyeceğim.

"Ali ~! Duke seni görmeye geldi! "
Evet..ne dedi..? Ne ? O neden burada?
“Ali ~!
Duke sama beni görmeye geldi. ...Tam olarak ne için? Birbirimizle pek konuşmadık bile.
 
Yani oyundaki Alicia da Duke samanın hayranlarındandı. Fakat bu benim için geçerli değil.
 
Albert ve Duke sama konuk odasında bekliyorlardı.
 
Hafifçe eğildim, ikisini de selamladım.
 
"Duke’nin sana vermek istediği bir şey var." dedi Al
 
Anlamamış bir şekilde dikilmeye devam ettim. Duke sama gülümseyerek bana doğru yürüdü.
 
..Ugh, bu adam cidden tehlikeli. Bu yüzle bana doğru yaklaşırken böylesine bir ifade yapmak.. Umarım kalp atışlarımı sadece ben duyuyorumdur.
 
Bana doğru attığı her adımda nabzım daha da artıyor.
 
Duke sama bana küçük bir kutu uzatarak;
 
“Biraz geç kaldım ama doğum günün kutlu olsun.”  dedi.
 
Bu beklenmedik olay karşısında şaşkınlığımı gizleyemedim. Duke samanın bana doğum günü hediyesi vereceğini hayatta tahmin etmezdim.
 
Oyunda Alicia’ya hiç hediye vermedi. Fakat Duke samanın bana karşı hisleri olduğundan şüpheliyim. Aramızda beş yaş var muhtemelen beni kardeşi olarak görüyordur.               :)
 
Kutuyu elinden alarak
 
“Teşekkür ederim, şimdi açabilir miyim?”
 
“Elbette”
 
Ani bir refleksle kutuyu kapattım. Yanlış görmüş olmalıyım.. Evet kesinlikle yanlış gördüm.
 
“Beğenmedin mi ?”
 
Hayır..Um..Bu bir kolye ama..? Ortasındaki müchevher…?
 
“Ah bu mu? Bu bir elmas”
 
Yanlış görmemişim. Prens bile olsa küçük bir kıza elmas hediye etmek ne kadar mantıklı ?
 
“Alicia! Hediyeyi sevmediysen bile minnetle kabul etmelisin.” dedi Albert onii sama ifadelerimden yola çıkarak.
 
Onu sevmediğimden değil. Aslında tam tersi. İfademi kontrol ettim. Bir kötü pahalı bir müchevher aldığı için kızarmamalı.
 
Kibarca eğilerek tekrardan teşekkür ettim.
 
“İşim bittiğinden bugünlük ayrılıyorum” diyerek Duke sama odadan çıktı.
 
Sadece bana hediye vermek için mi geldi? Albert ile konuşmayacak mı. 
 
Kolyeyi dikkatle inceledim. Eski hayatımda elmasların ne kadar pahalı olduğundan bahsetmiyorum bile. Burada delicesine değer veriyor olsalar gerek.
 
Parlayan elmasa yakından baktığımda   derin mavi ışık gözümü kamaştırdı.
 
***
Hımı hımı~!” Alicia Dukenin ona yaklaşmasını öyle bir anlattı ki kendimi düğün sahnesi çeviriyormuş gibi hissettim.


Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


15   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   18 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.