Göz açıp kapayıncaya kadar 2 yıl geçti.

Her gün hemen hemen aynıydı: Uyanır uyanmaz kılıç pratiği yapıyorum, sonra okuyorum ve geceleri Büyükbaba Will'i ziyarete gidiyorum.

Cidden tek yaptığım bu. O gün bana bu soruları sorduğundan beri kralı bir daha görmedim ve başka beklenmedik bir olay olmadı….

Son iki yılda gerçekten değişen tek şey, kılıç becerilerimi gerçekten geliştirdiğimi hissetmem, ama kardeşlerim bunu kabul etmeyecek. Başladığımdan beri hiçbiri yeteneklerimi övmedi.

Katılabileceğim bir kılıç becerileri testi olduğu için sözlü onaylarına gerçekten ihtiyacım yok , ama onlar ve babam da katılmamı yasakladı.

Ne kadar iyi olduğumu gerçekten test etmek istiyorum ama sadece kardeşlerimin gitmesine izin var. Bu  adil mi?

Bu yüzden, tabii ki bir hainliğin yapacağı gibi biraz öfkelendim. Demek istediğim, bu adaletsizliğe nasıl tahammül edebilirim !?

Ayrıca kılıç sanatını öğrenmekte olan bencil bir kötü adam için kendi beceri seviyesini bile bilmemek mantıklı değil, değil mi?

Ancak tüm ikna edici çabalarıma rağmen, babam yine de sınava girmeme izin vermedi.

Bu noktada kardeşlerimden daha güçlü olsam bile… .. Şey, hayır… Sanırım bu hala biraz zorluyor.

Kılıç pratiği dışında, Büyükbaba Will'den de çok şey öğreniyorum.

Ne zaman bir sorunla karşılaşsam, uygun bir çözüm bulmama her zaman yardım ederdi ve okurken anlayamadığım bir şeyle karşılaşırsam, bunu bana kolayca açıklayabilirdi.

Genel eğitimimden sorumlu olan ev öğretmenlerinden bile daha akıllı ve daha yardımsever.

Bir ara onu bizimle konakta kalması için davet etmiştim ama bana köyü terk edemeyeceğini söyledi.

Sanırım bu sihirli bariyer , insanların serbestçe girip çıkmalarını gerçekten engelleyebiliyor. Ama böylesine inanılmaz derecede yetenekli bir bireyin bu tür bir yerde kilitli kalacağını düşünmek… ..

Ve orada harcanan çok daha fazla yetenekli insanın olması mümkün.

Sanırım bu, yalnızca asaletine iyi davranma eğiliminde olan bir ülkeden gelen olayların tamamen şaşırtıcı bir dönüşümü değil…. Tabii ki. Biz soylular büyülü yeteneklerden yararlanabiliyoruz, ancak bu, bir ülkeyi yönetmek için gereken bilgeliğe ve zekaya sahip olduğumuz anlamına gelmez. Ne kadar geri bir dünyada yaşıyorum.

Oh evet, on yaşıma girdiğimden beri değişen bir şey daha Albert-Oniisama'nın sihir akademisine katılmaya başlamasıydı.

Gayle-Sama, Curtis-Sama ve Duke-Sama ile birlikte tabii ki.

15 yaşına bastığında, sihir akademisine katılmaya başlayabilirsin. Tabii ki, sadece sihir kullanabiliyorsanız.

Tipik olarak, bu, akademinin yalnızca soylularla sınırlı olduğu anlamına gelir, ancak Otome Oyunu sırasında ne olduğunu bildiğim için, orada sihir gücü olan ve bunun etrafında sihir akademisine de girecek en az bir kişi olduğunu biliyorum. zaman……

Doğru, nihayet kahramanın ortaya çıkma zamanı! Şimdi sana veda etmeliyim Duke-Sama.

15 yaşında, şimdiden çok seksi ve olgun oldu….

Eminim kadın kahraman aşık oldu olacak. Duke-Sama ona bir an için iyi davransa bile, anında ona aşık olur.

Elbette ben farklıyım. Son iki yıldır bana çok iyi davranıyor olsa da ona aşık olmayacağım.

Aşk acısı çekmek istemiyorum. Ç.n: eminim çekmezsin :) 

Duke-Sama'nın kahramana bağlı olduğunu zaten bildiğim için, onun için hisler oluşturmam tamamen aptalca olur.

Kahraman ortaya çıkar çıkmaz, bu benim de zorbalık yapacağım ve bu süreçte Duke-Sama yine de benden nefret etmeye başlayacak ... ..

Şey, sadece Duke-Sama değil aslında… .. Kardeşlerim, Eric-Sama, Finn-Sama, Gayle-Sama, Curtis-Sama, temelde herkes benden nefret edecek.

Orada duralım. Bunu daha fazla düşünmek beni üzecek.

Şimdi yine de bu konudayım…. Kahraman ortaya çıkacaksa, bu benden 5 yaş büyük olduğu anlamına gelmez mi?

Daha yaşlı birine karşı böyle kaba davranışlarda bulunmak… .. ne kadar haince! Ahh, kahraman acele edip şimdiden ortaya çıkamaz mı ?? Ç.n: valla bende sıkıldım çık ortaya kız.