I’m Ready For Divorce! (Novel) - Türkçe Çevrimiçi Oku
Yukarı Çık




5   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   7 


           
Lezzetli tabaklarla dolu olan masalar duvara kadar zemini doldurdu. Aklınıza gelebilecek her şey, hiç hayal etmediğiniz şeyler sizi beklemekteydi. Şef bütün kızartılmış ördekleri hazırladı ve aroması odaya nüfuz ederek ağızları sulandırdı. Herkes ziyafetten keyif aldı.
 
Herkes…. Caville hariç.
 
Alnı yemekleri tadarken çatıldı. Ağır yemeklere hassas görünüyordu ve onları çok sevmemişti.
 
‘’….’’
 
Elody suratsız şefi rahatlattı ve ‘’O kadar hassas olmayın, et lezzetli. Sadece hassas tat tomurcukları var’’
 
Şef Elody’nin sözlerine sadece baş salladı. Sonra başını genç lorda yöneltti. Sadece onu yaptığı keke arzu ile bakarken buldu.
 
Caville bir dilim kek aldı. Deneme niteliğinde bir ısırık aldığında süngerimsi tabakanın dişlerinde ne kadar kolay yol aldığını bulduğunda şaşırdı ve neredeyse tat tomurcukları lezzet karşısında şarkı söyleyeceklerdi. Tüm hayatı boyunca tattığı en iyi pastaydı.
 
Caville biraz sonra aşırı baharatlı yemeklere olan tepkisini unuttu ve özel kekten ikiden daha fazla dilim yedi.
 
Şefin kasvetli görünüşü artık hiçbir yerde görülmedi. Dükün pastaya duyduğu lezzet, yaralı gururunu geri getirdi ve artık daha fazla sevinçli olamazdı.
 
Parti devam ederken Elody günün geri kalanında Caville’nin görgü kurallarına uymadan yemek yemesine bir şey demedi. Elody’nin onu boğucu kurallardan verdiği tavizi gördüğü anda o ve Elody daha bir hazla yedi. Elody böyle özel bir günde etik kurallardan herkesi serbest bıraktı.
 
‘Böyle neşeli bir günde görgü kuralları en az önemli olan şeydir!’
 
Bir süre sonra, restoranın karşısındaki küçük sohbet sonunda durdu ve nihayet hediyeleri açmanın zamanı geldi.
 
Norman Elody ve Caville’e kitap verirken hizmetçiler el yapımı kıyafetler verdiler. Brian Caville’e siyah tahtadan yapılmış pahalı bir kılıç verdi. Elody’e ise tatlı bir saç tokası verdi.
 
‘’Burada, Caville. Ben senin için bir hediye hazırladım.’’
 
Elody hediyesini Caville'e uzattı. Hizmetçiler beklenti ve heyecanla doluydu.
 
Caville beceriksiz elleriyle paketi yırttı, o büyük, kabarık bir tavşan bebeği gördüğünde şaşırdı. Caville onu aldı ve ellerinde çevirerek gözlerinin bu kadar sevgiyle yapılan her dikiş üzerinde serbestçe dolaşmasına izin verdi. Gözlerini ona bakan Elody’e çevirdi, onun gözlerinde gurur ve reddedilme korkusunu yakaladı. Elody konuşmadan önce tavşan bebeği iki elinin toplayabileceği tüm güçle sarıldı.
 
‘’Çok sevdim!’’
 
Onun güzel görünümü karşısında hizmetçiler birleşik bir cıvıltı çıkardı. ‘’Oh, canım!’’
 
Elody onun ifadesini görünce rahatladı. Ona el yapımı verdiği tavşanı kendi elleriyle yapmıştı ve Caville cidden hediyeyi sevmiş görünüyordu. Hediyesini büyük bir başarı olarak gördü.
 
"Teşekkür ederim sevgili eşim."
 
Tavşanın orantısız kulakları ve birkaç yerinde hata olmasına rağmen Caville bunu dert etmemiş gibi görünüyordu. Caville tavşana daha sıkı sarıldı ve Elody’e büyük bir gülümseme gönderdi.
 
‘’Burada…benim senin için hazırladığım hediye var eşim. Norman hediye lütfen.’’
 
‘’Evet, efendim’’
 
Norman arkasında sakladığı hediyeyi uzattı. Hizmetçiler heyecanlarını korumaya çalıştılar.
 
Elody Caville’nin ona verdiği hediyeyi açtı. Gözleri beklenmedik sürprizle açıldı. Şekerle dolu bir kavanozdu.  Şeker kaplı meyve reçelleri, her türlü meyan kökü, ekşi şekerler ve diğerleri vardı. Ama şekerler onun gözüne takılan şey değildi. Yanında bir mektup duruyordu. Elody hızlıca kartı aldı ve içindekileri okumaya başladı.
 
Kart Caville’in el yazısı ile karalanmıştı. Kartta sadece iki kısa cümle vardı.
 
[Teşekkür ederim. En çok eşimi seviyorum.]
 
Elody duygulandı. Caville nasıl yazı yazılacağını öğreneli çok olmamıştı bu yüzden yazısı biraz karmaşıktı ama bu Elody’nin kalbini ısıtmaya yeterdi.
 
Kalbinin derinlerinden Elody minnettardı.
 
Bu Elody’nin bu zamana kadar aldığı en iyi hediyeydi.
***
Doğum günü partisinden sonra Elody ve Caville yıkandı ve pijamalarını giydiler.
 
Hemen oturdular ve birer birer bugün aldıkları hediyeleri tartıştılar.
 
İlk başta heyecanlıydılar ama uzun bir süre olmadan uyuklamaya başladılar ve derin bir uykuya girdiler. Küçük gövdeleri sıcak, kabarık bir battaniye de yan yana yayıldı. Hizmetçiler kendilerine engel olamadan onların görünüşüne gülümsediler.
 
‘’Aman! Ne kadar güzeller!’’
 
Brien tarafından verilen Elody’nin saç tokası Caville’nin kabarık siyah saçlarına tutturulmuştu. Mary ve Emily maskaralıklarını görünce kıkırdadılar.
 
İki çocuğu da yatağa taşımak üzereyken. Marie bir şey keşfetti.
 
Ah, bu ne olabilir?
 
"Bu ne?"
 
Marie’nin bakışları duvarın bir yanındaki küçük karalamalara düştü. Elody tarafından her yıl Caville’in boyunun kaydını tutmak için yazılan bir karalamaydı.
 
"Şuna bak, çok şirin."
 
‘’Kendime engel olamıyorum ama onların çok hızlı büyüdüklerini hissediyorum…’’
 
‘’Ben de öyle hissediyorum’’
 
İki çocuk yatağa yatırıldıktan sonra Marie ve Emily yatak odasından çıktılar ve kapıyı nazikçe kapattılar.
 
Çok geçmeden, yeni yüksekliklerini gösteren iki ek çizgi duvara işaretlendi.
 
Caville 2,54 cm uzadı ve Elody de biraz büyüdü.
 
Bir yıl hızla değişti ve mevsimler değişti. Mevsimler yumuşak ninniler gibi girip çıkıyor, geçişleri yavaş ama asla duraksamıyor.
 
Önce bahar geldi her yer pastel renklere büründü. Bahçeler her pastel tonda yeni filizlenen otlar ve çiçek açan çiçeklerle doldu. Sonra yaz gölgelerde o kadar canlı zıplar ki fuar müdavimleri gölgede gözlerini dinlendirirler. Daha sonra, sürekli değişen bir kırmızı ve altın mozaiği olan sonbahar geliyor. Son olarak, sıcağını kaybetmiş bir güneşte parıldayan buzlu toynaklarıyla kış gelir.
 
Bahar, imparatorluğu yeniden uyandırmak için geldiğinde, mevsimlik atlıkarıncanın bir yılı daha tamamlanır.
***
Yıl boyunca, Elody’nin günlük programı ara vermeden doluydu. İlaçlar için çalışması , toprak işlerinde başarılı olması ve Caville’e nasıl okuyup yazacağını öğretmek için kütüphaneye gitmesi gerekiyordu.
 
Atlamamak gerekirse Elody’nin ayrıca birkaç hizmetçinin yardımıyla diktiği bitkileri düzenli olarak toplaması gerektiği de var.
 
‘’Madam bu bir yabani ot değil mi?’’
 
‘’Bence öyle’’
 
Bugün hava çok güzeldi. Bulutlar tatlı esintilerle sürüklenip mavi kuşun gökyüzünü daha fazla takdir etmesine yardımcı olur.
 
Güzel havayı gören hizmetçiler, düşes piknik yapmaya karar verirse diye taze ekmek sandviçleri, kiş (İçinde farklı malzemeler olan tart türü) ve sosisli sandviçlerden oluşan birkaç sepet getirdiler.
 
‘’Bugün hava çok güzel!’’
 
‘’Evet, otları toplamak için harika bir gün hanımım’’
 
Marie ve Anna her zaman Elody ot toplamaya gittiğinde ona eşlik ederlerdi.
 
Anna çiçeklere ve bitkilere düşkündü ve bahçecilikten hoşlanıyordu. Düşesin kendi bitkilerini yetiştirmek istediğini duyunca hemen yardım etmeye gönüllü oldu.
 
Sekiz yaşındaki Caville hala akranlarından küçüktü ama ağırlığı biraz artmıştı. Ayrıca o eskisinden daha hayat dolu olmuştu.
 
‘’Caville benimle beraber yürümek ister misin?’’
 
‘’Elbette, eşim!’’
 
Güneşli öğleden sonraları bahçelerde Caville ile gezinti yapmak Elody için alışkanlık haline geldi. Açıkçası, bir köpeği gezdirmeye benzer….
 
Hatta bazen boş zamanlarını çoğunu Caville eğitimini izlemeye ayırırdı.
 
‘Hmm… O gelişti’
 
Duruşu artık özensiz değildi ve kılıcı kullanma konusunda kendinden daha emin görünüyordu.
 
‘Bir dahiden beklendiği gibi.’
 
Sonra Elody, Brien'e yüzünde gururlu bir gülümsemeyle yaklaştı.
 
"Çok gelişti, değil mi?"
 
"Evet. Yetenekli biri. "
 
Elody'nin güçlü bir kişiliği vardı. Ders çok zor görünüyorsa, Brien ile tartışmaktan ve taleplerini düşürmekten çekinmeyecekti.
 
‘’Dersten bahsetmişken bugünün dersini de izleyecek misiniz efendim?’’
 
‘’Evet izleyeceğim…. Caville beni burada istemediği sürece yapacağım’’
 
‘’…..’’
 
Brien bakışlarını Caville’e çevirdi. Bakışlarının onu uzaklaştıracağını umuyordu.
 
Maalesef işler pek iyi gitmedi.
 
Elody'nin sözlerini duyan Caville, sanki ona gitmemesini söyler gibi dudaklarını somurtarak başını salladı. Brien daha fazla hayal kırıklığına uğrayamazdı. Görünüşe göre epey bir süre acı çekmesi gerekecekti….
 
‘’Caville hala bir bebek. Olgunlaşana kadar bırak gitsin’’
 
‘’Peki, bu kadar büyük bir bebek hiç var mı? Bebekler bir  nedenden dolayı bebek olarak adlandırılırlar’’
 
‘’O hala benim gözlerimde bir bebek’’
 
Brien Elody’nin sözlerini duyduktan sonra ancak başını sallayabildi.
 
Elody'nin gözünde Caville ne kadar büyürse büyüsün yine de bebek olacaktı. Bir yetişkine dönüşse bile sonsuza kadar Elody'nin bebeği olacaktı.
 
Elody bu konuda o kadar inatçı ve kararlıydı ki Brien ancak homurdanabilir ve eğitimine devam edebilirdi.
 
Birlikte bir yıl geçirdikten sonra, Caville ve Brien birbirlerine bağlanmışlardı. Caville yavaşça ona açıldı ve artık korkmuyordu. Kılıç ustalığındaki büyümesini tutan korku, giderek yavaş yavaş azaldı ve böylece yeteneği sıçradı ve sınırlarını çizdi.
 
Brien, Caville'e öğretmekten başka, mülk şövalyelerinin yönetiminden de sorumluydu. Elody'nin kararının doğru olduğu kanıtlandı. Brien, bir yıldan kısa bir süre içinde birçok şövalyeyi milislerine takviye etmeyi başardı. Yenilenmiş kalede bulunan şövalye mahalleleri ve eğitim alanları artık mevcut şövalyeler ve çıraklarla doluydu.
 
‘’Madam bence malikaneye daha çok hizmetçi almamız gerekecek’’
 
‘’Anlaşıldı Norman sen yeni hizmetlileri bulmaya bak’’
 
‘’Anlaşıldı efendim. Hemen başlayacağım’’
 
Topraklarda insanlar arttıkça, hizmetkarların iş yükü de arttı. Az sayıdaki hizmetçi, her gün yeni işlere ayak uydurmak için mücadele ediyordu. Norman, onların hıza yetişmek için çabaladıklarını görünce, sonunda düşesin yeni işçi çalıştırma iznini istemeye karar verdi.
 
Birkaç gün önce şövalyelik töreni yapıldı ve Caville sonunda şövalye olarak adlandırıldı.
 
Töreni Sir Vedos gerçekleştirdi. Birkaç kalifiye çırak da şövalye olarak atandı. Diz çökmüş yaverler, Dük'e bağlılık yemini edeceklerdi. Sonra törenin efendisi yeni şövalyeye kılıçla seslenirdi.
 
Tören boyunca Caville, bu kadar çok insanın varlığına alışkın olmadığı için endişeli görünüyordu. Onu sakinleştirmek için Elody elini tuttu ve ona her şeyin iyi olacağını söyleyerek gülümsedi.
 
 O anda aniden Elody’nin aklına bir fikir gelmişti.
 
Fikir, konağın serasını onarmak ve yenilemek ve yanına bir laboratuvar inşa etmekti.
 
Elody bunu daha erken yapabilirdi, ama Caville’in işleriyle çok meşguldü.
 
"Madam, inşaat işçileri yarın gelecek."
 
Norman’ın sözleriyle Elody bir fincan sıcak çikolatasını bıraktı ve ‘’Evet. İnşaat ne kadar sürer?’’
 
‘’ Tamir edilecek çok az şey olduğu için çok uzun değil.’’
 
‘’Çok iyi. Oh, doğru! Bugün Caville ile pazara gitmem gerekiyordu’’
 
‘’Evet, duydum. Marie ve Sör Vedos size eşlik edecekmiş efendim’’
 
‘’Tamam. Görünüşe göre Caville gitmek istemiyor’’
 
"Eh, bu onun malikanenin dışına ilk çıkışı."
 
Norman yardımsever bir büyükbaba gibi gülümsedi ve Elody ile Caville'e baktı.
 
Konuşma boyunca Caville, Elody'nin yanına oturdu. Elody iç geçirdi ve bakışlarını Caville'e çevirdi.
 
Tüm yıl boyunca iyi beslendi ve dikkatle büyüdü. Ancak, Elody'ye aşırı bağlanmış gibi görünüyordu, ondan ayrılma düşüncesine bile dayanamıyordu.
 
Caville hala uzun boylu yetişkinlerden ve kalabalık yerlerden korkuyordu. Semptomları düzelmişti ... ama yanında Elody olmasaydı, yine de çok endişeli olurdu.
 
‘Ayrılık kaygısı gelişmiş olabilir…’
 
Elody sessizce Caville’e baktı ve Caville ona geri baktığında onun yuvarlak gözleri masumca kırpışıyordu.
 
Bu hızla, yanında Elody olmadan savaşa katılamazdı.
 
‘Ama ... Sadece onu savaş alanına kadar takip edersem yük olurum. Caville'i bile tehlikeye atabilirim. ‘
 
‘Onunla arama mesafe mi koymalıydım….?’
 
‘‘Eşim gitmek zorunda mıyız?’’ Caville bunu küçük yavru köpek gözleriyle dedi.
 
‘Nasıl ben tatlı bebeğimden ayrı kalacaktım?’
 
Dahası, Caville her zaman Elody'yi dinlerdi. Tatlı ve kibar bir çocuktu. Elody onu azarlarsa onu dinler Elody ona bir şey söylediğinde emirlerine itaat ederdi. Caville, tıpkı iyi huylu bir köpek yavrusu gibi çok itaatkârdı.
 
‘’Evet, gitmeliyiz. Almak istediğim bazı otlar var. "
 
Mansiyonda çok ot vardı ve çoğu hasat edilmişti ama bu hala yeterli değildi. Diğer bölgelerden bitki örneklerine de ihtiyaç vardı. Yani Elody'nin pazara gidip tüccarların sattığı ürünleri kontrol etmekten başka seçeneği yoktu.
 
‘’Madam, madam! Araba hazır!’’ dedi Marie ve heyecanlı bir yüzle Elody’e yaklaştı.
 
Marie uzun, kızıl saçlı bir hizmetçiydi. Nazik, neşeli ve zekiydi, belki de Elody'yi ona çeken buydu. Arkadaş olmaları uzun zaman almadı.
 
‘’Tamam. Hadi gidelim Caville’’
 
‘’……’’
 
Elody, Caville’in asık suratına gülümsedi. Konağın dışına çıkma fikrinden nefret ediyordu. Yine de, nereye giderse gitsin Elody'yi yine de takip ederdi.
 
Elody sonra Caville’in kıyafetlerini ilikledi ve onunla el ele arabaya doğru yürüdü.
***
Pazar, Elody'nin düşündüğünden daha canlıydı. Dükkanlar doluydu ve kaldırımlar tezgahlarla doluydu. Sayısız baharatlarla parlakça süslenmiş ve dolup taşan Pazar stantları tatlı kokular yayıyordu.  İnsanlar yoğun pazar yerinde koşuşturmaya, canlı renklere sahip tezgahlarda gezinmeye ve ara sıra dikkatlerini çeken bir eşya satın almaya devam ettiler.
 
Elody, gösterişli sahneyi incelemek için bir an durakladı. Bazıları heyecanla dolarak stantların köşesinin yakınında duruyor, aşıklar el ele dolaşıyor, gelişigüzel göz atıyor, ev kadınları ise meyvelerin ve diğer ithal ürünlerin fiyatı üzerinde acele ederek koşuşturuyor ve pazarlık ediyorlardı.
 
Herkesin ifadesi canlı görünüyordu. Belki de vergilerin yarıya indirilmesinden kaynaklanıyordu. Bu azalan kira, bölge sakinlerinin yüklerini hafifletmiş olabilir.
 
Elody neşeli atmosfere yumuşak bir şekilde gülümsedi. Daha sonra Caville'in elini tuttu ve etrafına bakınmaya devam etti.
 
‘’Burada çok insan var. Dikkatli olun efendim’’
 
‘’Evet, teşekkür ederim Sör Vedos’’
 
Brien, Elody için gerçekten endişeleniyormuş gibi davrandı ama doğrusu, bakışları yanındaki kızıl saçlıya kaymaya devam etti. Şaşırtıcı bir şekilde, Marie de bakışlarından nefret ediyor gibi görünmüyordu.
 
 
*****************************
Sör Vedos dvödlmldv. Bir sonraki bölüm yarın gelecek. İyi okumalar…

Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


5   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   7 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.