Bölüm 1086: Zamana Karşı Yarış! I


Apex Paragon kalan Evrensel Yapıları ve yoluna çıkan tüm Hegemonyaları yok etmeyi kendine görev edinmişti!


Bu sözleri duyan Hegemonyalar normalde buna inanmazlardı... ama aslında şimdi bu sözleri reddedemezlerdi.


Ne de olsa, birkaç dakika önce tam da bu eylemlerin gerçekleştiği bir sahne görmüşlerdi!


Elindeki kısıtlı zamanla bunu nasıl yapacağına gelince? Doğal olarak, Noah şu anda uygulanmakta olan planları çoktan yapmıştı.


Olayları bir saatten kısa bir sürede sonuçlandırmayı başardığı Chthonian Evreninden ayrılmadan önce Noah, gözleri gizemli bir ışıkla parlarken,  Büyük Yaşlı Nazzagath’a baktı.


Bu güçlü bir Hegemonya’ydı ve aynı zamanda mantıklı bir Hegemonya’ydı çünkü Noah onunla tanışmadan önce bile Evrenin yarısının sadakatini kazanmasının yolunu ona açmıştı. Böyle bir varlığa karşı Noah gizemli bir şekilde gülümseyerek şöyle seslendi:


"Söylesene... neden bana sadakat yemini etmiyorsun? Gücün kat kat artabilir ve hatta Evrenindeki tüm Chthonianları tekrar görebilirsin."


"...!"


Büyük Yaşlı Nazzagath bu sözler karşısında büyük bir şaşkınlıkla Noah’a baktı, bu güçlü varlık nasıl cevap vereceğini bile bilmiyordu!


Aslında az önce birkaç Kentilyon Chthonian’ın gördüğü muamelenin aynısı ona da yapılmıştı ama onun kudretinde ve kalibresinde biri doğal olarak aynı cevabı veremezdi.


Noah, Büyük Yaşlı Nazzagath’ın yüzündeki sıkıntılı ifadeyi gördü, vücudu ve kalan Mavi Balçık’ın figürü uzaysal bir ışıkla kaplanmaya başladı.


"Acele etme ve bunu düşün. Doğru zaman geldiğinde sana tekrar soracağım."


WAA!


Bu sözlerle birlikte Noah’ın figürü kayboldu ve ardında şaşkın bir Hegemonya ile Chthonian  Evreni’nin evrensel sınırının dışında kalan pek çok kişiyi şok içinde bıraktı.


Chthonian Evreni’nin fethi için bir saat bile geçmemişti ki Noah bir sonrakine doğru ilerlemeye başladı.


Çünkü korkunç bir Antik Çağ inmeden ve Karanlık Evren’inin kaynaklandığı tüm Kozmos’a istediğini yapmadan önce zamana karşı yarışıyordu!


---


Noah’ın Chthonian Evreni’nden ayrıldığı sırada, düşmanları da ardı ardına yaşadıkları korkunç kayıpların ardından Özgürleştirilmiş Evren’de toparlanmaya çalışıyorlardı.


Özgürleştirilmiş Evren uçsuz bucaksızdı ve doğası gereği İlkel Kozmos’ta benzersizdi, çünkü varlıkları Evren boyunca iki fraksiyonun çok net çizgilerini oluşturuyordu.


Bu gruplar Kahramanlar ve Kötüler olarak adlandırılıyordu; ilginçtir ki Kahramanlar grubunun başındaki Hegemonya, Antik Çağ’ı aramak için Chronos’un yanında yer almıştı!


Oathkeeper’a karşı verilen şok edici savaştan ve onun bir Evrensel Yapıyı yok edişini izledikten sonra, Chronos ve diğerleri artık Hegemonyaları dışarıda tutma yetkisine sahip olmayan Mikrobiyal Evreni terk ederek bu Evrendeki Evrensel Yapının hemen yanında bulunan Kahramanlık Hegemonyasının meskenine varmıştılar.


Bu güçlü varlıkların hepsi kırmızı ve altın parıltısıyla ışıldayan yassı bir yıldızın üzerindeyken, çevresi aynı kırmızı ve altın renkleriyle parlayan pelerinli bir kostümü olan Kahraman Hegemonya ile güzel bir şekilde eşleşirken, ruh halleri kasvetliydi.


Chronos, şok içinde ayağa kalktı ve dizginlenemez bir sersemlikle Chthonian Evreni’nin uzak yönüne doğru bakarken,  oradan bir bilgi aldı ve kısa bir süre sonra daha da kasvetli bir ruh haline büründü!


"Chthonian Evreni’nin Evrensel Yapısı... da yok edildi!"


...!


"Ne?!"


RUMBLE!


Güçlü auralar yükseldikçe atmosfer son derece baskıcı bir hal aldı ve Chronos’un etrafı Goliath, Kahraman Hegemonyası, Cerulean Hegemonyası, Karanlık Gölge Hegemonyası, Mikrobiyal Hegemonyası... ve diğer birçok Hegemonyanın figürleri tarafından sarılırken, bu Özgürleştirilmiş Evrendeki Evrensel Alemlerin toplam sayısı aslında 20’den fazlaydı.


Goliath’ın kadim sesi kasvetle çınlarken, hiçbiri Chronos’un sözlerine inanmadı.


"Oathkeeper Kozmik Hazine ile bu kadar güçlü mü? Hepimizle yüzleşebilecek ve hatta bir Hegemonya’nın otoritesine direnebilecek kadar mı? İki Evrensel Yapıyı bu kadar kısa bir süre içinde bu kadar çabuk yok edebilecek kadar mı?"


WAA!


Bu kadim varlığın kasvetli sesi aslında böylesi bir güç karşısında gizli bir hayretle doluydu, ancak Chronos cevap verirken hızla başını iki yana salladı.


"Hayır. Chthonian Evrenindeki Evrensel Yapıyı yok eden Yemin Bekçisi değildi... ama Apex Paragon’du!"


...!


Ah!


Tüm Hegemonyaların yüzleri bir an için bu sözleri özümserken karardı, Chronos yakın bir Evrende kendisine bağlı bir Hegemonyanın Chthonian Evreninde gözlemlediği bilgiyi aktarıyordu ve  gerçek dinleyen hiç kimsenin inanamayacağı bir şeydi!


"Emrindeki sözleşmeli Çağrı bir şekilde Hegemonya’ya ulaştı ve savaş güçleri, Yapıyı yok etmeden önce Büyük Yaşlı Kubo’yu öldürmeye yetti..."


Chronos konuşurken elleriyle kendi alnına masaj yapıyordu, olaylar dizisi bu güçlü varlığı o kadar sinirlendirmişti ki bu insancıl eylemi yapmak zorunda kalmıştı!


Yine de söyledikleri bu güçlü varlıklar için saçmalık gibi göründüğünden inandırıcı olmaktan uzaktı.


Bir Paragon’un Çağrısı Evrensel Âleme yükselmiş ve hemen ardından bir Hegemonyayı öldürmeye mi gitmişti? Kubo kadar yaşlı ve güçlü birini mi?


Chronos’un sözlerindeki ciddiyet olmasaydı bazıları bunun bir şaka olduğunu düşünebilirdi!


Herkes onun sözlerini özümserken, Chronos’un gözlerinden dehşet verici bir ışık geçti, gözleri sert ve kararlı bir hal aldı, tüm Hegemonyalara doğru döndü ve onlara duygudan tamamen yoksun görünen sakin gözlerle baktı.


"Hepimizin başarmak için çok çalıştığı görev gözlerimizin önünde gerçekleşiyor; Büyük Gaspçı değişiklikleri bizden daha hızlı hissediyor, zira işgal altındaki Evrenlerdeki otoritesi daha da arttı ve inişi birkaç saat içinde gerçekleşecek!"


WAA!


Saatler!


Bu Hegemonyaların hiçbir şey olarak görmediği bir zaman ölçüsü!


Onlar gibi milyonlarca yıl yaşayan varlıklar için saatlerin geçmesi ya da günlerin geçmesi, göz kırpmasına benziyordu!


Ancak ilerleyen saatlerde, bu güçlü varlıklar sanki saatler yıllara yayılmış gibi hissetmeye başlayacaklardı!