Bölüm 1106: Büyük Gaspçı’nın İnkar Edilemez İnişi! I


Evrensel Yapılarla bağlantılı olan iki evren arasındaki kıvrımlar son derece inceydi.


O kadar inceydi ki, bazı varlıklar ilerleme kaydettiklerinde, bu diğerleri tarafından yakından hissedilebiliyordu!


Kullandığı Kozmik Hazine bir diğerine tepki verdiğinde, bu hissi diğerlerinden daha fazla hisseden belirli bir varlık vardı.


Oathkeeper, İlkel Öz Kılıcı’nı Goliath’a ve diğer ondan fazla Hegemonyanın saldırılarına karşı koymak için kullanırken, bir an için başını korkunç auraların yükseldiği yöne doğru kaldırmaktan kendini alamadı!


Biri Hegemonyayı çok aşan bir auraydı, diğeri ise Oathkeeper’ın çok yakından hissettiği bir auraydı, çünkü elinde tuttuğu Kozmik Hazineye doğrudan zıt bir şeydi!


"İmkânsız..."


Aklından bir düşünce geçerken şok içinde sesini yükseltti, ancak etrafındaki Goliath ve Hegemonyalar bile şaşkınlıkla merak ederken bu yöne baktıklarından, dikkati dağılan tek kişi o değildi...


"Antik Çağ çoktan indi mi?


...!


Evet! Hegemonyalar, kendi seviyesinin üzerinde olan aurayı hissederken, bu varlıklar aslında Antik Çağ’ın çoktan inip inmediğini merak ettiler ama arkalarındaki Yapıyı canları pahasına korumaya devam ettiler!


---


Özgürleştirilmiş Evrende yapay olarak oluşturulmuş Yıkım Denizinde.


Hegemonyalar, Noah ve Mavi Balçık figürlerinin güç yaydığını ve hareket etmeye başladığını gördüklerinde, Chronos dışındaki tüm Hegemonyalar korkuyla haykırdı ve  bu güçlü varlıklar... aslında zayıf bir şekilde seslenmeye başladı!


Duygusuz Mavi Balçık’a değil, şu anda Evrensel Âleme yeni adım atmış olan varlığa seslendiler.


Artık ona Apex Paragon diyemezlerdi.


Vücudunun etrafındaki aurayı ve binlerce mil uzunluğundaki galaktik Chtulhu figürünün kavradığı bir gezegen büyüklüğündeki korkunç kızıl kılıcı hisseden bu hegemonyalar, seslenmeye başladıklarında gözlerinde utanç ve çaresizlik dolu bakışlar vardı!


Korku ve utanç içinde, bu varlığa en ünlü olduğu adıyla saygıyla hitap ettiler ve içlerinden birkaçı farklı isimler söylediler.


"Zalim... Zalimliğin Hegemonyası, lütfen... bizi bağışlayın!"


RUMBLE!


Zalim İmparator unvanının tekrar tekrar kullanıldığını gördüklerinde, birkaç Hegemonya korkularının ortasında geriye doğru eğilerek, Zalimin Hegemonyası diye seslendiler!


Ancak diğerleri, Chronos’un belirli bir Kozmik Dao’nun adını haykırdığını duyduktan ve içinde bulundukları boğucu ortamdan sonra,  önlerindeki varlığın Yıkım’ı kullanabileceğini fark ettiler ve onun kavradığı Kozmik Dao’yu daha fazla önemsediler.


Doğal olarak, hayatlarını Yıkım Denizi’nde heba olmaktan kurtarmak istediklerinde, gözlerindeki utanç ve acıyı gizlemeye çalışarak seslendiler:


"Yıkım Hegemonyası... lütfen elinizi çekin!"


WAA!


"Yıkım Hegemonyası....!"


Dehşet verici bir Cthulhu,  gezegen büyüklüğündeki bir Yıkım Kılıcını kavrarken, figürü gözlerinde dönen bir Evrenin parıltısıyla soğuk bir şekilde titriyor ve kırmızı bir ışık parıltısı içinde kaybolurken, belirli unvanların görkemli çağrılarını duyuyordu!


RUMBLE!


O anda Noah, Yıkım Kılıcı’nı kavrarken Yıkım Denizi’nde sorunsuzca hareket ederken Hegemonyaların çağrılarını duymazdan geldi. Gezegen büyüklüğündeki bir Hegemonyanın arkasında sessizce belirip korkunç kılıcı savururken, kılıcın titreşen gücü vücudundan aktı!


RIIIP...BOOOM!


"Ah...!"


Korkunç bir patlama ve çığlık aynı anda çınlarken, gözler belli bir yöne çevrildiğinde, vücudunda bir yırtılma meydana gelen bir Hegemonyanın temiz bir şekilde ikiye bölündüğünü görebiliyorlardı! Tek bir Vuruşla birlikte bir Yıkım özü patlaması meydana geldi ve parçalanan bedenin ayrı yönlere uçmasına neden oldu ve aurası son derece zayıfladı ve bu varlık ölümün ucundaydı!



"..."


Yıkım Kılıcı’nın tek bir vuruşuyla Noah neredeyse bir Hegemonyayı öldürüyordu!


GÜM!


Böyle bir güç karşısında kalbinin çılgınca attığını hissedebiliyor, hayatında böyle bir noktaya geldiği için duyguları zihnine hücum ediyordu.


Evrensel Âlem uzmanlarını sorunsuzca parçalara ayırabilmek!


Elbette bunu mümkün kılan pek çok faktör vardı; Noah’ın İlkel Klonu şu anda sadece Yıkım Denizi’nde olduğu için gücünü %2000 oranında artırıyordu ve bir de Yıkım Hasarını yüzde 1 milyon oranında artıran Yıkım Kılıcı vardı.


Bu Kılıca takılı olan ve her savuruşta Yıkım Novalarını, Vuruşları ve Kırılmaları tetikleyebilen Eklerden bahsetmiyorum bile!


Böyle bir güç o kadar zorlayıcıydı ki, Hegemonyalar sadece hayatlarıyla daha da büyük bir şevkle mücadele ediyorlardı.


Ama Noah yalnız değildi.


Bir kılıç darbesiyle bir Hegemonyayı parçaladıktan sonra kılıcını tuttuğunda, Hegemonyanın bedenin iki yarısının fırladığı yerde iki mavi Balçık klonu belirdi ve onları sorunsuzca yuttular!


Diğer klon, Yıkım Denizi içinde otoritesini tesis etmek için özünü çoktan çılgınca yaymıştı, diğer Hegemonyalar şu anda hareket bile edemiyordu. Bu yüzden onları bağışlaması için Yıkım Hegemonyası’nı çağırmışlardı!


WAP!


Mavi bir ışık parıltısı kızıl karanlığı aydınlattı.


WAP!


Şu anda her milisaniyede bir mavi ışık parıldıyordu; bu ışık, Mavi Balçık’ın şu anda Yıkım Denizi’nde, içindeki Hegemonyaları yutarken kaydettiği muazzam hızı temsil ediyordu.


Bir saniyeden daha kısa bir sürede, bir Apokrif Antik Çağ’ın gücü kendini gösterdi, şu anda başka bir karşılaştırma noktası olmasa bile, bu tek saniye yeterince korkunçtu... geçtiği her yerde tüm Hegemonyaların çığlıkları duruyordu!


Mavi ışığın her parıltısı, her umutsuz çığlığı durduran bir Evrensel Yutan’dı!


Tüm çığlıklar durmuştu çünkü  Yıkım Denizi’nde çılgınca mücadele edebilen bu yalvaran Hegemonyalar korkunç Apokrif Antik Çağ tarafından tek bir saniye içinde yutulmuştu.


"..."


Bu öylesine inanılmaz bir hızdı ki Noah bile gözleriyle zar zor takip edebiliyordu ve zar zor da olsa onu takip edebilmesinin tek nedeni klonunun Mavi Balçıkla kaynaşmış olmasıydı!


Şu anda geriye sadece Chronos kalmıştı.


Gözleri mor ve yeşilimsi beyazın parlaklığıyla parlıyordu, Chronos ve Reenkarnasyon Dao’ları bu yaşamdaki hedeflerini mahvedecek varlıklarla yüz yüze geldiğinde, içinde güzelce yüzüyordu!


Not: Ne diyeceğimi bilemiyorum şahsen!!!  Bu arada başlık.... sonunda o geliyor! Şahsen bu varlık tanıdığınız bir varlık hala farketmediyseniz şok olacaksınız! Gaspçıyı uzak yerde değil yakın yerde arayınız😬😬😬