Bölüm 1130: Bana Bağlı Bir Kozmos! I


Birbirine zıt nitelikteki elementler şimdi Evrensel Çekirdekte barış içinde birlikte yüzüyordu.


Bu durum Noah’a çok kısa bir süre önce aşağıya inen güçlü İlkel’i hatırlattı; bu varlık İlkel ve Yıkım özüne kolaylıkla hükmediyordu ve insan bu iki Kozmik Dao’yu tamamen kavrayıp kavramadığını veya özümseyip özümsemediğini merak ediyordu!


Noah şu anda Evrensel Çekirdekte meydana gelen böyle bir sahneyi gözlemliyordu ve Mikrobiyal Evreni başarılı bir şekilde özümsemesinin ardından, Karanlık evren eskiden sahip olduğu geniş İlkel Öz rezervlerine kavuşmuştu!


Bu Mikrobiyal Evren aslında çok önemliydi çünkü artık hem Noah’ın Evrensel Çekirdeği hem de İlkel Kozmos arasında bir bağlantıya sahipti ve zincirleme bir reaksiyon gibi sonraki birkaç adımı son derece kolay hale getiriyordu!


Asimilasyon ışığı Mikrobiyal Evreni kaplayıp sınırlarını Karanlık Evrenle tamamen birleştirdikten sonra, bu ışık daha da hızlı bir şekilde Nekrotik ve Euthenia Evrenlerini kaplayarak ilerlerken, bu durum domino taşlarının düşmesine benziyordu.


THRUM!


Noah, şu anda gerçekleşmekte olan korkunç mana harcama seviyesini desteklemek için kendisinden giderek daha fazla mana çekilirken, Kökeni’nin muhteşem bir ışıkla titreştiğini hissetti.


>>Bu iki özün birleşmesi değil... ama birbirlerine saygı duyuyorlar ve birbirlerinin arasında akıyorlar.>>


İlkel Kozmos’un bilincinin sesi merakla çıkarken, Noah da başını salladı; iki farklı öz türünün birlikte güzelce aktığı Evrensel Çekirdeğin tam merkezine baktıklarında verdikleri karar buydu!


"Aslında yolları her kesiştiğinde etkinlikleri artıyor... bu olumlu bir geri besleme etkisi!"


Evrensel Çekirdeğin Efendisi olarak Noah Yıkım ve İlkel Özü birlikte gözlemlediğinde, ikisinin birbirini tamamladığını, zıt doğalarının hakimiyet için savaşırken, her birinin gücünün artmasına izin verdiğini gördüğünden, içindeki küçük farklılıkları fark edebilmişti!


Sonuç olarak... bu, Evrenlerin Asimilasyonu devam ettikçe şu anda değişmekte olan Evrensel Çekirdeğin çok daha güçlü ve canlı hale geldiği anlamına geliyordu!


Asimilasyon ışığı Nekrotik ve Euthenia Evrenlerini kapladıktan sonra, bu Evrenlerin sınırları,  Karanlık Evrene bağlandığı için kısa süre sonra parçalandı. Asimilasyon Işığı, Animus ve ardından Automaton Evrenine doğru ilerlemeye devam ederken,  acımasızdı çünku süreç aslında gittikçe hızlanıyordu!


İşlemleri daha da canlı hale geldikçe, hızlı bir tempoda çalışan iyi yağlanmış bir makine gibi hissettirdi, asimile edilen her Evreni sayabildiği için değişiklikleri en yakından hisseden kişi Noah oldu.


Bu eylemlerin... aynı zamanda sonuçları da vardı, çünkü şu anda olanlar Noah’ın talimatları altındaydı ve her biri tamamen asimile edildiğinde otoritesi aslında birden fazla Evren üzerine yerleştiriliyordu!


Halihazırda boşaltmış olduğu evrenler ona pek bir şey kazandırmamış olabilir, ancak İlkel Kozmos’ta Noah’ın henüz gitmediği ve sayısız kentilyonlarca yaratıkla dolu birçok başka Evren vardı.


Tüm bu varlıkların Evrenlerini ve ardından tüm İlkel Kozmos’u özümsediğinde alacağı Antik Çağ İşaretlerinin sayısından bahsetmiyorum bile, Sadakat Dao’sunu kullanarak onları kendisine daha da yakından bağladığında... Noah kim bilir kaç tane daha Muhteşem Evren doğurabileceği için ödüllerin bol olması kaçınılmazdı!


---


Noah, Yıkım Denizi’nin bir köşesinde şok edici eylemler gerçekleştirirken, başka bir yerde pek çok şey oluyordu.


Yıkım ve İlkel Öz’ün girdap gibi dönen fırtınalarının geniş kümelerini barındıran eşsiz bir uzay boşluğunda.


Noah ve diğerlerinin kısa bir süre önce gördüğü belli bir varlığın örtülü figürü, böylesine tehlikeli bir bölgede huzur içinde süzülürken görülebiliyordu!


Sağ elini uzatmıştı ve avucunun üzerinde şu anda Noah’ın hayali bir figürü dönüyordu!


"Kaderinin şok dalgalarının Yıkım Denizi boyunca dalgalandığını hissettim ve bu durum gerçekten dikkatimi çektin..."


WAA!


Sesi son derece kayıtsız ve olabildiğince duygusuzdu.


Bu şok edici İlkel, Yıkım ve İlkel Öz fırtınaları arasında ilerlerken, sesi çınlamaya devam ederken, kendi kendine konuşuyordu!


"...asıl soru, onu gerçekten saklayıp saklayamayacağın, küçük şey."


...!


Noah’ın hayali figürü avucunun üzerinde dönmeye devam ederken konuştu, peçeli figürü sanki uzayın katmanlarını soyabilecekmiş gibi belirli bir yöne doğru bakıyordu.


"Bu dallanan gerçekliğin, ortaya çıkan İlkel Canavarlara karşı onu savunabilecek neredeyse tamamlanmış bir şampiyona sahip olduğunu sanıyordum... ama bu kesinlikle ilginç."


İlginç! Bu varlığın Noah’a İlkel Kalbi vermesinin tek nedeni buydu - çünkü onun bu dallanan gerçeklikte ortaya çıkacak ilginç bir değişken olduğunu düşünüyordu!


Bu dallanan gerçeklikte o bir şampiyon bile değildi ve böyle bir varlık uzak bir Kozmos’ta çoktan yükselmişti, Noah’ın varlığı İlkel’in ilgisini bu şekilde çekti.


"Bu gerçekliğin küçük Aegon’u neredeyse bir Büyük İlkel Canavar’a tamamen karşı koyabilecek kapasitede... Yakında onu bir kez daha ziyaret etmeliyim. O tamamlanır tamamlanmaz, bu gerçekliği geride bırakabilir ve bir sonrakine geçebilirim!"


RUMBLE!


Tekerlemesi şok edici miktarda bilgi içeriyordu, bu İlkel diğer elini sallarken,  içinde keskin gözleri olan yiğit bir adamın görüntüsü görülebiliyordu, bu Aegon hakkında konuşurken, bahsettiği varlıktı.


"İlkel ve Yıkım Denizleri sayısız sır ve akıl almaz olasılıklar barındırıyor... bakalım senin sınırların ne olacak, küçük şey."


...!


Bu sözlerle hedefine varmış gibi görünüyordu, avucunu salladı ve her iki hayali figürün de kaybolmasına neden oldu, bakışları ileride kararsız İlkel ve Yıkım özüyle titreyen bir Yarık’taydı.


Bir an bile duraksamadan, anında ortadan kaybolurken,  figürü yarığın içine daldı!


Böylece kaderin gelgitleri çalkalanmaya devam etti.


Uçsuz bucaksız Yıkım Denizi, içinde sonsuz olasılıklar barındırırken, durmaksızın alçalıp yükseliyordu!


Not: Aegon. 😬😬😬😬😬 İlk karşımıza çıkan 3. Mcnin şöyle bir gücüne göz attık! O çoktan Büyük İlkel Canavara karşı duracak kapasitede😬😬😬 sistemini de işin içine katarsak bu durum daha da yüksek olabilir ha bu arada onun sistemi son derece otoriter sırf sistemin adı bile onun düşmanlarını umutsuz hissettirir!