Bölüm 1516: Ölçülemez Zalimlik! I


Hazine Adası’ndaki manzara en hafif tabirle fantastikti çünkü bir kısmı Ayna Gerçekliği ile kaplıydı ve Ayna Gerçekliğinin içinde kalan bu varlıklar kaynaklarının hiçbirini geri kazanamıyorlardı.


"Gazer..."


İlkel Kurt Muhafızı, vücudu iyileşmeyi durdurduğunda sert bir şekilde seslendi ve ikisi de Gerçekliklerin Kavurucusu’nun hırpalanmış figürünün İlkel Yadigâr’ının Yükselişin Dördüncü Gökkubbesi’nde güç dalgaları yayıyor gibi görünen bir varlığa teslim ettiğini görebildiklerinde yön için Gazer’a doğru baktı.


Kabul etmek gerekir ki, bu varlık karşısında herhangi bir endişe ya da korku hissetmemeleri gerekirdi ama Natalya’nın bu tek hareketi İlkel Kurt Muhafızı ve Gazer’in bilinmeyen bir Korku hissetmesine neden oldu!



BZZZT!


Gazer’ın devasa mor mavi gözünün etrafını özden iplikçikler sarmış, İlkel Yadigâr’ı önünde yükselmiş ve aklından birçok şey geçerken, güçle dönüyordu.


Sözleri yankılanırken, figürünün arkasındaki kanatların aurorası ışıkta parlıyordu.


"Herhangi bir kaynağın yenilenmesini durduran bir uzay boyutunda bulunuyoruz ve öyle oluyor ki mana ve Öz’ümüzün son damlalarını da tüketmiş durumdayız."


"..."


Sözleri sakindi, ancak devam ederken, içinde büyük bir öfke ve isteksizlik hissediliyordu!



"Bizi tutabilecek böyle bir boyut için çok fazla kaynak ve Gerçeklik Özü gerekiyor olmalı... bu yüzden bu boyut yok olmadan önce önümüzdeki birkaç saldırıda hayatta kalmalıyız. Mananız tükenirse, fiziksel bedeninizi kullanın! Tek amacımız hayatta kalmak olduğu için ne gerekiyorsa yapın!"


WAA!


Onların boyundaki varlıklar öyle bir duruma düşmüşlerdi ki, hayatta kalmak için gerçekten mücadele etmeleri gerekiyordu! İlkeller için bu durum ne zaman gerçek olmuştu? Geçtiğimiz yüz milyonlarca yıl boyunca hiç kimse Gazer’a veya İlkel Kurt Muhafızlarına saldırmak için ellerini kaldırmaya bile cesaret edememişti.


Ama şimdi, bir Dördüncü Gökkubbe varlık onlara doğru bir İlkel Yadigâr kaldırdı ve  bu savaşı başlatmak için nereden geldiği belli olmayan üç oku ve hatta Snow’u öldürmeyi başaran oku hatırladıklarında, bu varlığı hafife alamayacaklarını biliyorlardı!


Korkunç miktarda Öz toplayan akkor halindeki kızıl mavi İlkel Yadigâr’a bakan Gazer’ın tek geniş gözü, sesi yüksek sesle yankılanırken, yayın sahibine odaklandı.


"Ben Kardinal Kraliyet Kurt Soyu’nun Kraliyet Kurt İmparator ile yeminli kardeş olan bir İlkel’im... ölçülemeyecek kadar uzun yıllar yaşamış ve İlkeller altındaki engin ırklar arasında bağlantılar kurmuş bir varlığım. Gerçekten benim gibi birini öldürmeyi hedefleyebilir misiniz?"


WAA!


Geciktirme. Bu, Gazer’ın statüsünü ve bağlantılarını gündeme getirirken, bir sonraki taktiğiydi! Zamanın geçmesine ve bu alanın solmasını beklemesine neden olacak her türlü ipi çekebilirdi!


Yine de yayı geri çeken varlık, sol eli, derisini parçalayan korkunç alevlerle sarılmış olmasına rağmen buna hiç aldırış etmedi;  sağ elinin parmakları yayın kirişini geri çekmeye devam etti ve sonsuz mana nehirleri ve Gerçekliğin Özü de içine akarken, bir Gerçekliğin hayali bir formunu taşıyan şekillendirici ok yavaş yavaş oluşuyordu!


"8. ve 9. Gökkubbedeki varlıkların bile yardım için bana gelmesini sağlayan eşsiz bir Nomolojik Fermanım var. Bununla, kalbinizin arzuladığı her şeyi bulmanıza yardımcı olabilirim... Benim gibi birinin hayatını tehlikeye atmanıza gerçekten izin verebilir misiniz? Bu Sonsuz Gerçekliklerden gelen böyle bir Fermanın kaybına neden olmak için?"


...!


Onuncu Yükseliş Halosu’nun altın rengine boyanmasına neden olan eşsiz bir Fermandı!


Böyle bir kavramın zamanın nehirlerinde sonsuza dek kaybolması gerçekten büyük bir kayıp olurdu.


Kendisi ve İlkel Kurt Muhafızı, yalnızca Dördüncü Gökkubbe’den bir varlığın yay kirişini geri çekmesiyle oluşan muazzam ve kaçınılmaz tehlikenin boğucu aurasını hissederken, Gazer zaman kazanmak ve kendini savunmak için başvurduğu yol buydu!


Ne Kader Goblini’ne ne de Natalya Rostova’nın yaralı figürüne baktılar. Ancak gözleri bu Terk Edilmiş Hazine Gerçekliği’ndeki en zayıf varlığın üzerindeydi ve bu prestijli İlkeller aslında önemlerini ve hayatlarını ona bağlamışlardı.


Ve bu varlık.


OOOM!


Bu varlık başlattığı saldırının hissine kendini kaptırdı ve kendisine bakana cevap bile vermedi!


Şu anda dikkatli olması ve hesaba katması gereken çok fazla şey vardı çünkü ilk kez Gerçeklik Özü’nün büyük bir kısmını aynı anda kullanmak zorunda kalmıştı.


Bu eşsiz kaynağın tüm pasif Üretimi ve İlkel Epitaph’ının ilk bölümünü oluştururken,  zaten kullandıklarıyla birlikte, şu anda yalnızca 246 Birim Gerçeklik Özüne sahipti.



Kalp Parçalayıcı İlkel Yadigâr’dan, Ortaya Çıkan Gerçekliğin tamamını buharlaştırabilen bir ok oluşturan >Gerçeklik Parçalayıcısı>’nın korkunç yeteneğini çağırmıştı ve böyle bir saldırı, gerçekliği değiştiren böyle bir etki elde etmek için 150 Birimlik bir bedel ödemeyi gerektiriyordu!


Bir de Noah’ın kendi > Yüce Hazine Önbelleği> vardı.


Bir nexus olayı sırasında tek başına kullanılabilen bu yetenek aslında 100 Birim Gerçeklik Özü gerektiriyordu - korkunç etkileri nedeniyle Noah’ın cephaneliğindeki en yüksek kaynak gerektiren yetenekti! Tüm bunlara ek olarak, Noah’ın RUINATION’IN Ayna Gerçekliğini aktif tutması ve Gazer ile İlkel Kurt Muhafız’ının yapabileceği saldırıları hesaba katması için her dakika 10 Birim ayırması gerekiyordu.


Gerçeklik Özü’nü sanki sonsuzmuş gibi özgürce harcıyordu, Noah onun o kadar hızlı tükendiğini görüyordu ki bu onu boğulmuş hissettiriyordu! Bu, sonsuz manaya sahip olmayan tüm varlıkların hissettiklerini hissetmesini sağladı; sahip oldukları her şeyi idareli ve amaçlı bir şekilde kullanmak zorundaydılar ve bu yüzden yetenekleri serbestçe spam edemiyorlardı!


Şimdi, Noah sınırlı Gerçeklik Özü nedeniyle bu hissi tanımak zorunda kalmıştı!



Not: Sonsuz Yapmak Şart bunlarıda.


Not: Bir Kaç bölüm önce Çevirmen kardeş bugün 5 bölüm attın demişsiniz aaa çok ayıp ben nerde 5 bölüm attım benim nerede 5 bölüm attığımı gördünüz aslında 10 bölüm attım ben ama bilinçaltınız onu 5 diye görüyor. Bu çevirmen kardeşiniz hiç 5 bölüm atar mı haksızlık ediyorsunuz şahsen. 😅