Bölüm 1901: Quintessential’in Kainos İmparator’u Ana Gerçekliğe Giriyor! II


İlkel efsanelerin gözleri, şok edici bir çetin sınavdan sağ çıkan kahraman sayılabilecek varlıkların İlkel Meclis’in bir Temsilcisinin Gemisine girmesini sessizce izledi.


Akaris tek başına Ana Gerçeklik’teki seçkin dahilerden biri olarak bilindiği için bu büyük bir ayrıcalıktı.


Ağabeyi... şey, o tamamen başka bir şeydi.


Bu Gemi benzersizdi çünkü içinde hizmetkâr olarak hareket eden Yükseliş Gökkubbeler’indeki pek çok varlığa sahipti.


Altın şeffaf cam kubbesi açılıp, Noah ve diğerleri içeri süzüldükten sonra, bu hizmetkârlar ellerinde gümüş tabaklar ve rengârenk içeceklerle gelip, zorlu bir savaştan yeni çıkmış yorgun kalplere içecek ikram ettiler.


Noah, düşüncelerinde kaybolmuş gibi güverteye yerleşirken, kümelenmiş İlkeller’in merkezinde hâlâ parıldayan alan yarığına bakıyordu.


Biri onun figürüne baktığında, bir İmparator olarak otoritesinin bile şu anda gizli olduğu için akıllarını tam olarak saramayacakları gizemli bir varlık göreceklerdi!


RUMBLE!


Üzerinde bulundukları gemi görkemli bir ışıkla aydınlanırken, altın öz vızıldadı ve aynı anda Ultima Tabaka’sı EFSANESİ’nin sesi duyuldu.


"Geriye kalanlar hepiniz tarafından Ana Gerçekliğe getirilebilir. Seçilen yer Niberius Kutsal Şehri’dir."


Bu sözler, Aileron’un serbest bıraktığı ihtişam nedeniyle bir kenara bırakılan Alfa Tabaka EFSANELER’İ içindi!


Noah’la birlikte hemen dışarı çıkanlar İlkep Meclisin Temsilcisiyle birlikte gitme onurunu kazanırken, diğerleri kendi Safkan Soylarıyla geleceklerdi.


BOOM!


Altın ışığın parlamasıyla birlikte, zayıf DHARMA Gemisi özle doldu ve İlkel Etki Alanları’nın daha da derinlerine doğru fırlayan bir ışık şeridine dönüştü!


Geride, meydana gelen olaylar karşısında hâlâ şaşkınlık içinde birbirlerine bakan ve birçoğu gelecekte olayların nasıl gelişeceğini merak eden EFSANELER bıraktı!


Az önce gördükleri bu İmparator bundan sonra ne yapacaktı?


Ana Gerçekliğe girerken, kendisine nasıl bir isim verecekti?!


---


Sınırsız altın ışık, uzayın kıvrımları boyunca ilerlerken, geminin etrafını sardı; geminin içindekiler, çok renkli ışık dalgalarının sarmalandığı harikulade manzarayı gördükçe, şeffaf altın cam kubbesinden dışarı bakabiliyorlardı!


Bu eşsiz gemi bir Doğal Gerçeklik Yasası’nın izlerini taşıyordu ve hızı ortalama Alfa Tabakası EFSANELER’İNİ toz içinde bırakacak bir hızdı! Ve böyle bir hız... olağanüstü bir süre boyunca korunabilirdi.


Geminin dümeninde Aileron, sakin bir şekilde duran Akaris’le konuştuğu görülüyordu.


"Kaderinizin nasıl olup da o bölgeden gelen tehlikeleri algılamadığını sormayacağım. Soracağım şey, altımızdaki varlıkla ilgili... Alexander King ve şu anda onun etrafında dönen iki kişi."


...!


Temsilci Aileron bir yandan Noah’a, bir yandan da sağında ve solunda duran Katelyn ve Ezekiel’in yüzlerine bakarak, konuştu.


Akaris’in gözleri açık ve güçlüydü, o da göz ucuyla Noah’a bakarken, sakince cevap verdi.


"Temsilci Aileron, yanlış sorular soruyorsunuz."


WAA!


"Kendinize sormanız gereken soru, bir Boyutlu Cehennem Hükümdarı’nın iradesinin neden bu Sonsuz Gerçeklikler içindeki bir Grotto Sanctum’da tezahür edebildiğidir. Sonsuz Gerçekliklerdeki tüm kaynaklara sahip olan İlkel Meclis tam olarak ne yapıyor?"


Küçük kız kardeş, pek çok kişinin aşağılamaya bile cesaret edemeyeceği bir varlık olan ağabeyine karşı soğuk bir tonda konuşuyordu!


O konuşurken, Akaris, Temsilci Aileron’a zerre kadar korku duymadan baktı - sanki ikisi kardeş değilmiş gibi hala küçük bir saygı ve edep duygusunu koruyordu!


Temsilci. Bu kelime tam olarak ne anlama geliyordu?


Ana Gerçeklik’te yönetim organı İlkel Meclis’ti.


İlkel Meclis, İlkeller’in kontrol ettiği tüm Gerçeklikler’in kaynaklarından yararlanan Temsilcilerden oluşuyordu; Meclisteki varlıklar şok edici bir güce ve Alemlere sahipti ve bu onur sadece Meclisin sahip olduğu muazzam sorumluluk nedeniyle getirilmişti!


İlkel Soyun Korunması, Muhafazası ve Refahı.


Bunun bir parçası haline gelenler son derece seçkin kişilerdi ve bir Temsilcinin bir pozisyon elde edebilmesi için ise Safkan İlkel Soyların son derece güçlü, etkili ve önde gelen figürleri tarafından seçilmesi gerekiyordu.


Yeni bir Temsilci atanması söz konusu olduğunda, Beş Safkan Soyun her biri bir oy hakkına sahipti ve çoğunluğun oyu bir pozisyona sahip olunmasını sağlıyordu!


İlkel Meclis’te görev yapmak üzere atanan Temsilciler arasında da rütbeler vardı.


Ancak bir şey çok açıktı.


Atananların hepsi Gerçeklik Âleminde gücün zirvesinde olan varlıklardı veya Ana Gerçeklik dışında veya hatta içinde Safkan Etki Alanları’nın geçmiş Kanbağı Efendileri olan seçkin şahsiyetlerdi ya da Grotto Haeven Âleminde ve üstünde olanlardı!


Temsilci olanlar, elde ettikleri ve odaklandıkları kaynaklarla Doğa Yasalar’ı ve Boyutlar’ın Decretum’u Alanlarında ve Anlayışlarında en hızlı ilerleyenler olduğundan, bu çok saygı duyulan ve arzulanan bir pozisyondu.


Özel durumlar haricinde, Temsilci Aileron kadar genç birinin halihazırda Temsilci olarak görev yaptığını görmek son derece benzersizdi.


Daha da hayret verici olan şey ise bu varlık atandığında beş Safkan Soydan dördünün oyunu almış olmasıydı!


Bu varlıklar birçok İlkel Soyu koruyan kişiler olduğu için Temsilci olmak için gereken nitelikler zorlu ve son derece katıydı.


Bu yüzden Akaris kardeşine sormuştu.


Neden kendi yetki alanlarına giren bir şeyi denetlemiyorlardı? Kaderi sıkı sıkıya kavraması ve ittifaklar kurup, Boyutlara seferler düzenlerken, Boyutlu Varlıklar’ın Sonsuz Gerçeklikler’e her türlü erişimini kontrol etmesi gereken onlar... bir Boyutlu Cehennem Hükümdarı’nın İrade’sinin geleceğini nasıl öngöremediler?


Not: Helal olsun bu kadına.