Bölüm 1906: Boyutsal Kaleye Saldırı! I


Konuşan, altın bir Temsilci olduğu için  muazzam bir güç ve otoriteye sahipti. Üstündeki kişiler sesini çıkarmazken, hayali ekranda Noah’ın on binlerce EFSANE’Yİ katlettiği sahneler gösterilirken, konuşmaya devam ederek, mevcut alanı kontrol etmeye devam etti.


"Bu görüntüleri hepimize Soyumuzun gücünü ve Kaderini hatırlatmak için getirdim - başkalarının komploları ve planları arasında bile onlara kolayca karşı koyabiliriz çünkü Soyumuz, güçlü varlıkların hüküm sürdüğü ve diğerlerini ileriye götürdüğü kaderle gelişir. İşte bu nedenle, Alexander King’i - Cehennem Boyutu Hükümdarı’nın tezahür eden iradesini ortadan kaldıran varlığı- göreceli bilinmezliğinden ortaya çıkarmak ve tanıtmak istedim."


WAA!


Pek çok kişinin dikkati ve gözleri Quintessential’in Kainos İmparatoru’ndan başkasına çevrilmedi.


"Ne!"


"Bu Sonsuz Gerçekliklerde bir Boyutlu Cehennem Hükümdarı’nın İradesi mi ortaya çıktı?"


Aynı seviyede veya Ultima Tabaka’yı aşan çok sayıda güçlü aura, hepsini susturmak için vızıldamaya başladı, konuşan son ses, katılan 5 Obsidyen Tahtlı Temsilciden birinden geldi!


Bu aura Gerçeklik aşamasını aşmıştı, zira yukarı doğru bakanlar tek bir hayali gerçeklikten daha fazlasını barındıran bir varoluşun canlı cazibesini fark edeceklerdi.


Grotto Haeven!


Çok sayıda Obsidyen Tahtı vardı ama şu anda sadece 5 tanesi doluydu ve bu kadar az sayıda Grotto Haeven varlığının katılmasının bir nedeni vardı.


Kun Peng’in Tufan Yuvasına hiçbirinin yardıma gelememesinin nedeni... bu güçlü varlıklar, her açıdan gelen saldırılara dayanabilmek için şu anda Sonsuz Gerçeklikler ve Boyutlar boyunca yayılmış durumdaydı!


Grotto Sanctum’da başlayanlar normalde Obsidyen Tahtlı Temsilci yetkisine erişebilenler olduğu için güçleri tam olarak ölçülemezdi ve bu tür varlıkların üzerinde hâlâ kademeler varken, İlkeller’in gerçek gücü anlaşılmazdı.


Noah, bilgi edinmek için yukarı baktığında bile, Ultima Tabakası ile Grotto Haeven Âleminde bulunanlar arasındaki farkı tespit edemediğini ve Gerçekliğin Doğa Yasaları’nın güçlü dalgaları’nın Obsidyen tahtların etrafında döndüğünü gördü!



Temsilci Aileron aynı anda Akaris’i işaret ederek başını salladığında bu güçlü varlıkların dikkati çekildi.


"ŞAFAK KALKANI buna tanıklık edebilir... ve ayrıca Alexander King’in bu iradeyi bu Sonsuz Gerçeklikler’e tam olarak tezahür edemeden nasıl yok ettiğini de."


...!


ŞAFAK KALKANI’nın unvanı ve kimliği çok özeldi, zira Akaris dimdik ayakta durup, başını salladığında birçok varlığın gözlerinden korkunç bir ışık yayıldı ve hava son derece benzersiz bir hal aldı.


Noah, tüm bu bakışlar altında bile lekesiz bir yüz ifadesiyle dururken, başka kimse konuşmadı, sadece birçok Temsilciye baktı ve sonunda başka bir Temsilci konuşurken, bu görüşmeleri nereye yönlendireceğini görmek için Aileron’a karar verdiler.


"Tanınma gerçekten de yerinde. Kardeşlerinin hayatını kurtarmak ve Boyutlu Cehennem’in tomurcuklanan bir İradesini yok etmek... bu takdirden daha fazlasını hak edebilir, değil mi?"


Altın bir tahtta oturan Kraliyet İnsan Temsilcisi, kendini çok iyi gizlemiş gibi görünen kendi Soyundan gelen genç dâhiye bakarken, hafifçe konuştu.


Onun bu sözleri üzerine Temsilci Aileron gülümseyerek, cevap verdi:


"Evet, Temsilci Elnos. Diğer olaylarla ilgili bilgilendirmeye geçmeden önce, başkalarını kesin bir yok oluştan korumak ve filizlenmekte olan bir iradeyi yok etmek gibi büyük bir başarının ödüllendirilmesinin öncelikle ele alınması gerektiğine inandım."


"..."


Tahta oturmuş Temsilciler’in geniş bir bölümü sessizliğe büründü.


.


Bu varlığın gerçekleştirdiği eylemlerin anlamı ve sonuçları göz ardı edilemeyecek kadar açık olduğu için kimse bu önergeye karşı çıkmadı!


Tek soru şuydu... Alfa Tabakası EFSANELER’İNİ bile  yere serebilecek gizli bir deha için yeterli ödül ne olabilirdi?


Ve onun gibi bir dâhinin en çok neye ihtiyacı vardı?


Tüm bu süre boyunca Noah’ın önünde duran Akaris, hafif bir dürtmeyle başını salladığında durgun gözlerini Temsilci Aileron’a kilitledi, ağabeyi kısa süre sonra tepki verdi ve herkes sessizce tartışırken, harika bir fikir ortaya attı.


"Yükselen dâhiler için takdir ve ödüller el ele gider, güçlerini arttırmaya devam edebilmeleri için eksik olan tek şey zaman ve Doğa Yasaları konusunda sağlam bir temeldir... Alexander King’e Kuzey Empyral’in Doğa Alanı’na giriş izni vermeye ne dersiniz?"


...!


"Ne!"


Söylenenler çok ağır görünüyordu çünkü sonunda bazı Temsilciler karşı çıktı!


Empyral Doğa Alanı!


Ana Gerçekliğin dört yönünden herhangi birinden erişilebilen özel bir alana verilen bir isim - sadece Altın Tahtlı Temsilcilerin erişebildiği bir yer olduğu için Doğa Yasalar’ının Özünün uzun yıllar boyunca sıvılaştığı ve hatta daha da kristalleştiği eşsiz bir arazi.


Bu, Temsilcilere güçlerini artırmaya devam etmeleri için verilen bir ayrıcalıktı ve onlar bile bunu her 1 milyon yılda bir yapabiliyordu ve bu sadece bir gün içindi!


Altın Taht Temsilcileri’nin elde ettiği avantajlar arasında bu zirvede yer alıyordu!


İşte bu yüzden Mor Taht otoritesini elinde tutan güçlü Ultima Tabaka EFSANELERİ...


"Çok cesur bir ödül."


Bu varoluş, onların bile henüz tatmadığı bir şeyi elde edecekti!


"Hmph, ödül az olmuş, Ona Temsilci yetkisini de versek nasıl olur?" Mor Taht üzerindeki göz kamaştırıcı bir Astral varlık da kaşlarını kaldırarak, alaycı bir şekilde konuşurken, buna karşı çıktı.


Bir Temsilci rütbesi!


Bir İlkel’e tek bir katkı için verilemeyecek kadar yüce bir rütbeydi, üstelik gösterilen katkı şok edici olsa bile!


Tartışmalar devam ederken, bazıları bunun çok fazla olduğunu düşünürken, Obsidyen Tahtın üzerinde oturan güçlü bir Kraliyet İnsanı’nın iradesi yankılandığında her şey yavaş yavaş durdu.


"Hak eden bir ödül. Kendi dahilerimizden birinin gücünü arttırmanın hiçbir zararı yok ve onun eylemleri ve katkıları sadece küçük ödüllerle anılamayacak kadar büyük, bunu oylamaya sunalım."


...!


Otorite dolu kadınsı bir ses yükselerek, her şey sakinleşti.


Kader dalgalarının bilinmeyen bir yöne doğru ilerlemeye başladığını hisseden Noah’ın ışıltılı gözleri parladı, Ana Bedeni altın bir kader denizinin etrafını sarmaya başladığını hissetti ve bir kez daha... Kaderin Kalbinden bir yetenek kullanıldı!