Bölüm 2067: Düşmanlar ve Müttefikler! II 


Issız Mozole’deki ve 9 Boyut’taki pek çok varlıkla düşman olabilirsiniz ama Osmont’la asla düşman olmamalısınız!


Eckert, bu sloganı benimsemişti çünkü ne zaman bu varlığın içini görmeye çalışsa, Boyut Yöneticileri’nin etrafında bile göremediği bir perde ve gizemle kaplanıyordu.


Öyle ki, bir mesaj daha gönderirken, bu varlığın tam olarak nereye ulaştığını bilmek zorundaydı.


"Bir Suzerain’i ya da bir Boyut Hükümdarını takip eden Lejyonlara dikkat etmeli miyim?"


...!


Evet.


Bu varlık hâlâ kendisiyle aynı aşamada mıydı yoksa bir şekilde gücünün sınırlarını çoktan aşarak, milyarlarca yıldır muhteşem bir şekilde yaşayan varlıklar alemine mi ulaşmıştı?


Osmont’un sözleri çok geçmeden geri döndü.


"Son zamanlarda durmadan temel diyerek, biraz yavaş kaldım ve henüz Doğa Bütünleşmesi Alemine ulaşamadım. Ama  en fazla 2 3 gün içinde bu aleme geçmeyi başaracağım."


"..."


Eckert’in neredeyse iç çekmesine neden olacak korkunç bir dizi kelime ortaya çıktı.



Tek tesellisi, en azından ikisinin de Doğa Bütünleşmesi Âlemine ulaşmamış olmasıydı!


"VanXon’un Ölümsüz Ovalarında Titanic Abyssal Ejderha Boyut Hükümdarı’nın altında olacağım, bu çatışmadan ne elde etmeye çalışıyorsun?"


Büyük Gaspçı, boyun eğdirdiği pek çok varlık olduğu ama çok fazla müttefiki olmadığı için ilk elini uzatan kişi oldu.


Ve yolunda yardımcı olacak birkaç arkadaşa sahip olmak hiç de fena değildi ve onun aracılığıyla neredeyse imkânsız olan hedeflerine ulaşması mümkün olabilirdi!


Niflheim Boyutunda nihai Hükümdarlık için bir savaş filizlenirken, iki müttefik konuşmaya başladı.


-


Niflheim Boyutundaki üstünlük savaşından uzakta.


Ana Gerçekliğin içinde.


Doğanın merkezi Empyral Alanı’nın içinde, basit bir yapıya sahip olan ve bozulmamış bir his veren küçük bir kulübe görülebiliyordu.


Doğa Yasaları’nın sayısız birleşiminin çok renkli cazibesi burayı ışıltılı ve harikalarla dolu bir yer haline getirmişti; ayrıca bu kulübenin içinde hissedilen iki aura vardı ve son derece güçlüydü!


İki kadının figürü görülebiliyordu; bunlardan ilki Althea’dan başkası değildi ve karşısındaki kadına bakarken, sakin ama saygılı bir ifade takınırken, örnek teşkil eden otoriter tavrından eser yoktu.


Bu kadın sade beyaz bir cübbe giymiş, kıvrımlı yüzünü gizlemişti; simsiyah saçları omuzlarından aşağı dökülüyordu ve gözleri güçle doluydu, içlerinde Takdir-i İlahi’nin ateşi kaynıyordu!


Açık teni kristal bir his veriyordu ve  konuşurken, çevresindeki Doğa Yasalar’ı ona doğru çekiliyordu.


"Güçlerimizin bir kısmını onlar ve Ölümünü hızlandırmak istediğimiz Boyutlar arasında bölüştürmek zorunda olacağız çünkü İlkel Canavarlardan kaynaklanan daha büyük zorluklarla karşılaşacağız... tam olarak planladığımız gibi değil, ama yine de iyi."


Althea hafifçe başını salladığında, bu kadının sözleri büyük bir otoriteyle dolu değildi, kendisinin ve diğer Mahkeme Hükümdarları’nın bu kadına duyduğu saygı büyüktü çünkü hiçbirinin sahip olamayacağı bir statüye sahipti!


Kader Çağı’nda o sadece İmparatoriçe olarak bilinirdi.


Gerçek İmparator’un yanında duran kişi!


Althea, bir sonraki sözlerini dikkatle söylerken, beklenti içinde ona doğru baktı.


"O... o bir şey söyledi mi?"


HUUUM!


O.


İmparatoriçe, etrafındaki Doğa Yasaları’nın titreşmesine neden olan çiçek açan bir gülümseme yayarken, son Çağ’da onları zafere götüren Büyük Komutan’dan bahsedildi!


>Atalar, Issız Mozole’ye karşı tutumlarını değiştirdiler. Onun yok edilmesini ve istedikleri aynı sonuca ulaşabilecek tüm Paralel Yolların yok edilmesini istiyorlar. Asırlar önce karar veremedikleri şeye şimdi karar verdiler...>


WAA!



İmparatoriçe’nin sesi, konuşurken, otoriteyle doluydu - söylediği sözler görünüşe göre ona ait değildi!


"Onun, kısa bir süre önce bana söylediği buydu."


Onun. Şok edici bir şekilde bu varlık bile onun ismini gerekesiz yere ağzına almak istemiyordu.


Althea’nın yüzü tamamen öfkeli bir hal aldı, etrafındaki Doğa Yasalar’ı o tiksintiyle konuşurken, kaynıyordu!


"Hiçbir şey yapmamak her zaman çok daha kolaydır... oldukları kişiden uzaklaştılar!"


İmparatoriçe başını sallarken, gözlerinde hayal kırıklığı hakimdi!


"Evet ama amacımız değişmedi. Issız Mozole’yi zincirlerinden kurtaracağız ve Doğa Yasaları’nın bir kez daha yerlerini almalarına izin vereceğiz. Sayısız Paralel Yol’a bağlanacağız ve mühürledikleri şeyi onlara karşı kullanacağız."


WAA!


Diğer tarafl yıkım istiyordu.


Diğer taraf ise mevcut olanı kurtarmak istiyordu!


Ancak kurtarmak istedikleri hedef her biri için büyük ölçüde farklı olacağı için,  Varoluş Düzlemlerinde birden fazla grup filizlenecekti.


-


Sürekli büyüyen Gourmandizing Boyutsal Gerçeklik içinde.


Noah’ın ana bedeni, Küçük Henry ve diğerleriyle konuştuktan sonra Hyperion’un uyuklayan figürüne baktı ve ana bedeni Boyutsal Kutsal Toprakların derinliklerine dönerken,  bir Klonun onlara eşlik etmeye devam etmesine izin verdi.



Burada, her şeyi gözlemlemek için durakladığında, tüm Gourmandizing Boyutsal Gerçekliği ve içindeki ışıltılı Rüya Boyutunu görebiliyordu.


İradesi pek çok kavramı denetlediği için elinde pek çok kart vardı ve şimdi NULLITY Canavarlardan gelen Ganimetlerin gelişiyle odaklanması gereken daha da fazlası vardı!


Ancak şu anda görüşü, büyük bir çatışmanın sona erdiği ve yenilerinin yükselmek üzere olduğu bu dönemde tamamlamak istediği büyük bir konsepte kilitlenmişti.


Bu, Noah’ın konseptler tasarlayabileceği ve ilerlemeden önce gülünç bir hızla büyüyebileceği zaman dilimlerinden biriydi!


Ve şimdi... Sonsuz Sistemi’nin bir başka yapısı olarak yeniden yazacağı Altın Demirci konseptine bakıyordu.


Not: OPPENHEIMER? O kadın? Yoksa Karısı?

Not: Yavaş yavaş Kudretli OPPENHEIMER’IN Kokusunu Alıyoruz Gibi. Yani Bir Zahmet. Aradan Kaç Bölüm Geçti ve Hâlâ Ortalıkta Yok.

Not: Eğer o kadın OPPENHEIMER’IN kadınıysa OPPENHEIMER hayatını güzel yaşadığı anlamına geliyordur. Sizler şu OPPENHEIMER’A bakın be Atom Bombasından nereye... adam hayatını yaşıyor Infinite Mana’da. Noah, sakın bozayım deme. Bırak yaşasın hayatını. Bu yüzden Rahat dur tamam mı? Yaramazlık yapayım deme.