Bu, OPPENHEIMER’E karşı yaptıklarını ve geçmişteki durumunu fark ettikten sonra Kadim Irkların Komutan Feng için bu unvanı sakladığı ve hatta örnek gösterdiği eşsiz bir unvandı!
Bir de OPPENHEIMER’E yönelik onu diğer pek çok unvanın yanı sıra Büyük Komutan olarak adlandıran İlkeller vardı.
Aynı unvanı paylaşan iki farklı varlık.
Sadece bu olsaydı hiçbir şey ifade etmezdi ama Lilith az önce OPPENHEIMER olmasaydı, Komutan Feng’in Gerçek İmparator’un Koltuğuna oturacak kişi olacağından bahsetmişti, açıkçası bunu diğer Yollarda bile yapmıştı!
Bu da şu soruyu akla getiriyordu... OPPENHEIMER nasıl bir anomaliydi ki son Çağda her şeyi bu kadar büyük ölçüde değiştirebilmişto?
Bu soru üzerinde çok fazla ışık olmayan bir soruydu ve bu noktada İmparator Feng olarak adlandırılan Hortlak, Lilith’in emirleri altında kayıtsızca hareket etti ve Entropi yaylarını serbest bırakırken, obsidyen kılıcını salladı!
Şu anki Komutan Feng’in gücü pek çok soruyu beraberinde getiriyordu, bu Hortlak İmparator Feng’in sahip olduğu güç sadece Lilith’in gücünün ve Hortlak konusundaki uzmanlığının bir kanıtıdır.
Söz konusu varlığın kimliği çok önemliydi, evet, ama emrinizdeki bir Hortlağın Mutlak Temel Otoriteyi kullanmasına izin vermek? Çok zor!
>Bugün hiç esir almayacağım.>
HOONG!
Lilith’in sesi savaş alanında bir boru gibi yankılanıyordu.
>Ya diz çök ve bana katıl ya da gerçek ölümle yüzleş ve bir Hortlak olarak yeniden doğ. Tek yol bu.>
Niflheim’ın Lich İmparatoru, Mors ve Ölüm Aynası, Hortlak İmparator Feng’in şok edici görüntüsü tarafından işgal edilmişken, Lilith’in vücudu sadece otorite dalgaları yaydı ve ona karşı koymak için getirilen 10 Doğa Bütünleşmesi uzmanına bile saldırmadı, figürü sadece öne doğru süzüldü ve saldırmadığı gibi tehditkar bir tonda konuşmuştu!
Altlarında buzul grisi toprak ve azgın Sonsuz Nehir üzerinde, Suzerain Niflheim Komutanları coşkuyla haykırırken, Suzerain Kadim Irk Komutanları hala boş bakışlara ve kasvetli ifadelere sahipti ve birçoğu yüzlerine tokat yemiş gibi hissediyordu!
Saygı duydukları kişinin bir Hortlak olarak saygısızlığa uğradığını görmek… ama Lilith’in gücü Doğa Bütünleşme uzmanlarının bile korktuğu bir şey olduğundan Komutan Feng adına seslerini bile çıkaramadılar!
Bu Çağın zayıflamış Kadim Irkları... sadece bir ya da iki Doğa Bütünleştmesi uzmanıyla bağlantıları vardı ve şu anda gökyüzünde ilerlerken, hepsi Lilith’in arkasına bağlanmıştı.
Tüm savaş alanında tek bir iblisin ihtişamı, sesi tekrar gürlerken, ışıl ışıl parlıyordu.
>Başka bir Hükümdarın savaşı ve kazanımları için neden ölümüne savaşalım? Niflheim’a hükmettiğimde, sizden benim için savaşmanızı isteyeceğim ama asla hayatınızı ortaya koymanızı istemeyeceğim. Gördüğünüz gibi benim savaşlarım bunu gerektirmiyor. Sabrım tükenmeden ve ben savaşa katılmadan önce kararınızı verin...>
...!
Son derece güzel ve görkemli.
Son derece aldatıcı!
>ALDATICI!>
Niflheim’ın Lich İmparatoru, bu durum karşısında böğürdü.
Ölüm Aynası ise, karşısında Hortlak İmparator Feng’in devasa görüntüsü olduğu için hemen Ejderha şeklini almıştı
OOOOH!
Aşağıda, katrilyonları oluşturan Lejyonlar Sonsuz Nehir’e ve onun soğuk sularına doğru ilerlerken, coşku doruğa ulaştı, Thanatos’un üzerinde görkemli bir savaş başlarken, tüm bunların ortasında Noah, soğukkanlılıkla izliyordu!
Valdez’i uyandırdı ve bu savaşta Lilith’in dikkatini çekmek için çok fazla şey yapamayacağı için hiçbir şeyin belli olmasına izin vermedi - ama bu pek çok şeyi yapamayacağı anlamına gelmiyordu.
>Quinessential Patojenite> ve >Quintessential Tecavüz.>
Diğer tüm Boyutlar tarafından çok tehlikeli olduğu düşünülen bu Boyuttaki bir yaratığın ZENITH Soyundan edindiği iki yeni yetenek!
Hortlaklara karşı son derece kullanışlı oldukları için şu anda meyvelerini vermeye başladılar, Noah, Patojenik İradesini Lilith ve Boyut Hükümdarlar’ının Katrilyon altındaki Lejyonlarına onlar hiçbir şey bilmeden sessizce bağlamayı planladı!
Eğer burada Ganimet ya da otorite elde etmek için öne çıkmak isteseydi... riskler ödüllere değmezdi çünkü Boyut Hükümdarlar’ını alt etmeye çalışmadıkça, klonunu tehlikeye ve Lilith’in düz yoluna sokacaktı.
>Oh?>
Ama vahşice hareket eden bir varlık vardı.
Noah’ın Patojenik İradesi yayılırken, ilerleyişini belli bir yöne doğru durdurdu ve orada gözlerinde parlayan serulean alevler olan bir Hortlak Suzerain Dullahan Komutanı gördü.
O mavi alevleri tanıyordu.
Büyük Gaspçı’nın görüntüsü, Noah’la aynı kısıtlamaya sahip olmadığı ve özgürce koştuğu için Katrilyonlarca Niflheim Soyuna karışmıştı!
Noah, ona ve diğer Lejyonlar’a bakınca...
Sadece gelecekte bir gün... Noah, tüm bunların kendi kontrolü altında olmasını planlıyordu.
Niflheim Boyutu.
Ayna Boyutu, Avalon, Elysium.
Geri kalan tüm 8 Boyut... Eckert gibi eşsiz varlıkların bile güçlerinin bir parçası olacağı Sonsuz Boyutsal Gerçekliği altında olmasını planlıyordu!
Gözleri Niflheim Boyutundaki savaşı izlerken, Zalim iradesi görkemli bir şekilde öfkeleniyordu, İradesi sessizce hükmetmek için yayılıyordu, bu savaşın sonucu çoktan belirlenmiş gibi görünüyordu!
Bu boyuttan uzakta.
Eskiden tek Rüya Boyutu’nun olduğu uzay boşluğunda.
HUUUM!
Kıyamet Yıldırım’ı Magistrasi’sinin mavi etki alanları güzel sonsuzluk sembolleriyle dolaşırken, zafer ve hâkimiyetin alçak bir senfonisi azalıyordu ve İğrençlikler’in kükremeleri artık duyulmuyordu.
Sadece ihtişamın uğultusu dışarıya yayılıyordu.
Etrafında terk edilmiş İğrençlikler’den geriye sadece toz kalırken, otoritesi çılgınca sağa sola savruluyordu!
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.
