Bölüm 2103: Zalim Gerçeklik! II


Doğanın Dört Sonu, Noah’ın bile hesaplayamadığı olayların ilerleyişi içinde hareket halindeki Gourmandizing Boyutsal Gerçekliğe şaşkınlıkla baktı!


Ne de olsa CHARLEMAGNE, Lilith ve Boyutlar Meclisi’ndeki diğer herkes bile Gerçekliğin Kuşatması’nın geleceğini tahmin edememişti.


Hepsi Kader ve Takdir-i İlahi konusunda uzmandılar.


Hepsi kaderi düşünmeyi biliyordu, hatta bazıları sayısız olasılığa bakmak için Noah’a benzer Paralel Yollara dalarlardı.


Ancak hiç kimse Gerçekliğin hareketlerini yakalayamadı.


Şu anda Gerçekliğin yapıları o kadar hassas ve vahşice hareket ediyor ki, Gerçeklik, Doğanın Sonlar"ını Quantum Boyutuna göndermenin yanı sıra... Noah’ın Gourmandizing Boyutsal Gerçeklik için 4 Doğa’nın sonunu daha göndermişti.


Her biri ortalama bir Doğa Bütünleşme Âlemi varlığının erişemeyeceği bir güçle parlıyordu ve Temel Doğa Yasalar’ı tarafından güçlendirilen hiçbir Doğa Sonlar’ı hafife alınamazdı.


Hatta Boyutlar Meclisi’nin bulunduğu yerin yarılmış alanının arka tarafında sessizce yüzen ve her şeyi keşfeden tek bir Takdir-i İlahi Son bile vardı; görünüşe göre her an diğer Sonlar’a uyum sağlamaları için komutlar göndermeye hazırdı.


Ve şimdi, son derece görkemli ve güçlü bir şekilde parlayan bu yaratıklardan dördü Noah’ın evinin dışında süzülüyordu.


HUUUM!


Gourmandizing Boyutsal Gerçekliğin bir Kozmos’unun içinde, Hyperion gözleri kör edici mavi ışık yayarken, uyandı - ejderha filimsi yüzü yukarı bakıyordu.


Küçük Henry, Kazuhiko, Halcyon ve diğer pek çok kişi de bu bölgede kalmıştı ve onların da gözleri yukarı bakıyordu!


Yeterli güce sahip olanlar uzayın ve Kozmos’un kıvrımlarını görerek, pek çok şeye bakabilirken, Küçük Henry ve diğer birkaçı... henüz görmedikleri güçle vızıldayan dört Sonlar’ın puslu hayaletlerini görünce şaşırdılar!


Noah’ın yükseltmeleri ve aurasındaki artışla bile sürekli karşılaştıkları yerde... bu tür bir Aura Potansiyelini ilk kez hissediyorlardı!


Ve bu dört ayrı Varoluştan geliyordu ve tamamen eşi benzeri görülmemiş bir olayla karşı karşıya olduklarını fark ettiler.


HUUUM!


Etrafındaki uzay dalgalanırken, Hyperion’un figürü kör edici bir ışık yaydı ve vücudu yukarı doğru yükselmeye başlarken, bir ışık demetine dönüştü.


...!


Bu noktada kimse nasıl sonuçlanacağını tam olarak bilmediği bir çile başlamıştı!


---


Takdir-i İlahi’nin İkinci Son’u, üç Kaynağın cazibesini yaymakta olan gizli yapıya baktı.


İki tanesini çok iyi tanıdı çünkü bu Kaynaklar geçtiğimiz Çağlar boyunca Gerçekliği bastırıyordu ve bir diğeri de aşinalık hissettiği zayıf ama filizlenmekte olan bir güçtü!


Bu, Gerçeklik İradesinin radarında yükseldiğinden beri gözlemlediği Etki Alanıydı.


Bugün bu çabaya verilen önem, söz konusu varlıkla birlikte, Doğa’nın Sonları’nın konuşlandırıldığı diğer birçok alandan daha büyük değilse bile, aynı derecede büyüktü...


SHAA!


Bu noktada yıldız gibi ortaya çıktı.


Uzayın kıvrımları, vücudu ışık dalgalarıyla parıldayan akkor halindeki bir getiriyi ortaya çıkarmak için açıldı, ancak görünüşü ve yapısı buradaki Takdir-i İlahi’nin Dört Sonlar’ı için hiçbir şey ifade etmiyordu, çünkü odaklandıkları şey bu varlığın Varoluş Yönleriydi.


Gerçekliğin kendisinden gördüğü şeyi teyit ediyorlardı: bu varlık çok uzun zaman önce Mühürleyenler tarafından yerleştirilen Rüyalar’ın Kaynağını gerçekten bağlamıştı ve şimdi aynı şeyi Avalon’un Kaynağına da yapmıştı!


Bu eylemler son derece benzersizdi ve bir anlamda bu varlık Gerçekliğin şu anda sahip olduğu güçlenme ve özgürlüğe büyük ölçüde yardımcı olmuştu, ancak Gerçekliğin kendisi... onu kendi haline bırakamazdı.


Yaptığı şeyi yapmak için sahip olduğu eşsiz güç çok büyüktü.


Yankıları çok büyük!


Ve sonunda büyük bir güce ulaşmak için onu kendine bağlamak için alıyordu.


Issız Mozole’de ve 9 Boyutta istediği her şeyi yapmasına fazlasıyla yetecek bir güç.


Gerçeklik buna izin veremezdi.


Ne de olsa, sayısız çağlar önce içinde hareket eden varlıklar, onu mühürlemek için kendi gücünü kullandıktan sonra kaçıp, gitmişlerdi!


Akla hayale gelmeyecek şekillerde baskı altına alınan Gerçeklik, kontrol edemediği kişilere güvenemeyeceğini öğrenmişti.


Bastırılmasından yıllar sonra, bir kez daha sayısız parçaya bölündüğü için  eşi benzeri görülmemiş bir olayla karşı karşıya kalmıştı - onu lanetlenmeye mahkum eden bir eylemdi bu ama bu eylem bu sefer derinliklerinde ikamet edenler oldu.


Mürtedler!


Mühürleyenler ve Mürtedler, hepsi aynı daldan doğdu.


Şimdi, bu varlık ona yardım etmiş ve hatta onu bağlarından kurtarmaya devam eden yeni bir eylem gerçekleştirmiş olsa da, Gerçeklik ikna olmamıştı.


Kontrol edemediği bir şeye güvenemezdi.


Bu ona defalarca gösterilmişti!


Eylemleri Gerçekliği temkinli hale getirmişti. Eylemleri Gerçekliği hesapçı yapmıştı!


Devam eden eylemleri... Gerçekliği zalimleştirmişti!


Bu yüzden Takdir-i İlahi’nin İkinci, Üçüncü ve Dördüncü Sonu buradaydı.


Başka hiçbir amaç için burada değillerdi...


>>Yargı.>>


HUUUM!


Gerçekliğin dokusu titrerken, Takdir-i İlahi’nin dört Sonu aynı anda konuştu.


Uzayın kıvrımlarından, Gerçekliğin yapılarından bir diğerinin ıslahı olan ışıkla sarılmış bir figür çıktı; bu Hyperion’un yüzüydü!


Düzensizliğin gözleri o anda parladı ve elinde ışıltılı bir Xyston belirdi, gözleri vahşi ve sınırsızdı, sanki birden fazla Klonu ölmeden Takdir-i İlahi’nin  Dört Sonlar’ına karşı bile durabilecekmiş gibi.


Takdir-i İlahi’nin  Üçüncü Sonu, Hyperion’u yakalamak için hareket etti; 9 Başlı Anka Kuşu şeklinde bir yaratıktı, alevli pençeleri Hyperion’u yakalarken, birçok gözü keskin ve ustalıkla parlıyordu.


Tüm bu süre boyunca vücudu mücadele eden Hyperion, kısa bir süre sonra kendisinenbir Soy rezonansı uygulandığında durakladı ve hareketsiz kaldı!


Bu akkor halindeki altın Anka Kuşu’nun üzerindeki 9 çift göz, otorite dolu sesi gürlerken, parladı.


>>Düzensiz Noah Osmont... Yolun sonuna geldin. Bu yüzden Gourmandizing Boyutsal Gerçekliğin kontrolünü devredin...>>


BOOOOM!


Not: Bu... Yok canım aklımdaki şey olmaz dimi. Gerçekliğin düşmanı olmak. Yok canım. O kadar düşmanımız varken, Gerçeklikle mücadele etmek... Infinite Mana sakin ol çıldırma hemen. Gerçekleşmez dimi bu...😬 


Not: Ne dediğinizi duyar gibiyim. Çevirmen kardeş gene yanlış çevirdin romanı bu kadar saçma bir şey olur mu kontrol et ve tekrar çevir dediğinizi duyar gibiyim. Bence de bence de. Ben kontrol edeyim en iyisi.