Issız Mozole’nin Gerçeklikler Arası Sınırının kıvrımları içinde.
Bir varoluşun Görünüşü içinde gizliydi, zapt edilmiş bir güç havası yayıyordu, gözleri bazen yıldızlar kadar küçük görünürken, diğer zamanlarda ... Kozmos’tan bile daha büyüktü!
Bu varoluş, Son Çağ’ın sonundan beri rahatsız edilmediği için uzayın katmanlarında örtülüydü, bakışları çok genişti, şu anda olduğu gibi, parlak gözleri ileriye bakmak için genişçe açıldı.
Takdir-i İlahı bu varlığın etrafında dalgalanırken, uzayın katmanlarını sıyırıyordu, kısa bir süre sonra önünde kırılan bir sahne, farkını açıkça gösteren yanan mavi alevlerle çevrili zalim bir İmparatorun görüntüsünü gösterdi!
>...Anahtar kendini gösterdi mi?>
Bu varlığın gözleri, uzun, çok uzun zamandır beklediği bir şey olan bu varlığın kimliğine dikkatle bakarken, şaşkınlıkla yükseldi!
Ve şimdi kimliği ortaya çıktığına göre...
>Görünüşe göre zaman giderek, yaklaşıyor. Tarihin tamamen sona ermesi ya da yeni bir tarihin başlaması zamanı...>
HUUUM!
Gerçekliğin dokusu onun düşünceleri karşısında titredi ve bu varlık hâlâ bir hamle yapmamıştı.
Henüz onun zamanı gelmemişti... bu zaman sonsuz derecede yakın gibi görünse de!
-
Gerçeklikler Arasındaki Sınır’ın aynı kıvrımlarında.
BZZZT!
Gerçeklikler arasındaki İlkel Tapınaklar titriyor ve onları denetleyen tüm İlkel Kahinler benzeri görülmemiş bir değişim hissederken, kaotik bir şekilde sarsılıyordu!
Birkaç iki hafta önce, İlkel Tapınakları’nın heykellerinden kıpkırmızı altın kan akarken, İlkeller’in düşmanı yükselmişti.
Şu anda, düşmanın kimliği netleşirken, bu heykeller paramparça oldu ve kıpkırmızı kanla dolup, taştı!
Görkemli kızıl altınla boyanmış olan QUINTESSENTIAL DIMENSIONAL EMPEROR yazısı tüm İlkel Tapınaklar’ın üzerinde ışıl ışıl parlıyordu.
Kahinler gelecekteki düşmanlarını net bir şekilde gördüler ama onun kim olduğunu kendi çabalarıyla öğrenmemişlerdi, ancak o kendini açıkladıktan sonra kimliği netleşmişti!
Ve bu ifşaat pek çok şeyi temelden değiştirdi çünkü bu varlık İlkeller’in ve diğerlerinin kılıcını doğrudan kendisine yönelmişti!
Bu Çağın tüm güçlü İmparatorları’nın hedefi olarak hayatta kalıp, kalamayacağına gelince...
Bu, ancak onun ayrımı doğru olmaya devam ederse kanıtlanabilirdi.
Eğer gerçekten Quintessence’sı göstermiş ve örneklendirmişse!
Ve bunun gösterisini, şu anda Quantum Boyutu’nun çok uzaktaki çok renkli Denizlerinden birinde onunla birlikte kapalı bir alanda bulunanlardan daha fazla kimse hissedemezdi.
QUİNESSENTIAL DIMENSIONAL EMPEROR’UN farklılığı bilindiğinde benzersiz bir şekilde tepki veren çeşitli varlıklar vardı; Lilith’in figürü öfkeyle uluyor ve Noah’ın suretine doğru fırlarken, diğer herkesi görmezden geliyordu.
Kendini oyuna getirilmiş gibi hissederken, zihninde Noah’ın sözleri tekrar tekrar yinelenmeye devam ediyordu!
>Geçmiş Çağları ve ondan da geçmiş Çağları hatırlayın... çünkü bu hepinizin başarabileceği son parıltıdır... Geçmiş Çağları hatırlayın...>
OOOH!
Bu sözler zihninde tekrarlanırken, figürünün boyu ve hızı daha da arttı, tüm bu süre boyunca yerinde oturan akkor halindeki İmparator’u ararken, etrafında kabaran Entropi dalgalandı.
Benzer bir şey yapan bir diğer taraf da Quantum Boyutu’nun güçleriydi ve sonunda... CHARLEMAGNE bir hamle yaptı.
Mikado ve Quantum Boyutu’nun diğer Hükümdarları, bu varlık amaçlarına ve ideallerine ters düştüğü için büyük bir soğukkanlılıkla Noah’a doğru ilerlerken, Doğa’nın Sonu onun yoluna çıkarken, bile o ve Paralel Benlikleri’nin birçoğu yükseldi - Gerçek İmparatorun tahtının, istediklerini tam olarak elde etmek için kendi taraflarında biri tarafından alınması gerekiyordu!
Hükümdar Yöneticileri zaten NULLITY ile parıldarken ve Kıyamet saldırılarını serbest bırakmaya hazırlanırken, İmparatoriçe bile keskin bir ifade takındı ve vücudu daha da parlak bir NULLITY tonuyla parlamaya başladı.
Sonra, farklı eylemlerde bulunanlar vardı.
Prana Boyut Yöneticilerini geride tutan, Yaşlı bakışlarıyla her şeye bakan Prana Boyutundan Albus vardı.
Elysium Boyut Yöneticileri, Noah’a şokla bakarlarken, Takdir-i İlahi tarafından aydınlatılan bedenleriyle hareket etmeden duruyorlardı!
Ancak... diğer Boyutlardan gelen Yöneticile’rin büyük çoğunluğu QUİNESSENTİAL DIMENSIONEL EMPEROR’A doğru dalgalanıyordu.
Buradaki en güçlü varlıkların saldırılarına nasıl karşı koyacaktı?!
İradesi, bulunduğu yere yaklaşan düşmanların arasında yankılanırken, zalim çehresi ihtişamını korudu, yüzü giderek, daha ışıltılı ve büyülü bir hal aldı.
>İzin verin size...Quintessence’ın ne olduğunu göstereyim>
...!
İradesi Lilith, CHARLEMAGNE, Mikado, Mahkeme Hükümdarlar’ı ve bu yöne doğru koşan diğer Hükümdarlara odaklandı.
İradesini sadece onlara odakladı ve bir sonraki saniyede çoğunun figürleri durdu, gözleri, aşılmaz derecede kasvetli bir hal aldı ve kısa süre sonra kuşku ve şokla doldular!
Bunun nedeni, o anda, kötü niyetli ve baskın bir İradenin bozulmamış bir bağlantı aracılığıyla ruhlarının derinliklerine nüfuz ettiğini hissetmeleriydi; bu irade son derece alçakça bir şey taşıyordu.
Decretum’la kendi Bütünleşmesi sayesinde!
İnanılmaz bir şekilde ruhlarına hükmeden bir iradenin baskı yaptığını hissettiler... bu irade serulean mavisi alevlerle yanmaya başladı.
Kainos Mana’nın Özü, bağladığı Kaynaklar’ın Bütünleşme Hatları aracılığıyla İradesini aşağıya doğru bastırma yeteneğine sahipti, ancak bir iradenin kendilerine hükmetmeye çalıştığını fark ettikleri anda gerçekten güçlü varlıklar tarafından reddedilecek olan Quintessential Tecavüz özelliğini seçmedi.
Bunun yerine iradesini Quinessential Tekillik Ateşlemesi’nin alevleriyle sararak, düşmanlarının sahip olduğu her türlü savunmayı aştı.
Bu, işe yarayıp, yaramayacağını kendisinin bile tam olarak bilmediği bir hamleydi ama... iradesi, güç terazisini tamamen kıran bir başarı elde ederken, Quinessential Tekillik Ateşlemesi’nin Alevleri’nin Mutlak Mana Otoritesi’ni taşıyordu!
Eğer Quinessential Tecavüz yeteneği Bütünleşme Hatlarından geçebiliyorsa, bir tekilliğin kavurucu alevleri neden geçemesin?!
Ve böylece... 60 Katrilyondan fazla Quinessential Hasar Değeri düşmanlarının Rüya ve Avalon Bütünleşme Hatları’ndan geçerek, doğrudan ruhlarına çarptı.
Ardından eşi benzeri görülmemiş bir sonuç ortaya çıktı!
Not: Diyeceğim tek şey, Hükmetmek için doğdu. Oğlumuz, napıyor ediyor ama bir şekilde herkesi kendine düşman etmeyi başarıyor arkadaş.
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.
