Bölüm 2151: İnkar Edilemez Bir Ölüm! I


>Mutlak Epochal Fulminasyon>:: Yaratılış Çağının İlk Gerçek İmparatoru’nun yaratıcılığından doğan kendi sınırları içinde bir otorite. Kişinin Aeonik Ruh Değeri’nin üçte biri karşılığında, çevresindeki Gerçekliğin otoritesini kesinlikle devreden bir Çağ Otoritesini serbest bırakmanıza olanak tanır. Mutlak Epochal Fulminasyon, kişinin hedeflenen hedeflere doğru Epochal bir itici güç veya çekici bir güç salmasına olanak tanır; hedefler buna ancak Aeonik Ruh Değeri ile kendi araçlarını kullanarak, karşı koyabileceğinden, etkileri Kesinlikle herkese uygulanır. Bu yeteneğin maliyeti gelecekte Ruhunuzun gücüne bağlı olarak değişecektir...


Berraklığın Gözleri’nin Gerçekliği Değiştiren Yapısı’ndan bir nimet!


Sayısallaştırılanlar arasında >Mutlak Epochal Fulminasyon>, >Sonsuz Berraklık> ve >Epochal Radyasyon Emisyonu> da vardı.


Benzersiz bir şekilde, bu yeteneğin ve Epochal Üç Katlı Berraklık Gözleri’nin  diğer yeteneklerinin bedeli Gerçekliğin veya Mananın özü değil, kişinin kendi Ruhuydu!


Kişinin ruhunun gücü Aeonik Ruh Değeri ile ölçülürdü.


Bu, Çorak Topraklar’ın sınırlarını aşanların sahip olduğu araçlara bir bakıştı.


Bir Klonun kaderini değiştirmek isteyen Noah, kendi pozisyonuna yakın olan herkese Mutlak Epochal Fulminasyonu kullandı... Gerçek İmparatoriçe Katya’ya bile uygulanan şok edici bir itici güç uyguladı!


Gözbebekleri asaletle patlarken, tekillikler gibi parladı ve döndü.


İnkar edilemez beyaz bir ışık ondan yayıldı.


Noah, bu tertemiz beyaz ışığın içinde neredeyse Yaratılış Çağı’na ait bir his görebiliyordu; Katya bunu görüp, figürünün hafifçe geriye doğru sallandığını hissettiğinde gözleri son derece parlak bir şekilde parladı.


Çünkü aynı anda Apollyon Boyutundan gelen ve Carciel’den kaynaklanan mesajlar ona ulaşmış ve hedefin gerçekten de düzensizliğin doruklarına ulaştığını fark etmişti!


Bu, böyle bir varlığı kontrol altına almak için Doğa Yasalar’ı tarafından bastırılsa bile tüm gücünü serbest bırakması gerektiği anlamına geliyordu.


...! 


Quantum İmparatoru’nu bile geri püskürtmüş olan Epochal Otoritesi karşısında, muazzam bir güçle kabarmaya başlayan Katya’nın figürü durdu.


Fakat bu gücü yönlendirmek üzere olduğu varlık...


SHIING!


Yanan bir yıldız gibi, yok edilen Quantum Işık Halkalarından uzaklaşırken, figürü çoktan başka bir yöne dönmüştü!


Gerçek Sanguine Klon, tek bir şeyin bulunduğu yöne doğru ilerlerken, uzay perdeleri arasında süzüldü.


Bu Yükseliş Pilonuydu!


Kökeni bu Boyut üzerindeki asgari kontrolünü kullanarak, öncekinden tamamen farklı bir şey yaparken, vücudu otoriteyle yanıyordu.


Geçmişte, Rüya Çapasını kaldırabilmiş ve Tanımlanamayan bir Otorite ile Issız Mozole üzerindeki baskıyı gevşetebilmişti.


Bu otoritenin tamamı, yeni oluşturulmuş Boyutsal Gerçeklikler’in tepesinde bir araya getirilmişti ve bu noktada Noah, bu otoritenin Quantum Boyutu’nun uzay dokusunu bükmek için kullanılmasını ve kendisini hızla bir konumdan diğerine götürmesini istedi!


Bu yüzden Gerçek İmparatoriçe Katya, Noah’ın figürünün Çorak Topraklar’daki herhangi bir varlık için imkânsız hızlarda bir yöne doğru kaybolduğunu gördüğünde soğukkanlılığını yitirdi.


Ve bir an sonra, Gerçek Karma Otoritesi gözlerinde parladı ve gözleri Yükseliş Pilonu’nun görüntüsünü yansıtırken, inanılmaz bir olasılığa karşı uyarılmış olmanın verdiği şaşkınlıkla tamamen kasvetli bir hale büründü.


Bu varlık... gerçekten de Yükseliş Pilonu’nu hedef almıştı!


HUUM!


O anda, Gerçek İmparatoriçe Katya’nın insansı formu değişirken, Gerçek İmparatoriçe’nin tüm gücü açığa çıktı.


Anında ortadan kaybolurken, görüntüsü göz kamaştırıcı otorite dalgaları yaydı ve tekrar ortaya çıktığında... göz kamaştırıcı Yükseliş Pilonu’nun önünde belirirken, inanılmaz bir şekilde muazzam mesafeleri göz açıp, kapayıncaya kadar geçmişti.


Biçimi insandan değişmişti ve şu anda... devasa ve büyülü bir varoluş biçimi, Yükseliş Pilonu’na henüz ulaşmakta olan Noah’ın figürüne doğru bakıyordu ve bu insanın nefesini kesecek bir yaratıktı!


Çorak Topraklar’daki zaman nehrinde kaybolmuş bir türdü çünkü üremeleri son derece zordu.


Göz kamaştırıcı yemyeşil altın pulları ve Gerçeklik sütunları gibi parlayan 10 uzvuyla, İmparator Karmik Böceği’nden başkası olmayan görkemli bir form ortaya çıktı.


Bir Böcek!


Prenses Katya, Noah’ın ellerini Yükseliş Pilonu’na doğru çevirdiğini gördüğünde, onun ne kadar büyük bir tehdit oluşturduğunu anlamış ve başını sallayarak, onaylamıştı.


"Çorak Topraklar’da doğmuş olsan bile gerçekten harika bir anomalisin ve eğer işler farklı olsaydı... Gerçek Düşman’a karşı bize katılırdın bile."


WAA!


"Eminim tüm bunlarda kendi hedeflerin ve ideallerin vardır, ama benim hedeflerim, hayır, tüm varlıkların hayatta kalmasıyla ilgili olan buradaki amacım... senden çok daha büyük."


...!


Kader gelişti.


Takdir-i İlahi kaynadı.


Karma taştı!


Gerçek İmparatoriçe gerçek gücünü o anda ortaya koydu, çünkü artık yakalama amacında değildi... artık öldürme amacındaydı!


Aeonik Ruh Gücü yanmaya ve anlamsızca dışarı sızmaya başladı.


Yemyeşil altın Böceği’nin antenlerinden göz kamaştırıcı bir NULLITY parıltısı parladı, Karma’nın Gerçek Otoritesinin yemyeşil ışığıyla karışırken, Noah’ın iradesi bunu gördüğünde titredi ve anında Mana ve NULLITY aydınlanmasını düşündü.


Ama sahip olduğu tek şey buydu.


Düşünmek için bir zaman.


Ardından, Katya’nın konumundan yelpaze şeklinde bir oluşumla, yoluna çıkan her şeyi yok eden bir patlama dışarı doğru yayılırken, her şey yıkıcı ve ağır NULLITY patlamalarıyla yıkandı.


Quantum Boyutu’nun merkezi olan İmparatorluğun yarısı da bu patlamanın yolu üzerinde olduğundan, bu alanın etrafındaki sayısız ışık yılı ile birlikte Noah da anında bu patlamanın yolu üzerinde kaldı!


Ve bilinmeyen sayıda Aeon Hasar Değeri her şeyi yok ederken, yelpaze şeklindeki yıkımı tüm Quantum Boyutu boyunca dışa doğru uzanmaya devam etti!


Not: Ne diyeceğimi bilemiyorum şimdi de başka bir şey çıktı. Aeonik Ruh Değeri. Sanırım bu öz Mana gibi. Infinite Mana yı okumak gittikçe zorlaşıyor en korkunç olanı ise bunların bile hiçbir şey olması.