10 Varoluşu, EPOCH Yadigarlar’ı ile süsleyebilirdi ve salabilecekleri güç en azından Atalar’ın Soyundan Gelenlerin Tiranlığına karşı savunma sağlayabilirdi.
Bu güç, Noah’ın kendisinden emin olmasını sağlayan pek çok şeyden sadece biriydi.
Bu son derece güçlü varlıkların İmparator rollerini bırakıptırıp, Vassal olmalarını sağlayarak, kendisine sadakat yemini ettiriyordu!
Huzurlu ve güzel atmosfer sessizdi, duyulabilen tek şey ışıltılı öz denizlerinin dalgalarıydı.
Kader ve Takdir-i İlahi ihtişamla dönüyordu ve Boyut Yöneticiler’in gözleri önünde beliren istemin ardından bazılarının seçimini yapması çok uzun sürmedi.
Ve benzersiz bir şekilde, bunu yapan ilk kişi aslında Guinevere’den başkası değildi, çünkü buradaki diğer tüm Hükümdarlar arasında Noah’ı en çok anlayan oydu!
Kendisinden Noah’a doğru ince bir çizgi uzanırken, ondan bir ışık pırıltısı parladı, sesi dışarı yayılırken, ona doğru sakince başını sallarken, gözleri kraliyet moru bir ışıkla kaplandı.
>Sen anlaşmanın sana düşen kısmını yerine getirdin ve Avalon’u kurtardın; bizi terk eden Atalar’a karşı dururken, diğer Çapaları da kurtarabilecek tek kişi sensin. Evet, büyük bir gururum var ama önümde bariz bir yıkım ya da kurtuluş yolu uzandığında ne yapacağımı biliyorum.>
WAA!
Sesi, sadece Noah’a yönelik olmadığı için duymak büyüleyiciydi.
Avalon’un tepesinde duran bu son derece güzel varlık, Quinessential Tiranlığın Özü’nün kendi kaynağına girmesine izin verirken, başıyla bir onay işareti yaptığında, bu ses buradaki tüm Hükümdarlar’ın zihninde yankılandı!
>Bu Çağda bu noktaya ulaşmak için diğerlerinin üzerine çıkan bir İmparator olduğunuz için sizi takdir ediyorum... ve umarım bu ulaşabileceğiniz en yüksek nokta değildir. Sadece senin iyiliğin için değil, hepimizin iyiliği için...>
Sadakat yemini eden ilk kişi olurken, gözlerinden ışıltı fışkırdı, sözlerini bitirdiğinde milyonlarca düşünceyi düşünüyor gibi görünürken, gözleri hala aynı asaleti ve soğukluğu gösteriyordu - tahtına geri otururken, gözleri parlıyordu!
Noah, bu saygı dolu baş hareketine karşılık verdikten sonra diğerlerine soğuk bir şekilde bakmaya başladı; gözleri özellikle Morgana’nın üzerindeydi ve sanki Morgana’nın kaçınılmaz seçimini yapmadan önce kalbiyle savaştığı her nanosaniyeyi izlemek ister gibiydi.
Guinevere’in sözleri, seçimini yaptıktan sonra hala zihinlerinde yankılanıyordu...
>Bunun için gerçekten çok yaşlanıyorum...>
Takdir-i İlahi’nın Rüyacısı, Tiranlığın ışığının kendi bedenini de sarmasını kabul ederken, içini çekti!
En Uzun Rüya Eowyn’e doğru baktı ve kızının göz kamaştırıcı altın saçlarını gözlerine kazıdı, onun gözlerinin derinliklerine bakarken, kendisine karşı ifadesini gördü, bu varlık da Tiranlığın ışığını kabul etti!
Teker teker tüm Rüya Boyut Yöneticileri’nin üzerinde parlak bir ışıltı parladı ve ardından Avalon Boyut Yöneticileri’nin figürleri de aydınlanmaya başladı.
Arthus, vücudu Tiranlığın ışığıyla parlarken, uzaktan oğluna bir bakış attı; Noah’ın gözleri ise bu kaçınılmaz seçim karşısında dudakları titreyen Morgana’ya soğuk bir şekilde odaklanmıştı... Bu mutlak güzellik bile, zalim ışık onun da içine işlerken, sadakat yemini etmek zorunda kaldı!
Sadakat yemini ederken, bile Morgana gözlerinde meydan okuyan bir ışıkla ona bakmaya devam etti... Orada bulunan tüm Hükümdarlar, Çağın tek bir varlığına sadakat yemini etmek için gerçekten duyulmamış bir durak aldılar.
Prana Boyutundan Albus’u ve Elysium’dan Knowledge’yi gösteren hayali ekranlar parıldadı, ikincisinin etrafında Takdir’i İlahi’nin dalları dönüyordu, sesi uzay-zaman boyunca yayılırken, güçlüydü.
>Takdir-i İlahi’ye güveniyorum... ve onun Kaynağına bağlı olan herkes bize liderlik etmeye layıktır. Tüm Elysium çağrınıza kulak verecektir.>
WAA!
Sonunda buradaki en yaşlı varlıklardan biri olan Albus, yaşlı gözleri yorgun görünürken, Prana Boyutundaki farklı bir konumdan izleyebildiği sahnelere bakarken, son derece ihtişamlı dalgalar kırbaçlandı.
Yorgun ama yine de ışık dolu gözleriyle etrafını saran yemyeşil yeşilliklere ve uzaklara yayılan NULLITY yarıklarına bakıyordu.
>İmparatorlar yükselir ve düşer... Bunu Çağlar boyunca birçok kez gördüm>.
Konuşurken, sesi hayat doluydu, tüm İradeler dinlemek için toplanırken, bilgelik dalları dışarı akıyor gibiydi
>Bunu birçok kez gördüm, ama henüz Atalar’ın İradesini inkâr eden bir İmparator görmedim. Gerçekliğin kendisi bile onların İradesini inkâr edemezken, sizin başarılı olup, olamayacağınızı merak ediyorum.>
...!
HOONG!
Sözleri öylesine gürültülüydü ki, Gerçekliğin dokusu bile onun kışkırtmasıyla kaynadı!
Ancak sözlerindeki seçim açıktı, uzayın kıvrımları boyunca, gözleri bu varlığa odaklanırken, Noah’ın iradesi dışarı fırladı - Tiranlık özü Albus’a indi ve bu varlık da onu kabul etti!
CHARLEMAGNE ile bile boy ölçüşebilecek kadar eski ve güçlü bir varlık, bugün birçok İmparatoru sancağı altına aldığı gibi onun da Vassalı olmak zorundaydı!
Ve bu değerli bir başarıydı.
Kayda değer bir başarıydı.
Gourmandizing Boyutsal Gerçekliğe geri döndüğümüzde, Quinessential Tiranlık Tahtında oturan Ana Bedeni, Quinessentience’nin Özü etrafında sağanak bir vahşilikle dönmeye başladığında, aura gücü ve otoritesinde şok edici bir artış yaşadı.
>Bu Çağın bir İmparatoru olarak Otoriteniz Quinessential düzeyde artıyor>
>Bu Çağın İmparatoru olarak Otoriteniz Quinessential düzeyde artıyor.>
>Bu Çağın İmparatoru olarak Otoriteniz Quinessential düzeyde artıyor!>
>QuinessentenceÇağı’ndaki en güçlü varlıkların önemli bir yüzdesi elde edildi.>
>Tahtınızın omurgası tamamlanmaya doğru gidiyor!>
>Quintessentience’nin Gerçek Tahtı size seslenmeye başlıyor!>
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.
