Bölüm 2207: Sınırlar ve Kademeler! II


Bu varlıkların Çorak Topraklar dışında keşfettikleri Topraklardaki olayların doğasına ve işleyişine bakarken, Noah’ın zihninde trilyonlarca yılın anıları dönüp,  duruyordu.


Tüm bu bilgilerin gözden geçirilmesi çok önemliydi ve Noah’ın odak noktası Alem İlerlemesi ve Sınırlar konusuydu!


Doğa Entegrasyon Âleminden uzaklaşanlar Sınır Genişletmesi statüsüne sahipti - Varoluşlar’ın büyük çoğunluğunun içinde geçirdiği bir Âlem, bir varlığın Sınır Genişletmesinde ne kadar yükseldiğini ayırt etmek için alt Âlemler vardı.


Şu anda harekete geçen NOBLESSE, Gerçekliğin İradesi’nin kendisine verdiği bilgilerden >8 Kademe Obsidiyen> NOBLESSE olarak biliniyordu ve Noah, Serafina ve diğerlerinin anılarını incelerken,  bundan daha da kasvetli bir hale geldi!


>8 Kademe Obsidyen>deki 8, bu varlığın altında 8 Sınır olduğunu ve Obsidyen unvanı da bu 8 Sınırın çoğunda en az 4 Sınır Katmanı elde ettiğini gösterir.


Altın rütbesi, bir varlığın 3. Sınır Katmanından sonra hiçbir Sınıra sahip olmadığı anlamına gelirken, Crimson rütbesi ise bir varlığın Sınırları’nın çoğunda Altı Sınır Katmanına veya daha fazlasına ulaştığı anlamına geliyordu.


Altın, Obsidyen ve Kızıl! Sırasıyla 3 Sınır Katmanı, 4-5 Sınır Katmanı ve 6 Sınır Katmanı veya daha fazlası!


Çoğu Komutan Obsidyen Kademesinde yer alıyordu ve Sınırları yalnızca 4. veya 5. seviyeye ulaşıyordu. 6. Sınır Katmanına ulaşmanın getirdiği güç ise tamamen felaketti ve bu tür varlıklar gerçekten de EXTREMITY YOLUNA adım atmış olarak ayırt ediliyordu.


Yolları açıktı ve sadece onu takip etmeleri gerekiyordu!


Şu anda Noah, sırasıyla Üçüncü ve Birinci Sınır Katmanlarına ulaşan YAĞMA Sınırı ve Quintessence nedeniyle 2 Kademe Altın Varlık etiketine sahip olmalıydı, ancak QUİNESSENTENCE’NİN Birinci Sınır Katmanı diğer Sınırlar’ını bir yukarı itme etkisine sahip olduğundan ve YAĞMA Sınırı’nın 4. Katmana ulaşmasını sağladığından, 2 Kademe Obsidiyen Varlık olarak derecelendirilebilirdi!


Bir 8. Kademe Obsidyen NOBLESSE’den çok ama çok uzaktı.


Bu varlığın genişlettiği 8 Sınırdan kaçının  4 veya 5 Sınır Katmanında olduğunu bilmiyordu. Bu varlığın bu Sınırların her birinden ne kadar gülünç destekler aldığını da bilmiyordu çünkü sadece YAĞMA Sınır’ının Üçüncü Katmanı bile ona gülünç destekler sağlıyordu.


Aklında tutması gereken bir başka kavram da böyle bir varlığın sahip olduğu Sınırlar’ın sıralaması olduğu için bilmediği çok şey vardı.


Bu aşamada Noah’ın zihni farklı Sınırlar’ın nasıl ayrıldığına odaklandı.


Varlıklar’ın anladığı ve EXTREMITY’E doğru genişlettiği çok sayıda Sınır, Düzlemsel Sınır olarak bilinen ilk seviyedeydi!


Varoluşun sayısız Düzleminden gelen Yollar ve Modus Operandiler.


Karma, Kader ve Doğa Yasalar’ı gibi kavramların hepsi Düzlemsel Sınırlar içine giriyordu!


Ve Düzlemsel Sınırlar içinde, seçilen Sınır’ın EXTREMITY’E doğru götürülmesinin kolaylığını ve gösterebileceği gücü sınırlandırmak için Altın, Obsidyen ve Kızıl olmak üzere üç kademeli bir ayrım vardı.


Atalar, Doğa Yasaları’nı en düşük seviyedeki Altın Düzlemsel Sınırlar olarak tanımlamışlardı.


Bir Sınır ne kadar benzersiz olursa, Obsidyen Düzlemsel Sınır veya Crimson Düzlemsel Sınır olarak tanımlanabileceği için konumu da o kadar büyük olabilirdi.


Karma ve Kader gibi bir Çağı tanımlayan kavramlar... Gerçek İmparatorlar’ın Çorak Topraklar dışında üstünlük ve daha fazla güce sahip olmalarının sebebiydi çünkü Sınırlar’ı her zaman Obsidyen Düzlemsel Sınırlar olarak başlıyordu, hatta daha eşsiz olanlar Crimson Düzlemsel Sınır Katmanını bile alabiliyordu!


Sınırlar’ın ikinci Kademesine yaklaşmışlardı.


Kişinin sadece çok çalışarak, elde edemeyeceği sınırlar - kişinin Soyu aracılığıyla erişmesi gereken sınırlar!


Düzlemsel Sınırlardan sonra gelen şey Doğuştan Gelen Sınırlardı.


HUUM!


Noah’ın iradesi, bu altın sözcükleri [EXTREMITY’NİN Mahzenler’ine] kitabına yazarken, Takdir-i İlahi dalgaları yükseldi.


Doğuştan!


Sadece kişinin Soyu vasıtasıyla erişilebilen Sınırlar... EXTREMITY’E doğru götürülebilecek bir Sınır doğurabilmek için bile gerçekten gülünç derecede yükseltilmiş olmak gerekiyordu.


Noah, bu kavramın anılarına ulaştığında, kendi Soyunu düşündü.


Hâlâ ZENITH’te takılı kalmış olan ve Sonsuz Demir Ocağından elde ettiği diğer ZENITH Soylar’ını özümsemesini ve asimile etmesini bekleyen Quinessential Kainos İmparatoru’nun Soyu! Ancak kalbinde, tüm bunlara rağmen Soyunu bir Sınır doğurabilecek kadar yükseltemeyeceğini hissediyordu.


Bu, NOBLESSE’lerin sahip olduğu bir şeydi!


Altın, Obsidyen ve Crimson olarak farklılaşan Doğuştan Sınırlar Kademesinde olduğu gibi, güç bakımından Düzlemsel Sınırlardan çok daha büyük bir Doğuştan Sınır olan HİÇLİK Kan Soyu Sınırına sahiptiler ve HİÇLİK Sınır’ı bir Obsidyen Doğuştan Sınır olarak belirlenmişti.


Doğuştan Sınırlar EXTREMITY’NİN zirvesi değildi ama yine de Atalar, EXTREMITY Cennetlerinde karşılaştıkları bu varlıklar karşısında tam anlamıyla bozguna uğramışlardı!


Bunların hiçbiri diğer Varoluş Düzlemlerinden gelen diğer Soyları hesaba katmıyordu.


Bunların hiçbiri Chaoticus Canavarlar’ını ve EXTREMITY Cennetlerinde dolaşan diğer nadir Soyları hesaba katmıyordu!


Noah, kendi Kanbağı’nı ve onu bir Sınır doğurabilecek kadar yükseltmek için ne yapabileceğini merak etti; hatta Sanguine İmparatoru’nun yoluna devam edebilmesi için önce Kan veya Sanguine ile ilgili bir Sınır oluşturma olasılığını bile düşündü.


Şu anda hiçbir şeye karar verilmediği için birçok olasılık gelip, geçti, Noah, önüne serilen muazzam miktardaki bilgiyi sıralamaya devam ediyordu!


Not: Bu Bölümde kafanız karıştı mı? 😅 Adui işte😅 Abudik Gugudik şeyleri sever.

Not: Bu Sınırlar sandığımızdan daha karışık olabilir. Onun ötesinde EXTREMITY Alemini dememe bile gerek yok.