2216: Kan! II


Birinin Sınırını aktif olarak EXTREMITY’E doğru yükseltme yeteneğine sahip olan her şey, EXTREMITY Cennetler’inde sayısız Soyun aradığı nadir ve elde edilemez bir hazine olarak görülüyordu.


Doğuştan diğerlerinden daha hızlı bir şekilde EXTREMITY’E doğru ilerleme yeteneğine sahip olmak... bu sadece NOBLESSE gibi son derece nadir Soylar’a özgüydü.


Doğuştan Sınırlar’ı olanlar gibi!


Soyundan gelen böyle bir lütuf, Noah’ın anında bir kavramın Sınır haline getirilmesine odaklanmasına neden oldu. 100 Milyon Altın Sınır Modülatörü’’nün tamamı bu noktada yutuldu ve muhteşem bir Kızıl ışığın cazibesi her şeyi doldurdu.


>KAN’ın Obsidyen Düzlemsel Sınırı, 100 Milyon Altın Sınır Modülatörü’nün Otoritesi’yle genişletildi.>


>QUINTESSENCE’NİN İlk Sınırı’nın etkisi uygulandı.>


>KAN yolu üzerinde 2 Sınır Katmanı aşıldı.>


WAA!


Her şey daha yeni başlıyormuş gibi görünürken, derinlik büyük bir merakla önünde uzanıyordu.


>KAN’ın Obsidyen Düzlemsel Sınırı, Doğuştan Sınır elde etme koşullarından birini karşılamıştır ve Düzlemsel Quinessential Kainos İmparatoru Soyunuzla bağlantılıdır.>


>Bilinmeyen başka bir koşul yerine getirildiğinde, KAN’ın Düzlemsel Sınırı anında bir Doğuştan Sınıra yükseltilecektir.>


...!


İhtişam!



Saf, katıksız ihtişam, Çorak Topraklar’dan çıkmış olan geçmiş Atalar’ın görmek için kıskançlıktan ölecekleri büyük olasılıklar olarak, gözlerinin önünde duruyordu!


Kan Sınırı bir Düzlemsel Sınırdı, ancak NOBLESSLE’Yİ bu kadar güçlü kılan şeye benzer bir Doğuştan Sınır olma şansına sahipti!


Noah, ne olacağını bilmiyordu ama bu Sınırnı ihtişamını daha da yükseğe çıkarırken, zamanı geldiğinde bunu kavrayacağını biliyordu.


Soyunun dönüşümü için istemleri duraklatırken, Sınır Kan Katmanları’nın harikalarına dair bilgiler zihninde akıyordu.


>KAN’ın İlk Sınır Katmanı>(Pasif):: Quinessential Kainos İmparator’u ile eşsiz bir şekilde eşleşen bu pasif Sınır Katmanı, Kanınızı ve bu Sınır’ın otoritesine dayanamayan hedeflerinizin Kanını Aeonik olarak manipüle etmenizi sağlayan bir özellik olan Aeonik Hemokinesis nimetlerini verir. Kendi başına, Aeonik Hemokinezi, gücünüzü daha da optimize etmek için Vücudunuzdaki Kanı teşvik etmek için aktif bir şekilde kullanılabilir ve size anlık olarak Tüm Aeonik Parametre Değerlerine +% 100 verir. Kanınızın ve Soyunuz ne kadar yükseğe çıkarsa  bu artış zaman içinde sürekli değişir. Düşman hedefler üzerinde de benzer bir etki ya da tam tersi bir etki yaratılabilir; hedef yeterince zayıfsa, onların Varoluş Unsurları’nı Aeonik Kukla Kontrolü ile kontrol edebilirsiniz. Hemokinezi uygulamaları çeşitlilik gösterir ve bunlarla sınırlı olmamakla birlikte şu yetenekleri vardır: Termovaryans, Kan Soyu Manipülasyonu, Aeonik Sanguine Yanması...


Noah’ın zihni sayısız olasılıkla dolarken, Kan Manipülasyonu’nda kapsamlı ve şaşırtıcı bir seviye elde edildi.


Hemen ardından KAN’IN ikincisi Katmanı’nı okumaya başladı.


>KAN’ın İkinci Sınır Katmanı>(Pasif):: Varlıkların Kanı onların imzalarını ve varlıklarını taşır. Kan konusunda son derece yetkin biri olarak, Kanları aracılığıyla varlıkların imzasını çekebilirsiniz; belirli bir Sınıra sahip yeterli sayıda Varlığın Kanını yutarsanız, bu Sınırın İlk Katmanını kopyalayabilirsiniz. Sayısız epifaniyi atlayın. Yıllar süren Aeonik Ruh Arıtımını atlayın. Sayısız hazineyi atlayın. Her şeyi sadece sayısız Kan Yutarak başarın...


...!


Şaşırtıcı bir ihtişam Noah’ın gözlerinin önünde uzanırken, geleceğe giden yolunun sağlam bir temeli atılıyordu!


Yeterli miktarda Kan yuttuktan sonra, belirli bir sınırı tutan birden fazla varlığın Kanını yutarak, o Sınırın İlk Katmanına erişebilirdi.


Bu, her şeyi Quinessential Hazine Önbelleklerine dönüştürmek anlamına gelmiyordu aslında Sınırlar hakkında genişletilmiş kavramlar edinmek için çok daha hızlı bir yol gibi görünüyordu!


Genişletilmiş o kadar çok özellik vardı ki, bunların uygulamalarını hemen görmek istiyordu.


Elinden geldiğince uzattığı bir zaman anında olmasına rağmen, zaman hala ilerliyordu!


Varoluş Unsurları’nın yükselmeye devam ettiğini hissederken, Soyundan kaynaklanan dönüşümü şu anda hala gerçekleşiyordu.


Tüm bunlar olurken, bu yeni Sınır’ın uygulamasını görmek istedi.


Böylece İradesinin enginliği, Boyutsal Şasiye dönüşen Gerçek Sanguine Klonlarının hareket ettiği Boyutsal Gerçekliğe doğru odaklandı.


İlk olarak Fantasia Boyutuna baktı; Hideyoshi’nin emrindeki birkaç düzine Atalar’ın Torunlar’ı karşılarındaydı; bu varlıklar Noah’ın Prana Boyutsal Şasisine kasvetli yüzlerle bakarken, korkunç bir fiziksellik ve güç ışıltısı yayıyorlardı!


Bunun nedeni Noah ortaya çıktığında, onun Atalar’ın Komutanına benzer gücünü hissedebilmeleriydi.


Bu güç bir an sonra yukarı doğru patlamaya ve daha da büyük bir değere doğru ölçeklenmeye başladı!


"HO!"



Kaderin Gerçek İmparatoru’nun güçlerine liderlik eden Atalar’ın Soylar’ından gelenler, altın gibi parlayan bedenleri güç dalgaları yayarken, bu varlıklar Fiziğin Sınır’ını takip ederlerken, kaslı bedenlerini kaplayan halcyon kemik silahları ile haykırdı!


Bedenlerinde tuttukları güç, bir parmak dokunuşuyla Gerçeklik dokusunu parçalayabilecek kadar muazzamdı, tüm bu filo adaleti yerine getiren Göksel bir şovalye grubu gibi görünüyordu.


Ama Noah, onlara doğru baktığında tamamen farklı bir sahne görüyordu.


HUUM!


Kaslı vücutlarının sayısız damara ayrıldığını görüyordu.


Kanın bu damarlardan geçerek, tüm vücutlarını senkronize bir şekilde birlikte hareket eden karmaşık çizgiler halinde dolaştığını görüyordu.


Bu Kan’dan bir çekim hissetti ve sanki bu senkronizasyonu bozabilirmiş gibi geldi!


Eckert, Eowyn, Guinevere, Morgana ve diğerleri, Noah’ın figürünün sadık ve güçlü bir şekilde yanan Atalar’ın Soylar’ına doğru ilerlediğini gördüklerinde bu Boyuta yeni varmaya başlamışlardı.


Bir an sonra tek bir dokunuşla kıpkırmızı, çok renkli bir parıltı parladı ve tüm bu Atalar’ın Soylarından gelenlerin filosu durdu.


...!


Karşılarındaki düşmanın tek bir dokunuşuyla kendi Kanlarının kontrolünü tamamen ele geçirdiğini hissettiklerinde, bir sonraki anda kendi Varoluş Unsurları’nın artık onları dinlemediğinin farkına herkesten önce vardılar!


Not: Ben gerçekten ne diyeceğimi bilemiyorum.