Bölüm 2225: Özgürlük! I


Gerçekliğin kendisinin eridiği bir Felaket sahnesi!


Beş taraftan gelen şiddetli alevler her şeyi yakıp, yıktı ve bu alandaki hedefler Quintessence İmparatoru’nun Haki ve etki alanlarıyla kaplandı...


Tamamen yok edilmekle karşı karşıya kaldılar.


Sadece Soylar’dan gelenler ya da Atalar’ın Soylar’ından gelen Komutanlar olmaları önemli değildi!


Bir Gerçek İmparatoriçe bu hamlede yok oldu ve son gördüğü şey Noah’ın etrafında dalgalanan Karma çizgileriydi - kendisini çok fazla varlığa bağladığı için çok kalın ve kırılmazdı!


Bu, birçok güçlü varlığın Karma açısından yapmayı seçtiği şeyin tam tersiydi - gelecekte kendilerine karşı kullanılmamaları için başkalarıyla olan Karmik bağlantılarını kesmek için ellerinden geleni yaptılar.


Ancak Quintessence’ın Gerçek İmparatoru.... çok farklı bir yol izleyerek, 9 Küçük Düzlem ve bir Büyük Varoluş Düzlemi içindeki sayısız yaşamla bağlantı kurma yolunda ilerlemişti.


CRAACK!


Çatırdayan alevler söndü ve geride yanmış bedenler kaldı; bu bedenlerin kanları görkemli bir şekilde fışkırmaya başladı; kıpkırmızı altın rengi yıldız kanı nehirleri ölümlerinden sorumlu olan varlığa doğru akmaya başladı; Quinessential Boyutsal Şasiler kibar davranmayarak, her şeyi yutmak için ağızlarını açmıştı.


Kanlar ana gövdeye geri götürülürken, her şeyi yutuyorlardı- Noah, bu varlıkların Varoluş Yönleri hakkındaki her şeyi Kanları aracılığıyla çekerken, Quinessential Hazine Önbellekler’i sağlayan normal Ganimet elde etme yöntemi bir anlığına durdu!


Ve sonuçlar mükemmeldi.


>Seçilen Kader Sınırında yüksek güce sahip kan yutuldu. Kaderin İlk Sınır Katmanına ulaşma yolunda ilerleme %90 seviyesinde.>


Noah’ın hala Hideyoshi’nin daha fazla gücüyle yüzleşmesi gerektiğinden, bir Sınır daha kolaylıkla ilk Katmana doğru ilerledi.


Ardından Karma’nın Sınır’ı vardı.


>Seçilen Karma Sınırında yüksek güce sahip kan yutuldu. Karma’nın İlk Sınır Katmanına ulaşma yolunda ilerleme %65 seviyesinde...>


Gerçek İmparatoriçe Katya’nın astlarından gelen canlı Kan nehirleri yeterince fantastikti, ancak Noah, Katya’nın kendisi olan İmparatorluk Karmik Bokböceği’nin yıldız kanını yuttuğunda...


>Seçilmiş Karma Sınırını doğuran Varoluşun son derece güçlü Kanı yutuldu!>


>Karma’nın Birinci Sınır Katmanı aşıldığından ve Karmanın İkinci Sınır Katmanına giden yol son derece yakın olduğundan, güçlü Kan, seçilen Sınır’ın derin birikimlerini içerir!>


...!



İmparatorluk Karmik Böceği’nin devasa gövdesinden yıldız kızıllığında bir parlaklık taştı, bu canavar bedenin yemyeşil altın Katmanları kül grisine dönmeye başlarken, köpüren kan nehirleri fışkırdı ve sonunda her şeyi sağılırken, toza dönüştü.


Ve bu Gerçek İmparatoriçe ile ilgili her şeyi yuttuğunda...


>Bir Çorak Topraklar Çağı’nın Gerçek İmparatoru’nun tamamen Özümsenmesi çok önemli bir etki yarattı; Karma’nın Gerçek Otoritesi, Quintessence’nin mevcut Gerçek Otoritesiyle rezonansa girerken, bir Sınır haline geldi.>


>Yutulan Kanın etkisi Quinessential bir şekilde güçlendirildi.>


>Karma’nın İkinci Sınır Katmanına ulaşıldı!>


>Kanın yutulmasıyla elde edilen Sınırlar’ın Quinessential bir niteliği keşfedildi.>


>Kanın tamamen Özümsenmesiyle elde edilen tüm Sınırlar, Quintessence’nin hüküm sürdüğü Kanınızdan geçerken ve Quintessence’nin doğan Kan Sınırından geçerken, tamamen Quinessential Kainos İmparator’una özgü Sınırlara dönüşür>.


WAA!


Atalar’ın Soyundan gelen bir Komutanın yıldız kanı ölçülemeyecek kadar görkemliydi.


Onun eşsizliği, harikulade olayların art arda gelmesini mümkün kılmıştı ve onunla ilgili her şeyi yuttuktan sonra Noah dudaklarını şapırdatmadan edemedi!


Ama bu sadece onun eşsizliği değildi.


Kendisi de vardı.


Diğer varlıkların yarattığı Sınırlar’a ulaştığında... onun altında, onun Quintessence faktörü tarafından ileriye doğru itildikçe, başka bir şeye dönüşeceklerdi!


Bu, Karma, Ölüm, Kader ya da Noah’ın diğerlerinden elde edeceği diğer Katmanlar ne olursa olsun başka şeye dönüşeceklerdi...bu kavramların Sınır Katmanları biraz farklı olmaktan tamamen farklı ve daha muhteşem etkiler veren gelecekteki Sınırlar’a kadar değişecekti.


Bu, kendi büyüklüğünün bir yan ürünüydü!


Ataları’nın Soylar’ından gelenlerin küle dönüşen bedenleri arasında, az önce yaptığı şeyin ağırlığını hissederken, bakışları ve etrafındakilerin bakışları hala tek bir şeyin kaldığı merkeze doğru yöneldi.


Yükseliş Pilonu.


Atalar’ın EXTREMITY Düzlemsel Çitler’den güvenli geçiş için kullandıkları araç!


Tehlikeden nispeten uzak bir patikaya götürüyordu, zira Noah, artık bu patikaya dair anılara sahipti... Bu patikanın eşsizliğini gerçekten görebiliyordu ve onu yok etmenin zor olabileceğini fark etti.


Şu anda sadece etkilenebilirdi.


Tıpkı HİÇLİĞİN inişinin yaptığı gibi işlevleri bozulabilirdi. Ancak Noah’ın onu yok etmesi biraz zaman alacaktı belki bir kaç dakika çünkü bu... Atalar’ın EXTREMITY Mahzenlerinde bulduğu hazineler arasında yer alan eşsiz bir yapıydı!


Uzayın bir noktasını diğerine bağlayan bir yapıydı ve buradaki Yükseliş Pilonu, ana parçası diğer tarafta olduğu için bu yapının sadece küçük bir parçasıydı.


Atalar’ın Kutsal Yerler’in merkezine, Yükselenlerin her zaman ulaşabileceği bir yerde!


Büyük bir dikkatle hareket edilmesi gereken bir şeydi ama Noah...


>Onu yok et.>


HUUM!


Bunca zamandır Quantum Boyutunu yiyip, bitiren Cep Boyutsal Gerçeklik, bu Boyuttan geriye sadece birkaç ışık yılı kaldığında daha da otoriter hale geldi.


Ve şimdi, Gourmandizing Boyutsal Gerçekliğin aç ışığı kendisini Quantum Boyutu’nun kalan son kalıntılarına doğru çevirdi.


Açgözlü bir ışık Yükseliş Pilonunu ve onun yıldız kum saati formunu kapladı!