Bölüm 2237: Birbiri Ardından Doğuştan Sınırlar! III 



>İmkansız! Theseus, bu da ne?>


Göz kamaştırıcı bir kılıç ışığı ile sonsuz bir karanlığın üstünlük için savaştığı boşlukta Hideyoshi, Theseus’un bir NOBLESSE ile bir konuda anlaştığı sahneye kuşkuyla bakarken, haykırdı!


Haklı bir güçle parlarken, saçlarını ve kaslı vücudunu altın Kader akıntıları kapladı, konuşmaya devam ederken, Lejyonu etrafını sardı.


>Onlardan biriyle el ele vermenize neden olacak ne olabilir? Gerçek Düşmanlarımız! Katya büyük olasılıkla Abecedarian Kutsal Mekenlar’da bulunan Atalar’a haber vermeleri için haber göndermiştir, Arayıcılar ne olduğunu öğrenir öğrenmez yardımın burada olması gerekir. Bir NOBLESSE ile el ele vermenize ne sebep olabilir!>


Açık ve gerçek bir düşman.


Her iki taraf da birbirine bu gözle bakıyordu.


NOBLESSE, bu Soydan gelen varlıklarla çalışmayı aklından bile geçiremeyecek kadar çok insanını öldürmüştü.


Hideyoshi 6. Sınır Katmanı’na yakın bile değildi, Kader gibi bir Sınıra sahip olsa bile Theseus ve Desiderius’un hissettiği tehdidi hissedemiyordu!


Bu yüzden böyle bir gelişmeyi sorguladı.


Theseus, Hideyoshi’ye bakmadan cevap verirken, etrafındaki cisimsiz kılıçların sade ışıkları daha da yoğunlaştı, vücudu bir yay gibi kıvrıldı ve Desiderius’un ortaya çıkışıyla durdurulmadan önce aynı yöne doğru ilerlemeye hazırlandı.


>Bana bile Gerçek Ölüm verebilecek bir tehlike yükseliyor. Bu büyük ihtimalle Atalar’ın Kahinleri’nin kaçırdığı aynı Gerçek Quintessence İmparatoru. Her ne yapıyorsa bitirirse... Atalar’ın İradesi asla gerçekleşmeyebilir.>


...!


BOOM!


Sözleri biter bitmez, sarmal figürü bir kılıç ışığının parlamasıyla dışarı fırladı - önündeki her şeyi parçaladı!


"Hmm..."


Desiderius, Obsidiyen Halolar’ı ile bir ışık patlaması yarattı ve ortaya konan HİÇLİĞİ çağırdı, figürü uzaysal bir ışık tarafından sarıldı ve HİÇLİK boyunca ilerleyerek, çok kısa bir zamanda Sonsuz Düzlem’e ulaşacaktı.


Hideyoshi ve Lejyonu bu sahneye kuşku ve hayal kırıklığıyla bakarken, Gerçek Kader İmparator’u da kısa bir süre sonra aynı yöne doğru ateş etti ve kuvvetleri de hemen arkasından onu takip etti.


-


Noah, hala Gerçekliğin Kaynağına bağlıyken, dönüşümünü izlerken, Quintessence dalgaları yükseldi.


>>Hem Mühürcüler hem de NOBLESSE grupları Sonsuz Düzlem’e doğru ilerliyor>>


Gerçekliğin Kaynağından gelen sözler kısa ve sakindi.


Ve Noah bunları duyduğunda, Varoluş Unsurları’nın durumunu hissettikçe, daha da sakinleşti!


Bir nanosaniye bile geçmeden düşünceleri hayal edilemeyecek hızlarda hesaplanıyordu, son ipuçlarına ve ayrıntılara bakarken, sözleri sakindi.


"O zaman... onlara büyük bir karşılama hazırlayacağım."


...!


Parçalar hareket etmeye başladığında, planlar da harekete geçti.


Genişlemiş Zamanda ve düşünceleri ortalama bir Sınır Genişletme uzmanından daha hızlı hareket eden Noah, Extremity Aeonik Kayıtları’nı manipüle ettikten sonra Crimson Doğuştan seviyesine ulaşmak için gözleri sonraki 2 Sınırdayken, dönüşümünün son setlerine baktı.


>YAĞMA’NIN İlk Sınır Katmanı >(Pasif):: YAĞMA Sınırı tarafından hedeflenen herkes, Aeonik Quintessential Hazine Önbelleklerine eşdeğer Yağma sağlayacaktır.


YAĞMA Sınırı için, Hazine Önbelleği türünde bir değişiklik yapıldı ve Birinci Katman için >Quinessential Hazine Önbellekleri> yerine >Aeonik Quintessential Hazine Önbellekleri> oldu!


Diğer katmanlara gelince... Noah,  yeni değişikliklere alışırken, sadece açıklamalarında değişen ayrıntılara göz attı. 


>YAĞMA’NIN İkinci Sınır Katmanı >(Aktif):: ...Şu anda maksimum Aeonik Çıktınızın %300’ünü serbest bırakırken, Sınırınızın gücüne karşı koyamayan zayıf hedefler, sonunda Varlıkları’nın hızla yok olduğunu ve çok geç olduğunda Yağma haline geldiklerini görecekler, daha güçlü hedefler ise....Bu Katmanın etkinleştirilmesi temel olarak yalnızca 300 Aeonik Ruh Değeri gerektirir, daha güçlü düşmanları hedeflerken, etkinleştirme maliyeti değişir...


>YAĞMA’NIN Üçüncü Sınır Katmanı >(Pasif):... YAĞMA’NIN Otoritesinin Ruhunuzu zaman içinde sürekli olarak rafine etmesine ve güçlendirmesine olanak tanıyarak, gücünüzü artırır, bir diğer kritik özelliği de Tüm Aeonik Parametre Değerlerine +%306’lık bir artış sağlamasıdır...


>Size hiçbir maliyeti olmayan Dördüncü Sınır Katmanı, sadece yakın çevrenizde değil, Gözleriniz veya İradeniz onlara bakabildiği sürece düşman olarak belirlenen herhangi bir varlık... Varoluş Yönlerini, Yaşam Güçlerini, Yaşam Sürelerini, Kavramlarını ve sizin tarafınızdan tüketilmelerini sağlayan diğer her şeyi Quinessential bir ganimet olarak almaya başlayabileceksiniz...>


"Aman Tanrım..."


Noah, durmak zorundaydı.


YAĞMA’NIN Dördüncü Sınır Katmanındaki değişiklikler nedeniyle durmak zorundaydı!


Önceden, yakın çevresindeki düşmanlar üzerinde pasif Yağma Emme özelliğini etkinleştirebiliyordu.


Şimdi ise düşmanların ona yakın olması bile gerekmiyordu.


Onlara İradesi veya gözleriyle bakabildiği sürece, onları pasif olarak emebilirdi! Tüm bunların yanı sıra Tüm Aeonik Parametre Değerlerinde %306’lık gülünç bir artış daha!


Kendi evinde rahatlığında kalabildiği ve düşmanlarına sadece uzaktan bakabildiği, onları Varoluş Unsurlar’ından arındırıp, Yağma’ya dönüştürebildiği ve yeterince zayıflarsa... çok geç olana kadar öldüklerini bile bilmedikleri için gülünç bir yetenekti!


Görkemli bir şeydi.


Saçmadan öte bir şeydi.


O, yavaş yavaş Sınırsıza doğru ilerliyordu.


Sonra gözleri son Crimson Doğuştan Sınır’ın nimetlerine takıldı.


Onu en çok tanımlayan şey.


>QUINTESSENCE’NİN İlk Sınır Katmanı> (Pasif):: ...QUINTESSENCE’NİN İlk Sınır Katmanı, Efendisi’nin Sınırlarını eşsiz kılmayı amaçladığı için basittir ve mevcut tüm Sınırlar’ınızı doğrudan bir ek Sınır Katmanı ile artırır. Şimdi Sınırlar’ınızdan birini (Quintessential) olarak belirleyebilir, onun EXTREMITY’E doğru İlerleme hızını doğrudan artırabilir ve Sınır Katmanlar’ını ilave bir katman daha artırabilirsiniz...


!!!


Not: Bu... Ben ben ben... konuşacak kelime bulamıyorum. O o daha 4. Sınır Katmanda en korkunç olanı ise daha Mükemmel diye bir Kademenin olması. Daha da korkunç ise daha Sonsuz Düzlem’i terk etmemiş olması. Bu artık saçmalıktanda öte. Ben resmen şaştım kaldım. Ne düşüneceğimi ne diyeceğimi bilemiyorum.