Bölüm 2282: Bozulma! III 



Uzay, her an patlayıp, öz dalgalarını serbest bırakabilecekmiş gibi bir yay gibi uğuldadı ve kıvrıldı.


Bunun sorumlusu, gözlerinden yıldız moru ışık dalları yayılan, Kutsal İmparator Vulcan’dan başkası değildi!


Tombul vücudu şu anda şaşırtıcı bir heybet sergiliyordu, az önce altın tahtını kendi tahtının ve Ophelia’nın tahtının biraz üzerine çıkaran Çorak Toprakların Son Gerçek İmparatoru’na... az önce bu varlığa onu bir el hareketiyle geri indirebileceğini söylemişti!


Ve en çok zevk aldığı şey gözlerinin önünde gerçekleşti.


Quintessence’nin Gerçek İmparatoru’nun yıldız gözlerinin, son derece güven ve güçle onunkilere kilitlendiğini gördüğünde her şey İradesinin bakışları altında kaldı.


En çok bunu severdi. Kendilerini özel ya da önemli sanan varlıkların gözlerinin böylesine güven ve gururla parladığını görmek... Oysa yakında bu güveni kıracak ve bu varlıkları eskiden oldukları kişinin sadece bir kabuğu haline getirecekti!


Bu daha önce de pek çok kez olmuştu.


Birkaç yüz bin yıl önce, bir Kutsal İmparatoru’nun soyundan gelen biri, Abecedarian Kutsal Mekan’a vardığında Lernaean’ların Hakimiyetleri boyunca gezintiler yapıyordu ve burası Lernaean’ların altındaki başlangıç Kutsal Mekan’ı olarak kabul edildiği için yüksek ve güçlü oynayabileceğini düşünüyordu.


Kimse ona dokunamayacağını ve  başka bir Kutsal İmparator olan babasının gücüne güvenebileceğini düşünmüştü!


Ve Vulcan... bu varlığa haddini bildirmiş, onu Abecedarian Kutsal Mekan’dan dışarı atmadan önce onunla zorla oynamış, babasıyla temas kurmasını neşeyle izlemişti ve bu varlık geldiğinde bile - karşı taraf onu bastıramazken, bir savaş patlak vermişti!


Ve o kadının kemiklerine işlemiş kibir ve gurur, babasının son derece öfkeli kül rengi bir bakışla geri döndüğünü ve adalet sağlanamadığı için tüm güçlerini geri çektiğini gördüğünde, paramparça olmuştu.


Giderken, gözleri eskiden olduklarının sadece bir kabuğuydu, Vulcan’ın görüntüsü Arzusunu beslerken, onu zevkle izliyordu.


Milyarlarca yıl önce, Hideyoshi gibi varlıklar onun önünde başlarını eğerken, birçok Gerçek İmparator da Abecedarian Kutsal Mekan’dan geçmişti.


Gerçek İmparatoriçe Katya, Karmik gururunu yutmaktan başka bir şey yapamadı ve ona kibarca bunun Karma ekme yolu olduğunu söylediğinde onun evine girdi.


Kim olursa olsun, birbiri ardına... hepsi onunla tanıştıktan kısa bir süre sonra özgüvenleri ve gururları kırıldı ve tüm bunlar... onun Arzusunu besledi!


Bu yüzden şu anda Arzu’nun 8. Sınır Katmanı’na son derece yakındı ve bu varlığın sergilediği son derece yüksek özgüveni kırabilirse... Çorak Topraklardan gelen türünün son örneği olan bu Gerçek İmparator’u... bunca yıldır kendisini engelleyen bariyeri aşabileceğini hissediyordu.


Bu varlığın yüzündeki güveni gördükten sonra gülümsemesini derinleştirmekten kendini alamadı ve devam etti.


>Son Gerçek İmparator, herhangi bir kavramını 6. Sınır Katmanına doğru genişlettiniz. Türünüzün tek örneği olduğunuz için bu eşi benzeri görülmemiş bir şey... Bu yüzden büyük bir kadere veya servete sahip olduğunuzu düşünüyor olmalısınız...>


WAA!


Vulcan, elini kaldırdığında, çevredeki çatırdayan güç dalgaları çılgınca titreşti, kıvrıldı ve daha da sıkıştı!


Kutsal İmparator Vulcan’ın heybeti daha da artarken, çevredekiler kalplerinin ve iradelerinin şu anda önlerinde olup, bitenlerden başka hiçbir düşünceden yoksun olmadığını hissettiler!


>İzin ver sana özel biri olmadığınızı göstereyim. Sana, EXTREMITY’NİN sonsuzluğunda bir hiç olduğunu göstermeme izin ver. Önce seni konumundan, sonra da en değer verdiğin şeylerden soyacağım...>


Bakışları Noah’ın yanındaki iki kadına doğru döndü ve bir arzu ışığı acımasızca parladı.


>Gözlerinizin önünde onlarla oynayacağım ve size tek bir el sallamamla, sizi yüksek konumdan alıp, aşağıdaki derinliklere sürükleyebileceğimi size göstereceğim!>


Sağ eli... aşağı doğru sallanırken, sesi kreşendoya ulaştı.


Altındaki tahtlarda oturanlar bile ruhlarının sıkılaştığını hissederken, kabaran bir huşu ve baskı duygusu da beraberinde geldi!


İradeleri bu baskı altında titredi ve titreşti, sadece 6. Sınır Katmanı’na ulaşmış bir varlık bununla nasıl yüzleşebilirdi ki?!


Bu baskı karşısında Quıntessence’nin Gerçek İmparatoru’nun yüzünün renginin solduğunu görmeyi bekliyorlardı ama bu varlığın Tahtında daha da büyük bir heybetle geriye yaslandığını gördüklerinde gözbebekleri büyüdü.


Vulcan’a ve onun yaydığı güç dalgalarına karşı son derece ihtişamlı ve soğuk bir yüz ifadesi takınan bu varlık, son derece net bir şekilde konuştu:


>Senin gibi bir Figüran... beni bir santim bile hareket ettiremez.>


...!


HOONG!


Quintessence’nin Gerçek İmparator’u sakince ona bakarken, korkunç bir mor ışık fırtınası gürledi.


Gerçekten de 7. Sınır Katmanı’nın zirvesine ulaşmış bir varlığa dayanabilir miydi? Bunca yıldır EXTREMITY Cennetler’inde rafine edilmiş birine?


Başka varlıklar olsaydı, bu imkânsız olurdu.


Sınırların sıralaması, bir Sınırın EXTREMITY’E kadar yakınsa o kadar güçlü olduğu şeklinde belirlenmişti!


Eğer bir varlık 8. Sınır Katmanı’na kadar olan Crimson Düzlemsel Sınır’ı alırsa, 7. Sınır Katmanı’na kadar olan nadirlik ve kademe bakımından daha yüksek olan Altın Doğuştan Sınırı alan bir varlığın karşısında durursa, Düzlemsel Sıralama ve Doğuştan Sıralama arasındaki fark nedeniyle güçleri bir şekilde dengelenirdi; ancak EXTREMITY’E daha yakın olan yine de daha fazla güç gösterirdi.


Ama sonra, Noah vardı.


Altıncı Sınır Katmanı’nda birden fazla Crimson Doğuştan Sınır.


Güçlendirmeleri ve Arttırmaları... tek bir örnek olarak, Tüm Aeonik Parametre Değerler’ine %1.000 veren 5. Sınır Katmanı QUINTESSENCE idi!


Diğer varlıklar buna sahip değildi!


En fazla artırımları, Tüm Aeonik Parametre Değerler’inde +%100’de duruyordu.


Dolayısıyla Noah’ın Sınırlar’ı yalnızca 6. Sınır Katmanında olsa da, yüksek seviyeleri ve tabii ki QUINTESSENCE kaliteleri nedeniyle sağladıkları güçlendirme türü.... Noah’a 7. Sınır Katmanındakiler’e eşdeğer Güçlendirmeler sağladı - muhtemelen 8. Katmandakilere de.


Ruhunun ona söylediği buydu.


Onun Quinessential Aeonik Ruhu.


Aynı zamanda başka hiçbir varlığın sahip olmadığı bir Ruh türüydü ve 80.000’i aşan Aeonik Ruh Değeri... inkâr edilemezdi!


Kendine olan güveninin sebebi buydu.


Ve şimdi, Kutsal İmparator Vulcan’dan gelen dalgalı güç dalları aşağı indiğinde, kızıl, altın ve sayısız rengin ışıltılı parlaklığı çiçek açarken, Noah’ın figürü otoriter bir şekilde Tahtına yerleşti.


Quintessence’ın ihtişamı... ilk kez EXTREMITY Cennetler’inde çiçek açıyordu!