Bölüm 2284: Umurumda Değil! I


Sadece 6. Sınır Katman’ına ulaşmış bir varoluş ile bunu aşmış bir varoluş arasındaki fark neydi?


6. Sınır Katmanında kişi, fantastik olasılıklara dönüştürebildiği Aeonik Ruhunda giderek, daha yetkin hale gelirdi.


Kişi EXTREMITY’E doğru yaklaştıkça, Aeonik Ruhu üzerinde daha fazla kontrole sahip olur ve Düzlem Alanı’nı ortaya koyduğunda, sonuçlar hayal bile edilemezdi! Bunun bir örneği şimdi Kutsal İmparator Vulcan’dan salınan sağanak güç dalgalarında görülebilirdi.


Düzlem Etki Alanı’nı bir anda oluştururken, seslenmişti.


Gerçekliğin nehirlerinden örülen mor ışık sütunları birbiri ardına oluşarak, iki devasa Yıldız dağının önündeki alanı kaplarken, bu görkemli bir olaydı.


Her bir sütun yüzlerce Gerçeklik nehri içeriyor gibi görünüyordu ve kuruldukları anda muazzam bir Arzu yayan mor ışık bulutları yaydılar!


Ve bir an içinde, bu güçlü varlığın etki alanı her tarafa yayıldı, hatta Quıntessence’nin Gerçek İmparatoru’nun yüzen Altın Tahtı’nın etrafını bile sardı.


Yakındaki tüm uzay mistik bulutlu bir düzleme dönüşürken, mor Arzu bulutları çoğaldı!


Gerçeklik Sütunları son derece gerçek görünüyordu ve Vulcan bu Etki Alanı’nı serbest bıraktığında bile bu devasa ışık sütunları hâlâ burada olacaktı. Ve bu... 6. Sınır Katmanı’nı aşmış olanların niteliklerinden biriydi.


Gerçekliği kalıcı ve geri döndürülemez bir şekilde değiştirdi çünkü çağırdığı etki alanı gerçekliğin bir parçası haline geldi ve Kavramlar’ı zamanın uzun nehrinde bir iz bıraktı.


Ruh değeri belirli bir eşikten düşük olan her varlık anında sonsuz bir yanılsama içinde kaybolurken, yoğun Arzu dalgaları yayan kraliyet moru ışık bulutları etrafa yayıldı.


En mutlu anlarının yanılsamaları, en değerli arzularının yanılsamaları! Ve bu yanılsamaların içine ne kadar çok düşerlerse, Vulcan’dan gelen Arzu özü ruhlarının derinliklerine o kadar çok nüfuz edecek, her şey lekelenecek ve geriye hiçbir şey kalmayana kadar yavaş yavaş bozulacaktı!


Ta ki Aeonik Ruhları tüm arzularından arınana kadar! Bu son derece ölümcül bir Düzlem Etki Alanı yeteneğiydi çünkü bir Savaş Alanında kullanıldığında, doğası gereği büyük Lejyonlarca varlığın anında yok edilmesini sağlıyordu.


Vulcan, Altın Taht’ın etrafındaki sütunların çoğunsadece Noah’a değil, etrafındaki iki kadına ve hatta aşağıdan izleyen Atalar’ın Soylar’ından gelenler ile Ayna ve Quantum Boyutlar’ından gelen Asillere de odakladığı için son derece acımasızdı!


Bu varlığa, asla uyanamayacağı Arzu dalgalarına kapılmadan önce vahşetin ne olduğunu gösterecekti.


Tahtından kalkıp, ödüllerini almaya hazır bir şekilde Arzu’nun Düzlem Alanına doğru süzülmeye başlayan Vulcan’ın gözlerinden durmaksızın mor ışık huzmeleri yayıldı.


Ancak tam bu sırada Quıntessence’nin Gerçek İmparatoru’nun sesi duyuldu.


>İmparatorun Quinessential Hegemonyası.>


Çok renkli bir ışık yayıldı... ve düzinelerce mor ışık sütunundan çoğalan mor bulutlar titreyerek, daha fazla yayılamadı.


Şu anda Noah’tan salınan çok renkli ışık şekillendirilebilir ve değiştirilebilirdi çünkü onun en eşsiz sınırlarından birinin bu Etki Alan’ı salındığında, içinde bulunduğu mevcut duruma her zaman uyum sağlayacağı için şekli aynı kalmayacaktı!


Ve bu özel kavşakta, parçalanmış Varoluş Düzlemler’inden yapılmış gibi görünen çok renkli yıldız ışık zincirleri çıldırtıcı bir hızla gelişti.


Geçtikleri her yerde Arzu’nun mor bulutları çekildikçe, dışarı fırladılar.


Yükselip, Arzu’nun yerleşik sütunlarının etrafını sarmaya başladıklarında, bu Quıntessence’nin Düzlemsel Zincirleri etraflarını sardığı anda mor Parlaklıklar anında sönerken, şok edici bir şekilde onları kavrarlarken, EXTREMİTY’NİN ilkel yılanlarına benziyorlardı!


Noah’ın 6. Sınır Katmanı QUINTESSENCE’NİN etkileri nelerdi? Aeonik Ruh Değeri’nin %95’i karşılığında, bir hedefin katmanlar’ını 8. Sınır Katmanı’na kadar kilitleyebilen bir etki alanı kullanabilirdi!


Etkileri, 8. Sınır Katmanında gerçekten güçlü bir varlık ortaya çıkarsa, bu Fantastik sınırın etkisine biraz direnebilecekleri gibi değişebilirdi.


Ancak Vulcan henüz 8. Sınır Katmanı’na bile ulaşmamıştı. Sınırın eşiğindeydi... ama orada değildi.


Noah, İmparator’un Quintessential Hegemonyasını serbest bıraktığında, sınırsızca ışıldayan Düzlem Zincirleri ortaya çıktı ve Arzu’nun tüm yerleşik sütunlarının etrafını sararak, anında kararmalarına neden oldu. Ancak bununla da kalmadılar, bu zincirler yılan gibi kıvrılıp, tahtından  kalkmış olan ve şu anda sersemlemiş bir halde yerleşik alanına bakan Sacrarium İmparator Vulcan’ın figürüne doğru yol aldılar! Çok renkli ışıktan oluşan zincirler, sınırlarının bulunduğu ruhuna sorunsuzca kilitlenip, bağlanırken, onun figürüne doğru da yükseldi!


Ve her zaman bağımlı olduğu güç, arzusunu beslemek için kullandığı güç... şok edici bir şekilde, ondan güç alamadığı için griye ve soluklaşmaya başladığını fark etti.


Sınırları ve Sınır Katmanları... zincirlenmiş ve kullanılamaz hale gelmiş, vücudu bile hareketsiz kalmıştı!


"İmkânsız...!


Yüz ifadesi ciddi bir değişim geçirdi.


Kendi Sınır’ı kilitleniyor ve ona erişilemez hale mi geliyordu? Eğer  8. Sınır katmanı’na ulaşmış bir varlıkla karşı karşıyaysa böyle bir şey mümkün bile olmamalıydı!


En azından direnebilir ve gücünü kullanabilirdi, ama sınırlarının otoritesini bile kaldıramayacağı ve kullanamayacağı bir yerde kilitli olması? Bu tamamen korkunç bir gerçeklikti!


Gerçekten inanamadığı ya da kabul edemediği bir gerçeklik!


Ama yine de gerçekti.


>Arzunuzun boyutu bu muydu? Bu kadar kolay bağlayabileceğim ve zincirleyebileceğim bir şey mi?>


Birçok Sınır Genişletme Âlemi varlığının gözleri mutlak bir kuşku ve şok içinde bakarken, Quintessence’nin Gerçek İmparator’u Altın Tahtına yaslanmış, gözleri sınırsız bir Zulüm dalgası yayarken, konuşuyordu!