Gerçek Quintessence İmparatoru, EXTREMITY’NİN güçlü aurasını emmeye devam ederken, gösterdiği huşu ve şaşkınlık duygusu buydu; gücü, sadece eliyle... ortalama Muhteremler’i ezen bir yaratığın saldırısını geri püskürtebilecek kadar yükselmişti!
Diğerleri buna tamamen inançsızlıkla bakabilir, ancak buradaki en güçlü organizmalardan bazıları için, bir Aeonik Ruh Yüceltme uzmanının elde edebileceği gücü biliyorlardı.
O noktada Ruhun Varoluşun tüm yönleriyle tamamen bütünleştiğini ve kişinin vücudunun herhangi bir parçasının en güçlü yeteneklerini sergileyebileceğini biliyorlardı!
Dolayısıyla Noah’ın Varicella İmparatoru Kong’un dağ gibi uzuvlarını çıplak eliyle durdurması, bir Bariyer veya Savunma Kalkanı ya da gücünü gösterebilecek herhangi bir şey kullanması halinde kopyalanabilecek bir şeydi.
Ancak elbette, Noah Mükemmel Sınırlar’a doğru yol alırken, şu anda ortaya çıkmakta olan nimetlerin büyüklüğünü göstermesi açısından şaşırtıcı bir sahne olarak kaldı!
-
Diğerlerini boğulmuş hissettiren ağır bir aura!
Oppenheimer, şu anda sınırsız kaosun yaşandığı yerin solundaki ışıltılı bir dağın yanında dururken, böyle bir varlığa yakından bakıyordu!
Yuvalarındaki Apex Aeonik Yaşam Formu’nun gözlerinin, diğerleri gibi onun da sırlarını analiz etmesi ve çözmesi gerekiyordu ama...
Oppenheimer gözlerini kıstı ve kasvetli bir hal aldı.
Artık, Aeonik Abyssal Kutsal Leviathanlar’a ya da Quasarianlar’a, Ata Lernaeanlar’a ve Noblesseler altındaki en güçlü organizmalara baktığında, Berraklığın Gözleri her şeyi kolayca ortaya çıkardığı için kimliklerini ve kaderlerini çok net bir şekilde görebiliyordu!
Ancak bu varlığa baktığında herhangi bir bilgi edinemedi.
Bir Apex Aeonik Yaşam Formu’nun gözleriyle bile bu varlığın ayrıntılarını veya kaderini göremiyordu!
Tek şey... şüphelerini teyit ederken, zaten bildiği şeydi.
>Quıntessence’nin Gerçek İmparatoru.>
...!
Varoluş Düzlemleri hakkında yaptığı planları bozan ve onunla aynı yerden yükselen varlık.
Milyarlarca yıl daha genç olsa bile şu anda bir şekilde Kusursuz Sınırlar havası yayıyor ve ortalama Muhteremlerle eşit veya onlardan daha üstün görünüyordu!
Bu sadece bu varlığın ne kadar anormal olduğunu gösteriyordu.
Oppenheimer hayatı boyunca hayal bile edilemeyecek kaderlere sahip özel varlıklar görmüş ve bunların üstesinden gelmişti. Seçilmiş İmparatorlar ve Kader İmparatorları - yücelik için yaratılmış organizmalar... ve o, onların kaderlerinin yakınında bile değilken onları aşabilmişti!
Ama... daha öncr hayatında böyle bir varlıkla hiç karşılaşmamıştı.
Ve bu varlık Varicella İmparatoru Kong’un saldırısını geri çevirirken, güçlü EXTREMITY aurası dalgaları yayan sade vücudu, gözleri önünde uzanan ışıltılı dağlara bakarken, dikkatini önündeki Aeonik Abyssal Kutsal Leviathan’a vermezksn, sadece bakışları Oppenheimer’ın şu anda yanında durduğu dağa inip, ona odaklandığında bu daha da doğrulanmıştı!
...!
Oppenheimer içini çekerken, ilahi bir aura salgılayan bu varlığın göz kamaştırıcı gözleri, görünmez olması ve başkaları tarafından görülmemesi gerektiği halde yine onun gözleriyle kilitlenmiş gibi hissetti.
Kader ona buradaki tek fırsatının Berraklığın Gözleri olduğunu, başka bir şey elde etmesinin mümkün olmadığını söylemişti ama o yine de Abyssal Kutsal Toprakların derinliklerine inmiş ve şansını denemek istemişti.
Bu anomali kendini gösterirken, neden burada hiçbir fırsatın kendisine ait olmadığını şimdi doğruladı! Şimdi yapması gereken tek şey buradan uzaklaşmaktı!
Daha önce yaptığı şeyi yapmak zorundaydı.
Düşmanı hakkında bilgi edinmek.
Onu, kendisinin anladığından daha iyi anlamalıydı.
Ancak o zaman muzaffer olabilirdi.
HOONG!
Döndü ve etrafındaki Aeonik EXTREMITY Hazinesi aurasına baktı, bir saniye bile gecikmeden, bir adım atarken, etrafındaki uzamsal süreklilik büküldü.
Abyssal Kutsal Topraklar’ın derinliklerini terk ederken, yırtık perdenin olduğu bölgeyi geçmek için anında büyük bir mesafe kat etti.
Ama aniden Anormal varlığın ölümcül gözlerinin şok edici bir şekilde onu takip etmek için döndüğünü gördü, kovalamaya hazır görünüyordu ki başka bir Aeonik Abyssal Kutsal Leviathan’ın kükremesi patladı - bu Canavarlardan ikincisi onu kuşatmak için geliyordu, Oppenheimer, sadece bu sahneyi izledi ve Abyss’in karanlık gökyüzünü alırken, arkasına bakmadı!
Oppenheimer’ın figürü hızla bu yolu izleyerek, Abyssal’dan çıktı - 7. Sınır Katmanı ve altındakilerin çok yakın bir gelecekte yapmalarının imkânsız olduğu bir şeydi bu, çünkü sadece gerçekten güçlü 8. Sınır Katmanı ve üstü Varlıklar girdikleri Abyssal’dan çıkabilirlerdi.
Kendisini bugün bulunduğu yere getiren duyularına güvenirken, içini bir berraklık parıltısı kapladı.
Şu anda sahip olduğu Apex Aeonik Yaşam Formundan kaynaklanan Berraklık Gözleri ile çok sayıda başka fırsat da vardı.
Onlarla... sadece Apex Aeonik Yaşam Formlarının geçebildiği Aeonik Cennetler’in duvarlarını bile geçebileceğini hissetti!
Yani... hareket ederken, kaderi dikkatle arayacaktı.
Bu varlığın ışıltısını görmeye devam etmek için gözlerini son bir kez Abyss’e çevirdi, arkasında basit kelimeler bırakarak, kaybolurken, gözleri ciddiydi.
>Beni bekle, ey QUINTESSENCE’NİN Gerçek İmparator’u>
...!
Görünmeyen bir ışık parıltısıyla Oppenheimer bu bölgeyi terk ederken, gözden kayboldu!
Ve yırtık peçenin ardında, Quintessence’nin Gerçek İmparatoru’nun çehresi sadece daha büyük bir ışıltı yaydı, çünkü o anda kıpkırmızı bir üçüncü ışık parladı ve diğer herkesin şaşkına dönmesine neden oldu!
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.
