Bölüm 2361: Hareketsiz! II


Bir düzineden fazla Eşsiz Muhterem İmparator’un eşzamanlı saldırılarının geçebileceği bir düzineden fazla gümüş altın savunma ışığı kalesi serbest bırakıldı.


Ancak metalik mavi öz geldiğinde... bu savunma ışığı katmanları bir darbe bile almadı ama yine de onları oluşturan Sınır Özü... görünüşte puslu bir hale dönüştü ve iki Sınır Özü arasında bir füzyon olan alçalan güç katmanı temiz bir şekilde kesip, geçerken, renklerini anında gümüş altından metalik maviye çevirdi - ilerledikçe, konsantrasyonu daha da arttı!


Başkaları bunun ardındaki incelikleri göremeyebilirdi ama Titus ruhunun titrediğini hissederken, bunu gün gibi açık bir şekilde gördü.


Metalik mavi öz gittiği yerde herhangi bir dirençle karşılaşmadı, önünde duran karşıt özün doğasını anında değiştirdi, onu kendisine benzer bir öze dönüştürdü, emdi ve her şeyi tamamen etkisiz hale getirdi!


Rakip bir özle karşılaştığında, onu tamamen değiştirdi ve daha da yoğunlaşıp, hızlandıkça, gücünün bir parçası haline getirmek üzere onu yuttu.


Bu, Titus’un bile geçmesi için en az on vuruş yapması gereken savunma katmanlarının, metalik mavi ışık görkemli Cennet Öğrencisinin bedenine çarptığında, bir anda tamamen atlandığı ve parçalandığı anlamına geliyordu!


...!


Herhangi bir patlama, kör edici bir ışık ya da gürleyen bir darbe olmadı.


Dehşet verici ışık Cennet Öğrencisi’nin bedenine özgürce battı ve bir an sonra... bu varlıktan yayılan tüm ışık ve yaşam gücü yok oldu.


Bu Düzlem Halcyon Serçesi’nin etrafındaki tüm yıldız gümüşü altın ışıltısı, devasa gövdesi aşağıdaki zemine yuvarlanmaya başladığında, yok oldu - altın rüyalı kumlar sanki cesedi ebedi mezarına davet ediyormuş gibi onu kavramak için uzandı!


Ve gövdesinden, müthiş metalik mavi ışık daha da büyük bir canlılık ve güçle ortaya çıkarak, anında başka bir yöne doğru fırladı.


...!


Titus, bu sahneyi görünce ruhu diken üstündeymiş gibi hissetti ve anında iki Apex Aeonik Ruh Totemini çıkarıp, ilkini etkinleştirerek, vücudunu koruyucu bir şekilde saran gümüş altın bir ışık yaydı!


>Siktir...siktir, siktir!>


Bir tür EXTREMITY Dynamis’i olduğunu tahmin ettiği ölümcül ışığın çılgınca başka bir Cennet Öğrencisine doğru koştuğunu gördüğünde, ağzından küfürler kaçtı; buradaki herkes, kaderleri onları olası sonları konusunda uyarırken, kabaran tehlike dalgalarını hissetmeye başladı!


Titus, bir kez daha bir seçim kavşağında durduğunu hissederken, ortaya çıkan sahnelere baktı.


Seçenekler!


Bugün hiç doğru seçim yapmış mıydı?


Şu anda yapmakta olduğu seçim doğru muydu?


"Ve neden henüz hiçbir yanıt almadım?!"


Şimdiye kadar Genesis EXTREMITY Enstitüsü’nün diğer gruplarından ya da hatta bu konumun yakınındaki daha güçlü varlıklardan cevap almış olması gerekirken, içinden çığlık attı.


Bu yolda kalma tercihi onlara bağlıydı ve bu yüzden yardım istemişti!


...!


Bu düşünce aklına geldiğinde, en değerli öğretmenlerinden birinin yüz yıl önce ona söylediği bir şeyi hatırlamak zorunda kaldığında, ruhu titredi.


>Titus, hayatında birçok sınavla karşılaşacaksın. Hatırlaman gereken bir şey varsa, o da hayatının her zaman avuçlarının içinde olması gerektiğidir. Eğer kendini Totemlere ya da başkalarının gücüne daha fazla güvenirken bulursan, hayatını Kaderin ellerine bırakmış olursun. Ve kader... çok ama çok vefasızdır.>


WAA!


Ürperirken, bu anı zihninde parladı!


O... o aslında başkalarının gelip ona yardım edeceğine güvenerek, hayatını riske atmıştı.


Bunu nasıl gözden kaçırdı? Bu kadar kritik bir şeyi nasıl unutmuştu?!


"Kahretsin.


Ortaya çıkan durumu görünce ve hayatını kendi ellerine alınca... anında başka bir seçim yaptı.


Bugün verdiği kararlar arasında en doğrusu buydu!


BZZT!


Muhteşem Halcyon Düzlem Serçe formuyla anında kaçmaya çalışırken, bu Gizemli Varlığın sırlarını elde etme hedefinden o anda ve orada vazgeçerek, savaş alanını terk etmek için döndü!


Hiçbir şey kazanmamak için birçok şeyi feda etmiş olsa da, bu Varlık çok fazla bilinmeyeni ortaya çıkardığında hayatını daha fazla tehlikeye atmayacaktı.


Böylece doğru seçimi yaptı, ama...


BOOM!


Boynunun daraldığını hissettiğinde, devasa gümüş altın bedeni olduğu yerde dondu kaldı, kulaklarına ulaşan bir ses ona çok yakındı!


>Sana...seni mahvedeceğimi söylemiştim.>


...!


Hepsi korkunç metalik mavi öze ve onun ne yaptığına odaklanmışken, Titus’un geri çekilen figürünün tam önünde beliren adamın kendisini gözden kaçırmışlardı; sağ eli tüylü boynuna kenetlenmişti ve sanki bir EXTREMITY Metalloid vücuduna kenetlenmiş gibiydi!


Canlı metalik mavi ışık bu varlığın derisini kaplarken, Kaydedilmemiş Çağlardan öz yayan şeytani bir yaratığa benziyordu!


Evet, Titus doğru seçimi yapmıştı. Hatta bu seçimi, kendisini takip eden Cennet Öğrencilerini bu değişiklikten haberdar etmeden geri çekilmeyi seçerek, yapmıştı - tüm bunlar zaman kazanmak uğruna!


Doğru seçimi yapmıştı ama tek sorun çok geç kalmasıydı.


Etrafındaki Apex Aeonik Ruh Totem’den doğan gümüş altın savunma katmanı, bu varlık onu Titus’un tüylü derisine zorla sıkıştırsa da yok olmadı ama elinin etrafındaki metalik mavi parıltı çarpıştı ve şok edici bir şekilde bu Totem’in gücünü çok yavaş bir şekilde toz haline getirdi ve aslında onu yenmiş gibi görünüyordu!


Titus’un o anda ezdiği bir Apex Aeonik Ruh Totemi daha vardı ve bu varlığın tam kafasının önünde bir saldırının çiçek açmasına neden oldu, yüzünün birkaç santim önünde sınırsız bir pençe kümesi açılırken, gümüş altın ışık onu aydınlattı.


BZZZT!


Ama derisindeki metalik mavi parlaklık Apex Aeonik Ruh Totem’in özünü uzakta tutarken, Özlerin sert bir çarpışması meydana geldi.


Titus’un kalbi, bu ürkütücü savaşın korkunç sonucu yaklaşırken, böyle bir sahnede gerçekten de düşeceğini hissetmişti!