Bölüm 2402: Hadi İşleri Farklı Yapalım! I


Aeonic Çözülme Cenneti’ndeki tek Soy’u kendilerine bağlı hale getirmişlerdi.


Kutsal Mekanlar, gözlerinin önünde bu şekilde yok mu oluyordu?!


Onların değerini sadece o ve diğer birkaç kişi anlayabilirdi çünkü onlar olaylara aynı şekilde bakmıyordu.


Onun gözünde bu Kutsal Mekanlar’ı, yeni nesil Gölgeler’in ve hatta Sonsuz Gölgeler Tarikatı’nın Kan Kurbanı için kullanılabilecekleri bir başka kaynağıydı!


Onlar, kazandığı gibi yok olmaya başlayamayacak araçlar ve metalardı. Aksi takdirde, kendisinden daha yüksekte olanlar tarafından her şey hesaba katıldığında verecek çok cevabı olacaktı.


Büyük İlkel Silas, Lernaealılar’ın Kutsal Mekanlar’ı merkezileştirmek için yönlendirdiği tüm İlkel Gölge Büyüklerinden kendisine doğru gelen çok sayıda akışı dinlerken, gözleri tamamen soğudu.


Asi Soy’un buradaki eylemlerini düşününce, onunla birlikte çalışan başkalarının ya da hatta onun başka bir Klonunun bir uzantısının ya da Orion ve onunla birlikte ayrılmayı seçen Lernaean Soyu’nun diğer hainleriyle birlikte çalışıyor olması mümkündü.


İletişim kanalından hemen sonra bir komut verirken, zihninde sayısız düşünce çiçek açtı.


"Kalan tüm Lernaean Kutsal Mekanlar’ına gidin ve onları bir Aeonik Gölge Küresi ile çevreleyin. Bu, Apex Aeonik Yaşam Formları aşamasının altındaki herhangi birinin o bölgeye girmesini veya çıkmasını bile engelleyecektir. Ve eğer bir Apex Aeonik Yaşam Formu gelip, Aeonik Gölge Küresini yok etmeye çalışırsa, o bölgeye ışınlanın ve...


uygun gördüğünüz gibi etkisiz hale getirin!"


BOOM!


Şok edici bir emir.


Ve İlkel Gölge Yaşlılar talimat verildiği gibi anında hareket ederken, sorunu doğrudan hedef alması amaçlanmıştı!


Büyük İlkel Roan da dahil olmak üzere yanındakilere gelince...


"Lernaean Kutsal Mekanlar’ı yok olmaya devam ediyor, hepiniz..."


Bunun yanı sıra benzer komutlar verildi, Roan’ın ifadesi sertti ve onun yanında yer alan Lernaean Apex Aeonic Yaşam Formlar’ına doğru bir mesaj gönderdi.


"Orion’un ve onu takip edenlerin yerini tespit edin, eğer ulaşabilirseniz ona ya da diğerlerine bir mesaj gönderin. Onlara çabalarını durdurmalarını söyleyin çünkü Sonsuz Gölgeler Tarikatı karşısında Lernaealılar’ı zayıflatmaktan başka bir işe yaramıyorlar!


...!


Tüm bu süre boyunca gözleri bulutlu bir ışıkla doluydu çünkü Asi Soy’un ortaya çıkardığı yaratıklardan hissettiği Manadinamiğin gücünü, arkada patlak veren yakıcı Entropi ve Takdir-i İlahi’den bahsetmeye gerek yok.


Çok iyi hatırladığı Doğa Yasaları’n gücünü ve zarafetini, şimdi Sınırlar’a dönüştürülmesini, kalbinde bir tereddüt izi belirirken, hissetti.


Doğru seçimi yapmıştı, değil mi? Kendi çıkarları ve Lernaean Soyu’nun yükselmesi için Sonsuz Gölgeler Tarikatı’na asimilasyon doğru seçimdi... değil mi?


HOONG!


Daha da sertleşirken, ruhu güçlü bir şekilde parladı.


Hayır. Seçtiği yol doğruydu ve sadece nimetler zamanla kendini gösterecekti!


-


Etrafındaki kaos daha da büyürken, dişleri Nullity ve Ruin ile böğürdü.


EjderAnka Kuşu  ve Manadinamiğn diğer Şekillendirilmiş Sonlar’ı ne kadar çok toplayıp, çağırırsa, Nullity’e odaklanabilir ve muazzam güç dalgaları taşıyarak, göz kamaştırıcı bir lividus rengine dönüşebilirlerdi.


Bu Hyperion’un göreviydi ve bir daha hissedeceğini sanmadığı bir birbirine bağlılık hissetti.


Tüm bunları kontrol eden varlık... Sonsuz Düzlem’in kendisinden başkası olmadığı için herkesle birlikte ve sırayla hareket ediyormuş gibi hissediyordu.


Ve Sonsuz Düzlem, Hyperion’un uzun zaman önce kaynaştığı varlıktan biraz farklıydı!


Şu anda en yakından hissettiği Sonsuz Düzlem olarak bu iki varlığın da İradelerini hissetmişti... çok daha duygusuz ve hesaplıydı ve hemen ardından EXTREMITY Dynamis’inin özüyle dolu göz kamaştırıcı uzun menzilli saldırılarla ilk çarpışmanın hemen ardından korkunç bir hamle yapıldı.


Hyperion, yavaşça yenilenmeye başlamadan önce Aeonik Ruh Değerleri’nin neredeyse %80’ini tüketen bir Boşluğun patlamasını serbest bırakmaya yöneldi.


Bu, Manadinamiğin Şekillendirilmiş Sonlar’ı  tarafından anında alındığını gördüğü şok edici bir girişe neden oldu ve ardından Empyral On Kanatlı Takdir-i İlahi Kaplan’ın dönen altın gözleri korkunç bir yolu onayladı... yanında Göreliliğin Son’undan  başkası yoktu.


Görelilik.


Üç Bacaklı Amaranthine Kargası formundaki bu yaratık, buradaki tüm varlıkları kapsayacak şekilde yayılan ve  gerçekliği değiştiren bir güç dalgası salıyordu.


Anında ışığın, uzayın, zamanın ve yerçekiminin doğası değişti.


Manadinamiğin altı Güçlendirilmiş Sonlar’ının bulunduğu yerlerde, altı Cennet Rütbesi Gölgesinin savaşa hazır figürleri belirdi.


Ve Mateo olarak bilinen üç Filo Liderinden birinin bulunduğu eski yerde... Aeonik Ruhlar’ı, İsimsiz EXTREMITY Dynamis’in Lividus ışığıyla yanan ölümcül ama farklı saldırı biçimleri yayarken, altı Şekillendirilmiş Manadinamiğin devasa figürleri ortaya çıktı. Kalan tüm Aeonik Ruh Değerleri’nin %99’uyla ortaya çıkardıkları bir ışık, savunma amaçlı olarak geride bir iplik bile bırakmadılar!


Hyperion bile bu durum karşısında ruhunda bir ürperti hissetti, çünkü ne zaman her şeyi tamamen görmezden gelen ve tüm gücünün her bir zerresini tek bir saldırıda, savunma için herhangi bir çekince veya kalıntı bırakmadan anında serbest bırakan bir düşman ortaya çıkmıştı.


Yine de Manadinamiğin Şekillendirilmiş Sonlar’ı için bunun bir önemi yoktu çünkü hedefleri yaklaştıkları anda üç farklı Apex Aeonik Ruh Totemi’nin birden fazla Katmanı’nın koruması paramparça olurken, her taraftan korkunç saldırılar hissediyordu.


"Hayır..." Bu beklenmedik durum karşısında gözlerinden sınırsız bir dehşet ve korku akarken, Mateo olarak bilinen Cennet Rütbesi Gölgeler daha tepki bile veremeden, 6 taraftan gelen ve zar zor şekillenen bir EXTREMITY Dynamis’in gürleyen saldırılarıyla karşı karşıya kaldı.


Hemen ardından inanılmaz bir gerçeklik ortaya çıktı ve savaşın hemen başında en güçlü üç savaşçıdan biri  vuruldu.