"EXTREMITY’E ulaşmanıza yardımcı olacak araçlar arıyorsanız, istediğiniz zaman bana gelebilirsiniz!"
Yeni tahta çıkan Lernaean Soy İmparatoru Osmont, kendisinden daha güçlü varlıklarla yüzleşirken, şok edici bir dizi söz sarf etti... aslında onlara EXTREMITY’E ulaşmaları için yardım teklif etti!
Silas’ın gözleri karardı, çünkü Noah’ın nüfuzunu anlaşmalarının ötesine taşımaya çalışmasını beklemiyordu, ancak bu Mutasyona Uğramış Varlık ile gelecekteki ilişkisi ve bir Gölgeler olarak, olaylı katılımı uğruna Silas buna müdahale etmedi.
Kendisi için çok uzak olmayan bir yerde, bir şeyin patlak vermediğinden emin olmak için Roan’ın suratına baskı uygulamaya devam etti, tam bu sırada Roan kükredi ve etrafını uzaysal bir girdap sararak, sureti tamamen yok oldu!
Noah, buna sadece bir bakış atıp, gülümserken, kendi figürü de kumlu altın tahtta şeffaflaşmaya başladı.
"İrtibata geçmek isteyenler için tahtım burada olacak. Şimdilik... Lernaean Kutsal Mekanlar’ının taşınma işlemlerini tamamlamam gerekiyor."
Etrafındaki görkemli Apex Aeonik Yaşam Formlar’ının biraz şaşkın ve inanmaz yüzlerine baktı ve Genesis ve Aurelia’ya başını salladıktan sonra, figürü tamamen kayboldu - arkasında sadece bu alanın tam merkezinde sembolik olarak yüzen tek bir altın taht bıraktı!
O gider gitmez Silas etrafındaki varlık yığınlarına doğru baktı ve keskin gözlerle konuştu:
"Buradaki herkesle birlikte çalışmayı dört gözle bekliyorum. Ne de olsa Lernaean Soyu’nun zaferi, Sonsuz Gölgeler Tarikatı’nın başarısıdır. Eğer hepiniz daha büyük kudret türleri ve hatta bir EXTREMITY Silahı kadar büyük bir şey deneyimlemek isterseniz... giriş kapılarım her zaman açıktır."
Sözleri Noah’ın sözlerine benziyordu ve yüce gönüllü görünüyordu, Aurelia o anda bir homurtu çıkararak, ortadan kayboldu - kısa süre sonra bu alanda tartışmalar başlarken, onu Genesis izledi.
"Sadece ne..."
Argentate Kutsal Mekan’ın yukarısı- Aeonik Çözülme Cenneti’ndeki Ata Lernaeanlar için en önemli yerlerden biri, aşağısı ise - yeni taç giymiş bir Soy İmparator’unun henüz taç giydiği Etki Alanı’nı içeren Küçük Düzlem.
Aşağıdaki yeryüzü geniş bir gümüş NULLITY denizi tarafından derinlemesine kaplanmaya devam etti, kristal gümüş dağlar zirveleri sürekli olarak, Nullity dalgalarıyla parçalandıkça ve daha da güçlenmek için dövüldükçe, yükseldi.
EPOCH Yadigârlar’ının ışığını yayan kazmalı zırhlı Lernaealı varlıklar, şu anda bile malzeme toplamak için kristal dağları kazarken, görülebiliyordu; bazıları gümüş denizin altında çalışırken, bazıları dağların zirvesinde görülüyordu ve her biri Sınır Genişleyme Âleminde başarılı varlıklardı!
Roan’ın figürü, aşağıdaki gümüş denize ve onun derinliklerinde gizlenen Ana Varoluş Düzlemi’ne doğru bakarken, tüm bunların ortasında NULLITY dalgalanmalarıyla gürleyen gökyüzünde görülebiliyordu.
Gözlerindeki öfke elle tutulur bir hal almıştı ki, tam o anda Genesis’in figürü arkasında belirdi ve gözlerini aşağıdaki enginliğe dikti!
"Sana aptal demiştim ve seçimlerinden pişman olacağını biliyordum ama bu kadar hızlı olacağını hiç beklemiyordum."
Orion’un sözleri Roan’ı daha da öfkelendirirken, yüzü dümdüz oldu ve arkasına bile bakmadan haykırdı.
"Eğer buraya böbürlenmeye geldiysen, kendine sakla! Hiç havamda değilim, Genesis."
"Böbürlenmek için burada değilim." Şu anda Sonsuz Düzlem’de gördüklerinin anıları zihninde akarken, uzaklardaki Lernaean Bölgesi’ne bakan Orion’un sesi sakindi.
"Sana daha fazla aptalca seçimler yapmamanı söylemek için buradayım. Lernaean Soyu için değil, kendi iyiliğin için hizaya gel. Tahtını ve sahip olduğun her şeyi bir saatten kısa bir süre içinde gasp eden, Asi Soy dediğin kişi... Sen onu kavramaya bile başlayamazken, ben onu çok az anlıyorum. Şu anda Lernaean Soyu için ifade ettiği anlam, seni ve senin bunca yıldır ifade ettiğin anlamı çok aşıyor. Eğer ona karşı tekrar aptalca bir seçim yaparsan... parmağını bile oynatmasına gerek kalmayacak. İlk hareket eden ben olacağım, sana söz veriyorum!"
WAA!
Yapması gerekeni söyledikten sonra, sözleriyle birlikte çatırdayan NULLITY yankılandı ve kısa süre sonra ortadan kayboldu!
Geride kalan tek şey Roan’ın boşluğun dalları arasındaki görüntüsüydü.
Figürü ıssız görünüyordu - bir kaç saat içinde her şeyi hem kazanmış hem de kaybetmiş bir varlığın figürü.
EXTREMİTY’NİN Düzlemsel Çitler’inde
Bir kum tanesi büyüklüğündeki bir yapı, bu Düzlem’in önemsiz bir köşesinde muazzam dönüşümler geçirirken, son derece parlak bir şekilde parlıyordu!
Geçtiğimiz günlerde ilk kez, Noah’ın Ana Bedeni içinde bulunduğu Gerçeklik Kaynağından ayrılarak, 9 Boyutun ve eskiden Issız Mozole olan Gerçeklikler’in ve Kozmosun devasa kümelerinin üzerinde belirdi.
Tüm bunların çevresinde, komutları Sonsuz Düzleme iletilmeye devam ederken, Noah, devasa yeni Düzlemlerin oluşumunu görebiliyordu!
"Daha önce yutulmuş Düzlemler’in Şablonları arasından seçim yapın ve her birinin nitelikleriyle birlikte kaydını tutun. Şablonları gelecekte kullanabilirim..."
İnşa edilmekte olan Düzlemlerden bazıları gümüş Boşluğun göz kamaştırıcı ipuçlarını taşıyordu, diğerlerinin başı Yıkımdķ ve sonra bazı Düzlemler vardı ki... Gerçekliğin Doğal Yasalar’ının ışığıyla parlıyordu!
Göreliliğin çok renkli parlaklığıyla dolu bir düzlem.
Manadinamiğin mavi parlaklığıyla dolu bir düzlem, engin bir yıldız serulean denizine benziyordu!
Takdir-i İlahi’nin ışıl ışıl parladığı altın bir ışık saçan bir düzlem!
Bu Düzlemler içinde, Şekillendirilmiş EXTREMITY Sonlar’ı doğacak ve büyüyecekti.
Halkı, EXTREMITY özlerini derinlemesine hissetmek ve daha da büyük güç aşamalarına ulaşmak için onların içine dalacaktı.
Sayısız Lernaealı daha Sonsuz Düzlem’e gelip, Sadakat yemini ederken, Noah, sadece Fetih’in kör edici ışığının yoğunluğunun giderek, arttığını hissetti!
Sonsuz Düzlem’in etrafındaki birçok değişikliğe baktı ve bunun o olduğunu anladı.
Hakimiyeti ve fethi için kullanacağı araç.
Aeonik Çözülme Cenneti’ndeki Soylardan birini çoktan yutmuş olan bu aracı diğerleri de kesinlikle takip edecekti!
Bu araç, onları yutmadan önce Cennetlerde halihazırda kurulmuş olan kadim Miraslara karşı kullanacağı bir silah olacağı için Temelinin büyük bir parçası olacaktı.
Ve bunu yapmak için, başkalarının sadece hayal edebileceği korkunç varlıkları barındıracak olan kendi muazzam Mirasını da yürürlüğe koyması gerekiyordu.
"Benim Mirasım..."
Konu, kuracağı Miras’a geldiğinde, kendini ve savunduğu şeyi düşündü... bunun için her şey çoktan belirlenmişti!
Not: Yine ne saçma şey yapacak acaba?
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.
