Bölüm 2559: Geri Dönüşü Olmayan Bir Yol! I


Sima Klanı’nın ünlü Torunu’nun Aeonik Ruh Klonu, Cennet Kilisesi’nin ünlü Torunu’na tehditkâr bir şekilde bir terlik doğrulttu![Not: Anneler bile bu kadar korumacı değil yahu.😅]


"Bu bir Savaş."


Gözleri, sanki her an bir hamle yapabilecekmiş gibi keskindi ve tepkilerden korkmadan devam etti.


"Savaşı kazanan ve düşmanlarını öldüren Avernus ve Tekillik Gözetmenleri’nin tarafı olsaydı, onlara da Şeytan mi diyecektiniz? Çıkarın şu ikiyüzlü pisliği buradan."


WAA!


Plaj kıyafetleri içindeyken, bile tavrı o kadar baskındı ki Rahibe Persephone homurdanmaktan ve bakışlarını savaş alanına geri çevirmekten başka bir şey yapmadı.


Tüm bu etkileşim, bu alanın etrafındaki gözlemcilerin İradelerinin sadece bir kısmıyla izlendi; İradelerinin büyük çoğunluğu, muazzam bir ölüm aurasıyla doluyor gibi görünen savaş alanındaki şok edici olaylarda kaldı.


-


Apex Savaş Alanı’nın yukarısı siyah ve yeşile boyanmıştı.


Aşağıdaki yeryüzüne bakan göksel varlıkların cenneti gibi görünen bir yerde, Çözülme Yargıcı’nın sureti, kendisinden çok uzakta olmayan, devam eden bu çatışmanın liderinin klonu, Hyperversal EXTREMITY Otoritesi’nin aurasını emmeye devam ederken, son derece dikkatli bir bakışla gelişen olayları izledi.


"Mutlak EXTREMITY Dynamis’ine sahip birden fazla varlık ve hatta iki Eşsiz Mutlak EXTREMITY Dynamis’ine sahip bir varlık. Bu, ünlü bir Mirastan veya bir Klanın güçlerinin bir kısmından gelmesi gereken bir güç ve yine de siz onu hiçbir şeymiş kullanıyorsunuz."


Sözleri açıktı ve yine de peçeli figürü Noah’ın üzerine inerken, meraklı bir ışıkla doluydu.


Aşağıdaki olaylara bakarken, figüründe bir gizem ve merak vardı.


Noah’ın büyük sesi dışarı çıkarken, omuzlarını silkti.


"Böyle bir gücü kullanmak benim için çok mu yanlış ve yersiz? Tanınmış olmasa bile, bu savaş başladığında herkesin önünde Sonsuz Hyperversal Cennetimden bahsettim. Adım büyük bir Miras veya Klana bağlı olmadığı için varlıklar beni küçümsüyor. Şu anda içinde bulunduğumuz gerçekliğe yol açan şey bu olduğu için sözlerime değer vermiyorlar."


WAA!


"Savaşa dahil olan tüm Mirasçıları ve Avernus Klanını uyarmıştım, ancak sadece Genesis EXTREMITY Enstitüsü önyargılarını bir kenara bırakıp, geri adım attı. Şimdi... ah, geri adım atamadıkları için Yedi Klan’dan biri olan Tekillik Gözetmenlerini yok etmek zorunda kalacak olmak bana acı veriyor!"


...!


Geniş omuzları güçle doluydu, son omuzları ise neredeyse ağıtlarla dolu gibiydi!


Bakışları, aşağıdaki Savaş Alanından ayrılıp, Çözülme Yargıcının peçeli gözlerine kilitlenirken, dudaklarında güç ve kesinlik dolu bir gülümseme belirdi.


"Kendilerini benim açık düşmanım yaptılar. Apex Yok Etme Savaşı’nın kuralları, galip gelenin bu savaşa katılanlar için Yok Etme hakkına sahip olduğunu belirtir. Savaşın bu kısmını bitirdiğimde... Yok edilmemi isteyenlerin geri kalanına karşı savaşma hakkına sahip olacağım."


Sanki Çözülme Yargıcı’ndan bazı sözler bekliyormuş gibi önceden konuşmuştu.


Svetlana ise soğukkanlılıkla konuşmadan önce ona sessizce baktı.


"Bu kini sürdürmek zorunda mısınız? Kendinizi Avernus Klanı ve Tekillik Gözetmenleri ile karşı karşıya getirmeye devam ederseniz bunun kendi güçleriniz için ne kadar zorlu ve ölümcül olacağını biliyor musunuz? Şu anda karşı karşıya olduğunuz şey, onların yetiştirdiği İhtiyarlar. Onların gerçek gücü, Yedi Cennet’in savunmasına katkıda bulunan Hyperversal EXTREMITYLER’DE ve EXTREMITY Silahlar’ında yatıyor. Siz onları öğütürken, onlar sizin büyümenizi ve çatışmaya girmenizi beklemeyecektir. Eğer kılıcınızı gerçekten onlara doğrultursanız, karşılık vermeye ve sizi ve değer verdiğiniz her şeyi ortadan kaldırmaya hakları vardır. Bu yüzden tekrar soruyorum... Bu kini sürdürmek zorunda mısınız?"


"..."


Akıl yürütme sözleri.


Çözülme Yargıcı, karşısındaki varlığın sahip olduğu gücün muazzam ve hala gizli potansiyelini gördü ve bunun olumlu bir yöne doğru yönlendirilmesini gerçekten diledi!


Yine de bu varlığın gülümsemesinin daha da genişlediğini gördüğü anda, peçeli gözleri parladı.


Söylediği hiçbir şeyin ona ulaşmadığını fark etti.


"Çözülme’nin Yargıcı, sizi temin ederim ki ben geri adım atsam bile düşmanlarım atmayacak."


...!


Devam ederken, aşağıdaki savaş alanını işaret etti.


Şimdi bile bu Savaş uçurumun kenarına gelmişken, basit bir zafer ya da yenilgiyle bitmeyeceğini hissediyorum. Müdahaleler beni şaşırtmazdı... Bir ya da iki Hyperversal EXTREMITY’NİN harekete geçmesi ve Büyüklerini kurtarmak için bu Apex Savaşının kurallarını bile çiğnemesi beni şaşırtmazdı. Görüyorsunuz, ben bir barış aşığıyım. Ancak böyle şeyler olduğunda... misilleme yapmaktan başka bir şey yapamayacağım!"


BOOM!


Sözleri patlayıcıydı ve Çözülme Yargıcı o andan sonra şaşırtıcı bir otoriteyle parladı.


Kadın cevap vermedi.


Söylediği sözler reddedilemeyeceği için cevap veremedi! Savaşın akışı Osmont’un tarafına doğru yöneldiği anda bu düşünce anında yükselmişti.


Eğer, Apex Savaşı, Avernus Klanı ve Tekillik Gözetmenler’inin güçlerinin yenilgisine doğru gidiyorsa... burada her şeye izin veren Hyperversal EXTREMITYLER gerçekten hareketsiz kalabilir miydi? Gruplarına, EXTREMITY Kutsallaştırması’nın Doruk Aşaması başlamadan önce güçlerinin bir kısmını neden tamamen kaybettiklerini açıklayabilecekler miydi?


Çözülme Yargıcı cevabı çok iyi biliyordu!


"Bunun için bir uyarı yaptım. Bunun için...hazırlıklıyım!"


Onun sözleri üzerine Noah gülümsedi.


Oraculum EXTREMITY Dynamis’in Açıklamalı Bakış Açısı ile gerçekten çok fazla zaman geçirirken,  gözleri, yıldızsı bir ışıkla parlıyordu.


Merak ettiği gibi başkalarının göremediği pek çok şeyi görüyor gibiydi... Çözülme Yargıcı gerçekten de inandığı gibi her şeyi avucunun içinde mi tutuyordu?


Not: Erikson, Tam bir anne be.😅 Erikson’un terliğinden korkunuz! Resmen tam bir Troll Karakteri be!