Quintessence’nin 14. Sınır Katmanı tek kelimeyle çıldırtıcıydı!
Bir EXTREMITY Dynamis’i bir kez dövüldüğünde, taş gibi sabitlenirdi.
Eğer biri benzer bir şey oluşturmak isterse, ancak ek kavramlar veya farklı kavramlarla, yepyeni bir Dynamis’i birleştirmek ve uyumluluğunu incelemek zorundaydı!
Ancak Quintessence böyle bir gerçekliğe baktı ve ona orta parmağını vermeyi seçti.
Noah’a 14. Sınır Katmanı’nda, Çok Yıllık EXTREMITY Ydgrassil’inde Kavramları dilediği gibi ekleyip, çıkarabileceğini söyledi - tek şey yüksek bir maliyetti ama onun için maliyet önemli değildi!
Gerekli Ruh Değerleri yerine, Quinessential Hyperversal Mana Değeri, maliyetlerinin neredeyse tamamını karşılıyordu.
Maliyeti kavram başına toplam Ruh Değerler’inin %75’i olarak belirtilse bile, birden fazla kavramı özgürce ekleyip, çıkarabilecekti ama burada asıl önemli olan... Mutlak EXTREMITY Dynamis’ini Quinessential Mutlak EXTREMITY Dynams’ine yükseltebilmesiydi!
Tüm bu sürprizler... tek bir Sınırından kaynaklanıyordu.
Başkalarının çok büyük olduğu için ölü bir yol olarak görebileceği bir yol.
EXTREMITY’E götürülemeyen bir yol!
Sonsuzluk kavramıyla aynı çizgiye düşüyordu.
Bu kavramın Sınır Katmanlar’ı... Alexander’ın suretinin şu anda yarı saydam ve kristal bir ışıkla parlıyor olmasının temel nedeninin bir parçasıydı, sanki vücudu dövülmekte olan genç bir EXTREMITY Silah’ı gibiydi!
-
Fantastik değişimler, daha yeni ortaya çıkmaya başlamıştı.
Ancak bunun dışında, Karar’ı kesip, açan kör edici kılıç ışığı birkaç saniye boyunca tüm varlıkları kör etmeye devam ederken ve sonunda söndüğünde, olaylar Apex Savaş Alanı’nın etrafına yayılmaya devam etti...
Ortaya çıkan manzara hayret ve şaşkınlıkla seyredilecek türdendi.
Fantastik bir şekilde, gökyüzünde görülebilen tek figür, şu anda etrafında derin otorite dalgalanmaları olan Çözülme Yargıcı’ydı; diğer Hyperversal EXTREMITYLER’İN auraları hiçbir yerde görünmüyordu.
Sanki başlangıçta hiç burada olmamışlar gibiydi!
Sanki az önce şok edici bir savaş yaşanmamıştı.
Saldıran Hyperversal EXTREMITY ve ortaya çıkan beyaz altın maskeli olanlar da hiçbir yerde görünmüyordu!
Aşağıdaki Apex Savaş Alanı’nda korkusuzca ayakta duran sıra sıra Doğanın Sonlar’ı, beyaz altın Silahlarla bezenmiş yiğit Apex Aeonik Yaşam Formları önlerinde yiğitlikle süzülürken, etraflarında... ölümcül tekerlekli araçlar ortalığı kasıp kavuruyor, belli bir lich sanki etrafında başka hiçbir şey olmuyormuş gibi kayıtsızca ceset topluyordu.
Arka planda birkaç devasa İmparator Seviyesi Thanatos Vasalı’nın yanı sıra İlkel Yaşlı Silas, Roan ve Sonsuz Gölgeler Tarikatı’ndan geriye kalan diğer zavallı figürler nefeslerini tutmuş etraflarına bakarken, görülebiliyordu.
Bunca zaman önce karanlıkta kör olan seyirciler, sahne netleştiğinde, keskin nefesler alarak nihayet tekrar görebildiler!
Savaş alanında, Avernus ve Tekillik Gözetmen İhtiyarlar’ından geriye kalan tek şey, kıkırdayan bir Cennet Lich’inin keyifle topladığı cesetlerdi; güçlü Apex Aeonik Yaşam Formlar’ının güçlerinin yaklaşık %15-20’si kurtarıldığı için hepsi uzaklaştırıldı.
Ancak diğerlerinin hepsi yıkıcı bir kayıpla karşı karşıya kalırken, pek çok varlığın gözleri tüm bunlar olurken, hâlâ çok renkli tahtta oturan adama odaklanmaktan kendini alamadı.
Kılını bile kıpırdatmamıştı.
Görkemli bir şekilde oturmuş ve her şeyi izlemişti, şimdi bile gözleri sanki aralarından gelip, geçen saldırganları arıyormuş gibi dikkatle izleyicilerinin etrafına bakıyor gibiydi!
Uzaklarda, Erikson’un figürü görkemli bir şekilde koltuğuna geri çökerken...
"Lanet olsun..." Kaşlarını ovuştururken, terliklerini tekrar ayağına geçirdi, tüm bu şeyler çok fazla önemli şey olduğu için tam bir baş ağrısıydı.
Ayame’nin gözleri ışıl ışıl parlıyordu, yanı başındaki Atlas’ın yüzünde ise bulutlu bir ifade vardı...
"Bana bir süre izin vermeniz gerekecek."
...!
Erikson’un gemisinden yükseldi ve aklında çok fazla şey varmış gibi göründüğü için Plum yapraklarının patlamasıyla kayboldu!
CAA!
Ve tam bu sırada, Çözülme Yargıcı’nın figürü kitlelere bakarken, korkunç bir otorite çığlığı yükseldi.
Korkunç sesi, açık bir öfkeyle yankılanırken, delici gözleri, tüm perdeleri aşıp, buradaki tüm varlıkların ruhlarına iniyor gibiydi!
>Bugün, bir Klandan ve Mirasçılar’dan birçok taraf, güçlerinin ve konumlarının hiçbir sonuç doğurmayacağına inandıkları için EXTREMITY Yatırımı’nı ihlal etti!>
WAA!
>Kendinizi gizleyebilir ve karanlığı bir örtü olarak kullanabilirsiniz, ancak kim olduğunuzu biliyorum!... bugünden beri, içinizden birinden EXTREMITY Kavramını söküp, aldım. Kademe 3 Hyperversal EXTREMITY’NİN edeplerine sahip görünmediğiniz için, Kademe 2’ye geri dönebilirsiniz!>
...!
Sözleri, tamamen duygusuzdu ve gökyüzü onun alaycılığından dolayı kaynıyordu!
Suçluların kim olduğunu biliyordu.
Suçlular onun neden bahsettiğini çok iyi biliyordu.
Uzaktan, Yargıcın alayları yüzünden ortaya çıkmaktan alıkonulmuş gibi görünen, çılgına dönmüş bir Hyperversal EXTREMITY’NİN ulumaları duyuluyordu!
Buradaki sayısız Miras ve Klanın izleyicilerine gelince...
Yargıcın sözleri karşısında keskin nefesler aldılar.
Bir Hyperversal EXTREMITY’NİN Otorite’sini Kademe 3’ten Kademe 2’ye düşürmüştü.
Çok az varlık Kademe 1 Hyperversal EXTREMITYLER ile Kademe 2 ve Kademe 3 olanlar arasındaki gerçek ayrımı biliyordu!
Ancak bir kişinin bir Cennetin Yargıcı olarak seçilebilmesi için en az 3. Kademede olması gerektiği genel olarak biliniyordu!
Bu tür varlıklar Yedi Cennet’in temel taşlarıydı.
Ve şu ya da bu sebepten ötürü... Yedi Cennet, 3. Kademe Hyperversal EXTREMITY’DEN mahrum bırakılmıştı!
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.
