Bölüm 2657: 17. Katman! V


EXTREMITY.


Bazıları için bu, en çılgın hayalleri kadar uzak bir kavramken, diğerleri için... bu, sadece bir kesinlikti.


Noah, kendisi için kesin olduğunu doğuştan bilen birkaç varlıktan biriydi. Bu sadece bir zaman meselesiydi!


Erikson da böyle bir varlıktı.


Ayame de öyleydi!


Kayıtlar’da giizlenmiş sayısız varlık daha vardı; bunlar zamanlarını ayırıp, spot ışıklarından uzakta çalışarak, kendilerini dış meselelere karıştırmayan ve sadece EXTREMITY’E odaklanan Gizli Miraslar ile çalışıyorlardı.


Yıkılmış ve çoktan unutulmuş Klanlar’ın Torunlar’ı, halklarını geçmişteki zirvelerine yeniden yükseltmeye çalışırken, miraslarının son kalıntılarını omuzlarında taşıyorlardı.


Onlardan çok vardı... ama hiçbiri Noah gibi değildi!


BOOOM!


Ana bedeni, öylesine muazzam bir ihtişamla vızıldadı ki, altında EXTREMITY’İ tartıştığı Xiaomi’nin figürü, saf Otorite’nin sağanak dalgalarının akışını hissetti - bunların bir kısmı Helios ve yeni elde edilen Temel Sınırıydı, buna ek olarak, Noah’ın içindeki Vitalis Hyperversal Otorite akışları çılgınca dans ediyordu!


Böyle bir katalizörle birlikte, Quinessential Hyperversal İmparator Soyu’na erişmiş olan Xiaomi’nin bedenindeki eser miktardaki Vitalis Hyperversal Otorite’si ile rezonansa girmiş gibi görünüyorlardı...


Vücudunun etrafındaki Ruin’in kızıl ışığı, gözbebekleri, Kaos’un kıpkırmızı Tekillikler’i haline gelirken, bir gül goncası gibi gelişti.


Vücudu’nun içinde, 16. Sınır Katmanı’nda bulunan yoğun Kaos otoriteleri nabız gibi atarken, Ruin, onların arasından bir adım öne çıktı.


Xiaomi’nin Varoluş Unsurlar’ı, içinde giderek, artan bir parlaklık ve değişimle parladı, Ruin’in 17. Sınır Katman’ı doğdu!


Noah’ın gözleri,  ışıl ışıl parlıyordu ve Xiaomi’nin içindeki her otorite akışını görebiliyordu.


Ruin’in 17. Sınır Katmanı’nın yeni yükselen otoritesini gördü.


Gördü... ve sonra bir Quintessential Nefes üflerken,  mevcut bağlantıları aracılığıyla onu içine çekti.


Ve yeni yükselmiş 17. Sınır Ruin Katmanı’nın otoritesi bedenine aktı.


Bu kapıya doğru bir adım attı!


Xiaomi bir tanesiydi ve sonra Genesis ve Helios Cennetler’indeki klonları olduğu için sayısız araçla onu parçalamaya hazırdı!


Sonsuz Oni Cenneti’nde Noah’ın bedeni, içine saf Helios Otoritesi denizleri akarken,  her şeyi yutan dönen bir Abyssal tekilliğin merkezine benziyordu


Noa,  bir şekilde Helios’un Hyperversal Yayı’nın yakınına kadar süzülürken, Ayame, gözleri şaşkınlıkla dolu bir şekilde onun çok gerisinde kalmıştı.


Basınca, hiçbir şey olmamış gibi dayandı ve titreşen Yay’ın tam önünde belirdi.


EXTREMITY’E erişmeden önce ona dokunmak, ortalama Apex Aeonik Yaşam Formlar’ının Kayıtlar’ını yakardı!


Yine de şu anda... Noah’ın eli, en azından şimdiden derisini ve cildini karıncalandıran kavurucu nesneyle temas etmek için ileri doğru hareket etti!


Aynı zamanda, Genesis Cenneti’nde, gözlerinde rekabetçi bir ışıkla ’Canavar’ diye fısıldayarak, başını sallayan Erikson’un yüzü altında, Noah da neon mor ışık denizlerini aşarak, Demir Kalbe ulaştı.


Temel’i, eşsiz Apex Aeonik Yaşam Formlar’ını bile çoktan aşmıştı; ayrıca bedenini döven ve rafine eden Temel’in özü, ona yaklaştıkça, daha da güçlenmesini sağlıyordu.


Ve böylece, buradaki klonu da, bu görkemli tam vücut zırhına temas etmek için uzandığında, ona yaklaştı.


Gerçekliğin ötesinde ayrılmış olan farklı parçaları aynı anda aynı niyet ve hedefle birleşti ve aynı anda iki klonu iki EXTREMITY Silahı’nın yaydığı korkunç basıncı aşarak, onlarla temas etti!


...!


"Hoo...


Ruhu, düzenli bir nefes aldı.


Demir Kalbin sert ve yok edilemez metalini hissetti.


Helios’un Hyperversal Yay’ı olan tamamlanmamış ürünü hissetti.


Sadece onlarla temas etti ama yine de yoğun ve bitmek tükenmek bilmeyen Saf Hyperversal EXTREMITY Otoritesi’ni hissedebiliyordu.


Hedefi, bu olduğu için bedenine engin denizler doldu!


Hedefinin hem tam önünde hem de çok uzakta olduğunu hissetti.


Temel ve Helios içeri alınıp, çevrilirken, kalbi rezonans içinde gümbürdedi!


Aynı anda Noah, Xiaomi’den henüz elde edemediği bir Sınır Katmanı’nı deneyimlemek için Quinessential bir Nefes aldı.


BZZT!


Helios’un kıpkırmızı altın ışığı ve Temel’inin neon moru Varoluş Unsurlar’ında öylesine şok edici bir konsantrasyon seviyesinde birikirken, vücudu, çiçek açan göksel bir hazine gibi titreşti ki, bu otoritelerin saf miktarı ve kalitesi Xiaomi’den gelen Ruin’in gömülü otoritesiyle eşleşti...


CRAACK!


Bir kapı paramparça oldu.


Noah’ın kalbi, parlıyordu, gözleri, gelen uyarıları izlerken, şaşkınlık saçıyordu ve vücudu, daha da büyük güç dalgalarıyla patlıyordu!


>Temel’in 17. Sınır Katmanı’na ulaşıldı!>


>Helios’un 17. Sınır Katmanı’na ulaşıldı!>


Helios ve Temel’in Sınır Katmanlar’ının patlamasından bu yana Noah, onları çoktan EXTREMITY Meridyenler’ine yerleştirmişti.


Onların 17. Sınır Katmanı’na adım atması, Quintessence, Sonsuzluk, Çözülme, Yağma, Manadinamik ve diğerlerinin de onlarla birlikte bu adımı attığı anlamına geliyordu!


Onun Quinessential Hyperversal EXTREMITY Meridyenler’i bunu böyle kabul etti.


Ve bu nedenle, Quinessential Hyperversal Ruh Değerler’i ve diğer tüm Değerler yukarı doğru patlamaya başladı!


Noah’ın önünde, 81 Sınır’ın derin Katmanlar’ı kendilerini açtıkça, şiddetli bilgi dalgaları ortaya çıktı.


Bazıları On Binlerce Hyperversal Değer kazandırdı.


Sadece Kan’ın 17. Sınır Katman’ı 150.000 Quinessential Hyperversal Değer artışı sağlamıştı!


Çözülme’nin 17. Sınır Katman’ı, Helios, Temel ve Sonsuzluğun Katmanlar’ıda de en az onlar kadar şaşırtıcıydı ama hiçbiri Noah’ın zihninde gürleyen bilgi dalgalarıyla kıyaslanamazdı.


Quintessence hakkında bilgi!


17. Sınır Katman’ı o kadar genişti ki, açıklaması üç bölüme ayrılmıştı!