Bölüm 2718: Hyperversal Helios Yay’ı! II


Birçok göz, Sonsuz EXTREMITYLER’İN bozulmamış figürlerinin Milyarlarca Kan Kaynağı’yla ayrılışını izledi çünkü bu tür kadim mirasların harekete geçtiğini gördüklerinde, gelecek çağın bu gibi hazineleri elde edenler tarafından domine edileceğini biliyorlardı.


Eğer birileri Cennet Hyperversal İmparator Soyu’nu elde etmek için bir Kan Kaynağ’ı elde edemezse, gelecekteki tüm diğerlerinin çok ama çok gerisinde kalacaklardı!


Birçok kişi bu düşüncelere sahipken, aynı zamanda tüm bu Kan Kaynaklar’ının ticaretini yapan Infernal Cennet Tcareti’ne de yakından bakmaya başladı.


Bu devin şimdiden iki adet EXTREMITY Silahı’nı nasıl kabul ettiğini görmüşlerdi ve merak ediyorlardı... Gelecekte daha kaç harikayı kabul edeceklerdi?


Böyle bir gelecek bilinmiyordu ama pek çok varlık şimdiden onlar adına çalışmaya başlamıştı zira Infernal Cennet’i Ticareti’nin Çalışanları olmak ve mallarını Infernal Cennetler’ine yaymak için kaydolan birkaç yüz EXTREMITY vardı!


Peki ya bu Kan Kaynaklar’ını bile kavrayamayanlara ne demeli?


Onların geleceği korkunçtu!


-


Andromeda’nın Cehennem Cennet’inde.


Avernus Klanı’nın büyük bir üssünde, Büyük Varoluş Düzlemleri’nin bir kümesinde.


Bin Düzlem Leylak Kümesi olarak bilinen bu üssün bir köşesindeki küçük bir gizli alanda, gözlerinde büyük bir öfke ve dehşet taşıyan iki varlığın figürleri gizliydi!


Bu iki figürden biri resmi olarak saygı duyulan ve Yıkım olarak tanınan 2. Kademe Hyperversal EXTREMITY idi, diğeri ise onun öğrencisi olan eski dahi Ahpuch’tu!


Bu iki varlık geçtiğimiz günlerde, gizli bir alanda kaldılar ve dışarı çıkmaya cesaret edemediler çünkü aktif olarak hareket ettiklerinde, etraflarındaki herkesin nefret dolu bakışlarına ve hatta sessiz sözlerine maruz kalıyorlardı.


Osmont’un onlarla yaşadığı çatışmayı herkes biliyordu.


Ve hepsi de bunun Yıkım ve Müridi’nin eylemlerinden kaynaklandığını biliyordu!


Avernus Klanı’nın giderek, kötüleşmesi zaman zaman onların omuzlarına yükleniyordu ve son günden sonra Yıkım ve Ahpuch gizli bölgelerini terk etmeye bile cesaret edememişlerdi.


Sanki boyunlarının üzerinde asılı duran devasa bir bıçak varmış gibi hissediyorlardı - bu bıçak aşağı doğru sallanmayı ve olanlardan dolayı onları günah keçisi olarak kullanmayı bekliyordu.


Sanki hayatları tehlikedeymiş gibi hissediyorlardı, çünkü her an suçlanabilirler ve Avernus EXTREMITY Derebey’i tarafından öfkeyle öldürülebilirlerdi!


Dolayısıyla, bir zamanların bu iki önde gelen Varoluş’u, şu anda kaderleri sonsuz derecede karanlık göründüğü için endişe içinde yaşadılar.


Bu arada, çatışmayı başlattıkları adam muazzam bir dönüşüm için pek çok şeyi hazırlıyordu ve son yarım gün içinde Sonsuz Hyperversal Cenneti’nde büyük değişiklikler meydana geldi ve bu topraklar Xiaomi’ye ek olarak 23 Hyperversal EXTREMITY’İ daha ağırladı.


Her bir varlık bir öncekinden daha belirgindi ve Noah, kısa bir süre sonra onların Vitalistik Klonlar’ını yeniden oluşturmalarını sağladı - bu süreç onlar için çok daha uzun sürdü, şimdiye kadar hiçbiri bu görevi henüz tamamlayamamıştı çünkü eşdeğer güçte klonlar oluşturmak için çok fazla kaynak ve Hyperversal EXTREMITY Otoriteler’i gerekiyordu.


Önceki saatlerin geçmesiyle birlikte Noah, boş durmadı, Oraculum’un Şekillendirilmiş Wealdian Kaynağ’ı şeklindeki iradesi bir kez daha Hyperversal Yağma gerçekleştirmek üzere EXTREMITY Aeonik Kayıtlar’ın Kaydedilmiş Tarihi’ne girmişti.


Bu sefer hedefi, EXTREMITY’NİN tamamlanmış ürününün yarısına gelirken, neredeyse ulaşamadığı bir şeydi.


Hedefi, halihazırda elde etmiş olduğu Yarı EXTREMITY Silahı’ydı ve yine de Kayıtlı Tarih’te onu Yağmalamayı denedi ve sonuç şimdi yan yana duran iki mor ışık yılı etki alanının görüntüsüyle görülebiliyordu!


Bu kolay bir şey değildi çünkü ağır kısıtlamalarla birlikte geliyordu; gelen sayısız uyarı Noah’a mevcut aşamasında yalnızca Yarı Dövme EXTREMITY Silahlar’ını Yağmalayabileceğini ve böyle bir Yağmala’ma eyleminin her nesne için yalnızca bir kez yapılabileceğini söylüyordu.


Ayrıca, kendisi EXTREMITY seviyesine ulaşana kadar gerçek EXTREMITY Silahlar’ını Yağmalayamayacağı da belirtiliyordu!


Ancak onun için bu sadece bir zaman ve olasılık meselesiydi.


Andromeda’nın Saf Hyoerversal EXTREMITY Otorite’si ile titreşen iki alan Sonsuz Hyperversal Cenneti’nde ışıl ışıl parlarken, Xiaomi, binlerce ışık yılı yukarıda yeniden ortaya çıktı ve figürü, Düşük Dereceli EXTREMITY Silahı’nı ellerinden bıraktı - Helios’un Hyperversal Yayı kükreyip, Helios’un Saf Hyperversal EXTREMITY Otorite’si dalgalarını serbest bırakırken, Xiaomi’nin figürü, sadece birkaç saniye tutup, dizginlemekten yorgun ve bitkin düşmüştü!


EXTREMITY’E yeni erişmiş olan Vassallar da diğerleriyle birlikte bu sahneye hayretle bakarken, Noah’ın figürü, o anda Helios’un parlak yayına bakarken, yükseldi.


Xiaomi, onun yanında süzülürken, yorgun görünüyordu ve heyecanla konuşuyordu.


"Onu kavradığınızda, detayları ve yetenekleri kendini göstermeye başlar, bilmek ister misiniz? Bu son derece saçma..."


Helios’un Hyperversal Yayı’nın gösterdiği yeteneklerin görkemi karşısında gözleri parlıyordu!


Yine de Noah, avucunu açarken, başını salladı, sesi hafifçe çınlıyordu.


"Yakında kendim öğreneceğim."


...!

Orada, ellerinde, göz kamaştırıcı çok renkli bir Tohum görülebiliyordu.


Tam olgunluğa eriştiği için bozulmamış bir Quintessence ışığı yayan bir tohum!


Bu bir EXTREMITY Sporos III idi ve bir Derecelendirme’nin Dişbudak III Ağacına dönüşmeye hazırdı.


Aşılmaz EXTREMITY Duvarı’nı aşmak için kullanılacak araçlardan biri artık onun elindeydi.


Diğeri ise üçüncü Araç olarak Apeksifikasyon’un kendisiydi... Hyperversal Yağma yoluyla henüz elde ettiği Yarı Dövülmüş EXTREMITY Silahı’ydı.