Bölüm 2782: Extremity’nin Quintessence’si! I


OSMONT!


Tezahüratlar hiç bitmeyen bir koro gibiydi.


Vacuous ve Vitalis Hyperversal Alanlar’ı boyunca gürlediler!


Vitalis Hyperversal Alanlar’ında.


Kayıtlar’ın kıvrımları içinde, Sonsuz EXTREMITY  Vitalis Kayıtlar’ı içinde.


Vitalis Hypsrversal Otorite’si ile titreşen küçük bir dünya büyüklüğünde yüzen bir kara kütlesi ce Vitalis yayan uzun meşe ağaçlarının yanında görkemli bir şekilde dalgalanan şeffaf beyaz çayırları olan izole bir alan vardı.


Böyle bir yerde, beyaz bir cübbe ve gümüş saçlarla süslenmiş bir kadın figürü, ellerini uzatmış bir şekilde yüzerken, görülebiliyordu - Vitalis Hiperversal Otoritesi onun hareketleri altında toplanıyor ve şekillenmekte olan bir Vitalis Planalith Krystallos’a akıyordu!


Arınma sürecinde, böylesine kritik bir dönemde...


OSMONT!


Etrafındaki Kayıtlar’dan, konsantrasyonunu ve çevredeki Vitalis akışını anında yok eden gümbür gümbür bir ilahi patladı.


"Orosp-"


OSMONT!


...!


Başını kaldırdı ve kısa sürede kasvete dönüşen bir öfke parıltısıyla Sonsuz Kayıtlar’a baktı.


EXTREMITY Kayıtlar’ı boyunca yankılanan ilahiler durmadı!


EXTREMITY’NİN Cennetler’inde.


Avernus Klan’ı Derebey-i ve Kahin Amestris’in Ana Gövdesi, bir araya gelmişti ve şu anda etraflarında olduğu gibi yüzleri son derece karardı...


OSMONT!


Bu isim tekrar tekrar söyleniyordu.


Bu, EXTREMITY Aeonik Kayıtlar boyunca müjdelenen şok edici bir Onur Seviyesi’ni gösteren bir ilahiydi ve birkaç ilahiden sonra durmadı.


Noah’ın Klonu’nun eskiden bulunduğu Obsidyen Saurisch Takımadalar’ının yakınındaki Çözülme’nin Sonsuz Cenneti’nde.


Kademe 4 EXTREMITY Blue’nun yüzü diğerleriyle aynı ilahileri duydu, her ilahide olduğu gibi yüzü daha da fazla delilik ve Çılgınlıkla parlıyordu, gözleri, sadece daha çılgın hale gelmişti!


Ve sonra, Vitalis Hyperversal Etki Alanlar’ının dışında - Vacuous ve Vitalis Malignansiler’in şu anda birbirleriyle çarpışan Sonsuz Lejyonlar’ının bulunduğu bölgede.


Hegemonya arayışındaki farklı Kavramlar’ın üst üste binen Etki Alanı Genişlemeler’iyle dolu bir alanda, İmparator Shao, uzakta Cehennem Otoriteler’inin zincirlerine karşı savunma yapan ve Vitalis’in dönen beyaz sütunlarıyla çevriliyken, başını, yukarı çevirdi.


O ve bu bölgedeki diğer herkes şunu duyabiliyordu...


OSMONT!


Görkemli bir ismin ilahisi.


İradesi, etrafını araştırırken, bakışlarının değişmesine neden oldu!


Çatışan Lejyonlardan çok uzakta, Vacuous Htperversal Etki Alanlar’ının içinde.


Cehennem Cenneti’nin içinde.


Tamamen bir Titanopillar Türü’nün kemiklerinden yapılmış bir Küçük Cennet’in içinde.


Mavi bir cübbeye bürünmüş bir adam, derin bir uykuya dalmış gibi görünen Vacuous bir EXTREMITY’NİN devasa figürünün önünde süzülüyordu.


Etraflarında, kristal kemik dağlarına dönüşmüş olan Saf Hyperversal EXTREMITY Otoritesi’ni yutmakta olan üç kadın, adamın biraz uzağında süzülüyordu.


Uyuklamakta olan Vacuous EXTREMITY’NİN önünde yüzen adam, böyle bir Varlığa boyun eğdirmek için inanılmaz bir duvarı aşmaya çalışırken, İradesi’ni ve Ruhu’nu böyle bir Varlığ’a aşılıyordu - bu adam Büyük Gaspçı Noah Eckert’ten başkası değildi.


Şu anda.


OSMONT!


Başı ve yanındaki üç kadının başları yükselirken, görkemli bir ilahi, üzerlerindeki Otorte Aurora’sını yararak, açtı.


Eckert’in serulean gözleri, içlerindeki şok gizlenemediği için mavi ışık dallarıyla parladı, sesi, bir an sonra daha fazla ilahiyle boğulmadan önce yankılandı!


"Sen ciddi misin-"


OSMONT!


Gürleyen bir ihtişamla.


Bir koro devam etti.


Tüm bunlardan sorumlu Varlığ’a gelince?


Kendisinin bile tam olarak ne getireceğini bilmediği yeni bir şeyi deneyimliyordu.


>Benzeri Görülmemiş Bir Yol senin önderliğinde hayata geçirildi!>


>Varlığı’nız, Quintessence ile yanıyor.>


>İleriye doğru bir adım attınız ve Quintessence’nin ileriye giden yolu göstermesiyle, EXTREMITY Dereceler’ine başladınız.>


...!


İstemler, hemen ardından geldi, tüm ışık soldu.


Bilinci, görünüşte durdu ve tamamen karanlığa gömüldü, bir an geçtikten sonra nihayet bir kez daha kendine geldi.


Artık Sonsuz Hyperversal Cenneti’nin Gerçekliğine ya da Helios’un Cehennem Cenneti’ndeki şok edici savaş sahnesine bakmıyordu.


Kendini... sonsuza kadar uzanan bulanık, karanlık ve son derece boğucu bir su kütlesinin içinde bulmuştu!


Bilinci, yerine geldiğinde, etrafını daha iyi görmeye başladı ve figürünün bu bulanık su kütlesine demir attığını, Dallar’ının onu yerinde tutan zincirler gibi vücudunun her tarafını sardığını gördü.


Ve hayali figüründen birkaç santim ötede, etrafındaki diğer figürleri görebiliyordu - vücutları parıldarken, göğüslerinde sönük parlayan Altın veya Obsidyen Rün Yazıtlar’ı görünüyordu... etraflarını saran birçok zinciri itti ve hatta bazılarını çözdü!


İçgüdüsel olarak gözleri, Kazuhiko’nun hayali suretini gördüğü mesafeye kaydı.


Vücudu, sayısız karanlık ışık zinciriyle sıkıca sarılmıştı ve mücadele eden figürü bulanık sularda yavaşça yükselirken, göğsündeki KARANLIĞIN loş parıltısı bu zincirlerin bazılarını silkelemişti.


Farkındalığı başka bir yere yönelirken, Lilith’in şeytani figürünü gördüğünde, yüzü, herkesle aynı mücadele dolu ifadeyle doluydu - göğsündeki NEFRET, İHTİRAS ve birkaç Kutsal Yazıtı’nın loş parıltıları karanlık zincirleri keserken, figürü de son derece yavaş bir hızla biraz daha yükseldi!


Uzak bir mesafede, az önce EXTREMITY seviyesine yükselttiği Ayame’nin hayali figürünü tanıdı.


Biraz ötede Kraken, Orion ve Aurelia’nın figürlerini gördü!


Noah’ın görebildiği Varlıklar’ın hayali görüntülerinin hepsi aynı seviyede değildi, bazıları diğerlerinden daha yüksekte süzülüyordu, vücutları, onları yerinde tutan karanlık dallara karşı savaşırken, sürekli bir mücadele ifadesi gösteriyordu - vücutlarındaki Rün Kutsal Yazıtlar’ının parıltıları ışık yayıyor ve vücutları her seferinde biraz daha yükselirken, bu zincirlerin bazılarını yavaşça çözüyordu!


Hiçbiri, ne olup, bittiğinin farkında değil gibiydi.


Hepsinin yüzünde aynı çırpınan ifade vardı.


Hiçbiri, gözleri ve iradesi etrafındaki hayali figürlerin şok edici sahnesine bakarken, ifadesi sakin ve bilinçli görünen Noah gibi değildi!


Sayıları.... ölçülemezdi.




Not: Ne düşünüyorsunuz? Sonunda ulaştık. Hem de beklediğimden daha görkemli bir şekilde.