Bölüm 2884: Al-Abalem! II


Extremity Dikastes’in sağlam fizyolojisindeki her bir gözenek, bu alana adım attıklarında, sakin ve huzurlu hissetti.


"Archaeos Vitalis Pylos’umuzdan uzaktayken, dakikalar bile asırlar gibi geliyor... Gelin, Varoluş Mühendisleriyle buluşmalıyız."


Puslu ve dingin beyaz sisle dolu bu yeni alanda, Cavalier Reylyra konuşurken ve daha derinlere inerken, memnuniyetle onun Niyeti’yle yıkanıyor gibiydi.


Sisin yavaş yavaş dağılmasıyla birlikte, her yöne uzanıyor gibi görünen beyaz bulutlu bir tabakanın üzerine çıktılar.


Çevrede, Vitalis’in ışıltılı ve son derece saf dalları sakin bir şekilde akarken, her birkaç milde bir, Vitalis Hyperversal Otoritesi’nin birleşme noktaları varmış gibi görünüyordu.


Bu noktaların bulunduğu yerde, meyveler gibi yüzen ve canlı ışık yayan katılaşmış Planalith Krystalloslar’ı görülebiliyordu.


Bu bölgenin dört bir yanına uzanan bu tür yüzlerce birleşme noktası vardı ve her birinin etrafında, düzinelerce Planalith Krystallos kümeleri vardı ve sadece bu Otorite’nin konsantrasyonu bile muazzamdı!


Yeryüzü, sonsuz bulut kümelerini göstermeye devam ederken, gökyüzü... daha da eşsizdi!


Gökyüzü, ışık yılları boyunca uzanan dingin beyaz alevlerle yanıyor gibi görünüyordu, ancak, uzaklarda, bu alevler içe doğru katlanan bir eğrilik oluşturdu - gökyüzünün merkezinde, beyaz alevlerin her taraftan içinde kaybolduğu büyük bir delik fenomeni ve görünümü yarattı.


Cavelier Reylyra ve diğer Vitalis Extremity Dikasteler’inin figürleri, aşağıdaki bulutlu topraktan yukarıdaki alevli gökyüzüne kadar birbirine bağlı görünen devasa beyaz kapılara doğru süzüldüler. 9 Extremity Dikastes’in Bedenler’i, böyle bir geçidin önünde güçlü bir şekilde dururken, bu tür kapılardan bir şerit açıldı!


Cavelier Reylyra ve diğerleri başlarını sallayarak, geçtiler ve bir an sonfa önlerinde son derece parlak bir manzara vardı.


Archaeos Vitalis Pylos.


Bir ev.


Extremity Dikastesler’inin ev olarak gördüğü büyük bir Yapı, ama bundan daha fazlasıydı!


Burası, Al-Abalem’in Mirası’nın bulunduğu yerdi.


Al-Abalem’in Basileus’unun güçlü durduğu yer!


Devasa geçidin ötesinde, yoğun beyaz bir ışık her yeri kaplamıştı; Dokuzuncu Extremity Derecesi’nin altındaki Varlıklar’ın gözleri hiçbir şey göremeyebilirdi, ancak, Gerçeklikler büyüklüğünde binalara benzeyen dairesel yüzen Yapılar’ın ana hatları, belirgin bir şekilde gözlemlenebilirdi.


Büyüklükleri arasında büyük farklılıklar bulunan bu Yapılar, muazzam ve görkemli bir şekilde süzülürken, Cavelier Reylyra’yı takip eden figürler Archaeos Vitalis Pylos’a ışık yılı uzaklıktaki daha büyük dairesel Yapılar’dan birine doğru ilerledi.


Dışı katı ve süt beyazı kristal bir ışıkla parlayan bu Yapı’nın tepesinin alevli gökyüzüne doğru beyaz bir ışık huzmesi yaydığı görülebiliyordu, bu bina yarım ay gibi açıktı... Extremity Dikastes’ine benzeyen iki Varoluş’un Titanik figürü birbirine bakıyordu!


Birbirlerine benziyorlardı ama en az on kat daha büyüklerdi ve vücutları kanatsızdı!


Göğsünde ve başında, hâlâ yılan gibi bir taşırlarken, üst bedenleri insansı bir yapıya sahipti; alt bedenleri ise aşağıya doğru uzanan ve aşağıdaki yapıya ve beyaz bulutlara bağlanan beyaz Vitalis Extremity Otorite dallarına dönüşüyordu.


Başlarının üzerinde, içinde bulundukları Yapı’nın tepesinde, gökyüzüne doğru yükselen devasa beyaz ışık sütununa katkıda bulunurlarken, beyaz ışık dalları sürekli olarak yükseliyordu!


Bunlar... Varoluş Mühendisler’iydi.


Dairesel Yapı’nın içindeki iki devasa Varoluş Mühendis’i arasında, ezotik bir ışıkla sürekli dönen tekil bir yanan beyaz ışık vardı, ancak niteliksiz hiç kimse ne yaptıklarını anlamaya bile başlayamazdı!


Cavelier Reylyra ve diğer Dikasteler, binanın içine doğru inerken, ellerini sallayarak, Yabancı Varoluşsal Extremity Otoriteler’ine ait tüm paketleri toplamaya çalışıyordu ki, aniden... Gözler’i ve yaklaşmakta olan Dikastes’in gözleri, etrafı saran puslu beyaz parlaklığın altında, Varoluş Mühendisler’inden ve hatta Extremity Dikastes’ten çok daha küçük boyutlarda iki figür görmeyi başardı ve şu anda, iki devasa Varoluş Mühendis’i arasında dönen tekilliğe bakarken, kendi aralarında konuşuyorlardı.


Cavelier Reylyra ve diğerleri, bu iki Varoluş’u gördükleri anda, Vücutlar’ı, anında oldukları yerde dizlerinin üzerine çöktü ve büyük bir saygı ve hürmetle aynı anda seslendiler.


"Basileus Anaine’i selamlıyoruz! Basileus Urirr’i selamlıyoruz!"


Kanatlar’ı, saygıyla aşağı eğildi.


Yılan gibi gözleri, hürmetle aşağıya baktı!


Önlerinde, doğası bozulmamış iki Varoluş onlara doğru döndü.


Tamamen insansı ve Extremity Dikasteler’inin fizyolojilerinden uzak görünüyorlardı; biri erkek, diğeri dişiydi ve başlarında gümüş beyazı saçlar vardı.


Her biri, anlatılamayacak şekilde bir güzellik ve onur yayıyordu ve vücutlarından hiçbir aura hissedilemiyordu, hangi Extremity Derecesi’nde oldukları asla tespit edilemiyordu!


Bunun nedeni... tüm yerleşik Dereceleri aşmalarıydı.


Başlarında, sadece tek bir yılan gözü bulunan Extremity Dikastele’rinin aksine, bu iki Varoluş, bir burun ve bir ağız ile iki parlak göze sahip.


Basileus Anaine olarak anılan kadının yüzünde, yavaşça bir gülümseme oluşurken, ellerini, Extremity Dikastes’e doğru salladı ve merakla elindeki Yabancı Varoluşsal Extremity Otorite demetine baktı.


"Hepinizin aşağıda uğraştığı Sorunun kaynakları bunlar mı?"


Niyet’i dalgalandıkça, Cavelier Reylyra ve diğerleri cevap verirken, daha da çöktüler!


"Evet, Basileus Anaine. Bu meseleyi çabucak çözme konusundaki beceriksizliğimizi bağışlayın. Konuyu Mühendis Xonial ve Mühendis Vathayu’ya götürüyorduk, zira bu konunun durumu ve Otorite kapsamı hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorduk."


"Oh!" Basileus Anaine elleriyle işaret ederken, bu sözler karşısında gülümsedi.


"Küçük Arboretumumuzda, yükselen Varoluşsal Extremity Otoriteler’ine bir göz atmama izin verin."


WAA!


Varoluşsal Extremity Otoriteler’i, Varoluşsal Mühendisler tarafından gözlemlenmek ve ölçülmek içindir.


Zamanın bu anında, Otorite, bu tür Varoluşlar’ın çok çok üstünde bir Varoluş’un eline düştü!


Al-Abalem’den bir Basileus’un eline!