Bölüm 2951: Peygamber Devesi, Ağustos Böceği ve Sarıasma! I


Imperium’un Kurallar’ının uygulanması çağlar boyunca uzanmıştır.


Bunlar vardı çünkü Imperium’un kârı diğerlerinden daha önemliydi.


Eğer Mirasçılar, Varoluşsal Etki Alanlar’ını kötü yönetiyorlarsa, diğer Mirasçılar bunu gözlemleyebilir ve onları bu haktan mahrum etmek ve Etki Alanlar’ını kendilerine almak için uygun prosedürlerden geçebilirlerdi.


Eğer Imperium’u, Hükümdarlar olarak daha iyi olduklarına ikna edebilirlerse. Uzun vadede Imperium için daha fazla kâr elde edeceklerdi!


Bu nedenle, zaman zaman Imperium temsilcileri önemli gördükleri Etki Alanlar’ı için saygı duruşunda bulunurlardı.


Eğer Miraslar’da yönetim el değiştiriyorsa, orada olurlardı.


Sadece... Al-Abalem böyle bir durumun karşı tarafında olmayı hiç beklemiyordu!


Önce, kazancının büyük bir kısmını kaybetmesine neden olan bir Bozulmuş Tohum ortaya çıkmıştı.


Extremity Kodeksi’ni kullanmak zorunda kalmıştı ama şu anda bile Otoritesi’ne her zamankinden daha fazla tecavüz ediliyordu!


Ve şimdi başka bir Miras, Hükümdarlık için ona meydan okuyordu ve hatta bir Imperium Kraliyet Basileus’u gözlemlemek üzere davet etmişti!


Imperium’daki bağlantısı onu neden hiçbir konuda uyarmamıştı?


...!


Bu düşünceye vardığında, İrade’si, Ignatius’un Basileus’una bakarken, gözleri, ışıl ışıl parladı.


Ardından, gözleri ürpertici bir ışıkla parlarken, kızı da dahil olmak üzere etrafındaki Basileuslar’a farkındalığını gösterdi!


Aralarında bir hain var mıydı? Miraslar’ı düşerse ve artık bir Varoluş Alan’ı üzerinde hüküm sürmezlerse, ne kazanacaklardı?


Varoluş’un Meyveler’ine ulaşmanın en güvenli ve en kârlı yöntemlerinden birini kaybedeceklerdi.


"..."


Al-Abalem, Ignatius ve Al-Abalem ve Ignatius’un Mirasının diğer tüm Basileuslar’ı Imperium’un Gemisine doğru eğilirken, pek çok şey düşünüyordu.


Gemi, üçgen şeklindeydi ve üzerinde altın ve mor ışıklar yanıp, sönerken, açılan kör edici bir yarıktan altın mor bir cübbe giymiş zarif bir adam görünüyordu.


Altın rengi saçları şıktı ve elinde [IMPERIUM] anlamına gelen göz kamaştırıcı bir Kutsal Yazı bulunan bir baston vardı!


Bu, sıradan bir Varoluşsal Hakimiyet Âlem’i uzmanını bir dokunuşla ezebilecek öldürücü bir silah olurken,  Varoluşsal Hakimiyet Işığı yayıyordu.


Ignatius ve Al-Abalem ona doğru konuşurken,  böyle bir Varoluş’un  önünde eğilmişlerdi.


"Imperium için yaşıyor ve ölüyoruz. Imperium Kraliyet Basileus’a saygı gösteriyoruz, ancak bunun daha iyi koşullar altında olmasını dilerdik! Miraslar’ımızın isimlerinin Gözlemcinin zamanını bile boşa harcayacak kadar lekeleneceğini asla beklemiyorduk."


...!


Al-Abalem ve Ignatius ayağa kalkmadan önce kısa bir süre başlarını eğdiler çünkü durum ne olursa olsun Imperium’a her zaman saygı gösterilmesi gerekiyordu.


Imperium, her zaman her şeyin üstünde tutulmalıydı.


Ne de olsa, Varoluşsal Hakimiyet Âlemi’nin Varoluşlar’ı haline geldikleri gün, Büyük İmparatorluğ’a itaat sözü vermişlerdi!


Imperium Kraliyet Basileus’u, buradaki tüm Varoluşlar’a karşı zarif bir gülümsemeyle başını salladı ve Niyet’i sakinlik ve heybetle dışarı aktı


"Buradaki Varoluş’umu görmezden gelin, çünkü ben sadece tarafsızlığı sağlamak için buradayım - hiçbir Miras’ın herhangi bir şeye zorlanmayacağından emin olmak için. Bazı endişeler dile getirilmiş olsa da, Lethith Mirası ile Al-Abalem ve Ignatius Mirasları arasındaki Imperium Telos’un Yönetim’i Yarışmasını gözlemlemek için burada olacağım. İlk olarak hangi yarışmaya devam etmek istersiniz?"


...!


Kimsenin inkâr edemeyeceği sözler.


Imperium Telos’un Kuralı’nın bugün uygulanacağını açıkça ortaya koyan sözler!


Imperium Kraliyet Basileus’u sordu... İlk olarak hangi Yarışmaya devam etmek istiyorlardı?


Bunun nedeni Imperium Telos Kuralı’nın üç Yarışmadan oluşmasıydı.


Meydan okunan kişi, Varoluşsal Alanı’nın sahipliğini kaybetmeden önce bu 3 yarışmadan 2’sini kaybetmek zorundaydı!


Bunun yerine kendilerine meydan okuyanlara karşı yarışmayı kazanırlarsa, Meydan Okuya’nın Varoluşsal Alanı’nın sahipliğini kazanırlardı.


Imperium Telos Kural’ı ile üç şeyden ikisini kanıtlamak zorundaydılar!


Bunlardan ilki ve en önemlisi, Archon Basileus’un gücünün en üstün olduğunu kanıtlamaktı.


İkincisi ise geçmiş haraçlarının, mevcut haraçlarının ve aynı Varoluşsal Alan üzerinde hüküm sürüyor olsalardı meydan okuyucularının sağlayabilecekleriyle karşılaştırmalı olarak gelecekteki haraçlarının bir veri tabanını sunmaktı!


Bu durumda, Al-Abalem ve Ignatius, Archon Basileus Lethith ile birlikte gelecekteki şartlarını sunacak ve daha büyük olan şart kazanacaktı.


Bu kazanılması en zor yarışmaydı çünkü karşı tarafın Varoluş Meyveler i ile neler sunabileceği bilinemezdi... ve bu yüzden tüm Basileuslar, ellerinde büyük miktarda Varoluş Meyvesi bulundururlardı.


Yönetimler’ine meydan okunması durumunda, Imperium Telos’un bir Kuralında yüksek bir haraç sunacak kadar zengin olacaklar ve kayıplarını telafi etmek için önümüzdeki birkaç çağ boyunca kendilerine meydan okuyan herkesin Etki Alanı’nı kazanacaklardı!


Varoluş Meyveler’i işte bu kadar önemliydi.


İşte bu yüzden, Mors Apokalypsis’in son iki gününde Extremity Kodeksi’nin etkinleştirilmesi ve ardından gelen kayıplar için bu kadar çok kişi kullanmak... bu son derece ölümcüldü.


Al-Abalem’in yüzü, bunları düşünürken, soğuktu.


Düşmanlar’ına son harcamalarını önceden haber veren bilgiler verilmiş olmalıydı.


Aksi takdirde, servet ve haraç konusunda onu bu kadar aşacaklarından emin olamazlardı.


Ancak Imperium Telos’un Yönetimindeki bu iki Yarışma dışında üçüncü ve son bir Yarışma daha vardı.


Bu, genellikle Archon’lar tarafından İmparatorluğ’un İradesi olarak adlandırılırdı.


Meydan okuyan Archon’un ve meydan okunan Archon’un Hakimiyetler’inin Varoluşsal Alan üzerinde ikamet eden Extremity Kodeksi’ne aşılanmasını içeriyordu.


Imperium tarafından verilen Extremity Kodeks’i!


Kodeks, kendisine başkanlık edecek en iyi Archon’un kim olacağını kendisi seçebildiği için şok edici Dokumalar içeriyordu!