Bölüm 3005: Imperium’un Düşman’ı! II


Bir Balıkçı, kazancını uzaktan toplarken...


Kapadokya’nın Imperium Savaş Kral’ı öfkeyle alev alev yanıyordu.


"Bu, basit bir görevdi."



Yaşlı bakışları Şövalye Palmino’ya ve Şövalye Akalusia’ya yakından bakarken, eli, Şövalye Palmino’nun kararlı görüntüsünden kalktı.


Yağma İşaretler’i, Imperium Savaş Kralı’nın şok edici gücüyle kalan Şövalyeler’in alınlarından tamamen silinmişti ama Imperium’un iki gücü yine de düşmüştü.


Bir Gözlemci ve bir Şövalye!


Omniversal Yağmacılar’a karşı savaşmak üzere Imperium’un gerçek Kızıl Lejyonlar’ından birinin yerini almak üzere eğitilen Stajyer Kızıl Lejyon’dan gelen bir Şövalye.


Bir Varoluş, nasıl bu kadar kolay düşebilir?


Aşırı miktarda Varoluşsal Yaşam Yücüyle dolu Söğüt Ağacı’nın önünde.


Çevredeki Varoluşsal Panecea Deniz, uzaktan saygıyla izleyen birçok Şövalye’ye ve şu anda Imperium Savaş Kralı’na doğru dizlerinin üzerine çöken Kızıl Lejyon’a yansırken, görkemli bir yeşil altın ışıkla parlıyordu.


Imperium Şövalyeler’i Akalusia ve Palmino da onların arasındaydı; Akalusia, diz çöküp, Niyeti’ni dile getirirken, Extremity Kodeksi’ni sunmuştu.


"Başarısızlığın sebebi benim, Savaş Kral’ı"


...!


Şövalye Komutanı’nın elinden Extremity Kodeksi’ni almak son derece sembolikti, çünkü çoğu zaman komutayı bırakmak ve cezalandırılmayı istemek anlamına geliyordu!


Başka bir Şövalye, böyle sembolik bir eylem teklif etseydi, kabul edilebilirdi.


Ama Imperium Şövalyesi Akalusia için...


"Ayağa kalk". Savaş Kral’ı sanki kendi etine ve kanına bakıyormuş gibi alaycı bir şekilde iç çekti, Akalusia’nın kimliği son derece özeldi!


Altın rengi bukleleri güçle dolup, taşarken, ölçülemeyecek kadar muhteşem Çehre’si, cevap verirken, diz çökmüş halde kalmaya devam etmişti.


"Noah Osmont’un izini sürdük ve yanında maiyeti olmayan bir Sanctus Prenses’i keşfettik - sadece tek bir Şövalye. Onlar’la savaşımız sırasında, kayıplarımıza neden olan saldırılarla karşı karşıya kaldık - ve bu saldırıların kaynağının aynı Noah Osmont olduğuna dair büyük bir güvenim var."


...!


Sözler’i, güven doluydu.


Sanki, söyledikleri gerçekten başka bir şey olamazmış gibi!


Imperium Savaş Kral’ı, bu ismi bir kez daha duyduğunda, Vücud’u şok edici güç dalgalarıyla titreşti.


Sakince, mırıldanırken, gözlerinde çağların birikimi var gibiydi.


"Noah Osmont."


Kızıl Lejyon Şövalyeler’i, Savaş Kralı’nın kararını beklerken, hala diz çökmüş bir haldeydiler ve bu isim, etraflarındaki Yaşam Dolu Altın Yeşil’i Deniz’de yankılanıyordu.


"O, artık bir Tohum olarak görülmeyecek ve geçmişinin gizemi Sanctus Populi’ye eklenebilir."


Şövalye Palmino’nun içindeki öfke alevleri özgürce beslenip, giderek, büyürken, etrafındaki Varoluş Dokumalar’ı Savaş Kral’ının yalnızca sözleriyle titredi.


Imperium Savaş Kralı’nın Yaşlı Çehre’si, sözlerine devam ederken, altın bir ışıkla doldu.


"Adını ve Dokumalar’ıyla ilgili her şeyi Imperium’un Düşman’ı olarak yerleştirin. Varoluşsal Yakalanması veya Ölüm’ü için ödül şu anda ya Kapadokya Enclavı’ndan bir Hisse Sayısı ya da henüz tanımlanmamış bir Varoluş Meyve’si sayısı olarak belirlenmiştir."


...!


Savaş Kralı’nın bakışları delici bir hal aldı.


Sanki, Noah Osmont olarak bilinen kişinin asılı Varoluş’unu tam önünde görebiliyordu!


"Kapadokya, bu Noah Osmont’a karşı Varoluşsal bir Haçlı Sefer’i ilan edecek, herhangi bir Lejyon memnuniyetle karşılanacak ve Sanctus Populi veya başka bir şey olsun, ona giden yolunuzdaki her şeyi yok edebilirsiniz."


WAA!


Haçlı Sefer’i. İlk kez Dünya adlı gezegen de, 1095 ila 1291 yılları arasında çıkan bir Sefer’di. Bu Sefer’in Amac’ı, Kudüs ve Çevresi’ni Müslümanlar’dan almaktı.


Çevrede bulunan Imperium Şövalyeler’i göğüslerini yumrukladılar ve diz çökerek, onaylarını verdiler.


HO!


Şövalye Palmino ve Akalusia ellerini göğüslerine vurmak ve onaylama ilahileri söylemek için kullandılar!


HO!


Bu, Noah Osmont’un Varoluşsal Haçlı Seferi’nin çağrısıydı!


Imperium Şövalyeler’ini öldürmeye cüret eden biri!


Ancak, bu an tam olarak algılanamadan, Savaş Kralı’nın bakışları titredi ve hemen ardından altın ışıktan bir fısıltı içinde kayboldu.


Yeniden ortaya çıktığında, çoktan Kapadokya’nın İncisi’nin 899. Katındaydı ve Hakimiyetler’i paramparça olmuş ve kırılmış çok sayıda Basileus’un ortaya çıkan kaosunu izliyordu ve görünürde, bunu yapan hiçbir düşman yoktu!


Savaş Kralı’nın bakışları, elini sallarken, parıldadı, etrafındaki tüm kaos sakinleşirken, aurası yayıldı.


Savaş Kral’ı, elini bükerken, Kayıtlar’ın ve Varoluş’un Dokumalar’ı görünüşte tersine akarken, Miraslar ve Enclaves Basileuslar’ı sakinleşti ve saygıyla ileriye baktı


...


Basileuslar’ın parçalanmış bedenleri, hayali bir şekilde yeniden şekillendi. Basileus Anaine, bile saldırının hemen öncesinde kendisinin hayali bir versiyonunun tekrar koltuğuna oturmasını izledi!


Sahne durakladı.


Savaş Kralı’nın eli, Basileus sahnede bir an sonra ölmeden önce, olduğu gibi altın bir ışıkla yandı, altın ışığı her şeyi yıkamak için aşağı indi ve bir an sonra...


Başka bir figür vurgulandı!


Şaşırtıcı bir şekilde, saldırdığında, Basileus Anaine’nin tam arkasında duruyordu ve yine de ona dokunulmamıştı.


Ancak, kılıcı birden fazla Varoluşsal Extremity Otorite’si  ile hareket etti ve Basileus Anaine hariç, Al-Abalem’in tüm Sequor ve Yenidoğan Aşama’sı Basileuslar’ını kesti.


En şaşırtıcı olanı ise, Savaş Kral’ı ve çevredeki diğerlerinin gözlerinin bu saldırganın yüzüne takılmasıydı.


Şeffaf bir ışıkla parlıyordu ama o yüz... o benzerlik... o Şövalye Augustus değil miydi?


...!


Altın saçlı Savaş Kralı’nın gözbebekleri titreşti, çünkü az önce Varoluşsal Haçlı Sefer’i başlattığı Varoluş’un saldırısına uğrayan Şövalyeler’den biri olduğunu biliyordu.


Ölüm’ü onaylanmıştı.


Şimdi de, Dokumalar’ını Imperium’un Basileus’unu yok etmek için mi kullanılıyordu? Kapadokya’sında mı? Hem de kendisi buradayken?!


HUUM!


Etraf,  titredi.


Ve Savaş Kral’ı, ağır bir ses tonuyla konuştu.


"Noah...Osmont!"


Bir isim, tekrar telaffuz edildi.


Yakın gelecekte, birçok kez söylenecekti ve her seferinde, etrafındaki Niyet tamamen farklı olacaktı.



Not: Adui, Roman yazmıyor Tarih yazıyor Tarih. İyi okuyun bu bölümleri sınavda çıkar.😅 Noah Osmont Haçlı Seferi’nde neler yaptı diye. Pardon Varoluşsal Haçlı Sefer’i.😆 Adui işte dalga geçiyor. Adui, bu sıralar dünya ya baya odaklandı. Bir kaç bölüm ya da 100 200 bölüm sonra gidecek İran’ın bilmemne yerini mi kasabasını mı ne Romanı’na yazacak. Ama o bundan hiç bahsetmemişti Discord da birisi araştırıp bulmuş o yeri sanırım da İran ın mı Pakistan’ın mı ne unutulmuş yerini Yazmış Adui.😆 Eğer unutmazsam o bölüme gelince burası derim. İran da olur Pakistan da. Şimdi tam hatırlayamadım. Ama Adui bilginiz olsun açıklamıyor. Sadece ismi yazıp, geçiyor. Unutmazsam burası derim, o bölüme geldiğimizde. Sanırım Pakistan ın bir yeri idi o sanırım. İran değil Pakistan olması lazım evet evet. Neyse bunları geçelim. Adui, oğlumuz Tarih yazıyor resmen. O zaman hepimiz Hoş Geldik. 1. Varoluşsal Haçlı Seferi’ne. 😅 bunu ben uydurdum 1. Kısmını. Bu Haçlı Sefer’inde, Noah Osmont Varoluş’un kendisine karşı. 😆 Milli Eğitim Bakanlığı duy bunları. Tarih dersine bu konuyu ekleyebilirsin.