Bölün 3012: Osmont’un Haysiyet Kanıt’ı! II


Sanctum Şövalyeli’ği testi!


Mabed içindek Haysiyet içerisinde bu test, kişinin Sanctus Populi ile olan Varoluş potansiyelinin yanı sıra Haysiyet’in kendi Varoluşu’yla olan uyumluluğunun test edilmesi ve kişinin Hakimiyeti’nde Sanctus Populi’ye karşı herhangi bir zararlı niyetin var olup, olmadığının ortaya çıkarılması nedeniyle, bu kavramın kendisiyle yakından ilişkiliydi.


İşin özü, Haysiyet’in Varoluşsal Extremity Otorite’si nezdinde zaten yüksek prestije sahip oldukları için bir Sanctus Prensesi’nin katılmasıydı ve Şövalyelik testine girenlerle aralarında herhangi bir rezonans olup, olmadığını görebiliyorlardı.


Sanki bunu ifade etmek istercesine, Sanctus Prenses’i Emilliana’nın figürü arenanın üzerinde yükseldi ve ellerini yukarı doğru sallayarak, aşağıdaki yüzeyi yansıtan devasa, şeffaf bir altın ayna ortaya çıkardı.


Sanctus Populi’ye karşı her türlü Örtü’lü Niyet’i açığa çıkaran bir Varoluşsal Silah.


Ardından seslenirken, aşağıda seçtiği üç Varoluş’a baktı!


"Birinin Varoluşu’nun testi. Kişinin karakterinin bir testi. Bir test... Şövalyelik için! Gel!"


HUUM!


Sözler’iyle birlikte, kendi Beden’i muazzam Haysiyet dalgaları yayarken, üstündeki ayna dalgalandı, ayaklarının altında altın ışık oluşmaya başladı ve bir dizi yıldız altın merdiven inşa etti...


Ve bu merdivenler aşağıdaki Stajyer Şövalyeler’e doğru inmeye devam ederek, şaşırtıcı bir Haysiyet duygusuyla titreşen bin devasa merdivenden oluşan bir merdiven oluşturdu.


Aşağıya bakan Emilliana tekrar seslendi.


"Gel."


..!


Bir dizi merdiven.


Yüksek Haysiyet seviyesine sahip olanlar bu merdivenlerin onda birini tırmanabilir ve bu bile bir Ejderha Şövalyesi olmak için yeterliydi.


Bir Sanctus Prensesi’nin onda birine denk bir Haysiyet potansiyeline sahip olmak zaten hayret verici bir başarıydı - Sanctus Prensesler’i ise son derece yüksek Haysiyet’e sahip olanlardı!


Sertleşmiş ifadelerle, seçilen üç Stajyer Şövalye yükselişlerine başlarken, etraflarında altın Haysiyet Dokumalar’ı patlak verdi!


Hakimiyetlet’i potansiyellerinin her zerresiyle patladı.


Extremity Dokumalar’ı, onları daha yükseğe itmek için etraflarında birleşti!


Ama hepsinden önemlisi, her üçü de, 50 basamağı hızla tırmanırken, bedenlerinden derin bir Haysiyet duygusu yükselmesiydi.


Sonra hızları yavaşlamaya başladı.


Bir Stajyer Ejderha Şövalye’si öne geçti.


Bu, kel kafalı ve altın keçi sakallı bir adamdı, Haysiyet, onun etrafında dalgalanıyor ve kel kafasını altın rengine boyuyordu.


Yüz basamağı geçmek için geniş adımlar attı ve ancak 150. basamağa yaklaştığında, yavaşlamaya başladı!


Bu kavşakta, damarları derisinin altında yükselmeye başladığında daha fazla ilerleyemedi, Hakimiyet Köken’i boşuna Varoluşsal Otorite dalgaları gönderiyordu.


150. basamakta durdu.


Haysiyet’i, Sanctus Prenses’i Emilliana’nın ancak yüzde 15’ine denk gelebiliyordu.


Ancak diğer ikisine göre bu bile hayret vericiydi... biri 100 adımda durdu ve diğer Sequor Aşama’sı Varoluş 90. adımı geçebildi!


Ardından Vücutlar’ı, benzersiz bir ışık yansıttı ve haklarındaki pek çok bilgi Emilliana’nın gözlerine yansıdı; Ses’i, kısa bir süre sonra 150. basamağa ulaşan Stajyer Ejderha Şövalyesi’ne doğru yankılandı.


"Yüksel, Ejder Şövalyesi Raishi!"


Altın merdivenler gözden kaybolurken, görkemli ilahiler çalındı.


Üç Şövalye arasından sadece tek bir Şövalye seçilince, Haysiyet Dalgalar’ı yükseldi!


Neredeyse Ejderha formuna bürünürken, yüzünde muazzam bir sevinç ve gurur ifadesi vardı, diz çökerken, Vücudu’nda parıltılar parlıyordu.


Ritüelin hâlâ devam eden başka kısımları da vardı ama Emilliana, sanki yolu göstermiş gibi Sona’ya baktı ve hafifçe başını sallarken figürü alçaldı.


"Hadi, Kız Kardeş."


Sanctum Prenses’i Sona, gözünü bile kırpmadan yükselmeye başladı; başkalarının aklının alamayacağı Sayısız Varoluş ve Extremity Dokuma’sı, Düşünceler’i kendisine ait olurken,  içinde dalgalanıyordu.


Yeterince yüksek bir noktaya ulaştığında, bir kez daha ve Gerçekle... Noah’ın figürüne kilitlenirken, aşağıya baktı.


Beyaz gömleğinin üst düğmeleri gevşemişti, kaslı suratı, gömleği yırtıp, atmaya hazır görünüyordu, obsidyen pantolonu parıl parıl parlıyordu ve ona doğru sınırsız bir Asalet’le bakıyordu.


Ancak çevredekiler bu sahneyi gerçekten algıladıklarında, bu Gerçeklik yerleşmeye başlamıştı.


Haysiyet Mabedler’ine yeni katılan bir kişi Tapınak Şövalyeliği’nden geçiyordu ve buna öncülük edecek kişi de... Tapınak Prenses’i Sona’dan başkası değildi.


Bu... ölümcül bir darbeydi ve bu yeni Varoluş’un Sanctus Prenses’i Emilliana’yı bunu önermesi için gücendirip, gücendirmediğini ya da bilmedikleri başka bir şey olup, olmadığını merak ediyorlardı!


Gerçekten de, perde arkasındaki işleyişi pek kimse bilmiyordu.


Emilliana, Noah’tan kısa süreliğine hissettiği ve sadece Yaşlı Kraliçeler’den duyduğu aurayı doğrulamak istedi.


Ve yukarıdaki korkunç Varoluş... hedefleri başkalarının asla anlayamayacağı bir şey olurken, bu duruma itilmişti.


Ancak söz konusu Şövalyelik olduğunda durum değişiyordu.


O... başarısızlık için tuzağa düşürülmüyor muydu?


Söz konusu Haysiyet olduğunda, hiçbiri Sanctus Prensesi Sona’dan daha yüksek değildi.


Daha doğduğu gün Haysiyet Kaynağı’nın kontrolünü neredeyse Yaşlı Ana Kraliçe’den almıştı!


Haysiyet’e doğru tırmanıyor muydu?


Diğer Sanctus Prensesler’inin aksine, o hiç Şövalyelik sınavından geçmediği için bunu tam olarak söylemek zordu ama olmak üzere olan şeyin Dokumalar’ını şimdiden görebiliyorlardı!


Çok yukarıda, Sanctus Prenses’i Sona’nın figürü, Noah’ın son derece dengeli figürüne doğru baktı - dikkati dağılmadan önce kafasını karıştıran Dokuma’yı gördüğünde, kayıtsız gözleri bir kez daha ışık hissi kazandı.


Etrafında, Haysiyet iplikleri yükselmeye başladığında, şimdi kendisine odaklandı.


İplikler.


Ve yine de onlar yayıldıkları anda, çevredeki 9 Ejderhanın heykelleri titremeye başladı.


Şövalyelikler’ini çoktan tamamlamış olan Teleios Aşama’sı Ejderha Şövalyeler’inin Hakimiyetler’i bir baskı hissiyle titremeye başlamıştı!


Bu... ince ipler halinde yükselmeye başlayan sorgulanamaz ve bağlanamaz bir Haysiyet’ti.