Yukarı Çık




3200   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   3202 


           
Bölüm 3201: Eonik Parlaklık! II


Gladyatörler Arenası’nın en önünde.


Altlar’ında Altın bir Parlaklık Deniz’i bulunan Dokuz Taht, Akıl Almaz bir Sükûnetle süzülüyordu.


Merkez’i Taht’ta oturan Birinci Yüce Simian’ın Varisi Eller’ini Arena’nın dört bir yanında oturan milyonlarca kitleye doğru sallamıştı. 


Kitleler arasında en zayıf olanlar Sequor Aşaması’ndaydı ve Parakozm’a kadar uzanıyorlardı; birkaç düzine Autarch Eşdeğer Varoluş Aura’sı ise, Arena’nın özel Alanlar’ında oturuyordu!


Sahne Işıklar’ı bu görkemli Tahtlar’ın üzerindeyken, Nuntius Eshkeri’nin Ses’i dışarıya doğru bombardımana devam etti.


"İlk Yüce Simian’ın Varisi’nin Lütfuyla, bu Omniversal Keşif Kutlaması’nı her şeyin tehlikede olduğu Varoluş Savaşlar’ıyla başlatacağız - Galipler ve ünlü Gladyatörler Topluluğ"un Koruyucular’ı olarak seçilme şansına sahip olacaklar!


OOOH!


Bir Tezahürat ve Yiğitlik Ateş’i.


Nuntius Eshkeri Giriş konuşmasını tamamlarken, bir kakofoni yankılanmıştı. 


"Bunun için, ilk Gladyatörler’e hoş geldin diyeceğiz ve her şeyi başlatacağız! Omniverse X- 456’dan Baş Citizen Dexus, Omniverse X- 433’ten Baş Citizen Mikah’a karşı mücadele edecek!"


...! 


Yüzen Tahtlar’la dolu Alan’ın içinde, rastgele bir şekilde iki Gladyatör seçildiğinde, ikisi Parlak bir şekilde aydınlanmıştı! 


Oturdukları Tahtlar uzaysal bir Işıkla titreşmeye başlarken, birbirlerine bakıp, Bakışlar’ını kilitlediler ve Figürler’i bu uzayın dışına ışınlanarak, birbirlerinden binlerce mil uzakta, Arena’nın altın Kumlar’ının üzerinde yeniden belirdi.


Tüm Tahtlar’ın üzerinde yüzdüğü Masa’da, bu Varoluşlar’ın Arena’daki Sahneler’i, olaylar başlamak üzereyken gelişti ve büyüdü.


Gökyüzünde, Nuntius Eshkeri Dokuz Altın Taht’a doğru döndü ve onlara doğru eğilerek, saygıyla konuştu.


"Eğer Genel Vali Gılgamış bize başlama Lütfu’nda bulunursa..."


Başlama Lütfu.


Merkezi Taht’ın üzerindeki Bilinmeyen bir Cazibe ve Güçle Dolu büyülü Varoluş, Eli’ni aşağı doğru sallarken, gülümsemişti, Altın Kum’un üzerinde, Renksiz Otorite yanmaya başlarken, Gladyatörler Arenası’ndan gürleyen Sesler yükselmişti! 


9 Taht’ta geri döndüğümüzde. 


"Bu ne palyaço gösterisi böyle. İçlerinden Yeni Koruyucular olarak kimi seçeceğimizi zaten bildiğimiz için altımızdaki herkesle ilgili ayrıntılara zaten sahibiz. Bunun için gerçekten kendimi göstermek zorunda mıydım?"


Genel Vali’nin Ses’i, başkalarının duyduğunda, Şok Olacağı Sözler’i söylerken, sakince yayılmıştı! 


İnsan Kadın konuşurken, gülümsedi, Neyaz Elbise’si ve Altın-Beyaz’ı Saçlar’ı onu en çılgın fantezilerden fırlamış bir Göksel gibi gösteriyordu.


Güzelliğ’i, çok az Varoluş’un hayal edebileceği bir şeydi, Ses’i ise, daha da Güzel’di.


"Bir İmparator her zaman tebaasına Varoluş’unu göstermek için zaman ayırmalıdır, Oğlum, yoksa onları kimin yönettiğini unuturlar ya da bilmezler."


...!


Onun oğlu.


Vali Gılgamış’ın annesi.


Yanındaki bu Tertemiz Kadın’ın Kimliğ’i buydu!


Vali Gılgamış, Kadın’ın Sözler’ine kaşlarını çatarak, cevap verdi:


"Onlara hükmettiğimi bilmem yeterli. Ben Genel Vali’yim. Bağımsız Devletler üzerinde Otoritem var. Neden Sahte bir Görüntü sergilemek zorundayım?"


...!


Neden Varoluşlar’a kim olduğunu göstermemeliydi? Neden belli bir imaj çizmek ve onu korumak zorundaydı ki?!


Genel Vali’nin Anne’si etrafındaki Tahtlar’a baktı ve Oğlu’na tekrar öğüt vermek üzereydi ki...


"Sizden önce gelen Vali Yardımcılar’ından herhangi birini hatırlıyor musunuz?"


HUUM!


Kalın bir ses yankılandı.


Oğlunun yanındaki diğer Taht’tan gelen bu ses, Genel Vali’nin Annesi’nin bile bakışlarını değiştirmesine neden oldu.


Orada, Vücud’u Çok Renkli bir Parlaklık’la parlayan bir zırhla süslenmiş, Sağlam Yapılı, Yaş’ı ilerlemiş bir Adam görülüyordu.


Bağımsız Devletler Topluluğu’nda, Omniversal Kabuk adıyla tanınan bir Zırh!


Ölmekte olan bir Omniverse’nin Omurgası’yla Dövüldüğ’ü söylenen bir şey.


Bunu giyen Adam, Kraliyet Varoluşsal Omniversal Simian’ın özelliklerine sahipti, Kürk’ü Işıl Işıl Beyaz’dı ve Yüz’ü son derece Asil bir görünümdeydi.


Bağımsız Devletler Topluluğ’u Genel Valisi birçok Unvana sahipken, bu Adam tek bir Unvan’a sahipti.


Bağımsız Devletler Topluluğu’nun Kılıcı.


Son derece ürkütücü bir Varoluş’tu, zira Tahtlar’ın konumuna bakanlar sıralamanın yanlış olup, olmadığını merak edebilirlerdi. 


Çünkü bu tek Varoluş’un sessizce yaydığı güç... bu Tahtlar’da oturan diğerlerinin neredeyse tamamından üstündü.


Böyle bir Varoluş, sakince, Genel Vali’ye kendisinden önce gelen Genel Valiler’den herhangi birini hatırlayıp, hatırlamadığını sormuştu 


Genel Vali Gılgamış’ın Bakışlar’ı, cevap vermediği gibi kendisine bakmayan bu Varoluş’la yüzleşmek için döndüğünde ekşimişti! 


Ama bu Varoluş devam etmişti. 


"Sonuncusu Baban olduğu için hatırlaması zor olabilir. Ama o da tıpkı senden önceki tüm Genel Valiler gibi bir yerlerde Ölü yatıyor. Temsil ettiği görev nedeniyle Bağımsız Devletler Topluluğu’nda En Yüksek Ölüm Oran’ı Genel Vali Yardımcılar’ına aittir."


WAA!


"Bu yüzden size söylendiği zaman Rol yapacaksınız. Öyle yapmanız söylendiğinde, Rolünüz’ü oynayacaksınız. Sizden önce gelen pek çok Vali var ve sizden sonra da gelecek olanlar olacak. Anladınız mı?"


...!


Bunu, Büyük bir sessizlik izlemişti! 


Genel Vali Gılgamış’ın Altın Gözler’i, Sayısız İhtişamla Parladı, ancak şimdi sadece ileriye baktığı için patlamadı veya cevap vermedi.


Basit bir konuşma.


Ancak bu konuşma.... Bağımsız Devletler’in Karmaşık Güç Dokusu’na bir anlık da olsa Işık tutuyor.... gücün sadece Genel Vali’nin koltuğunda olmadığını gösteriyordu.


İşin içinde başkalarının hayal bile edemeyeceği daha karmaşık Dokumalar vardı!


Arena’da.


Sadece Nanosaniyeler geçmişti ama Arena’nın Altın Kumlar’ı üzerinde, X- 433 Omniverse’ünden gelen adam X- 456 Omniverse’inden gelen Adam’ın üzerinde dururken, kalabalık Coşku’yla kükrüyordu.


Onun üzerinde Binlerce Göz Hipnotik bir Işık’la dönüyordu; bu Işık o kadar güçlüydü ki, daha savaş başlamadan Düşmanlar’ını kontrol altına almıştı.


"Çok hızlı, Bir İlk maç için şaşırtıcı bir zafer! Zafer, Omniverse X- 433’ten Prime Citizen Mikah’ın!"


WOO!


Nuntius Eshkeri adlı Spiker, galip yumruğunu havaya kaldırırken, yukarıdan Hararet’le haykırmıştı; O’nun ve Mağlup Olan’ın Vücud’u uzaysal bir ışıkla sarılıp, yok olmuştu. 


"Bu seferki benzersiz çünkü bir tarafta yeni keşfedilen X- 999 Omniverse’den bir savaşçımız var, Prime Citizen Imperium! Diğer tarafta ise X- 889 Omniverse’den Prime Citizen Entah var!"


Parlaklık gelişti.


Ve kısa bir süre sonra, Altın Kum’un üzerinde... Imperium Autarch ve kızıl bir cübbeye bürünmüş bir Adam’ın Figürler’i belirdi!

Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


3200   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   3202 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.