Ve şimdi, Korkunç bir şekilde Onlar’ın üzerinde belirmişti.
Megalos Beyond’un Kendisi’yle kaynaşmış gibi görünen Uzun Obsidyen Kanatlar’ı dışında şeklini tam olarak seçememişlerdi ve üzerlerinde durduğunda... Şok edici bir şekilde Çevre’de Çiy Damlalar’ının toplanmaya başladığını ve birkaç Megakronos sonra Yağmur’un Yağma’ya başladığını gözlemlemişlerdi!
Yağmur!
Bunu gördüklerinde tamamen şaşkına dönmüşlerdi!
Yağmur mu?
Bu, Büyük BEYONDER’İN bahsettiği Alet’in İşaret’i değil miydi? Umbra’nın Megalos Pantheon’unda meydana gelen bir şey mi?
Ne... Bu Onlar’ın önünde miydi?
Bir sonraki anda, bir Çocuk ve bir Yetişkin’e aitmiş gibi görünen Derin bir Niyet aynı anda çınlamıştı!
"Hepiniz bir İşaret olduğunu mu söylüyordunuz? Biri’nin bahsettiği bir Enstrüman mı?"
...!
Bu Ses, onların ürpermesine neden olmuştu.
Varoluşlar’ının en derinlerine kadar, bu Ses’in tek başına çok fazla şey yapabileceğini hissettiler ve sersemlediler.
Onlar’ın sersemlemiş halini gören bu Yıldızsı Obsidyen sisle kaplı Varoluş, buradaki tüm küçük Morphoonlar için birkaç Yüz Siyah Dokunaç’la anında titreşmişti.
"Anılar’ınızı görmeme izin verin."
WUU!
Sakin bir Outerversal Otorite girdabı.
Ve birkaç Megakronos içinde, Mürekkep Balığ’ı benzeri Morphonlar sersemlemişken, Varoluşlar’ının Tüm Parçalar’ı hazırdı, sorumlu Varoluş şok edici bir Niyet yayarken, onları bağlayan Dokunaçlar daha da sıkılaşmıştı!
"Doğuştan bağlantılar mı? Yağmur mu? Büyük BEYONDER’İN Enstrüman’ı... Bu ben değil miyim?
Ses, aynı anda hem eğleniyor hem de meraklanıyor gibiydi.
Merak’la doluydu... ve aynı zamanda büyük Nefret Dalgalar’ıyla doluydu.
Ama bu Nefret çok İnce’ydi.
Sanki, zar zor hissedilebiliyordu, Varoluş’unun Derinlikler’ine doğru Aşır’ı derecede itilmeye benziyordu!
"Outerversal Morphon Ozymandias... tam bir Sahtekârsın, değil mi?"
...!
Biri’si dışarıda onun gibi davranıyordu.
Hak etmediği bir Güç ve Mevkidey’miş gibi davranıyordu.
Önemli değil.
O, daha yeni Doğmuş’tu.
Kendi’ni bulması gerekiyordu.
Amacı’nı.
Gerçekten de, bu Morphonlar’ın Anılar’ında belirtildiği gibi miydi?
Büyük BEYONDER tarafından çoktan belirlenmiş bir şey miydi?
"Büyük BEYONDER... Sen kim oluyorsun da neyin geleceğini ve neyin olacağını dikte ediyorsun?"
Soru bitmek tükenmek bilmeyen bir Merak’la doluydu.
Ve bu... Yeni Doğan bu Varoluş’un izlediği ilk yöndü. Ortaya çıktığı bu Panteon’un derinliklerine doğru dönerken, Büyük BEYONDER’İ daha iyi anlamak istiyordu.
Öğrenecekti. Büyüyecekti. Ve gelecekte, bu Ozymandias ile karşılaşacaktı.
Ama Onlar’dan önce.
BOOM!
Vücudu’nun Üzerinde Milyonlarca Altın Çizgi tekrar fışkırdı ve daha fazla Bildirge’ye bağlanmak için Megalos’a yayıldı.
İsteseler de istemeseler de!
-
Megalos Nihilos’ta.
Beyaz-Siyahlık’la dolu bir Bölge’de, Kristal Siyah Pullar’ı ve keskin Beyaz Kanatlar’ı olan birkaç yüz devasa Solucan Uzay’da Hız’la ilerliyordu.
Vücutlar’ının farklı Bölgeler’ine yerleştirilmiş Ağızlar’ında Yüzlerce Sivri Dişi’n takırdadığı görülebiliyordu, bu Varoluşlar’ın Gözler’i yoktu.
Yine de Niyetler’i ve dokumaları Anti-Madde ile doluydu!
"Sinyal çok yakın. Genesis Formasyonu’na girin ve gerekirse savaşa hazırlanın."
"Evet."
"Olumlu."
Solucanlar’ın devasa Gövdeler’i Temel Autarchlar’ını titretecek Karmaşık Dokumalar yayarken, ilkinin ardından sesler yükselip, alçalmıştı.
Her birinden İnce Siyah Çizgiler çıkarken ve birbirlerine bağlanırken, Beyaz Alan boyunca Dokunmuşlardı, pozisyonları sürekli olarak değişti ve dakikalar içinde hareket ettiler...
BOOM!
Dokuz Boynuzlu Kanatlı Varoluş Solucanı’nın devasa Hâyâlî Form’u ortaya çıkarken, Bedenler’i yok olmuştu.
Sayısız Döngü önce kaybolan ve sadece Megalos Nihilos’taki Büyük Varoluşlar tarafından bahsedilen nadir bir Varoluş.
Yüzlerce Varoluş Solucan’ı eşsiz bir formasyon oluştururken, Formu ortaya çıkmıştı; Yaydığı Aura anında Temel, Birikim ve Apojee Autarch’ın Güç Seviyeler’ini geçerek, Çok hızlı bir şekilde Omniversal Aşama’ya yerleşmişti!
Sinyal’i hissettikleri yerde Temkinli bir şekilde belirmek için Uzay’ı yırtarken, Hız’ı da parlamıştı!
Ve orada, biraz uzakta, kükreyen Aurora dalgalarını ve Anti-Madde Denizler’ini görebiliyorlardı.
Koyu Beyaz ve Gri bir Ton ve hepsinin ortasında... Tüylü Kanatlar’ıyla görkemli bir şekilde uzanan Siyah-Beyaz bir Solucan.
Şu anda Tekillikler gibi parlayan Dokuz Alevli Göz, alışmaya çalışıyormuş gibi açılıp, kapanıyor ve merakla etrafa bakıyor, bunu yaptıkları anda, bu Gözler yeni gelen Dokuz Boynuzlu Kanatlı Varoluş Solucan’ı oluşumuna kilitleniyordu...
BZZT!
İçindeki Solucanlar bu Varoluş’un Gözler’inden yayılan Hükümdarlık ve Egemenlik aurası karşısında şok olurken, devasa oluşum titremişti!
Sanki Varoluşlar’ının Derinlikler’inden Kaynaklanıyormuş gibi, Dokumalar’ının itaatkâr hissetmesine neden olmuştu!
Onun tek bir Bakış’ı, Varoluş’un Dokuz Boynuzlu Kanatlı Solucanı’nın Niyeti’nin yankılanmasıyla başını eğmesine neden olmuştu.
"Büyük Solucan’ın parlaklığını görüyor ve Varoluş’umuzu eğiyoruz."
...!
Niyetler’i netlikle yankılanmıştı!
Karşılar’ında, Dokuz Göz’lü Tüylü Kanat’lı Solucan, içine akan Varoluş’un Karmaşık Dokumalar’ını anlamaya çalışırken, göz kırpmıştı ve bu Yeni Gerçekliğ’i gören Eckert sessizce haykırmaktan kendini alamamıştı!
"Ne haltlar dönüyor, ha?"
Aynı anda çok fazla Değişiklik meydana geliyordu.
Ama uzaktaki itaatkâr Varoluş Solucanlar’ı Kümesi’ni görünce...
HUUM!
Güçlü Anti-Madde Dalgalar’ıyla dolan yeni Bedeni’nden Beyaz Işık İplikçikler’i fışkırmıştı!
Bunlar, devasa oluşumu meydana getiren Solucanlar’a doğru yönelmiştş; En azından, şu anda nerede olduğunu ve aldığı bu Karmaşık Varoluş Dokumalar’ının gerçekte ne anlama geldiğini daha iyi anladıkça, onlara boyun eğdirecekti!
İnce değişiklikler çiçek açmıştı.
Sadece Megalos Beyond’da değil, Megalos Ynnere ve Megalos Nihilos’ta da.
Pek çok Varoluş bilse de bilmese de Çark bir dönüş yapmıştı.
Tüm bu değişikliklerin ne getireceğine gelince? Kimse kesin bir şey söyleyemezdi!
Ancak şu anda Rüya gören tek bir adam vardı.
Megalos Beyond ve Megalos Ynnere’yi Düşlüyor’du!
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
