Buz kayası elinin arkasını deldi ve Shen Zhixian'ın bir nefes alıp inlemesine neden oldu. Ancak, önemli değildi, çünkü bu şanssız genç zaten çok ağır yaralanmıştı ve kesinlikle başka bir yaraya dayanamazdı.
Yan Jin'e yardım etti, kendi yarasındaki kan demetini salladı ve dudaklarını takip etti. Yan Jin'e yardım etmeyi bile başarmadan önce elini incittiği için iç bile çekemedi.
Ancak kendisi hakkında daha az umursamazdı. Sonuçta, genç adam çok fazla hareket ediyordu, yaraları sırtındaki kemikleri açığa çıkaracak kadar derin yırtılmıştı. 
Sonuç olarak, kırmızı kan akmaya devam etti.
"Kıpırdama ... Hey, yaran tekrar açılacak!"
Yan Jin'in durumu sabit değildi. Shen Zhixian'a savunmacı ve uyanık bir şekilde baktı, gözleri şiddetli ve acımasız soğuk bir nefretle parlıyordu.
Bu garipti.
Çünkü Yan Jin'nin onu görmek için acele etmediği için öfkeli olacağından endişeleniyordu. Hikayedeki bu noktada, Yan Jin normal, sıradan bir insan olmalıydı. Nasıl böyle derin bir nefrete sahip olabilir ki?
[Ç.N:vah safıım yazar baştan kaderini karartmış senin başa gelen çekilir başka çare yok jshsj
Bu belirsiz düşünce aklından geçerken, Shen Zhixian bir elini onu itmek için mücadele eden genci kucaklamak için kullandı ve diğer elini de yeşim şişesinin kapağını açmak için kullandı. Sonra da ilacı gencin ağzına attı.
Sonuçta, Yan Jin ciddi yaralanmalardan acı cekiyordu ve çok fazla kan kaybetmişti. Ayrıca o kadar uzun süre soğuğa maruz kalmıştı, bu yüzden de kendini kurtarma gücünden yoksundu. 
Sonuç olarak, birkaç tıbbi ilaç ve iksiri yutmak zorunda kaldı. İlaç, Boğazında ılık bir akıntı gibi eridi ve sıcaklık yavaş yavaş göğsünü ve uzuvlarını doldurdu.
 Yan Jin bir an için dondu ve mücadelesini durdurdu. O sırada Shen Zhixian ondan çok daha güçlüydü. Onu aceleyle kızdırırsa, tekrar bir  vuruş geleceğinden emindi. 
Uçurumdan yukarı tırmanana kadar nihayet yeniden doğduğunu kabul etmişti. Ama, Shen Zhixian neden şu anda burada görünüyordu? !!
Yan Jin'nin önündeki adam biraz bulanık görünüyordu, görünüşü iyi huyluydu. Fakat Yan Jin bunun sadece bir yanılsama olduğunu biliyordu. Bu kişi küllere dönse bile, nefesini hala tanıyabiliyordu!
Yan Jin'nin iyi ustasıydı! Ruh kökünü kesen iyi usta!
Yan Jin dişlerini gıcırdattı ve nefretini bastırdı.
Hayır.
Henüz şüpheli bir hareket yapamazdı.
Yan Jin, ellerini diğer kişinin göremediği karda tuttu ve sıkı bir şekilde yumruk yapıp, tırnaklarını avuç içlerine batırarak kanlı hilal şeklinde yaralar bıraktı. Nefes nefese kaldı, başını hafifçe indirdi, nefretini bastırdı ve boğuk bir şekilde “Üstat” dedi.
Ruh kökünün kesildiği anki anısı, vücudunu acıyla titretti. Soğuk bir nefes bıraktı ve kendine tekrar tekrar söyledi.
O hayattaydı.
Tekrar hayata dönmüştü.
Shen Zhixian ruh kökünü  kestikten sonra ... yeniden doğdu.
Bu sahneyi biliyordu. Gizli Kılıç Köşkü olayından sonra üç kırbaç almış ve Yansıma Uçurumuna gitmişti. Bir ay boyunca yansıma da kaldıktan sonra, ruh kökünün donma sorunu vardı ve Shen Zhixian uçurumdan aşağı inmesine izin veremeden öldü*.
[Ç.N:  ölen ruh kökü ]
Dağdan indikten sonra, sonunda rahat bir nefes alabileceğini düşündü. Shen Zhixian'ın yakında onun önünde duracağını ve ruh kökünü kayıtsız bir şekilde keseceğini kim bilebilirdi?
Acı çekti, bayıldı ve tekrar uyandığında, Yan Shen bir kez daha ona anlamlı bir şekilde baktı ve ona, Üstat'ın Yansıma Uçurumuna gitmesini emrettiğini hafif bir gülümsemeyle söyledi.
Shen Zhixian'ın fikrini değiştirmesine ve gelecekteki olacak olayların daha erken gerçekleşmesine neden olacak bir şey mi olmuştu?
İnce ve zayıf vücut gerginliğini korurken, Yan Jin'nin karanlık gözleri, Shen Zhixian'ın yeşim şişesindeki eline baktı. El, bu kirli kar arasında yersiz görünen hassas bir yeşim gibi beyaz parmak uçları ile ince ve adildi.
Muhtemelen geniş kollarının Yan Jin'in engel olmasını önlemek için Shen Zhixian ellerini kaldırdı ve salladı, kıyafet kollarının dirseklerine kaymasına neden oldu, adil, beyaz bilekleri ortaya çıktı. Bir bilek etrafında bir dizi kristal yeşim boncukları üç ila dört tur sarılmıştı.
Bu onu daha asil gösteriyordu.
Ancak Yan Jin, bu ellerin kanla nasıl lekelendiğini hatırladı.
Acımasız..... O acımasızdı!
Shen Zhixian'ın Yan Jin'in ne düşündüğü hakkında hiçbir fikri yoktu. Genç adamın mücadele edeceğinden ve sonunda yarasını daha şiddetli hale getirmesinden korkuyordu. Yaralı eliyle, sıkıca tuttu, diğer el küçük, yeşim şişesini bir kenara bıraktı ve başka bir iksir aramaya gitti.
Ruhu Geri Getiren İksir, kısa sürede birçok manevi gücü yenileyebilirdi. Bu şey değerliydi ve özellikle Shen Zhixian'ın evinde bulunan üst sınıf ilaçlardandı.
Yan Jin, uçuruma tırmandığı zaman, ayakta kalmak için muhtemelen manevi gücünü kullanmıştı. Şu anda kendini soğuktan koruyamıyordu ve vücudu donmuştu, ama Ruhu Geri Getiren İksir hala işe yarayacaktı.
"Bak! Ye bunu." Sonunda Ruhu Geri Getiren İksirini içeren yeşim şişesini bulan Shen Zhixian, tüm şişeyi genç adamın eline doldurdu, sonra çocuğu kenara aldı ve karın yarasına değmesini önlemek için onu sardı.
[Ç.N: şefkatli kollar önemli tabii kzjzj]
Yan Jin'in yeşim şişesini sert bir şekilde tuttuğunu gören Shen Zhixian, gencin dudaklarından gelen düşük bir “Üstat” duyduğunu hatırladı.
Kendini engelleyemeyip, avucunu alnına koydu. Yan Jin'nin onu tanıdığı ortadaydı artık, tepkisinin bu kadar yoğun olduğuna şaşmamalı.
Bir an inledi ama sonra hemen endişesini ortadan kaldırdı. Yan Jin'nin onu nasıl tanıdığını bilmese de, kimliğini gizlemenin bir yolu yoktu, artık görmüştü onu.
Genç ona bir kirpi gibi baktı, tüyleri savunmayla dikildi.
Shen Zhixian rahat bir nefes aldı, nazik bir jest yaptı, gencin elindeki yeşim şişesine işaret etti ve “Ruh Geri Dönüş İksiri” dedi.
Sonra, yere dağılmış şişelere dikkat çekti. “Soğuk kovucu hap, Et Büyütme Tozu. Biraz sonra yaranla ilgileneceğim. ”
Yan Jin hareketsiz kaldı. Küçük yeşim şişesini ellerinde sıkıca tuttu ve tekrar tekrar bu değişikliğe katlandı. Sonunda ağzını açtı ve sıkıca, “Üstat bu öğrenciyi bizzat atmaya mı geldi?” Dedi.

Bunu söyledikten sonra Shen Zhixian'a bakmak için başını kaldırdı. On beş yaşındaki kronik yetersiz beslenmeye maruz kalmıştı ve içi boş yanakları vardı. Yaşı ve sakinliği, onu özellikle acınası gösteriyordu.
Shen Zhixian bir an ona baktı, kalbi duygularla karıştı ve karşı tarafın kafasını ovma dürtüsüne direndi. Sonunda sadece “Hayır” dedi.
“Shen Zhixian, aniden değiştiğini  ve şüphe uyandırmasını istemediği için sözlerini dikkatlice düşündü. Ancak Yan Jin'in kendisine bu kadar düşmanca kalmasını da istemiyordu. Genç çok incinmişti ve artık dayanamadı, bu yüzden birkaç kelime daha söyledi. Yan Jin'in yeşim şişesini tuttuğunu gördü ve basitçe geri aldı, kapağı açtı, birkaç hap döktü ve onları diğer kişinin ağzına doldurdu.
“Üstat bu öğleden sonra çok dürtüseldi.”
Mağara çok dardı ve bu durum Shen Zhixian'dan kaçınmayı son derece zorlaştırıyordu. Üstelik Yan Jin'in gücü kalmamıştı. Shen Zhixian tarafından zorlanırken, hafif bir ruhsal enerji aktı, kuru ruh kökü nemlenmeye başladı ve disiplin kamçısının  acısıyla üşümesi hafifletilirken kaşlarını çattı.
Shen Zhixian hafifçe gülümsedi ve yumuşak bir şekilde, "Buraya gel ve yarana bakmama izin ver." dedi.
......
Karşı taraf ona dikkat etmediği için, Shen Zhixian yarasıyla ilgilenip, ilacı verdi ve oradan ayrılıp, dikkatlice dağdan aşağı indi.
Başlangıçta genci hemen geri götürmeyi düşünmesine rağmen, geçmişteki“Shen Zhixian” ile çok tutarsız olduğunu fark etti. 
Tutumunu aniden dramatik bir şekilde değiştirmeye niyeti yoktu.
İlk neden Yan Jin'nin tutumu idi. Soğuk kalpli efendisinden korkuyordu. Shen Zhixian tutumunu acımasızca değiştirseydi, Yan jin'i daha şüpheci  hale getirirdi.
İkincisi ...
Shen Zhixian elini kaldırdı ve kaşlarını ovuşturdu, ifadesi yavaş yavaş sakinleşti.
Top yemi olmak ... romanlarda yazılanlar kadar basit değildi.
_____________